İstanbul
Şişli'de Birleşmiş Markalar Derneğini ziyaretinde konuşan Kurum, Derneğin çok önemli bir iş yaptığını söyledi.
Kurum, Derneğin yaptığı işin, ülkenin istihdam ve üretiminin ayakta kalması için öne çıkartılması gerektiğini belirterek, "En önemli adım, marka olabilmek, marka değerini koruyabilmek. Aslında bu konu fabrikadan daha önemli hale geldi. Nitekim bugün bazı markalarımız dahi Türkiye'de, dünyanın birçok ülkesinde satış yaparken, fabrikaları burada ama yurt dışında devam ediyor. Burada üretim için altyapı olmasına rağmen biraz da böyle markayı büyütünce hemen yurt dışına da satma hevesimiz var. Yani gelsin yurt dışından bir yatırımcı alsın gibi bir bakış açımız da var." diye konuştu.
Kurum, değerli markaların korunması gerektiğinin altını çizerek, "Bu markaları çoğaltmamız, büyütmemiz ve tüm dünyada bu markaların bana göre isminin daha da duyulması lazım. Bugün İtalya giyimde eğer markaysa, belki de İtalya'da üretim bile yapmıyordur. Ama tüm dünyada İtalya bir marka. İtalya'da moda haftası düzenlendiği zaman herkes oraya gidebiliyor. Paris yine aynı şekilde bir moda şehri. Bana sorarsanız üretimle alakası yok, marka algısı, markası onu oraya taşımış. Bizim de burada markalarımızı büyütmemiz ve korumamız lazım." ifadesini kullandı.
"Tarihi yarımadayı moda merkezi haline getireceğiz"
İstanbul'da gerekli altyapıyı oluşturacaklarını dile getiren Kurum, "Derneğimiz 46 üyeyle başlamış, 511 üye markası var. Dolayısıyla bu 511 marka bile olsa bence yeterli. 511'i en azından bizim dünyada ismini duyuracak bir çalışmayı yürütmemiz lazım. Bu şekilde marka olabileceğimizi düşünüyorum." dedi.
Kurum, sözlerini şöyle tamamladı:
"Tarihi yarımadayı moda merkezi haline getireceğiz. Benim hayalim orası canlansın, dükkanlar olsun, oraya gelen turistler, bizim markamızı artık iyice öğrensin, yaşasın orada ve satın alsın. Tüm dünyaya bu markayı, markalaşmayı biz Birleşmiş Markalar Derneği ve Türkiye olarak yayalım istiyorum. Ben bunun için çalışacağım."
"Tüm İstanbullu hemşerilerimizi büyük mitinge bekliyoruz"
Kurum, Bayrampaşa mitinginde yaptığı konuşmada ise İstanbul'un son 5 yıldır bir fetret, bunalım dönemi yaşadığını söyledi.
Mevcut İBB yönetiminin kendi dönemlerinde başlatılan projeleri iptal ettiğini belirten Kurum, "Görevi 10 gün sonra bu kardeşinize inşallah bırakıyorlar. İstanbul tarihine 'metro hattına hafriyat döken yönetim' olarak geçtiler. Bugün metrobüs durakları mahşer yeri gibi oldu, metrolar çalışmaz hale geldi. Her gün İETT'nin otobüsleri yanıyor. Taksi meselesi günden güne kangrene dönüşüyor." diye konuştu.
Bugün halk otobüslerine bakım yapılamadığını vurgulayan Kurum, "Öyle arka odalarda balya balya paraları saymayı biliyorlar, esnafın üç kuruş alacağını ödemiyorlar. Geçen otobüs esnafıyla beraberdim, 1 milyon, 2 milyon esnafın alacağı var. Sonra da otobüs yanıyor, arıza yapıyor. Sen parasını, hak edişini ödemezsen, sen esnafın, Bayrampaşa'nın, İstanbul'un haklarını, kaynaklarını arka odalarda balya balya kule yaparsan bu adam bu otobüsü nasıl çalıştıracak. Bunların İstanbul diye bir dertleri yok." ifadelerini kullandı.
