İstanbul
İstanbul, 15 milyonu aşkın nüfusunun yanı sıra birçok canlı türüne de ev sahipliği yapıyor. Bunların arasında görmeye alışık olunan hayvanların yanında yaban hayvanları da yer alıyor. Özellikle mega kentin doğal alanlarında tilki, çakal, şahin, kartal gibi hayvanlar da yaşamlarını sürdürüyor.
İÜC Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Yabani Hayvan Hastalıkları ve Ekoloji Ana Bilim Dalında görevli akademisyenler ve uzmanlıklarını yapan veteriner hekimler, bu yaban hayvanlarının tedavisini üstleniyor.
Yaralanan ya da hastalanan yaban hayvanları, Fakültenin Hayvan Hastanesinde sağlığına kavuşturulduktan sonra doğal yaşamlarına bırakılıyor. Doğal ortamlarında yaşayamayacak durumda olanlar ise fakülte bünyesindeki rehabilitasyon merkezinde misafir edilerek durumları takip ediliyor.
"Sokakta yaşama şansları hiç yok"
İÜC Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Alpak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Hayvan Hastanesinde kedi, köpek, at, eşek, koyun, keçi ve sığır gibi hayvanların yanı sıra iguana, kertenkele, muhabbet kuşu, kanarya, karga, şahin ve kartal gibi yaban hayvanlarının da tedavi edildiğini söyledi.
Bu hayvanların rehabilitasyon merkezinde dahili ya da harici hastalıklarının tedavilerinin yapıldığını söyleyen Alpak, "Yani cerrahi sıkıntıları varsa operasyon yapılıyor. İç hastalıklarıyla ilgili sıkıntıları varsa tedavi ediliyorlar. Fakat maalesef bazıları tedavi edilemiyor ya da tedavileri uzun sürüyor. Tedavi edilemeyenler nelerdir? Kanadı kırılmış bir karga, kartal, şahin. Peki bir daha uçamayacak diye biz bunları sokağa mı atalım? Sokakta yaşama şansları hiç yok ki onların. Çünkü onları ya araba ezecek ya da başka bir canlı ekolojik denge doğrultusunda ortadan kaldıracaktır." diye konuştu.
Alpak, hiç uçamayacak veya doğal şartlarında yaşayamayacak hayvanlar için sürekli kalabilecekleri bir alanları olduğunu anlatarak, "Orada hocalarımız ve öğrencilerimiz onların bakımlarını yapıyor. Üniversitemiz sağ olsun onların masraflarını kısmen de olsa karşılıyor. Doğal Hayatı Koruma Genel Müdürlüğüyle de çalışarak, orası epey bir seviyeye geldi, Türkiye'nin hatırı sayılır merkezlerinden biri oldu. İstanbul'un da en önemli merkezi tabii ki yaban hayvanları ve egzotik hayvanlar noktasında." ifadelerini kullandı.
"İstanbul halkı, hayvanlarda sıkıntı olduğu zaman getireceği yerin burası olduğunu biliyor"
Kendilerine Türkiye'nin her yerinden egzotik ve yabani hayvanın getirildiğini kaydeden Alpak, "Vatandaş duydu artık, İstanbul halkı duydu. Kedisi, köpeğinde zaten sıkıntısı olduğu zaman buraya getiriyor. Pet hayvanların haricindeki hayvanlarda da sıkıntı olduğu zaman getireceği yerin burası olduğunu biliyor. Eğer ayaktan tedavi edilecek durumdaysa hemen hocalarımız o tedaviyi yapıyor ve hasta yakınına, kim getirdiyse ona teslim ediyor ama kolu bacağı kırıldıysa operasyon yapılıyor, ilgili tedavi yapılıyor." ifadelerini kullandı.
Alpak, uzun süre tedavi gören hayvanların durumuna baktıklarını ve doğal ortamında yaşayabilecek olanları senede birkaç kere koruluk alanda doğaya bıraktıklarını söyledi.
Üniversitenin Veteriner Fakültesi Hayvan Hastanesinin, sadece pet hayvanlarını değil, egzotik diye bilinen hayvanların da dahili ve cerrahi hastalıklarının tedavileri ile röntgenleri ve tahlillerini yapabilecek durumda olduğunu belirten Alpak, bu tedavilerin birçoğunun gönüllülük esasına dayalı yapıldığını anlattı.
"Devlet kurumlarıyla aktif çalışıyoruz"
İÜC Veteriner Fakültesi Klinik Bilimler Bölümü Yabani Hayvan Hastalıkları ve Ekoloji Anabilim Dalı Araştırma Görevlisi Dr. Ebuderda Günay, çalışmalarından birinin yaban hayvanlarının rehabilitasyonu olduğunu belirtti.
Fakültede, Hayvan Hastanesi dışında bir rehabilitasyon merkezine sahip olduklarını kaydeden Günay, şunları söyledi:
"Burada çeşitli devlet kurumlarıyla Tarım ve Orman Bakanlığı ya da Doğa Koruma ve Milli Parklar gibi kurumlarla aktif çalışıyoruz. Vatandaşın bulduğu, ihbar ettiği veyahut kendilerinin getirdiği ya da kurumlar aracılığıyla bize gelen yaban hayvanlarının tedavilerini üstleniyoruz, rehabilitasyonlarını yapıyoruz. Bu işlemler bittikten sonra doğaya salınabilecek olanları, doğaya gönderiyoruz. Salınamayacak olanları, rehabilitasyon yapılması gerekenleri de gerekli yerlerde tutuyoruz ve takip ediyoruz."
Günay, fakülte bünyesinde ana bilim dalı altında yabani hayvanlarla ilgili bir doktora programı olduğunu belirterek, söz konusu programın da Türkiye'de ilk olduğunu anlattı.
Ekibin, Klinik Bilimler Bölümü Yabani Hayvan Hastalıkları ve Ekoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Serhat Özsoy'la beraber çalıştığını söyleyen Günay, "Buradaki hastanenin bütün imkanlarından da faydalanabiliyoruz. Özellikle ileri tetkikler, görüntüleme teknolojileri, bunun dışında tedavi yöntemleri, hepsini içinde barındıran bir düzenimiz, sistemimiz var. Bu yüzden de bu hayvanlarla ilgili rehabilitasyonumuz çoğunlukla başarılı. Ekip arkadaşlarımız da bu konularda uzmanlıklarını yapan veteriner hekimler oluyor." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com