Rusya - Ukrayna savaşı nasıl ve neden çıktı?

Yunus Şanlı

2 yıl önce

Rusya ile eski bir Sovyetler Birliği ülkesi olan Ukrayna'nın arası, Kiev yönetiminin Avrupa Birliği (AB) ile yakınlaşması üzerine açıldı. 

Kiev'de iktidara gelen Rusya yanlısı Viktor Yanukoviç, ülkenin Batı'ya yönelmesini engellemek için 2013 yılında AB Ortaklık Anlaşması'nı askıya aldığını açıkladı. Bu karar, Ukrayna tarihinde derin krizlerin başlangıcı oldu.

RUSYA UKRAYNA SAVAŞI NEDEN ÇIKTI?

2013 yılını "meydan olayları" ile uğurlayan Ukrayna, yeni yılı iç karışıklıkla karşıladı. Bağımsızlık Meydanı'nda aylarca toplanan binlerce Batı yanlısı, Yanukoviç'in kararını protesto etti. 

Rusya yanlılarının da sokaklara çıkmasıyla zaman zaman çatışmalar yaşandı. 

Olayların kontrolden çıkması üzerine dönemin Devlet Başkanı Viktor Yanukoviç, Rusya'ya kaçmak zorunda kaldı.

Coğrafi olarak Avrupa ile Rusya arasındaki Ukrayna'nın insanları da “Rus ve Batı yanlıları” olarak kutuplara bölündü.

Olaylar, Kırım ve Donbas'a sıçradı. 

Kırım Parlamentosu askeri üniformalı, üzerlerinde hiçbir sembol ya da simge bulunmayan "silahlı, yeşil adamlar”ın baskısıyla Kırım’ın Rusya’ya ilhakını sağlayacak referandumu yapma kararı aldı. 

Yerli halk olan Tatarlar ve Ukraynalıların karşı çıkarak katılmadığı 16 Mart 2014'teki tartışmalı referandumun ardından Kırım, Rusya tarafından yasa dışı ilhak edildi.

Rusya yanlılarının işgali Kırım'la da kalmadı. 

Ukrayna'nın doğusundaki şehirlerde Rusya yanlısı ayrılıkçılar sözde devletlerini ilan etti. Donbas denilen bölgede, Rusya yanlılarının yasa dışı yönetimleri yaklaşık 7 yıldır sürüyor.

Donbas neden Kiev yönetiminin kontrolünde değil?

Ukrayna'da Rus kökenli nüfusun yoğun bulunduğu Donetsk ve Lugansk (Donbas) bölgelerinde Şubat 2014'te ayrılıkçı gruplar, ağır silahlarla hükümet yanlısı birliklere saldırdı. 

Ukrayna ordusundan bazı silahları ele geçiren ayrılıkçılar, Kiev yönetimine göre, önemli silah ve mühimmat desteğini Rusya'dan gördü.

Ayrılıkçılar sözde halk oylamalarıyla 11 Mayıs 2014'te Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Lugansk Halk Cumhuriyeti isminde iki ayrı sözde yönetim oluşturdu.

Kiev yönetiminin kontrolünü kaybettiği Rusya - Ukrayna sınırından Rus askeri araçlar ve ağır silahlar Donbas'a girdi.

Rusya'nın inkar ettiği bu durum, Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı’nın raporlarında da yer aldı. Rus yanlısı ayrılıkçıların kontrolündeki Donetks ve Lugansk bölgeleriyle Kiev ordusunun kontrolündeki bölge arasında cephe hattı oluştu. Geçen 7 yıl içinde temas hattında zaman zaman çatışmalar yaşandı ve iki taraftan da can kayıpları oldu.

Son gerginlik nasıl başladı?

Fransa’nın başkenti Paris’te 9 Aralık 2019’da, 3 sene aradan sonra Normandiya Dörtlüsü Liderler Zirvesi yapıldı. Ukrayna, Rusya, Almanya ve Fransa devlet başkanlarının katılımıyla gerçekleşen zirvede, tam ateşkes ve Minsk Anlaşması'na bağlılık vurgusu yapıldı.

