Sabah uyandığınızda başlar her şey. Hangi kıyafeti giyeceğiniz, kahvaltıda ne yiyeceğiniz, işe giderken hangi yolu kullanacağınız... Ve gün ilerledikçe bu kararlar katlanarak artar. Özellikle dijital dünyada seçenekler sınırsız gibidir. Hangi uygulamayı kullanacaksınız, hangi platformda vakit geçireceksiniz, gelen onlarca e-postadan hangisine önce cevap vereceksiniz? Hatta boş zamanlarınızda melbet yeni giriş uygulamasında hangi oyunu oynayacağınıza karar vermek bile zihinsel enerji gerektirir. Bu sürekli karar verme hali, fark etmeden zihinsel enerjimizi tüketir ve günün sonunda kendimizi bitkin hissederiz.
İstanbul'da yaşayan yazılım mühendisi Ahmet, iş arkadaşlarıyla yaptığı bir sohbette bu durumu şöyle açıklamıştı: "Geçen hafta telefondaki uygulama sayımı saydım, tam 78 uygulama vardı. Her birinin bildirimleri, her birinin sunduğu seçenekler... Bazen sadece bildirimlerimi kapatıp telefonu bir kenara bırakasım geliyor." Bu deneyim, günümüz insanının karşı karşıya olduğu tipik bir durumdur. Dijital seçim yorgunluğu, modern yaşamın getirdiği görünmez bir yüktür.
Karar Verme Yorgunluğu Gerçek Bir Olgudur
Psikologlar karar verme yorgunluğunu "karar yorgunluğu" olarak adlandırır. Her karar, beynimizdeki sınırlı zihinsel enerjiyi tüketir. Gün içinde ne kadar çok karar verirsek, karar verme kalitemiz o kadar düşer. Bu yüzden Apple'ın kurucusu Steve Jobs'un neden her gün aynı kıyafeti giydiği veya Facebook'un kurucusu Mark Zuckerberg'in neden gardırobunda benzer tişörtler bulundurduğu artık daha anlaşılır. Onlar günlük hayatın basit kararlarını ortadan kaldırarak, önemli işlere odaklanmak için zihinsel enerji tasarrufu yapıyorlardı.
Karar yorgunluğunun ilginç bir örneğini İsrail'de yapılan bir araştırma ortaya koymuştur. Araştırmacılar, şartlı tahliye duruşmalarında hâkimlerin verdiği kararları incelemiş ve şaşırtıcı bir sonuca ulaşmışlardır: Hâkimler sabah saatlerinde ve öğle yemeğinden sonra olumlu karar verme eğilimindeyken, bu saatler dışında olumsuz karar verme olasılıkları artmıştır. Bunun nedeni, karar verme yeteneğinin gün içinde tükenmesidir.
Dijital Dünyada Seçim Bolluğu
Tarihte hiçbir dönemde insanlar bu kadar çok seçenekle karşı karşıya kalmamıştı. Eskiden bir televizyon kanalı varken şimdi yüzlercesi var. Bir zamanlar birkaç gazete okurken şimdi binlerce haber kaynağı mevcut. Alışveriş yapmak için tek bir market yeterliyken şimdi online alışveriş siteleri sonsuz seçenek sunuyor.
Boğaziçi Üniversitesi'nde psikoloji profesörü olan Dr. Ayşe Öztürk'e göre, "İnsan beyni evrimsel olarak bu kadar çok seçeneği işlemek için tasarlanmamıştır. Atalarımız günde birkaç basit kararla hayatta kalırken, modern insan günde yüzlerce karar vermek zorunda kalıyor. Bu durum kaçınılmaz olarak bilişsel yorgunluğa yol açıyor."
Daha Az Seçenek, Daha Fazla Mutluluk
Amerikalı psikolog Barry Schwartz, "Seçim Paradoksu" adlı kitabında ilginç bir tespitte bulunur: Daha fazla seçenek her zaman daha fazla mutluluk anlamına gelmez. Aksine, çok fazla seçenek kararsızlığa, pişmanlığa ve tatminsizliğe yol açabilir.
Bir süpermarkette 24 çeşit reçel arasından seçim yapmaya çalışmak, 6 çeşit arasından seçim yapmaktan daha zordur. Dahası, 24 çeşit arasından seçim yaptığımızda, "Acaba diğer çeşitler daha mı iyiydi?" sorusuyla kendimizi sorgularız. Bu pişmanlık duygusu, tatmin olmamızı engeller.
Dijital Sadeleşme Stratejileri
Yazılım geliştiricisi Mehmet Kaya, dijital yorgunlukla başa çıkmak için radikal bir karar aldı. Telefonundaki uygulamaları 15'e indirdi ve e-postalarını günde sadece iki kez kontrol etmeye başladı. "İlk hafta kendimi bilgiden kopmuş gibi hissettim, adeta yoksunluk yaşadım. Ama sonra inanılmaz bir rahatlama geldi. Dikkatim arttı, işlerime daha iyi odaklanmaya başladım," diyor.
Dijital sadeleşme, modern yaşamın kaçınılmaz bir gerekliliği haline geliyor. İşte dijital yorgunlukla başa çıkmak için bazı stratejiler:
Bildirimleri kapatın veya sınırlandırın Telefonunuzdaki uygulama sayısını azaltın Sosyal medya kullanımınızı belirli saatlerle sınırlayın Gün içinde "dijital detoks" molaları verin Günlük rutinlerinizi basitleştirinÜretkenlik ve Karar Verme Arasındaki İlişki
İş dünyasında başarılı insanların çoğu, günlük kararlarını basitleştirmek için çeşitli stratejiler geliştirmiştir. Örneğin, ünlü yazar Ernest Hemingway her sabah aynı saatte kalkar ve belirli bir rutini takip ederdi. Bu sayede yaratıcı enerjisini yazmaya saklardı.
Ankara'da bir teknoloji şirketinin yöneticisi olan Zeynep Demir, her hafta pazartesi günü tüm haftanın kıyafetlerini planlar. "Bu basit alışkanlık sayesinde her sabah 'Ne giyeceğim?'
Karar Verme Süreçlerini Otomatikleştirmek
Dijital çağın getirdiği bir avantaj da bazı kararları otomatikleştirebilme imkanıdır. Örneğin, faturalarınızı otomatik ödeme talimatıyla zamanında ödeyebilir, sıkça aldığınız ürünleri abonelik yöntemiyle düzenli olarak temin edebilir ya da e-postalarınızı belirlediğiniz filtreleme kurallarıyla otomatik şekilde organize edebilirsiniz.
İş hayatında da benzer stratejiler uygulanabilir. Örneğin, hangi işleri önce yapacağınıza karar vermek yerine, önceden belirlenmiş kriterlere göre işlerinizi sıralayan bir sistem geliştirebilirsiniz. Bu sayede her seferinde "Hangi işi yapmalıyım?"
.
.
.
-Tanıtım haber-