
Balıkesir
Balıkesir Üniversitesi Veteriner Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hakan Tavşanlı, Kimya Bölümü öğretim üyeleri Prof. Dr. Seda Beyaz ve Doç. Dr. Gülşah Çelik Gül ile Balıkesir Teknokent'te AR-GE firmasını oluşturdu.
????Yaklaşık 4 yıl önce kurulan "Novalabs Kimya" firmasında bor madenini nanoteknolojiyle işleyerek farklı kullanım alanlarına ilişkin çalışmalar yürüten ekip, arıların ölümüne neden olan varroa ve mum güvesi zararlılarının yok edilmesine yönelik bir yöntem geliştirdi.
Bor madenini nanoteknolojiyle işleyerek bir doğal bir solüsyon üreten ekip, arıların hemolenf sıvısıyla (kan) beslenen varroa zararlılarını yok etmeyi başardı.
Arıcılığın büyük sorunlarından biri olan bu zararlıların önüne geçen ekip, solüsyon sayesinde mum güvelerini de yok ederek üretilen balın da kalıntısız ve doğal oluşmasını sağladı.
Patent başvurusunda da bulunan ekip, Balıkesir Üniversitesi yerleşkesinde oluşturdukları 50 kovanda yaptıkları AR-GE çalışmasını sürdürüyor.
"Ticari arıcılık için sürdürülebilir bir yöntem geliştiriyoruz"
Doç. Dr. Hakan Tavşanlı,
varroanın hemolenf sıvılarıyla beslendiği arıların güçsüzleşmesine ve ölümüne neden olduğunu söyledi.
Varroa zararlısının ana arının yumurtlamayı kesmesine de sebep olduğunu belirten Tavşanlı, bu durumun kovan kayıplarının yaşanmasına neden olduğunu belirtti.
Tavşanlı, varraonın aynı zamanda viral hastalıkları kovandan kovana naklettiğini anlatarak, şöyle konuştu:
"Birinci amacımız bu varroaya karşı bir mücadele yöntemi geliştirmek. Bununla ilgili çeşitli kullanılan preparatlar var ancak parazit zaman içinde bunlara karşı direnç gösteriyor ve bundan dolayı henüz yüzde 90 üzerinde etkili bir preparat yok, arıcılar bunu biliyor. Farklı uygulama yöntemleri içinde varroa ile mücadele ediyorlar. Diğeri ise büyük mum güvesi. Büyük mum güvesi, arıcılar bal sağımı yaptıktan sonra sağımı yapılmış petekleri bir sonraki yıla yani bal sezonuna kadar saklarlar ancak bu zaman zarfında mum güvesi bu peteklere yumurta atarlar ve yumurtadan çıkan larvaları bal mumlarıyla beslenerek petekleri kullanılmaz hale getirir."
Ürettikleri solüsyon sayesinde arıcıları bu sıkıntıdan kurtardıklarını vurgulayan Tavşanlı, şunları kaydetti:
"Biz bal sağımı yapıldıktan sonra petekleri nanoborat solüsyonla spreyliyoruz. Bu sayede biz peteği bir sezon sonrasına kadar soğuk hava deposuna ve dondurucuya ihtiyaç duymadan saklayabiliyoruz. Ticari arıcılık için sürdürülebilir bir yöntem geliştiriyoruz. Varroayla ilgili de mücadelemiz eğer gerçekleşirse, tam anlamıyla hedefimize ulaşabilirsek, yani yüzde 90'a yakın bir varroayla yıkımlaması sağlayabilirsek, sadece Türkiye'de değil, dünya arıcılığının da önemli problemlerinden bir tanesine borla bir çözüm bulmuş olacağız."
Tavşanlı, çalışmalarına ilişkin patent başvurusunda bulunduklarını ifade ederek, arıcıların iş yükünü de azaltmayı hedeflediklerini dile getirdi.
Ürettikleri doğal solüsyon sayesinde petekte ve balda herhangi bir kalıntı kalmadığını vurgulayan Tavşanlı, bu sayede bal üretiminde artış da yaşandığını anlattı.
Tavşanlı solüsyonu uyguladıkları kovanlardan yaklaşık 20 kilogram çiçek balı aldıklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Aynı zamanda balın analizini de yaptık. Bal analizlerinde de doğallığını gösteren prolin miktarının oldukça yüksek olduğunu ve tabii ki şeker kullanmadığımız için ve tamamen doğal arıcılığa yönelik bir uygulama olduğu için de şeker oranının da oldukça düşük olduğunu da gördük. Bunları rapor halinde TÜBİTAK'a sunacağız."
Tavşanlı, arıcılığın sürdürülebilir olması için bu hastalıklarla mücadele edilmesi gerektiğini vurgulayarak, ürettikleri solüsyon sayesinde önemli bir çözüm elde ettiklerini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com