?>

"Kanal İstanbul", uluslararası hukuka göre ele alındı

- Prof. Dr. Selami Kuran: - "Kanal İstanbul'a uluslararası bir statü tanınmasından ziyade diplomatik bir atak yapılarak Türkiye'nin bu projeye neden ihtiyaç duyduğunun anlatılması gerekir" - "İnsanların can ve mal güvenliğinin ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldığı, günün 24 saati ciddi ve ağır tehlikeli maddeler taşıyan tankerlerin geçtiği, yaşam ve çevre hakkıyla ilgili konular ön plana çıkarılarak uluslararası alanda bir çalışma yapılması, dış kamuoyunu ikna etme, en azından itiraz etmeme noktasına getirmek önemlidir"

Genel - 6 yıl önce

İSTANBUL (AA) - Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Kamu Hukuku Bölüm Başkanı Prof. Dr. Selami Kuran, "Kanal İstanbul'a uluslararası bir statü tanınmasından ziyade diplomatik bir atak yapılarak Türkiye'nin bu projeye neden ihtiyaç duyduğunun anlatılması gerekir." dedi.

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Uluslararası Hukuk Uygulama ve Araştırma Merkezi'nce düzenlenen "Uluslararası Hukuk Perspektifinden Kanal İstanbul Sempozyumu"nun birinci oturumunda, Kanal İstanbul projesi uluslararası deniz hukuku ve Montrö Sözleşmesi bağlamında değerlendirildi.

Sempozyumda konuşan Prof. Dr. Selami Kuran, yaklaşık 7-8 yıldır Türkiye'nin gündemindeki projenin iktisadi ve ekonomik yönüyle çevresel etkilerinin ele alındığını, uluslararası hukuk açısından yeterince tartışılmadığını söyledi.

Kuran, uluslararası sözleşmelerde ve anlaşmalarda boğazlar konusunun nasıl ele alındığına değinerek, Montrö Boğazlar Sözleşmesi'yle Türkiye'nin boğazlar üzerindeki egemenliğinin tescil edildiğini, sözleşmede İstanbul ve Çanakkale boğazları ile Marmara Denizi'nden geçişle ilgili düzenlemelerin yer aldığını anlattı.

Sözleşmenin amacının Türkiye'nin ve Karedeniz'e kıyıdaş devletlerin güvenliği çerçevesinde geçişi düzenlemek olduğunu vurgulayan Kuran, "Barış ve savaş zamanında ticaret ve savaş gemileri için farklı düzenlemeler öngörüldü. Ticari gemiler bayrağı ve yükü ne olursa olsun geçiş hakkına sahip. Bu sözleşme deniz kazaları ve çevre güvenliği açısından önemli. Montrö Sözleşmesi 1936'da yürürlüğe girdi. 1990'lı yıllardan itibaren de uluslararası deniz trafiği hem sayı hemde tonaj açısından olağanüstü arttı. Boğazdan yılda 55 bin ile 60 bin arasında gemi geçiyor. Petrol, doğalgaz gibi tehlikeli olabilecek şeyler dev tankerlerle taşınıyor. 1990'lı yıllardan itibaren Türk boğazları bölgesi adeta akaryakıt tankeri kanalı haline geldi. Bu da ciddi kazalara sebep oldu." diye konuştu.

Prof. Dr. Kuran, sözleşmenin büyük savaş gemilerinin geçişine izin vermeyerek hem Türkiye'nin hem de Karadeniz'e kıyıdaş devletlerin güvenliği açısından sigorta görevi gördüğünü vurgulayarak, Kanal İstanbul projesinin inşa edilmesinde uluslararası hukuk açısından herhangi bir engelin söz konusu olmadığını dile getirdi.

Türkiye'nin, kendi topraklarında bir kanal yapabileceğini, bunun amacının da aslında İstanbul Boğazı'nın, can ve mal güvenliğinin korunması, ekonomik getirileri gibi konular olduğunu belirten Kuran, şöyle devam etti:

"Kanal İstanbul'un uluslararası hukuk açısından statüsü ne olacak? Devlet kendisi yaptığı için ya kendisi düzenleyecek ya da uluslararası bir sözleşme de yapılabilir. Montrö'de serbest geçiş ilkesi olduğu için Karadeniz'e kıyıdaş devletler zaten hakları olduğunu belirterek geçişi engellenemeyeceğini söyleyecektir. Geçişleri İstanbul Boğazı'ndan değil de Kanal İstanbul'dan zorunlu hale getirebilir miyiz? Sözleşmenin açık hükmü karşısında, bizim yabancı gemilerin geçişini zorunlu kılacak, zorlayacak bir düzenleme getirerek Kanal İstanbul'dan geçirme gibi bir yetkimiz uluslararası hukuk çerçevesinde söz konusu olmayacaktır. Bunu zorlayamayız. Montrö'yü revize etmedikten sonra bu şekilde düzenleme yapılamaz. Ne yapılabilir? Boğazdan geçecek gemiler deniz trafiğinin yoğun olduğu dönemlerde çok beklerler. Bu da ciddi bir maliyet getirir. Bekleme süresi olmaksızın çok az geçiş ücretleri öngörerek, birtakım cazibeler ortaya koyarak zamanla geçişler Kanal İstanbul'a sağlanabilir."