Kurum, İstanbul'un önündeki en büyük engelin CHP'li İBB yönetimi olduğunu kaydetti.
1 Nisan'dan sonra İstanbul'daki metro hattı uzunluğunu iki katına çıkaracaklarının altını çizen Kurum, "Metrobüsü, İstanbul’un bir ucundan diğer ucuna kadar uzatacak, yapacağımız 122 kilometrelik tünellerle, bu şehrin trafiğini yerin altına alacağız. Bunlarda bol bol çalıştay var ama çalışmak yok, kentsel dönüşüm yok. Bunlarda yandaşlarına arka odalarda rant bölüştürme var ama depreme hazırlık yok. İstanbul'da inşallah 650 bin konutu dönüştüreceğiz." şeklinde konuştu.
Kurum, sözlerini şöyle tamamladı:
"Biliyorsunuz 24'ünde Büyük İstanbul, 'Yeniden İstanbul' mitingini yapacağız. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın teşrifleriyle tüm İstanbul'un yeniden yükselişini başlatacağı günün provası, 31 Mart akşamı tüm İstanbul'un sevineceği günün başlangıcı olacak. Yeniden İstanbul'un ehil ellere geçme, yeniden İstanbul'un şahlanış mitingi olacak. Orada büyük bir coşkuyla Sayın Cumhurbaşkanı'mız, bakanlarımız, milletvekillerimizle kutlu yürüyüşü başlatacağız. Tüm İstanbullu hemşerilerimizi büyük mitinge bekliyoruz."
"5 yıllık süreci hepimiz gördük yaşadık"
Kurum, Mimar Mühendisler Grubunu ziyaretinde yaptığı konuşmada da seçimde deprem korkusu ve ulaşım çilesinin oylanacağını söyledi.
İstanbul'un geleceği için mimar ve mühendislerle mücadele vereceklerini belirten Kurum, "Ben sizin bir mesai arkadaşınız oldum yıllardır. Farklı alanlarda, afette, selde, yangında, depremde beraberdik. Vatandaşlarımızın refahı için, şehirlerimizin huzuru için projeler çizdik, beraber uyguladık. İnşaatlarını beraber yaptık, altyapılarını beraber yeniledik ve hamdolsun ülkemizi bugünlere getirebilme adına da gece gündüz hep birlikte mücadele ettik." diye konuştu.
Kurum, Türkiye Yüzyılı'na girildiğini anımsatarak, "İkinci bir yüzyıldan bahsediyoruz. Bu yüzyılda İstanbul'un lokomotif bir şehir olması ve ekonominin merkezi, yüksek teknolojinin merkezi, insanlarımızın huzurla, güvenle yaşadığı bir şehir olabilmesi için de bu mücadeleyi daha güçlü bir şekilde vermemiz lazım." ifadesini kullandı.
İstanbul'un 5 yıldır algı ve polemikten başka bir şey üretmeyen bir anlayışla yönetildiğini vurgulayan Kurum, şunları kaydetti:
"5 yıllık süreci hepimiz gördük yaşadık. Algı üreten, sürekli bir polemik ile gündeme gelen bir belediye başkanı gördü İstanbullular. Geriye dönüp baktığınızda da İstanbul'da şöyle hatırlanacak bir eseri maalesef yok. Hatırladıklarım, iptal edilen metro tünelleri, hafriyat dökülen metro tünelleri, beton dökülen kara yolu tünelleri, temel atmama törenleri gibi enteresan işler."
Mimar Mühendisler Grubu ile çalışmak istediklerini dile getiren Kurum, kendilerinin her zaman ulaşılan tarafta olacağını belirtti.
Mimar Mühendisler Grubu Genel Başkanı Bülent Şen, ziyaretinden dolayı Kurum'a teşekkür ederek plaket verdi.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com