Zirveden sonra azalan çatışmalar, kısa süre sonra daha da alevlendi. 

Krizin çözümüne ilişkin Rusya, Ukrayna ve AGİT'ten oluşan Üçlü Temas Grubu, 27 Temmuz 2020'den itibaren kapsamlı ateşkes kararı aldı. Bu kapsamda 2021 senesine kadar kapsamlı ateşkes ufak çaplı krizlere rağmen sürdürüldü.

Ancak bu yıl Rus ordusunun Ukrayna sınırına adeta askeri yığınak yapması, Donbas bölgesinde zaten hiçbir zaman bitmeyen çatışmaları yeniden artırdı. Rusya yanlısı ayrılıkçıların 26 Mart'ta 4 Ukraynalı askeri öldürmesi, bölgedeki krizi zirve noktasına çıkardı. Saldırılar karşısında Ukrayna ordusunun tedbirlerini artırması üzerine Rusya, sınıra ve ilhak edilen Kırım'a asker yığdı.

Ukrayna Genelkurmay Başkanı Ruslan Homçak, 30 Mart'ta Ukrayna Parlamentosu’ndan yaptığı konuşmada, Rus Silahlı Kuvvetlerinin askeri tatbikat bahanesiyle Ukrayna sınırının kuzeyi, doğusu ve Kırım'da Rusya'ya ait 28 tabur birlik olduğunu söyledi.

Homçak, bu durumun Ukrayna'nın askeri güvenliği için bir tehdit oluşturduğunu kaydetti.

Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov ise "Rusya kendi toprakları içerisinde silahlı kuvvetlerini kendi takdirine bağlı hareket ettiriyor. Bu hiç kimseyi rahatsız etmemeli ve bu hiç kimse için tehdit içermiyor." ifadelerini kullandı.

Bu açıklamalardan sonra hem Moskova hem de Kiev, Donbas çevresine askeri sevkiyatını artırdı.

Ayrıca, Şubat ayında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yakın dostu Viktor Medvedçuk'un kontrolünde olduğu iddia edilen 3 kanal, Rusya tarafından finanse edildiği gerekçesiyle kapatıldı. 

Akabinde de Medvedçuk ve çevresine ekonomik yaptırımlar uygulandı. Bir yandan da ülkede kısa zaman önce Kırım'ı Kurtarma Stratejisi duyuruldu. Bu gelişmeler de gerginliğin artmasını sağlayan faktörlerden olarak görülüyor.

HANGİ YAPTIRIMLAR UYGULANIYOR?

ABD Senatosu "tüm yaptırımların anası" olarak adlandırdığı bir önlemler listesi hazırlıyor.

ABD Başkanı Joe Biden, 22 Şubat akşamı yaptığı açıklamada, Rusya'nın bundan sonra Batı'dan borç alamayacağını, Rusya'nın gerginliği artırması durumunda yaptırımların da artacağını belirtti.

Avrupa Birliği, bankalar da dahil olmak üzere 27 kişi ve kuruluşa yaptırım önerdi; bunların uygulanması için tek tek üye ülkelerin onaylaması gerekiyor.

AB, söz konusu kişi ve kuruluşların Avrupa sermaye piyasalarına erişiminin kısıtlanmasını ve AB ile Donetsk ve Luhansk arasındaki ticaretin de yasaklanmasını öngörüyor. 

Bu kapsamda Rusya Parlamentosu’nun alt kanadı olan Duma'nın 351 üyesinin de yaptırım kapsamına alınması hedefleniyor.

BBC'nin elde ettiği bilgiye göre, AB'nin yaptırım uygulayacağı üst düzey Rus isimler arasında, Rus Savunma Bakanı Sergey Shoigu ve Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Maria Zaharova da bulunuyor. Yaptırım uygulanacak kişilere, AB bölgesine seyahat yasağı getirilecek ve mal varlıkları dondurulacak.

