Ankara
Anadolu Ajansı'nın (AA), "Eğlenceden Bağımlılığa Oyunlar" başlıklı beş bölümlük dosya haberinin dördüncü bölümünde, oyun bağımlılığının psikoloji literatüründeki yerine, Dünya Sağlık Örgütü'nün (DSÖ) konuya yaklaşımına ve bu konuda psikologların görüşüne yer verilerek, oyuncular ve oyun geliştiricisinin bağımlılığa yaklaşımı ve kendi bağımlılık hikayeleri aktarıldı.
"Video oyunu bağımlılığı" kavramı, farklı ifadelerle 1980'lerde literatürde yer bulsa da ilk kez 1983'te yayımlanan bir makalede W. Barlow Soper and Mark J. Miller tarafından kullanıldı.
1990'lı yıllarda ev konsolu ve bilgisayar oyunları bağımlılıkları üzerine çalışılırken, 2000'lere gelindiğinde, video oyunu bağımlılığı üzerine çalışmalar arttı.
Psikolojik olarak oyunların etkisine ilişkin AA'ya konuşan psikolog ve yazar Rachel Kowert, oyunların bağımsızlık hissiyatını çok iyi şekilde aktardığını belirterek, insanların kendi seçimini yapma, başarı hissetme ve bağ kurma isteğiyle oyun oynama motivasyonu duyduğunu anlattı.
????Öte yandan, oyunlarla bağlantı kurma ve başarı elde etme hissi, bağımlılığa zemin hazırlayan unsurlar arasında yer alıyor. Çünkü gerçek hayatta etkileşim kurma ve başarı konusunda olumsuz tecrübeleri olanlar, bu açığı sanal dünya ile kapatmaya çalışıyor.
"Oyun bağımlılığına" dair birçok çalışma, bu durumu, sürekli ve kontrolsüz "içeriği derhal tüketme ya da bu aktiviteye dahil olma" isteği olarak tanımlıyor.
Kişiler oyun oynama konusunda kontrolü kaybediyor ve saatlerce oyun oynamaları da iş, eğitim, kişisel ilişki, hobi, genel sağlık ve psikolojik durum gibi alanlarda hayatlarını temelden etkiliyor. Bağımlılık için "kontrolsüzlük ve zararlı sonuçlar" iki önemli kriter olarak görülüyor.
DSÖ, bu durumu "oyun oynama bozukluğu" olarak tanımlıyor
DSÖ, bu olgu için "oyun oynama bozukluğu" tanımlaması yaptı. Bu kapsamda oyun oynama üzerinde kontrolün olmaması, hayatta oyuna öncelik verilmesi ve olumsuz sonuçlara rağmen oyuna ayrılan vakti artırma gibi etmenler "oyun oynama bozukluğunun" belirtileri olarak görülüyor.
Bu teşhisin konulması için kişinin bireysel, aile, sosyal, eğitim, iş ve diğer önemli alanlarda ciddi zararlar görmesine neden olacak bir davranış örüntüsü olması ve bunun aşikar şekilde en az 12 ay sürmesi gerekiyor.
Öte yandan Kowert, oyunlarda çok fazla vakit geçirenlere dışarıdan bakıldığında "bağımlılık" algısının oluştuğunu kaydederek, bunun sorunlu ve uyumsuz bir şeyler olduğunu gösterdiğini ancak durumun tam olarak öyle olmadığını ifade etti.
Bu konuda sadece harcanan vakte bakılarak tam bir bağımlılıktan söz edilemeyeceğini aktaran Kowert, bunun anlaşılabilmesi için kişi üzerindeki etkilerin gözlemlenmesi gerektiğini anlattı.
Oyunlar teknik olarak "bağımlılık yapıcı"
Diğer yandan AA'ya konuşan "Concerned Ape" olarak bilinen "Stardew Valley" oyununun geliştiricisi Eric Barone, oyunların teknik olarak "bağımlılık yapıcı" bir niteliği olduğunu işaret ederek, özellikle ödül sisteminin beyindeki dopamin düzeyini etkilediğini ifade etti.
Barone, bazı oyunlarda bir eylem sonucu derhal ödül verilmesinin "beyni ele geçirdiğini" ve bu sürecin çok yüksek düzeyde hızlandırılmasının sorun teşkil edebileceğini söyledi.
