?>

Prof. Dr. Sarı: Marmara Denizi için müsilaj erken uyarı sistemi kurmamız lazım

Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mustafa Sarı, "Mutlaka Marmara Denizi için müsilaj erken uyarı sistemi kurmamız lazım." dedi.

Gündem - 4 yıl önce

Kocaeli

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Marmara Belediyeler Birliğinin (MBB) iş birliğiyle çevrim içi düzenlenen "Marmara Denizi'nde Müsilaj Problemi ve Çözüm Önerileri" başlıklı çalıştaya katılan Sarı, müsilaj (deniz salyası) oluşmasının pek çok nedeni olduğunu söyledi.

Sarı, iklim değişikliğine bağlı sıcaklık yükselmesi ve durağan deniz koşullarına uyum sağlanması gerektiğini, bunların değişmediğini ancak atıkları yönetmenin insanlığın kendi elinde olduğunu kaydetti.

"Atık yönetim sistemimizi değiştirmediğimiz sürece müsilajdan kurtulma şansımız yok." diyen Sarı, sıcaklıkların yükselmeye devam edeceğine, Marmara Denizi'nin yapısının da değişmeyeceğine dikkati çekti.

Sarı, "Deniz süpürgeleriyle bu müsilajlar toplanmaya çalışılıyor. Biraz sonra, yarın bunlar yine bir araya geliyor. Bu sürdürülebilir çözüm değil. Liman, barınak, marina gibi sığ koy, körfez gibi alanlarda yüzeyde kalınlaşan kısımlar alınması lazım ki aşağıdaki organizmalar yok olmasın." diye konuştu.

"Marmara Denizi için iklim değişikliğini dikkate alan yeni bir atık yönetim politikası belirlenmeli"

Evsel ve endüstriyel atıkların ileri arıtmaya tabi tutulması, derin deşarj anlayışının bırakılması, akarsu ağındaki atık yükünün azaltılması gerektiğine işaret eden Sarı şöyle devam etti:

"Tarımsal üretimdeki gübre ve kimyasal ilaç kullanımını azaltmamız ve değiştirmemiz lazım. İyi tarım uygulamalarına geçmemiz lazım. Arıtılmış sular, tarımsal amaçla veya park, bahçe sulamada kullanılabilir. Bunu artırmamız lazım. Marmara Denizi için bütüncül yaklaşımla ama mutlaka iklim değişikliğini dikkate alan yeni bir atık yönetim politikası belirlememiz gerekiyor. Deniz dip yapısına zarar veren algarna, çerçeveli trol gibi avcılıktan vazgeçilmeli, alternatif avcılık yöntemleri geliştirmemiz lazım. Deniz patlıcanı, pina gibi denizi süzerek beslenen organizmaların avcılığını kontrol altına almamız lazım. Mutlaka Marmara Denizi için müsilaj erken uyarı sistemi kurmamız lazım."

"Konuyu çok detaylı araştırmamız lazım"

İTÜ İnşaat Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Öztürk de Marmara Havzası'na, 1990'dan başlayan 2005 yılından sonra hızlanan, Avrupa Birliği uyum sürecinin de etkisiyle ciddi yatırımlar yapıldığını kaydetti.

Belediyelerinin çoğunun arıtma tesislerini kurduğuna işaret eden Öztürk, "Bütün arıtmalar yapıldı. Küçükçekmece hariç hepsinde ileri biyolojik arıtmalar yaptık. Yani çok ciddi yatırımlar yaptık. Bütün bunlara rağmen bu olayı yaşıyoruz. Neden, çünkü nüfus artıyor, artık ön arıtmalar yoluyla, ileri arıtmalar sonrası üst tabakaya verilen kirlilik yükleri nedeniyle bazı stresler oluşabiliyor. İşte iklim değişikliği etkisi olabiliyor. Ani sıcaklık yükselmesi, belki bir ölçüde çöl tozlarının bile müsilaja katkısı var. Bu konuyu bütün boyutlarıyla bilmiyoruz. Bizim başımıza yeni geldi. Dünyada değişik yerlerde görüldü ama konuyu bütün yönleriyle disiplinler arası masaya yatırmamız lazım. Konuyu çok detaylı araştırmamız lazım." ifadesini kullandı.

Mevcut atık su arıtma tesislerinde proses ve kapasite yeterliliğinin sağlanması gerektiğini belirten Öztürk ileri biyolojik arıtma tesislerinin tam kapasite çalışmasının önemine değindi.

Öztürk, izleme ve denetleme görevindeki bakanlığa da burada ciddi görev düştüğüne işaret etti.

İleri biyolojik atık su arıtma tesisi çıkış sularının, kentsel yeşil alanların ve varsa tarım alanlarının sulamasında kullanılarak Marmara'ya verilen atık su debisinin azaltmaya çalışılması gerektiğini vurgulayan Öztürk, "Çünkü bunu azalttığınız ölçü de nitrat girdisini özellikle azaltabiliyoruz. Özellikle Susurluk Havzası'nda nüfusu 5 binin üzerindeki bütün yerleşimlere, biyolojik arıtma kurdurmak lazım. Buradaki tarım ve hayvancılık faaliyetlerini, iyi tarım ve hayvancılık pratiklerine uygun olarak desteklemek lazım." dedi.

