İstanbul
Üniversitesinin Avcılar yerleşkesinde yer alan hastanenin eski binası, 2019 yılında Silivri açıklarında 5.8 büyüklüğünde yaşanan depremde zarar gördü.
Aldığı hasar sonrası yıkılan ve yeniden yapılması kararlaştırılan binanın temeli 2020 yılında atıldı.
Binanın 4 yıl süren inşa sürecinin geçen yıl aralık ayında tamamlanmasının ardından hastane yeniden faaliyete geçti.
Hastanede, 24 poliklinik, 12 ameliyathane ile MR, tomografi ve ultrasonografi gibi üniteleri barındıran ileri düzey radyoloji ünitesi, tam donanımlı yoğun bakım ünitesi, yenidoğan yoğun bakım ünitesi ve yatar hasta servisleriyle evcil, çiftlik, egzotik ile yaban hayvanlarına yönelik sağlık hizmeti sunuluyor.
Ayrıca hastanede, hayvanlara yönelik Türkiye'deki ilk işitme testi merkeziyle yürüme analizi merkezi de yer alıyor.
Bünyesindeki tedavi olanaklarıyla birçok hayvan türünü sağlığına kavuşturan hastanede, üniversitenin Veterinerlik Fakültesi öğrencileri de uygulamalı eğitim alma imkanı buluyor.
"Adeta şehir hastanesinin minyatürü"
AA muhabirine açıklamalarda bulunan İÜC Veteriner Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Hasan Alpak, yaklaşık 8 bin metrekare üzerine kurulan hastanenin karantina alanları, hayvan bakım yerleri, araştırma uygulama çiftliğiyle bir şehir hastanesinin küçük bir minyatürü gibi olduğunu belirtti.
Alpak, bir devlet hastanesinde veya tıp fakültesinde olan doğum, cerrahi, dahiliye gibi bölümlerle alt birimleri olan dermatoloji, kalp damar cerrahisi, ultrasonografi, ekokardiyografi, göz, kulak, burun, boğaz, ağız çene ile diş sağlığı alanlarında İstanbul'a ve Marmara Bölgesi'ne hizmet verdiklerini dile getirdi.
Diğer fakültelerden farklı olarak egzotik hayvanlar bölümleri olduğunu dile getiren Alpak, kartal, şahin, çakal, kurt, aslan ve vaşak gibi hayvanları bu birimde tedavi ettiklerini anlattı.
Alpak, hasta hayvanlara ayakta, yatarak ve operasyonel tedaviler dahil onlarca işlem yapılan hastanenin Türkiye'de en fazla hasta hayvanın geldiği hastane olduğunu kaydetti.
Hastanede 160 civarında öğretim elemanının görev yaptığını aktaran Alpak, "Doktorant dediğimiz, mezuniyetten sonra veteriner hekimlerin master programlarını yaptığı yerdir burası. Hem doktora eğitimlerini yaparlar veteriner hekim meslektaşlarımız, hem de burada gelen hastalara hizmet verirler. Öğretim elemanlarının yanında çalışanlarımız da var tabii. 50
civarındaki çalışanla da günde yaklaşık 200 hastanın tedavisini yapıyoruz." ifadelerini kullandı.
"Rize'den buraya şahin getirdim"
Alpak, Türkiye'nin günlük olarak en fazla hayvan tedavi eden fakültesi olarak kabul edildiklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Benim evlatlarım, yani öğrencilerim üçüncü sınıftan itibaren bu hastanenin içerisindeler. Üçüncü, dördüncü, beşinci sınıfta buradalar. Tamamen uygulamaya yönelik bir eğitim var, klinik derslerinde özellikle. Ayrıca bizim bir de araştırma uygulama çiftliğimiz var, öğrencilerimizin hizmetinde olan. Bu çiftliğin üç ünitesi var. Sığırcılık, koyunculuk ve tavukçuluk ünitesi. Sığırların tedavilerini, büyümelerini, doğumlarını ve daha sonraki aşamada sevk edildikleri mezbahada hangi işlemlerin yapıldığını yani çiftlikten markete kadar hangi aşamadan geçtiğini öğrenebiliyorlar. Aynı şekilde koyunculuk ünitemizde ve tavuk kümesimizde de doğumlarını, beslenmelerini, gerektiğinde tedavilerini görüyorlar. İÜC Veteriner Fakültesi yani bu açıdan Türkiye'nin emsalsiz bir fakültesidir."
Hastaneye sadece Marmara Bölgesi'nden değil, Türkiye'nin birçok yerinden hasta hayvan geldiğini belirten Alpak, "Benim taşıdığım bile olmuştur. Rize'den buraya şahin getirdim bizzat kendi aracımla, tedavi olsun diye. O kadar namlı bir yerdir. O kadar bilinen bir yerdir hocalarıyla." dedi.
Alpak, hastanede bulunan odyoloji merkezinde hayvanların işitmeleriyle ilgili işlemler yapıldığını kaydederek, bazı köpek ırklarındaki yürüme bozukluklarının da yine burada belirlenebildiğini anlattı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com