Istanbul
Gazeteci Onuk, AA genel müdürlüğü görevini üstlendiği dönemde yaşadıklarının yanı sıra gazetecilik anılarını AA muhabirine anlattı.
Onuk, 1965'te AA Genel Müdürü olduğuna dikkati çekerek, gazeteciliği çok sevdiğini ve gece-gündüz çalıştığı için böyle bir göreve getirildiğini dile getirdi.
AA'da birçok yeniliğe imza attığına vurgu yapan Onuk, şu bilgileri verdi:
"AA Genel Müdürlüğü o vakitler Ulus'ta, Gençlik Parkı'nın oralarda küçük bir barakaydı. Personel üst üste otururdu. Evvela personelin çalışacağı yerleri tanzim etmek lazımdı. Anadolu Ajansını çıkaracağım bir yer buldum.
Orayı kiraladım. Orada yeni bir bina yaptık. Benim genel müdür olduğum sıralarda pek çok eksiğimiz vardı. Bunun dışında da teknik alanda bazı yenilikler yaptım. Bir gün yeni cihazlar almak için Almanya'ya gittim.
Beni almaya gelen şoför ha babam bir yerle konuşuyordu. 'Bu konuştuğunuz nedir?' dedim. 'Muhabirlerden haber alıyoruz' dedi. Hemen orada talimat verdim. Her muhabirin arabasına telsiz alındı."
Atilla Onuk, AA'nın bugün geldiği noktada çok önemli bir konumda olduğuna işaret ederek, kendi zamanında AA'da teknik, fotoğraf ve telefoto servislerini kurduğunun altını çizdi.
"AA'ya çok çok güzel hizmetlerim oldu"
AA'da en uzun süre genel müdürlük görevi yapan kişinin kendisi olduğunu vurgulayan Onuk, şunları kaydetti:
"Benim AA'ya çok çok güzel hizmetlerim oldu. O hizmetlerin hala önemi büyüktür bence. AA'da 2 kez görev aldım. AA, basın mensupları arasında ulaşılması önemli bir yerdir. Bir kişi aranıyorsa en az 10 kişi başvururdu. Ben bu açıdan çok sıkıntı çektim. Ona göre yeni bir çalışma nizamnamesi yaptım. Yeni kurallar koydurdum. AA'daki görevimden sonra avukatlık yazıhanesi açtım. Orada da muvaffak oldum. 2019 yılına kadar da avukatlık yaptım."
Bugünün basın dünyası hakkındaki gözlemlerini de paylaşan Atilla Onuk, "AA son zamanlarda bayağı bir atak yaptı. AA'nın bu atakları yapması ve yeni birtakım hedeflere ulaşması maddi gücüne de bağlıdır. Devlet para verdiği sürece orada oturan insan bir şeyler yapabilir." şeklinde konuştu.
Onuk, AA Genel Müdürlüğü yaptığı dönemde Yakup Kadri Karaosmanoğlu'nun yönetim kurulu başkanlığına getirildiğini aktararak, Yakup Kadri ile olan ilişkisini şu sözlerle aktardı:
"Yakup Kadri Bey çok yaşlı bir zattı. Onu yönetim kurulu başkanı yaptık ama Cinnah Caddesi'nde oturuyordu. Gidip gelmeye dahi takati yoktu. Dolayısıyla toplantı zamanlarında ben onu gider evinden alırdım.
Toplantıya girerdi. Toplantı bittikten sonra da tekrar götürür, elini öper karısına teslim ederdim. Böylelikle bizim münasebetimiz baba-oğul gibi oldu.
Kendisi bana gereken kolaylığı gösterdi. Benim elimde vefat etti ve onu ben defnettim. Şu anda da İstanbul'da Yahya Efendi Mezarlığı'nda yatmaktadır. Allah rahmet eylesin."
AA'nın her yıl yapılan genel kurul toplantılarına katıldığını sözlerine ekleyen Onuk, bir katkısı olursa memnuniyet duyacağını da sözlerine ekledi.
"İhtilalde basın mensuplarının çoğu hapse atıldı"
Çocukluk anılarına da değinen Onuk, Keçiören'deki bağ evinde çocukluğunun geçtiğini söyleyerek, "Dedem İstiklal Harbine girmiş, orada Atatürk'le birlikte çalışmış. Türk ordusunu uzun yıllar yönetmiş bir askerdir. Ben kendisine yetiştiğim zaman Harp bitmişti. Ben 8-10 yaşlarımdayken dedemi kaybettim." dedi.
Atilla Onuk, Keçiören İlkokulu'nda başladığı eğitimine Atatürk Lisesinde devam ettiğini, Ankara Üniversitesi'nde hukuk tahsilinden sonra da gazeteciliğe adım attığını söyledi.
Gazeteciliğe Turhan Dilligil'in isteğiyle Zafer Gazetesi'nde başladığını aktaran Onuk, "27 Mayıs 1960 Darbesi'nde Zafer Gazetesi'nin yazı işleri müdürüydüm. Tam aradıkları adamdım. Gazete kapatıldı, mensuplarını da hapse attılar. Gazetelerde birtakım yetkililer vardır. Yazı işleri, müdür, başyazar, ondan sonra aşağıya doğru iner. O tarihli gazeteyi halen saklarım. İhtilalde basın mensuplarının çoğu hapse atıldı. Ben tesadüfen hapis yatmadım ve gazetecilik yapmaya devam ettim" dedi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com