?>

'Darbeler ve Türk Sineması' paneli gerçekleştirildi

Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisinin düzenlediği, AA'nın global iletişim ortağı olduğu '4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali'nde, "Darbeler ve Türk Sineması" paneli gerçekleştirildi. - Anadolu Ajansı

Kültür Sanat - 9 yıl önce

İSTANBUL

Uluslararası Boğaziçi Sinema Derneği ve İstanbul Medya Akademisi tarafından düzenlenen, Anadolu Ajansı'nın (AA) global iletişim ortağı olduğu "4. Uluslararası Boğaziçi Film Festivali" kapsamında, "Darbeler ve Türk Sineması" paneli gerçekleştirildi.

The Marmara Pera'da düzenlenen ve moderatörlüğünü sinema yazarı İhsan Kabil'in yaptığı panelde konuşan Yönetmen İsmail Güneş, Türkiye tarihindeki darbelerin, hayatın her alanında olduğu gibi sinemayı da etkilediğini söyledi.

Güneş, "Gülün Bittiği Yer" filminde, 1980 darbesinde yaşananları, işkence gören bir genç üzerinden anlattığını belirterek, "Filmi yaptığımda, benim içinde bulunduğum dünya görüşü, filmi yapmamın gereksiz olduğunu düşünüyordu. Ne tam eleştirdiler ne de tam destek verdiler. Karşı dünya görüşü de yok hükmünde saydı. Daha sonraki yıllarda, 12 Eylül'le ilgili filmler listelendiğinde, uyarılarımıza rağmen o filmler arasında bile yer almadı. Hatta Ömer Uğur'un 7 yıl sonra çektiği 'Eve Dönüş' filmi, Ömer Uğur'un bütün röportajlarında, 'Hayır, ilk film Gülün Bittiği Yer' demesine rağmen, ilk 12 Eylül filmi olarak lanse edildi." diye konuştu.

"Şiddet neden kutsanır?"

Şiddetin, insanların ayrılmaz bir parçası haline geldiğini vurgulayan Güneş, "Dilimize pelesenk olan bir söz var. 'Öğretmenin, hocanın veya annenin vurduğu yerde gül biter.' Neden hayatımızın içerisinde şiddet bu kadar kutsanır? Kendi içimizde bunu özümseriz ve gücü elimize geçirdiğimizde hemen karşı tarafa uygularız. Biz, muhafazakar dünya olarak, Hazreti Ali'nin, Hazreti Hüseyin'in, Genç Osman'ın katledilmesi üzerinde doğru cümle kurmadığımız sürece, bize işkence de yapılır, darbe de yapılır." ifadelerini kullandı.

Güneş, "Gülün Bittiği Yer" filmini çekerken kendi hayatını kaynak olarak kullandığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle tamamladı:

"Şiddet, bütün unsurlarıyla bir terbiye aracı gibi hayatımıza sindiği için, sadece kendimize yapıldığında itiraz ederiz. Darbenin kime yapıldığıyla ilgili bir sorunumuz var bizim. 'Bizim aleyhimize yapılıyorsa kötü, lehimize yapılıyorsa iyi' anlayışı var. O yüzden Türk sineması, 1960 darbesini es geçmiştir. O darbenin aleyhine bir tane bile film göremezsiniz. Çünkü darbe sinemacıların lehinedir. Sinema, 27 Mayıs darbesine sırtını dönmüştür. Bir film bütün zamanları kapsar. Ben 1980 darbesinden çok sonra yaptım filmi. O zaman 'Ne gerek vardı?' diyenler, 15 Temmuz'da gördü nasıl gerek olduğunu."

"Darbeler ve darbecilerle yeterince hesaplaşamıyoruz"

Okan Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Veli Boztepe de darbeler ve Türk sineması üzerine bir yüksek lisans tezi yazdığını ve bu tezin uluslararası platformlarda çok ilgi çektiğini dile getirdi.

Türkiye'nin, diğer ülkelerde "Darbeler ülkesi" olarak görüldüğüne vurgu yapan Boztepe, "Bugüne kadar sürekli, farklı şekillerde de olsa askerin müdahalesiyle karşılaştık. Sinema bu toplumsal dönüşümlerden çok etkileniyor. Buna ekonomik ve politik dönüşümler de dahil. Sanatlar, toplumun bir aynası. Sanatçılar da hem ekonomik hem yaratıcılık anlamında daha fazla etkileniyor bu dönüşümlerden." dedi.

