İstanbul
Micelli, siyah-beyazlı takımla bu sezonki hedeflerini, Sultanlar Ligi'ndeki rekabeti, Türk ve İtalyan voleybolunun son zamanlardaki çıkışını 
 değerlendirdi.
İtalyan çalıştırıcı, ligde takımının şu ana kadar başardıklarından memnun olduğunu belirterek, "(En iyi yanlarımız neler? Limitlerimiz ne? Neyin üzerine çalışmamız gerekiyor?) diye düşündük. Lige iyi başladığımızı düşünüyorum. Fenerbahçe, VakıfBank ve Eczacıbaşı çok büyük takımlar. Diğer takımlarla aralarında büyük bir fark var. Şu ana kadar başardıklarımızdan memnunum. Rekabetin seviyesi çok yüksek. Takımların çok fazla kaliteli oyuncusu var. Bu yüzden zorlu bir lig. Akıllı olmalıyız. Kazanma şansımız varsa bir şeyleri ertelemenin, son ana kadar beklemenin anlamı yok. Daha da iyiye gideceğiz. Şu an yaptığımız şeye devam etmemiz gerekiyor." ifadelerini kullandı.
Ligdeki sıralama için şu an konuşmanın çok erken olduğunu anlatan Micelli, "Takımda bir sistem oluşturduk. Takıma katıldığımda düşünmüştüm ki bu takım play-off'a ulaşacak bir seviyede inşa edilmiş ancak bu sezon zorlu geçecek. Hedeflerimize ulaşmak için savaşacağız. Rakiplerimiz çok rekabetçi. Bireysel olarak oyuncuların gelişimi bizim için ikinci planda olacak çünkü şu an önemli olan şey kazanmak. Play-off'a ulaşmak için gerekli olan bu." diye konuştu.
Siyah-beyazlı takımın başında olduğu için gurur duyduğunu vurgulayan 55 yaşındaki başantrenör, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Bu sezonki hedefimiz play-off'a ulaşmak. Sezon içinde her zaman bulunduğumuz pozisyonun daha da ilerisine ulaşmaya çalışacağız. Kendimizi her zaman diğer takımlarla kıyaslamalıyız çünkü ligde yalnız değiliz. Play-off hedefimize ulaşmak bu sezon bizim için ligi kazanmak gibi olacak. Elimizdeki bütçeyle bir takım oluşturduk. Eminim ki takım oluşturulurken mümkün olan en iyi oyuncuları kadroya kattık. Ben de onların bir parçasıyım. Her gün ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorlar. Aramızdaki kimya her zaman pozitif olmalı. Büyük takımlarda olduğu gibi tek başına maç kazanabilecek oyuncularımız yok. Bu yüzden takım halinde bir sistem oluşturmalıyız. Birlik olmamız çok önemli. Takım içinde sağlam bir atmosfer oluşturup rakiplerimize bizi yenmek için fırsat vermemek istiyoruz fakat elimizdeki bütçe diğer takımlarla aramızda fark olmasına neden oluyor. Büyük takımların sahip olduğu bütçelerin hayalini bile kuramayız. Bu meydan okumayı kabul ettiğimde burada neler yapacağımı ve hedeflerimizi biliyordum."
"Voleybol branşı her zaman kulüplerin birinci önceliği olmuyor"
Deneyimli çalıştırıcı, voleybol branşının her zaman kulüplerin birinci önceliği olmadığını ancak siyah-beyazlı ailenin önemli bir parçası olduklarını aktardı.
Geçen sene Olympiakos'ta kazanabilecekleri her şeye ulaştıklarını anlatan Micelli, şunları kaydetti:
"Estonya, Bulgaristan ve İsveç milli takımlarında geçirdiğim senelerin ardından belki de ara vermem gerekiyordu. Yunanistan'da güzel zaman geçirdim. Olympiakos'ta her branşın takımı vardı. Beşiktaş'ta da sevdiğim şeylerden biri buydu. Beşiktaş bana göre Avrupa'nın en değerli kulüplerinden bir tanesi. Bu yüzden teklif geldiğinde 'Evet, orada olmalıyım.' diye düşündüm ve kabul ettim. Biliyorum, voleybol branşı her zaman kulüplerin birinci önceliği olmuyor. Futbol ve basketbol hep öncelik oluyor. Bu yüzden kulübün yıldızı olduğumuzu söyleyemeyiz ama ailenin bir parçasıyız. Kulübün çok büyük bir taraftar grubu var, resmen bizim için yaşıyorlar. İyi günde de kötü günde de bizimle beraberler. Kaybettiğimizde kötü olduğumuz ya da kazandığımızda en iyisi olduğumuz anlamına gelmez. Takımın projesinden bahsettiklerinde içimde güzel bir his vardı. Bu sezon nasıl ilerleyeceğimizin çaresine bakmalı sonrasında da geleceğimizi planlamalıyız."
