?>

İsrail'in, Gazze'de açlığı "silah" olarak kullanması uluslararası hukuka aykırı

Hukukçular, İsrail'in 2 ayı aşkın süredir Gazze Şeridi'ne insani yardımların girişini engelleyerek 2 milyondan fazla Filistinliyi aç bırakmayı sürdürmesini uluslararası hukukun açık ihlali olarak görüyor.

Dünya - 4 saat önce

Lahey

İsrail'in, 2 Mart'tan itibaren Kerem Ebu Salim, Erez ve Zikim olmak üzere 3 sınır kapısından Gazze Şeridi'ne gıda, sağlık malzemesi, yakıt gibi ürünlerin girişini durdurması, bölgede kıtlık tehlikesi ortaya çıkarıyor.

İsrail'in 19 aydır bölgede yürüttüğü soykırım nedeniyle yoksullaşan, dışarıdan verilecek yardımlara bağlı hale gelen Filistin halkının maruz kaldığı şartlar, sınır kapılarının kapanmasıyla daha da kötüleşirken uluslararası hukuk uzmanları, İsrail'in, Gazze'de açlığı "silah" olarak kullanmasının savaş suçu teşkil ettiğini belirtiyor.

"Açlığı silah olarak kullanmak tamamen yasaktır"

Kudüs Üniversitesi İnsan Hakları Kliniği Direktörü Dr. Munir Nusseibeh, AA muhabirine yaptığı açıklamada, uluslararası insancıl hukukun, savaşın taraflarına yalnızca askeri hedefleri hedef alma izni verdiğini söyledi.

Nusseibeh, "Sivil hedeflerin ve sivil yaşamların hedef alınması, uluslararası insancıl hukukta kesinlikle yasaklanmıştır. Buna ek olarak, uluslararası insancıl hukuk, açlığı bir savaş yöntemi olarak açıkça yasaklamıştır. Belirli bir savaşın ortasında sıkışıp kalan sivil nüfus için gıda ve diğer gerekli ihtiyaçları engelleyecek bir kuşatma uygulamak, uluslararası hukukta tamamen yasaktır." dedi.

İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ndeki Filistin nüfusunu aç bırakma politikasını, "Filistin halkını evlerini terk etmeye, Gazze Şeridi'nin dışına zorla transfer edilmeye ve bu nüfusu yok etmeye zorlama yolu olarak" kullandığını belirten Nusseibeh, bunun çok katmanlı bir ihlal olduğunu vurguladı.

"Soykırım suçunun önemli bir unsuru"

Nusseibeh, "Bu eylem, Roma Statüsü, Dördüncü Cenevre Sözleşmesi ve uluslararası hukukun diğer araçlarında tanımlandığı gibi bir savaş suçudur. Amacı ne olursa olsun, bu bir suç olarak kabul edilir." ifadelerini kullandı.

İsrail'in bu yöntemi kullanarak Filistin halkına "çok ciddi fiziksel ve zihinsel zarar" verdiğini kaydeden Nusseibeh, "İsrail rejiminin savaş yöntemi olarak kullandığı bu açlık politikasına baktığınızda, bunun sadece uluslararası hukukun ciddi bir ihlali olmadığını, aynı zamanda kesinlikle Ekim 2023'ten bu yana Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkına karşı yürütülen soykırım amaçlı saldırının bir parçası olduğunu göreceksiniz." diye konuştu.

Nusseibeh, İsrail'in, açlığı savaş yöntemi olarak kullandığını inkar etmediğini, aksine bunu birkaç kez İsrailli yetkililerin duyurduğunu belirterek, "Ne yazık ki sadece bunu yapmakla kalmıyorlar, aynı zamanda gizlemiyorlar da. Ve tabii ki uluslararası toplumun böyle bir durumda gerekli olan yeterli tepkisini henüz görmüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

Gazze'de "açlığın" silah olarak kullanılması

Oxford Üniversitesi'nde misafir akademisyen ve New York Üniversitesi Abu Dhabi'den Doç. Dr. Jinan Bastaki, Gazze'deki açlık krizinin 7 Ekim 2023'ten önce başladığını hatırlattı.

Bastaki, "Gazze soykırımının başlamasından önce bile, Gazze nüfusunun yarısından fazlasının gıda güvensizliği yaşadığı, yüzde 80'inden fazlasının insani yardıma bağımlı olduğu tahmin ediliyordu ve Ekim 2023 sonundan beri açlık bir savaş silahı olarak kullanılıyor. Yavaş yavaş açlık 7 Ekim 2023'ten önce başlamıştı ve bunun 2012'den beri görüldüğü raporlanmıştı." dedi.

Jinan Bastaki, 2018'de BM Güvenlik Konseyi'nin oybirliğiyle kabul ettiği 2417 sayılı kararın, açlığın sivillere karşı bir savaş yöntemi olarak kullanılmasını kınadığını ve insani yardıma erişimin reddinin uluslararası hukukun daha fazla ihlali olduğunu açıkladığını vurguladı.

"İsrail açıkça UAD'nin tedbir kararlarını ihlal ediyor"

Uluslararası Adalet Divanı'nın (UAD) 26 Ocak 2024'te verdiği ilk geçici tedbirlerle İsrail'e "acil olarak ihtiyaç duyulan temel hizmetlerin ve insani yardımın sağlanmasını mümkün kılacak ivedi ve etkili önlemler almasını" emrettiğini hatırlatan Bastaki, şunları söyledi:

"İsrail, ilk geçici tedbir kararına uymadığı ve durum kötüleştiği için mahkeme, 28 Mart 2024'te, 'kıtlığın ortaya çıktığını' belirterek, İsrail'in BM ile tam işbirliği içinde temel hizmetlerin ve yardımın engelsiz bir şekilde sağlanmasını temin etmesini gerektiren daha ayrıntılı bir geçici tedbir kararı verdi. Bu, bir yılı aşkın bir süre önceydi."