Prof. Dr. Kuran, Kanal İstanbul'un uluslararası bir statü tanınmasından ziyade diplomatik bir atak yapılarak Türkiye'nin bu projeye neden ihtiyaç duyduğunun anlatılması gerektiğine işaret ederek, "Yani insanların can ve mal güvenliğinin ciddi tehlikelerle karşı karşıya kaldığı, artık 1930'lu, 1940'lı, 1950'li yıllardaki gibi nadiren geçen gemiler değil günün 24 saati ciddi ve ağır tehlikeli maddeler taşıyan tankerlerin geçtiği, bunların kazası durumunda ciddi bir yaşam tehdidi oluşturacağı gibi yaşam ve çevre hakkıyla ilgili konular ön plana çıkarılarak uluslararası alanda bir çalışma yapılması, dış kamuoyunu ikna etme, en azından itiraz etmeme noktasına getirmek önemlidir." dedi.

- "Uluslararası sözleşme gerekir"

Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Hatice Kübra Ecemiş Yılmaz ise kanalın etkin ve elverişli kullanılması için İstanbul ve Çanakkale boğazları ve Kanal İstanbul'u da kapsayan bir uluslararası sözleşme yapılması gerektiğini belirterek, bu sözleşmede kazanılan haklardan da taviz verilmemesi gerektiğini söyledi.

Sempozyumun diğer oturumunda da uluslararası çevre hukuku bakımından dikkat edilmesi gerekenler ve Kanal İstanbul projesinin jeopolitik açıdan önemi vurgulanarak, Türkiye'nin ve yabancı yatırımcıların dikkat etmesi gereken konulara değinildi.

Haftanın Öne Çıkanları

Altınordu 2 - Hatayspor 2

2019-03-03 18:52 - Spor

Erdoğan: O taklacıya öyle bir ders verin ki...

2019-03-03 18:39 - Siyaset

Ziraat Finansal Kiralama AŞ'nin faaliyet izni iptal edildi

2019-03-02 12:47 - Ekonomi

Hepsiburada ile Adana'da dijital dönüşüm seferberliği

2019-03-06 15:02 - Genel

FETÖ'nün ABD'deki iki üniversitesinin 'vize oyunu'

2019-02-28 05:02 - Dünya

Fabrikada çıkan yangın söndürüldü

2019-03-01 03:03 - Asayiş

Akhisarspor evinde 3 puanı 3 golle aldı

2019-03-05 02:52 - Spor

Dünya Bankası'ndan Türkiye'ye 900 bin dolar

2019-03-05 13:37 - Ekonomi

"Kanal İstanbul", uluslararası hukuka göre ele alındı

2019-03-06 18:00 - Genel

Erciyes'te kar kalınlığı 2 metreye yaklaştı

2019-02-28 19:06 - Genel

İlgili Haberler

'77', Gazze'de yaşanan dramı 'sessiz bir çığlık' olarak gözler önüne seriyor

16:01 - Genel

Lahey'deki zirvede Trump engeli sebebiyle Ukrayna'nın üyelik yolunda ilerlemesi beklenmiyor

11:21 - Genel

MEB, 15 bin sözleşmeli öğretmen alımına ilişkin sözlü sınav duyurusu yayımladı

10:41 - Genel

İsrail Başbakanı Netanyahu, UCM'nin tutuklama kararına rağmen Macaristan'ı ziyaret edecek

22:37 - Genel

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı 'Yarısı Bizden' kampanyasıyla ilgili soruları cevapladı

20:30 - Genel

Günün Manşetleri

Beşiktaş, Ndidi'yi kadrosuna kattı

14:17 - Spor

Abdülhamid Han Sondaj Gemisi, Türkali-33 kuyusunda yeni görevine başlayacak

14:13 - Ekonomi

İletişim Başkanı Duran'dan İsrail'in Gazze'yi işgal kararına tepki

14:07 - Gündem

Türkiye'nin 20 AB üyesine ihracatı bu yılın ilk 6 ayında arttı

14:03 - Ekonomi

Avrupa'da elektrikli otomobil satışları yılın ilk yarısında 1 milyonu aştı

13:57 - Ekonomi