?>

'Halep'te tahliye olmasaydı katliam yaşanırdı'

ABD'li medya aktivisti Abdülkerim, Halep'teki sivillerin tahliyesi ile ilgili, "Eğer siviller tahliye edilmemiş olsaydı, içeride kalan herkes öldürülecekti ve bir katliam olacaktı." dedi. - Anadolu Ajansı

Dünya - 9 yıl önce

İDLİB

Suriye'de rejim güçleri tarafından ele geçirilen Halep kent merkezinin doğusunda kuşatma altında aylarca haberciliğe devam eden Amerikalı medya aktivisti Bilal Abdülkerim, Halep'te sivil halkın kuşatma altında yaşadıklarına ilişkin tanıklıklarını, tahliyelerin tamamlanmasının ardından AA'ya değerlendirdi.

Hava saldırılarına ilişkin yazdığı haberlerden birini hiç unutamadığını belirten Abdülkerim, 6 katlı bir binanın bir anda moloz yığınına döndüğünü, üst üste yığılan katların arasında 10-11 yaşlarında bir erkek çocuğun bedeninin gördüğü anın hafızasına kazındığını söyledi.

Abdülkerim o anları, "Her yer toz içindeydi, herkes olay yerinde toplanmış ve neler olduğunu anlamaya çalışıyordu. Gördüğümüz şey, parlak kırmızı bir damlaydı, kandı ve kanayan bir çocuğun bedeniydi. Beyaz baretliler geldiler, çocuğun bedenini çıkardılar. O bedenin o yığından çıkarılmasını hiç unutamayacağım. Bu yaşananları durdurabilecek, ama her nedense durdurmak için hiçbir şey yapmayan insanlara yönelik öfkem hiç dinmeyecek." diye anlattı.

"İnsanlar inançlarını hiç yitirmediler"

Kuşatma altındaki sivillerin tüm yaşananlara rağmen inançlarını yitirmediklerini belirten Abdülkerim, "İçinde bulundukları zor koşullara rağmen insanlar Allah'a inandılar. Akıllarını yitirmelerine engel olan şey; inançlarıydı. Aksi halde, içinde bulundukları koşullar içinde aldıkları ruhsal travmalar benim tanık olduklarımdan çok daha büyük olurdu." diye konuştu.

"Tahliye yapılmasaydı katliam olurdu"

Abdülkerim, "Eğer sivillerin tahliye edilmesi planlanmasaydı ne olurdu?" şeklindeki soruya, "Bombardımanın durdurulduğu gece Halep rejimin elindeydi. Muhalif güçler bastırılmıştı, bölgeyi alan Suriye ordusuna neredeyse karşılık veremeyecek durumdaydı. Elbette, içeride kalan herkes öldürülecekti ve bir katliam olacaktı. Tahliye kararının, Allahın izniyle tam zamanında alındığını düşünüyorum. Zaten her şey tamamen bombardımanda ortadan kaldırılmıştı. Geriye hiç bir şey kalmamıştı." yanıtını verdi.

"Halep'te olabildiğince uzun kalmam önemliydi"

Kendisinin kuşatma altındaki Suriyelilerle aynı koşullarda yaşadığını ve o sırada Halep'ten ayrılma şansının olmadığını belirten Abdülkerim, şöyle devam etti:

"Seçeneğim olduğundan değil ama, gerçek şu ki orada bulunmanın benim için önemli olduğunu düşündüm. Orada olabildiğince uzun kalmam önemliydi. Çünkü insanlara hala sivillerin kuşatma altında kaldığı haberlerini verebiliyordum."

"Halep'ten kamyonetin kasasında ayrıldım"

Halep'teki duruma ilişkin yaptığı haberler nedeniyle arandığı için iki meslektaşıyla bölgeden gizlice ayrıldıklarını anlatan Abdülkerim, "Bir aileyle birlikte bir kamyonetin arkasında ayrılmaya karar verdik. Kar yağıyordu, dondurucu bir soğuk vardı ve dışarıyı görebileceğimiz bir pencere yoktu. Arkada battaniyelerin altında saklandık. 15 saatlik bir yolculuktu." dedi.

