1920 sigara reklamcısı sağlık odakları ile 2020 aşı tanıtıcı odaklar da söyledikleri de aynı

Yağmur Mirzayeva

4 yıl önce

İlk sigara reklamlarında doktorların ve hemşirelerin kullanıldığını biliyor muydunuz? 

Ve hatta hastanelerde doktor eliyle, yatan hastalara sigara satıldığını?

Reçetelere sigara yazıldığını?

1920-1994... SİGARA TANITIMINDA BU KELÂMLARI KULLANDILAR!

- Tüm ürünlerimiz güvenlidir.

- Nikotin bağımlılık yapmaz.

- Sigara içmek kansere neden olmaz.

- Sigaraya saldıran insanlar bilim karşıtıdır.

- Doktorların çoğu, ‘camels’ markasını diğer sigaralardan daha fazla önerir.

- Ürün güvenliğini kanıtlayan araştırma birçok bilim dergisinde yayınlandı.

- Amerikan tıbbı dergisi ürünlerimizi tanıtmaktadır.

- Sigaraya ilave ettiğimiz kimyasal katkı maddeleri zararsızdır.

- Sigara içmenin zarar verdiğine dair hiçbir kanıt yoktur.

- Hükümet yetkilileri, bize sigara içilmesinin halk sağlığına zararsız olduğunu söylüyor.

- Hollywood filmlerine ve TV şovlarına katılan sigara içmeye teşvik mesajları.

- Sigara içmeyenleri incitmek için kullanılan toplumsal baskı ve çevirilen dolaplar..

*

HAYDİ ŞİMDİ BİR DE 2020 AŞI TANITIMLARINA BAKALIM, AYNI KİŞİ VE KURUMLAR YİNE SAHNEDE!

- Tüm ürünlerimiz güvenlidir.

- Aşılar civa içermez.

- Aşı otizme neden olmaz.

- Aşıya karşı olan insanlar bilim karşıtıdır.

- Tüm doktorlar ne olursa olsun MMR (KKK) aşısı önerirler.

- Ürün güvenliğini kanıtlayan araştırma birçok bilim dergisinde yayınlandı.

- Amerikan tıbbi dergisi ürünlerimizi tanıtmaktadır.

- Aşılara ilave ettiğimiz kimyasal katkı maddeleri zararsızdır.

- Çocukların aşı olduktan sonra otistik olması sadece bir tesadüf.

- Aşıların zarar verdiğine dair hiçbir kanıt yoktur.

- Hükümet yetkilileri bize aşıların halk sağlığını iyileştirdiğini söylediler.

- Aşı yaptırmıyorsan aptalsın.

- Hollywood filmlerine ve TV şovlarına katılan, aşıya teşvik mesajları.

- Aşı üreticileri tarafından finanse edilen tıbbi dergiler.

- Aşı yaptırmayanları incitmek için kullanılan toplumsal baskı ve çevirilen dolaplar.

Bu eskilerden küçücük bir misaldi.

Şimdi vereceğim misali bir çoğumuz hatırlarız.

Bir dönem, bademciği alınmadık çocuk bırakmadılar.

Bugün o çocukların yüzde 75’i kalp ve kalp kapakçığı problemleri yaşıyor.

Ne acıdır ki tıp camiası, bu durumun bademcik sebepli olduğunu tespit edip, bunun bir "hata" olduğunu itiraf ettiler.

Şimdi size dayattıklarına dönün ve bakın!

Yarın "pardon" deyip, işin içinden sıyrılacakları kadar basit bir hayatınız mı var?

Oynatmaya değer mi?

#FıtrataMüdahaleyeHayır

***

Sizlere aşıların içerisindeki maddeleri ve hiçbir yerde bahsedilmeyen "risklerini" anlatıyorum!

“Bu ülkede yıllarca doğum kontrolü mekanizmalarını çalıştılar. 

Adeta bizim vatandaşlarımızı, halkımızı kısırlaştırdılar. 

Bununla ilgili tıbbi müdahalelere varıncaya kadar. 

Bunları yaparken de adeta cinayet işlediler. 

Adeta aldattılar. 

Ölüyorsun seni ölümden kurtaracağız” dediler. 

Halbuki dert başkaydı. 

Dert hem fazla para kazanmak hem de maalesef öyle kampanyalar başlattılar ki ‘sezaryenle ikiden fazla çocuk yapamazsın’ dediler. 

İnandırdılar ve birçok aile de buna inanmak zorunda kaldı.

Eğer sezaryen olmazsam ne olur’ dediler.

İşin aslı bu muydu, değildi!..

Dert, bu milletin nüfusu azalsın ve bu millet, milletler yarışında geri kalsındı.

Bu oyunu bozuyoruz!

Bozmamız lazım; onun için ailelere bu ülkede çok büyük iş düşüyor. Özellikle annelere, kadınımıza sesleniyorum.

Bu oyunu, birinci derecede bozacak olan sizsiniz. Burada tavrınızı koymak durumundasınız.” -Recep Tayyip Erdoğan-

Nasıl sözler?

Bunları ben söyleyince:

-Sen devletten iyi mi biliyorsun?

-Madem aşılar zararlı devlet niye müdahale etmiyo yeaa! diyenler neredeler?

Devlet, topu size atıyor işte!..

Bakın, ifadeler gayet açık ve net..

Devlet Başkanı Erdoğan da milletinin; “nüfusunun azaltılması ve milletler arasındaki rekabette geri kalmasını” isteyen güçlerin oyununa gelinmemesi gerektiğini bildirip, bunu sezaryen üzerinden misallendiriyor.

Fakat bu konuşmasında insanların ölümle korkutulup, asıl maksatlarının başka olduğunu vurgulayıp, bunu yaparken de "Tıbbi müdahalelere varıncaya kadar" her türlü yolu denediklerini itiraf ediyor.

Bugün, aşı da tıbbi bir müdahale olduğu için, ve açılan davalar neticesinde Türk Anayasa Mahkemesi "Risk içeren bu aşılar 'zorla' yapılamaz” diye hükmetmiştir.

Ben, sizlere yasal haklarımı kullanarak, aşıların içerisindeki maddeleri ve hiçbir yerde bahsedilmeyen "risklerini" anlatıyorum.

Ve sizi, Erdoğan'ın bu sözlerini sorgulamaya davet ediyorum.. Devlet başkanı Erdoğan'ın;

Bizi tıbbi müdahaleler ile ‘kısırlaştırıp’, zekâmızı geri çekiyorlar" dediği bu güçler kim?

Ne istiyorlar bizden?

Neden bebek, kadın, çocuk demeden canımıza kast ettiler?

Peki biz neden izin veriyoruz!

.

Yağmur (Mirzayeva) İbiç, dikGAZETE.com

YAZARIN DİĞER YAZILARI