24 Mayıs 2024'teki üçüncü geçici tedbirlerde, İsrail'in "acil olarak ihtiyaç duyulan temel hizmetleri ve insani yardımı engelsiz sağlamasına" ve özellikle de Refah geçişini açık tutmasına hükmettiğine dikkati çeken Bastaki, "İsrail'in dayattığı açlık, bu geçici tedbirlerin açık bir ihlalidir." değerlendirmesinde bulundu.

Bastaki, Soykırım Sözleşmesi'nin, "Grubun üyelerine ciddi bedensel veya zihinsel zarar vermek" ve "Grubun fiziksel olarak tamamen veya kısmen yok edilmesine neden olacak yaşam koşullarını kasten dayatmak" eylemlerini soykırım fiilleri olarak içerdiğini aktardı.

Akademisyen Bastaki, UCM'nin İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Savunma Bakanı Yoav Gallant hakkında çıkardığı tutuklama emrinin "Roma Statüsü'nün 8(2)(b)(xxv) maddesine aykırı olarak bir savaş yöntemi olarak sivillerin aç bırakılması" suçunu içerdiğini kaydetti.

"Uluslararası toplumun başarısızlığı derin bir ahlaki ve hukuki çöküştür"

Uluslararası toplumun soykırımı önleme konusundaki durumunu "derin bir ahlaki ve hukuki başarısızlık" olarak nitelendiren Bastaki, "UAD'nin 2007'deki Bosna-Sırbistan davasında, mahkeme, devletlerin 'soykırımı mümkün olduğunca önlemek için, makul olarak kendilerine sunulan tüm araçları kullanma' sorumluluğuna sahip olduğunu açıklığa kavuşturdu. Bu, devletlerin 'soykırım işlenmesini belli düzeyde engellemesi' gerektiği anlamına gelir. Benim görüşüme göre, tüm devletler sadece silah transferinden kaçınmakla değil, ticari ve diplomatik bağları kesmekle yükümlüdür." dedi.

Bastaki, son olarak, "Uluslararası sistem, zaten mükemmellikten uzaktı, şimdi ise bir soykırımcı devletin yararına, diğer devletlerin de desteğiyle yok ediliyor. 'Bir daha asla' sloganları boşa söyleniyor. Yalnızca Güney Afrika gibi bazı ülkeler, sömürgeciliğe karşı harekete geçerken, İsrail, ABD ve Almanya gibi ülkelerse yerleşimci sömürgeci bir amacı gerçekleştirmek için uluslararası sistemi manipüle ediyor." ifadelerini kullandı.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Hatay'da depremde yıkılan iki caminin yerine yenileri inşa edildi

2025-05-02 17:12 - İslam-Hayat - Zilkade 1446

Almanya'da '3. Avrupa Hafızlık Yarışması' düzenlendi

2025-05-03 22:53 - İslam-Hayat - Zilkade 1446

Turkish Airlines Open 2025'te, 7 Türk golfçü mücadele edecek

2025-05-07 16:27 - Spor

Fransa'da Filistin destekçisi STK hakkındaki fesih süreci tepki çekiyor

2025-05-08 11:48 - Dünya

Astım hastalarında "biyolojik ajan tedavisi" acile başvuruları azaltıyor

2025-05-08 12:18 - Sağlık

Zelenskiy: Her işgalci eninde sonunda topraklarımızı terk edecek

2025-05-08 12:17 - Dünya

Coğrafi işaretli Köprübaşı çileği genç çiftçilerle yaygınlaştırılacak

2025-05-08 11:57 - Ekonomi

F1 ekibi Alpine, sıradaki 5 etapta Arjantinli pilot Colapinto'nun yarışacağını açıkladı

2025-05-07 19:02 - Spor

Kripto para birimleri son küresel ekonomik gelişmelerle yeniden yükselişte

2025-05-08 12:16 - Ekonomi

Başsavcılıktan İmamoğlu'nun X hesabına erişim engeli getirilmesine ilişkin açıklama

2025-05-08 11:47 - Gündem

İlgili Haberler

Ukrayna Dışişleri Bakanı Sybiha: Putin'in 'geçit töreni ateşkesi' sahte çıktı

15:12 - Dünya

Rusya: Çin’e petrol ve doğal gaz sevkiyatını bu yıl artıracağız

15:03 - Dünya

Çin ile Filipinler arasında Güney Çin Denizi'nde gerilim

14:48 - Dünya

Trump, ABD ile İngiltere arasındaki yeni anlaşmanın, ikili ilişkileri pekiştireceğini açıkladı

14:12 - Dünya

Putin, Zafer Bayramı dolayısıyla 2. Dünya Savaşı'na katılan eski Sovyet halklarını tebrik etti

14:02 - Dünya

Günün Manşetleri

Büyükçekmece Belediyesine yönelik yolsuzluk soruşturması başlatıldı

15:43 - Gündem

Minguzzi cinayetine ilişkin davaya devam edildi

15:37 - Gündem

TBMM KİT Komisyonunda Türk Eximbank'ın 2021 ve 2022 yılı hesapları görüşüldü

15:33 - Ekonomi

İstanbul'daki operasyonlarda 1 ton 52 kilo 380 gram uyuşturucu ele geçirildi

15:28 - Gündem

AB'den Ukrayna'ya 1 milyar avro kredi

15:23 - Ekonomi