Boztepe, sinemanın toplumsal yapıdan etkilenmesi ve toplumsal yapıyı etkilemesi konusunda birçok çalışma yapıldığını hatırlatarak, şunları söyledi:

"Darbeler ve darbecilerle yeterince hesaplaşamıyoruz. Özellikle politik sinemanın amaçlarından biri bu aslında. 'Darbe gibi müdahaleler demokrasiyi kesintiye uğratır. Bunun karşısında durmalısınız' der topluma. Darbe zamanlarında sinemayı etkileyen en önemli faktör sansür oldu. Sinemalar, sinemacılar ve sinema izleyicisi de darbe dönemlerinde azalmıştır. 1960 darbesi atlatıldıktan sonra, sinemada bir gelişme yaşandı. O dönem, toplumsal gerçekçilik akımını başlattı."

"Sinema hala 1980 darbesinin etkisinde"

Sinema yazarı ve akademisyen Meltem İşler ise özellikle 1980 darbesi sonrasında çok sıkı sansürler uygulandığını ve sinemacıların kendilerine alan bulamadığını kaydetti.

Sinemanın, hala 1980 darbesinin etkisinde olduğunu bildiren İşler, şöyle konuştu:

"Film denetimleri, 1986'da Kültür Bakanlığı'na aktarılmasından sonra biraz daha yoluna giriyor aslında. Bu tarihten sonra 12 Eylül filmlerini görmeye başlıyoruz. Darbe sürecini, darbenin nasıl gerçekleştirildiğini değil de bireysel anlamda insanlar üzerindeki yansımalarını anlatan filmler oldu daha çok. Duygusal olarak yaşanan travmaları işlediler. Darbeyi konu alan, bugüne kadar yayınlanmış televizyon dizilerinde de darbenin bir meta unsuru olarak kullanılıp tüketim kültürüne eklemlendirildiğini düşünüyorum."

Muhabir: Musa Alcan

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Saha savaş alanına döndü, 2 kişi yaralandı

2016-11-13 21:57 - Asayiş

Lorenzo Yamaha'ya zaferle veda etti

2016-11-13 19:37 - Spor

YDÜ Hastanesi’nde yapay Mesane yapıldı

2016-11-10 14:32 - Sağlık

Çocuklarda çalma alışkanlığı neden oluşuyor?

2016-11-14 14:32 - Sağlık

Aliyev'den Ermenistan'a uyarı

2016-11-12 17:22 - Dünya

Arjantin'de 6,2 büyüklüğünde deprem

2016-11-13 20:52 - Dünya

Beşiktaş hazırlık maçında mağlup oldu

2016-11-12 21:47 - Spor

Sahte implant tehlike saçıyor

2016-11-08 11:57 - Sağlık

Nusaybin’de tellerin bir bölümü kaldırıldı

2016-11-13 12:17 - Asayiş

'Türkiye, yatırımcısını mahcup etmez'

2016-11-13 17:52 - Gündem

İlgili Haberler

'Neyzenlerin Kutbu': Niyazi Sayın

16:54 - Kültür Sanat

Iraklı genç, kurşun kalemin ucunu işleyerek minimal heykeller yapıyor

12:22 - Kültür Sanat

'Buğday Tanesi'ne Uluslararası Bodrum Film Festivali’nden ödül

01:37 - Kültür Sanat

Mısır'da 226 yıl önce keşfedilen firavun mezarı, 20 yıllık restorasyonun ardından bugün yeniden açılıyor

16:18 - Kültür Sanat

Yetim Vakfı, 81 ilde 'Filistinli Çocuklar İçin Çiz' etkinliği düzenledi

17:08 - Kültür Sanat

Günün Manşetleri

Galatasaray, Başakşehir ve Samsunspor, Avrupa Futbol Kulüpleri Birliğine katıldı

00:52 - Spor

2026 FIFA Dünya Kupası Avrupa Elemeleri'nde 7. hafta heyecanı başladı

00:08 - Spor

Özgürlük Filosu'nda alıkonulan 3 Türk milletvekili yurda döndü

23:58 - Gündem

ABD Başkanı Trump, Gazze'den kimsenin zorla çıkarılmayacağını söyledi

23:37 - Dünya

Bakan Fidan: Netanyahu'nun savaşı tekrar dayatma ihtimaline karşı uluslararası toplum teyakkuzda

23:32 - Siyaset