Öztürk, atık sularını merkezi arıtma tesislerinde arıtan OSB ve tekil sanayi tesisleriyle ilgili sorunlar bulunduğuna işaret ederek, "Bu tesislerin bazıları, vidanjörle atık alma lisansı alıyor. Vidanjörle bazı tehlikeli atıklar buraya getirilebiliyor. Bunların neticesinde de merkeze arıtma tesislerinde zaman zaman krizler yaşıyoruz. Biz İstanbul'da Tuzla ve Ataköy tesislerinde bu krizle sık sık muhatap oluyoruz. Dolayısıyla bu tesislerin çok iyi denetlenmesi lazım. Bu atık lisansları çok daha sıkı bir kontrole bağlanması lazım. Sadece mühendislik tedbirleriyle bu konunun çözümü mümkün değil. Burada biyoçeşitliliği ve türler arasındaki ekolojik dengeyi gözeten bir yaklaşım benimsenmesi lazım." değerlendirmesinde bulundu.

"Marmara Denizi'nde büyük bir biyolojik yoğunluk bulunuyor"

ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mustafa Yücel ise Marmara Denizi Bütünleşik Modelleme Sistemi (MARMOD) Projesi'nden elde edilen kazanımlar ve yapılacaklar hakkında bilgi verdi.

Marmara Denizi'nin dünyanın en önemli bilimsel laboratuvarlarından birisi olduğuna işaret eden Yücel, "Çanakkale Boğazı'ndan giren oksijen Marmara'yla buluştuğu an oksijenini hızla yitiriyor. Özellikle yukarıdaki oksijenli tabaka Doğu Marmara tarafına doğru gelindikçe inceliyor. Doğu Marmara ve İzmit Körfezi'nin en fazla risk altında olduğunu, önlemlerin de oranın iyileştirilmesine yönelik başlaması gerektiğini veriler bize gösteriyor." dedi.

Yücel, Marmara Denizi'nde büyük bir biyolojik yoğunluk bulunduğuna dikkati çekerek bu organik yoğunluğu genetik ve mikrobiyal metotlarla karakterize etmeye çalışacaklarını kaydetti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Esed rejiminin saldırılarında kolunu kaybeden küçük Rakan'ın tek hayali protez kol

2021-06-03 15:06 - Dünya

Düğün ve nikah törenlerinde 'normalleşme' yoğunluğu

2021-06-01 19:07 - Gündem

Nefes Kredi Paketi'ne başvurular yarın başlıyor

2021-05-31 14:41 - Ekonomi

Reyhanlı Barajı'nda 194 kuş türü gözlemlendi

2021-05-30 18:46 - Çevre-Hayat

AB, Türkiye-Mısır diyaloğunu memnuniyetle karşıladı

2021-06-03 04:36 - Dünya

Kara mantar hastalığı, burun, göz ve beyni etkiliyor

2021-06-04 13:47 - Genel

Rüzgara karşı yürüyen adam: Nazım Hikmet

2021-06-02 15:59 - Gündem

Allı turnalar Hürmetçi Sazlığı'na renk kattı

2021-06-04 16:51 - Gündem

Koronavirüs salgınında son 24 saat

2021-06-03 01:06 - Dünya

TOGG'dan 846,8 milyon liralık sermaye artışı

2021-06-03 14:01 - Gündem

İlgili Haberler

Karareis Barajı'nın devreye alınmasıyla Çeşme'deki su kesintileri sona erdi

22:52 - Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, OYAK Yönetim Kurulu Başkanı Aksakallı'yı kabul etti

21:03 - Gündem

Datça'da sahilde dinlenen fok için bölgeye güvenlik şeridi çekildi

19:12 - Gündem

Türkiye, İsrail'in Suriye'deki askeri saldırılarını "güçlü şekilde" kınadı

18:08 - Gündem

Geleceğin ulaşım teknolojisi TEKNOFEST’te test ediliyor

16:18 - Gündem

Günün Manşetleri

Süleymaniye’deki Lahur Operasyonu ve Türkiye - İran - Bağdat - Erbil dinamikleri -Ömür Çelikdönmez yazdı-

02:39 - En Son Yazılar

Rusya, BMGK'de Gazze konusunda adım atılamamasından ABD'yi sorumlu tuttu

01:52 - Dünya

Rusya'da Hazar Denizi bölgesinde 6 büyüklüğünde deprem

00:42 - Dünya

Bodo/Glimt ve Pafos, Şampiyonlar Ligi'nde ilk kez mücadele edecek

00:27 - Spor

NYT: ABD'de, diplomatları korumakla sorumlu güvenlik servisi üyeleri Washington'da devriye geziyor

00:02 - Medya