BBC'ye konuşan bir AB diplomatı, birliğin daha ileri yaptırım kararları alması gerektiği yönünde tartışmalar olduğunu da söyledi.

Almanya, ilk adım olarak Kuzey Akım 2 gaz hattının onay sürecini dondurdu

ABD de yaptırımlar konusunda attığı ilk adımda Luhansk ve Donetsk ile ticareti yasakladı. Ancak söz konusu iki bölgede az sayıda Amerikan firması da iş yapıyor.

Japonya, Ukrayna krizi nedeniyle Rusya'ya karşı bir dizi ekonomik yaptırım uyguladıklarını açıkladı. 

Ülkesindeki Rus tahvillerinin ihracını yasaklayacağını duyuran Başbakan Fumio Kishida, bazı Ruslara yönelik vize yasağı uygulanacağını ve varlıkların da dondurulacağını söyledi.

Japonya Başbakanı Kishida, Moskova'nın Ukrayna'nın doğusuna asker gönderme kararının Ukrayna'nın egemenliğini ihlali anlamına geldiğini söyledi ve gerilimin artması halinde, Tokyo'nun ek önlemler uygulamaya hazır olduğunu vurguladı.

Kanada, ekonomik yaptırımların ilk aşamasında Kanadalıların Donetsk ve Luhansk ile finansal anlaşmalardan men edildiğini açıkladı. 

Kanada Başbakanı Justin Trudeau ayrıca, yaptırımların ayrılıkçı bölgeleri tanıma kararına oy veren Rus Parlamentosu üyelerini de hedef alacağını ve Kanadalıların, Rus devlet tahvillerini satın almalarını yasaklayacağını kaydetti.

İngiltere ise beş Rus bankasının ve üç Rus milyarderin ülkedeki varlıklarını dondurdu. “Ülkenin elitleri” olarak da bilinen oligarkların Gennady Timchenko, Boris Rotenberg ve Igor Rotenberg olduğu belirtildi. 

İngiliz Başbakan Boris Johnson, bunun yaptırımların ilk kısmı olduğu ve olası işgal durumunda daha fazla yaptırımın da masada olduğunu söyledi.

YAPTIRIM UYGULANAN KİŞİLER KİMLER?

Yaptırım uygulanan milyarder Gennady Timchenko, Rusya merkezli bir yatırım firması olan Volga Group'un başında bulunuyor. Timchenko, 2014 yılında Kırım'ı ilhak etmesi sonrası ABD yaptırımlarıyla karşı karşıya kalmamak için petrol ticaret şirketi Gunvor Group'taki hissesini satmıştı. Bloomberg'e göre; Timchenko'nun net serveti 16 milyar dolar.

Yaptırım uygulanan ikinci isim olan Boris Rotenberg, ağabeyi ile birlikte devlet kontrolündeki Gazprom’u dünyanın en büyük şirketlerinden biri haline getirdi. Tıpkı Timchenko gibi Rotenberg de Kırım'ı ilhak sonrasında yaptırıma maruz kalmamak adına hissesini ağabeyi Arkady'ye satmıştı. Bugün Boris'in 1 milyar ağabeyi Arkady'nin ise 2.1 milyar dolar serveti olduğu tahmin ediliyor.

Arkady Rotenberg’in en büyük oğlu 48 yaşındaki Igor Rotenberg'in ise, sondaj şirketi Gazprom Bureniye ve otoyol geçiş sistemi operatörü Platon'da hissesi bulunuyor. Bloomberg'e göre; “dünyanın en zengin 500 insanı arasında” yer alan Rus milyarderler, bu yıl servetlerinde 35 milyar dolar kaybetti.

Batılı diplomatlar, Rusya'yı hazırlıksız yakalamak için hangi cezaların uygulanacağı konusunda açık olmayı reddediyor.

.

Yunus Şanlı, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI