?>

Otomotiv sektörü 'mega trendlerle' dönüşecek

Otomobil sektöründeki gelişmelerin gelecek 10 yılda bundan önceki 50 yılda olandan daha fazla etki oluşturması bekleniyor.

Ekonomi - 6 yıl önce

ANKARA (AA) - Küresel otomotiv sektörünün geleceğini, otonom sürüş, bağlantılılık, elektrifikasyon ve ortak hareketlilik gibi “mega trendlerin” şekillendirmesi beklenirken, sektörün gelir hacminin 2030'da toplam 7,7 trilyon dolara çıkacağı tahmin ediliyor. Geleneksel olmayan iş alanlarının sektörden aldığı payın artması ve gelir hacminin 4,3 trilyon dolara çıkması öngörülüyor.

AA muhabirinin iş hayatı ve ekonomi dergisi McKinsey Quarterly'nin yayımladığı bir araştırmadan derlediği verilere göre, otomobil sektöründeki gelişmeler gelecek 10 yılda bundan önceki 50 yılda olandan daha fazla etki oluşturacak.

Buna göre, 20'nci yüzyılın başlarında gerçekleşen teknolojik yenilikler otomobilleri ve dolayısıyla dünyayı dönüştüren bir kırılma noktası olurken, sektörde köklü değişimlere yol açacak ikinci bir "kırılma noktası"nın daha gerçekleşmesi bekleniyor.

Mega trendlerin karakterize edeceği bu gelişmeler dünyanın dört bir yanındaki otomobil üreticileri, servis sağlayıcıları, gelişmelere ivme kazandıran teknoloji şirketlerinin görüşleri ve kullanıcı eğilimleriyle birlikte değerlendiriliyor.

Gelir payının yarısından fazlası "dağınık" iş alanlarına kayacak

Araştırmaya göre, 2030 yılına kadar otomotiv endüstrisindeki gelir payının yüzde 50’sinden fazlası "dağınık" yani geleneksel olmayan iş alanlarına kayacak. Böylelikle taksiler, sürücülü araçlar ve petrol satışı gibi geleneksel olarak sınıflandırılan iş alanlarındaki gelirlerin yüzde 38 düşeceği tahmin edilirken, internet aracılığıyla araç çağırma, orta ve ileri düzey otonom araçlar ve algoritma tabanlı sigortacılık gibi yeni iş alanlarının gelir payında yüzde 56’lık bir yükselme öngörülüyor.

Küresel otomotiv sektöründe 2015'te toplam 5,5 trilyon dolar olan gelirlerde geleneksel gelirlerin payı 5,4 trilyon dolar, yeni iş alanlarının gelir payı ise 0,1 trilyon dolar olarak kaydedildi. 2030 yılına gelindiğinde ise toplam gelir hacminin 7,7 trilyon dolara çıkması beklenen sektörde, geleneksel gelirlerin payının 3,4 trilyon dolara düşmesi, teknolojik gelişmelerle birlikte yeni fırsatların yaratacağı iş alanlarındaki gelir hacminin ise 4,3 trilyon dolara çıkacağı tahmin ediliyor.

Geleneksel otomobillerden "sanal şoförlere"

Geçmişte "özgürlük makineleri" ilan edilen geleneksel otomobiller, bugünün koşullarının ötesinde, yüksek seviye yapay zeka ve sezgisel arayüzle geliştirilen, sürücü ve yolculara geniş çaplı özgün deneyimler sunan otomobillere dönüşecek.

Amerikan Otomotiv Mühendisleri Derneğinin (SAE) tanımlamasına göre, otomotiv sektöründeki en köklü değişimlerden biri olarak gösterilen otonom yani sürücüsüz veya sürücüye çok az ihtiyaç duyan araçlar, sürücü kontrolü açısından 5 seviyede değerlendiriliyor: Tamamen sürücü kontrolündeki geleneksel otomobillerden sonra gelen ve temel seviyede bağlantılılık özellikleri barındıran L-1’den (Level 1- 1. seviye), tüm yol koşullarında sürücüsüz ve tam zamanlı performans gösteren otonom sürüş sistemini ifade eden L-5’e kadar uzanıyor.

Buna göre, "genel donanım bağlantılılığı" kategorisindeki L-1 otomobillerde sürücüler, temel araç kullanımını yürütebilecek ve teknik pozisyonu gözlemleyebilecek. L-2 olarak sıralanan "bireysel bağlantılılık" kategorisinde sürücü, dışarıdaki dijital ekosistem ve platformlar aracılığıyla dijital hizmetlere ulaşmak için kendi bireysel profilini kullanacak.

"Tercih bazlı kişiselleştirme" kategorisindeki L-3 otomobillerde sürücüler, kişiselleştirilmiş kontrollerden ve kendi oluşturdukları bilgi-eğlence içeriğinden yararlanabilecekken, "canlı çoklu-algı etkileşimi" kategorisindeki L-4 otonom özelliği sürücülere, araçla canlı etkileşim kurma, hizmet ve fonksiyonlar üzerine proaktif öneriler edinme fırsatı sunabilecek.

En üst seviyede otonomluk özellikleri taşıyan ve "sanal şoför" olarak değerlendirilen L-5 tipi araçlarda ise bilişsel yapay zeka, tüm yolcuların belirtilen ve belirtilmeyen ihtiyaçlarını karşılayacak, karmaşık ve programlanmamış görevleri tespit ederek uygulayacak.

Araştırmaya göre 2030 yılına kadar yeni araçların yüzde 45’i L-3 sınıfı araçlardan oluşacak.

Haftanın Öne Çıkanları

Türkiye ile Gürcistan arasındaki ilk ihracat treni yola çıktı

2019-07-23 22:22 - Ekonomi

61 yıllık lezzet turist çekiyor

2019-07-25 14:32 - Gündem

'Kötü müttefik, Türk imzalı savaş uçakları yapılmasına gerekçe olacaktır'

2019-07-21 19:57 - Siyaset

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu: 3 bin kadın personel alacağız

2019-07-28 02:57 - Genel

Köyde tatil yapıp, havuzda serinliyorlar

2019-07-26 15:02 - Çevre-Hayat

Otomotiv sektörü 'mega trendlerle' dönüşecek

2019-07-28 16:26 - Ekonomi

Savunma sanayisi firmaları 'Siber Kafe' etkinliğinde buluştu

2019-07-26 15:17 - Teknoloji

Pakistan'da iki saldırıda 10 asker hayatını kaybetti

2019-07-27 19:09 - Genel

Milli sporcular Van Gölü manzarasında kamp yapıyor

2019-07-25 14:52 - Günün Fotoğrafı

'Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğru'

2019-07-27 19:57 - Siyaset

İlgili Haberler

TEKNOFEST'te KOBİ'ler pazarın beklentilerini birebir gözlemleme imkanı buluyor

13:13 - Ekonomi

Büyütech, "mobilitenin gözü" olma hedefiyle global yolculuğa hazırlanıyor

13:07 - Ekonomi

Küresel piyasalarda gözler Fed Başkanı Powell'ın konuşması ve ABD'nin büyüme verisinde

12:37 - Ekonomi

Kentsel Dönüşüm Başkanlığı 29 ilde 449 taşınmazı satışa sunacak

12:32 - Ekonomi

Arıcılık sektörü, katma değerli arı ürünlerinin desteklenmesini bekliyor

12:23 - Ekonomi

Günün Manşetleri

İsrail'in Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda 47 kişi hayatını kaybetti

14:37 - Dünya

Turistik Karaelmas Treni sonbahar seferlerine başlıyor

14:27 - Gündem

ABD Savunma Bakanı Hegseth: Basın artık (Pentagon) koridorlarında dolaşamayacak

14:22 - Dünya

Siber saldırı, Avrupa'nın büyük havalimanlarında gecikmelere neden oluyor

14:17 - Dünya

TEKNOFEST'te KOBİ'ler pazarın beklentilerini birebir gözlemleme imkanı buluyor

13:13 - Ekonomi