Oyunlarda gerçekçi sürelerde hedeflere ulaşmanın "yapay" olmayacağına işaret eden Barone, "Ödülü çok çabuk elde edersen, bu senin için gerçek dünyada çok kolay olmayabilir. Biraz zor. Ödül elde etmek için çalışmalısın. O nedenle video oyununda her şey için hemen ödül bekleyecek şekilde alıştırma yaptıysan, gerçek dünyaya çıktığında zor zamanlar yaşayacaksın. Ama oyunda ödüller için gerçekten çalışman gerekirse, bu seni ödül elde etmek için biraz daha çalışman gerekeceğini bilme konusunda eğitir." diye konuştu.
Öte yandan, ödül sistemlerinin oyunlarda da gerçek hayattaki gibi daha uzun süreli ve çaba gerektiren şekilde olması bir çıkmazı daha ortaya çıkarıyor. Ödül almanın oyunlarda daha uzun bir çalışma gerektirmesi, "bağımlılığı" azaltıcı bir etmen olarak görülse de aslında bu insanların oyunlarda daha fazla vakit harcamasına neden oluyor. Bu durum oyundan oyuna değişiyor.
AA'ya anonim olarak konuşan ve Mario takma adını kullanan oyun bağımlısı da ödül sisteminin bu kapsamda hayatın da oyun gibi görülmesini; sabırsız ve hemen başarı bekleyen birine oyunun bunu sağlayabileceğini söyledi.
"Hedonizm ve eğlence sonsuz bir çukur"
AA'ya konuşan, Gran Turismo oyunu oynayarak profesyonel yıldız bir yarışçıya dönüşen Jann Mardenborough da insanların hayatta dengeye ihtiyacı olduğunu vurgulayarak, "Açık olmak gerekirse, biri güneş ışığını görmüyorsa, tüm gün odasında vakit geçiriyorsa bir sorun vardır. Bunun nedeni oyun değil, bu disiplinsizlikle yetiştirilme sorunu." dedi.
Mardenborough, ailelerin çocuklarına teknoloji konusunda rehberlik etmesi gerektiğinin altını çizerek, "İnsanlar bir noktada büyümeli, hedonizm ve eğlence sonsuz bir çukur, toplumun şu anda içinden geçtiği daha derin bir seviye. İnsanlar, kaçmak ve oyun oynamak için gerçek hayattan uzaklaşıyor. Bu bir oyun sorunu değil, amaçsızlık sorunu. Kendi adıma ben bunu 7 yaşımdayken biliyordum." ifadelerini kullandı.
"Güvenilmez bir insana dönüştüm"
AA'ya konuşan Anonim Oyun Bağımlıları (AOB-Gaming Addicts Anonymous) gönüllülerinden Scott J. de oyuna çok fazla vakit harcaması nedeniyle hayatta diğer yapması gerekenleri yapamadığını belirterek, yeterince uyuyamadığını, arkadaşlarıyla görüşemediğini, çocuklarıyla daha az vakit geçirdiğini anlattı.
Scott, önceden fiziksel egzersizler yaptığını ancak bunun da oyunlarla birlikte hayatından çıktığını belirterek, "Çok uzun bir problem listesi vardı. En büyük sorunları düşündüğümde, oyunlara harcadığım vakit en üstte yer almıyor. Daha çok önemli olan beni bir birey olarak nasıl değiştirdiğiydi. Karakterimi değiştirdi. Kişiliğim değişti. Çok güvenilir bir insandan çok güvenilmez bir insana dönüştüm. Çok sıradan, sabırlı ve anlayışlı bir insandan çok tahammülsüz, öfkeli ve diğer insanların yanında olmak istemeyen bir insana dönüştüm. Bu beni değiştirdi." yorumunda bulundu.
Uykusuzluğun birçok problemin nedeni olduğunu söyleyen Scott için düşünmek, çalışmak ve konuşmak bile zor hale geldi.
İş saatlerinde oyun oynaması nedeniyle neredeyse işini kaybetme ve kariyerine zarar verme noktasına gelen Scott, bunun çok büyük bir sorun olduğunu çünkü bu şekilde çocuklarına örnek olmak istemediğini söyledi.
Oyun bağımlılığı döngüsü
Scott, oyuna daha fazla takıntılı hale gelerek, tekrar oynayabileceği vakti düşünerek gününü geçirdiğini dile getirerek, işaretleri gördüğünü ancak kontrolü kaybetmesinin birkaç yıl aldığını söyledi.
Gece geç saatlere kadar oyun oynamasının ardından sabah kalktığında kendisini "çöp" gibi hissettiğini çünkü neredeyse 10-20 gün boyunca her gün sadece 4-5 saat uyuduğunu anlatan Scott, uyandığında gözlerinde ve başında ağrı hissettiğini, enerjisinin düşük ve ruh halinin de kötü olduğunu kaydetti.