Abdülkerim, yolda bir Rus askerin araçlarını durdurduğunu, ancak kamyonetin sürücüsünün 7 kişi bulunan araçta 4 kişinin olduğunu söylemesi sayesinde yakalanmadıklarını anlattı.

"Maaş için değil, ahlaki değerleriniz için gelin"

Suriye'de haber yapmak isteyen gazetecilere tavsiyelerde bulunan Abdülkerim, "Bu, ne tür bir gazetecilik yaptığınıza bağlı. Eğer haftalık ya da aylık maaş aldığınız için gazetecilik yapıyorsanız, 'Buna değmez, gelmeyin. Çok tehlikeli.' derim. Ama eğer insanlara kimi desteklemeleri ya da desteklememeleri konusunda doğru karar vermelerini sağlayacak bilgileri aktarmak için haber yapma sorumluluğunu taşıyorsanız, kameranızı alıp gelin." diye konuştu.

"Obama ve Trump arasında fark yok"

DEAŞ'ın terör örgütü olduğuna dair en ufak şüphe olmadığı belirten Abdülkerim, "Amerikan hükümeti ve müttefiklerinin, Beşşar Esed'in öldürdüğü insanların sayısının binde birini bile öldürmemiş bu grupları ahlaki nedenlerle ortadan kaldırmaya kalktığı fikrine beni ikna edemezsiniz. Bunu ciddi şekilde düşünmeliyiz. Bence Trump, Clinton ve Obama arasında hiç fark yok ve olmayacak. Suriyeliler de böyle düşünüyor." dedi.

Muhabir: Nazlı Yüzbaşıoğlu

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Buzağı 'Kadife'yi evinde besliyor

2016-12-24 15:27 - Çevre-Hayat

TBMM'de anayasa mesaisi sürecek

2016-12-25 12:27 - Siyaset

'Amacımız devreye lider girmekti'

2016-12-23 19:37 - Spor

Adana'da EYP hazırladığı iddia edilen 5 kişi yakalandı

2016-12-23 19:57 - Gündem

BMGK'da İsrail oylaması ertelendi

2016-12-22 22:47 - Dünya

'Hedefimiz Musul ve halkını DEAŞ çetelerinden kurtarmak'

2016-12-26 19:22 - Dünya

Nilhan Osmanoğlu: Ailemizden biri siyasete girecek

2016-12-23 19:47 - Gündem

Buca’daki patlamayla ilgili 3 kişi gözaltına alındı

2016-12-21 01:27 - Asayiş

'Cemil Meriç, Türkiye için tek başına bir üniversite oldu'

2016-12-27 01:47 - Kültür Sanat

ABD'de yaşayan Müslümanlar MAS-ICNA Kongresi'nde buluşacak

2016-12-26 00:08 - Dünya

İlgili Haberler

Mehmetçikten Katar askerlerine bilgi ve tecrübe paylaşımı

21:12 - Dünya

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen: Avrupa, Gazze'nin yeniden inşasında rol oynamalı

20:42 - Dünya

ABD Başkan Yardımcısı Vance, Türkiye'nin ateşkeste yapıcı rol oynadığını söyledi

20:22 - Dünya

Beyaz Saray, yakın gelecekte bir Trump-Putin zirvesi beklenmediğini açıkladı

20:17 - Dünya

AB Komisyonu, sağlık alanında yapay zeka kullanımını artırmayı planlıyor

20:13 - Dünya

Günün Manşetleri

Mehmetçikten Katar askerlerine bilgi ve tecrübe paylaşımı

21:12 - Dünya

Kahramanmaraş'ta yıkım sırasında devrilen bina yoldan geçen otomobile zarar verdi

21:03 - Gündem

Bakan Fidan ve MİT Başkanı Kalın, Doha'da Hamas heyetiyle görüştü

20:58 - Siyaset

Türk askerinin Lübnan'daki görev süresi 2 yıl daha uzatıldı

20:48 - Gündem

AB Komisyonu Başkanı Von der Leyen: Avrupa, Gazze'nin yeniden inşasında rol oynamalı

20:42 - Dünya