Sultanlar Ligi'ndeki rekabetten de bahseden Micelli, "Takımların kadrosuna baktığınızda rekabetin çok üst seviye olacağını görebiliyorsunuz. Hiçbir oyuncu yedekte oturacak oyuncu seviyesinde değil. Hepsi takıma hedeflerine ulaşacak katkıyı sağlayacak seviyede oyuncular. Her takım sezon sonu ilk 8'de yer almak isteyecektir. Güzel bir rekabet olacak." dedi.
"Kaybetsek de benim için mücadeleden vazgeçmek bir opsiyon değil"
Siyah-beyazlı taraftarlardan övgüyle söz eden Lorenzo Micelli, takımın limitinin farkında olduklarını dile getirdi.
Beşiktaş'ın futbol ve basketbol maçlarına da gittiğinin altını çizen Micelli, "Taraftarlar, her kulvarda takımı destekliyorlar. Atmosferi yaşadıklarını hissedebiliyorsunuz. Kanlarının bizim için aktığını hissediyorsunuz. Son sayıya kadar bizi destekliyorlar. Takıma çok yakın olmaları da benim için çok önemli. Kazanamasak da sahada bir mücadele olduğunu görebiliyorlar ve takdir ediyorlar. Kaybetsek de benim için mücadeleden vazgeçmek bir opsiyon değil. Taraftarlar da elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalıştığımıza inanıyor. En son maçımızda Fenerbahçe'ye karşı kaybettik. Böyle derbi maçlarında yenilgiyi kabul etmek zordur ama taraftarlar da sizin bir limitiniz olduğunu anlayabiliyor. Sahada bir mücadele olduğunu görebiliyor. Umarım gelecekte böyle takımlara daha yakın mücadele edebiliriz ve onları da tatmin edebiliriz." şeklinde görüş belirtti.
"İtalya ve Türkiye'ye karşı oynamak her kulvarda çok zor"
Siyah-beyazlı başantrenör, İtalya ve Türkiye'nin voleybolda dünyanın en iyileri olduğunu aktardı.
İki ülkede lig organizasyonlarının dahi çok üst seviyede yapıldığını ifade eden Micelli, "İki ülke, voleybolda dünyanın en güçlülerinden. Sadece oyunculardan, takımlardan ve antrenörlerden de bahsetmiyorum. ABD'de bile voleybol organizasyonları bu seviyede değil. Türkiye'de antrenörler, oyuncular sadece tek bir amaç için, voleybol için mücadele ediyor ve bu yüzden başarılı oluyorlar. İtalya da aynı. Bu konuda iki ülkenin birbiriyle paralel ilerlediğini söyleyebilirim. Bu yüzden her kulvarda aralarında bir rekabet var. Ben de Avrupa'da takım çalıştırıyorum. İtalya ve Türkiye'ye karşı oynamak her kulvarda çok zor. Seviyeleri diğer takımların çok üstünde." değerlendirmesinde bulundu.
"Benim için gerçekten bir duygu karmaşasıydı"
Lorenzo Micelli, Dünya Şampiyonası'nda oynanan Türkiye-İtalya finalini karışık duygularla izlediğini söyledi.
Türkiye'de çalışan İtalyan bir antrenör olduğunu anımsatan Micelli, "Benim için gerçekten bir duygu karmaşasıydı. Bu yüzden izlerken soğukkanlı kaldım. Orada olamadığım için kıskandığımı bile söyleyebilirim. Benimle çalışan sporcuların o seviyede olduğunu görmek beni mutlu etti ama iki takımdan birinin kaybedeceğini bildiğim için de üzülüyordum. Bu yüzden böyle maçları izlerken sadece teknik olarak nasıl oynadıklarına odaklanmaya özen gösteriyorum. Çünkü iki tarafın da nasıl hissettiğine çok odaklanırsam bu benim için de bir duygu karmaşası olacak." diyerek sözlerini tamamladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com