Scott, berbat ve uykusuz hissettiği için etrafında insan görmek istemediğini, her gün kendisine bunu bir daha yapmayacağını ve ihtiyacı olan uykuyu alacağını söylese de aynı şeyi yapmaya devam ettiğini ve bunun bir döngü halini aldığını dile getirdi.
O dönemde sabrının ve tahammülünün azaldığını, mutsuz hissettiğini ve insanlara öfkesinin arttığını aktaran Scott, aslında böyle biri olmadığını söylüyor.
"Oyun oynadığımı saklamak ve oynadığım süre hakkında yalan söylemek beni sarstı"
Scott, bazı garip davranışları arasında onu en çok rahatsız eden durumun oyuna harcadığı süre hakkında insanlara yalan söylemek olduğunu anlattı:
"Oyun oynadığımı diğer insanlardan saklamak ve ne kadar süre oynadığım hakkında yalan söylemek. Bu, hemen başladı. Bazen bir saat oynama niyetiyle başladığım oyunda, 3 ya da 4 saat harcıyordum. Biri bana öğleden sonran nasıl geçti diye sorduğunda ise 'Yapmam gerekenlerle ilgilenmem gereken sürede tüm öğleden sonramı aptal bir video oyunu oynayarak geçirdim' demek istemiyordum. Bu nedenle oyun oynamam hakkında yalan söylüyor ve bunu saklıyordum."
Bazı bağımlılık belirtilerini kendisinin de yaşadığını anlatan Barone da oyunlara bağımlı olmaya başladığında bazen yalan söylediğini çünkü harcadığın vakit nedeniyle mahcubiyet hissettiğini söyledi.
Barone, bağımlılık belirtileri yaşadığı döneme ilişkin, "İçten içe bunun iyi olmadığını biliyorsun. Başka şeyler yapıyor olman gerektiğini de biliyorsun. Bu nedenle mahcubiyet ve utanç hissediyorsun. Aynı zamanda kendine bir sorunun olduğunu itiraf etmek istemiyorsun çünkü bu her ne ise seni kendin hakkında daha kötü hissettirecek. Bu senin durmana neden olabilir. Buna bağımlı olduğunu biliyorsun ve devam etmek istiyorsun çünkü iyi hissettiriyor, içine çekiliyorsun. Asıl problem bu." diye konuştu.
"Arkadaşım oyun oynamayı bırakamazsa evini terk etmek zorunda kalacaktı"
Mario da çocuklarıyla aynı yerde yaşamayan ve onlarla çevrimiçi oyun oynayan bir arkadaşından bahsederek, "Bu, onun için çocuklarıyla bir etkileşim kurma yoluydu. Bir şekilde onun bir sorunu olduğunu fark ettim." dedi.
Büyüdükçe oyunların anlamsız gelmeye başladığını dile getiren Mario, bir yardım grubuna katıldığını, biriyle tanıştığını ve ona yardım etmeyi teklif ettiğini anlattı.
Mario, bu kişinin eşiyle ve çocuklarıyla yaşadığını ancak karşı tarafın arkadaşının oyun oynamasıyla artık başa çıkamadığını aktararak, "Bu nedenle oyun oynamayı bırakmazsa, evden gitmek zorunda kalabilirdi. O an oyun bağımlılığının ne kadar ciddi olabileceğini anladım." ifadelerini kullandı.
Bazen birine yardım etmenin karşı tarafın da sana yardım etmesine neden olabileceğine işaret eden Mario, arkadaşının kendisine telefonda oyun oynamayı bırakması konusunda yardım ettiğini söyledi.
"Oyunlar beni 'şu andan' alıkoyuyordu"
Belki de bunu yalnız yapacak gücü olmadığını yorumunda bulunan Mario, "Bana telefondaki uygulamaları silmemi söyledi ve birbirimizle iletişimde kaldık. Sonra telefonumdan oyunları sildim. Şimdi (oyunların) beni 'şu andan' alıkoyduğunu anlayabiliyorum. İnsanlarla bir toplantıda olduğumu ve 'o anda' kalmak yerine telefonumda oynadığımı hatırlıyorum. Bunun bir tür mücadele stratejisi olduğunu düşünüyorum." diye konuştu.
Mario, oyunların "bağımlılık yapıcı" olabileceğini ifade ederek, "Neredeyse gerçekliğin yerini alıyor. Gerçekliğin kendisi tecrübe etmesi zor bir şey olabilir. O yüzden başka bir gerçekliğe erişme şansın varsa, bu kolay şekilde ulaşılabilir. Bunu yapma dürtüsü çok kolay olabilir. Özellikle de bir şey tüm dünyada çok popüler olduğunda, herkesin bunu yaptığını bildiğinde." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com