?>

Çetin Emeç'in katledilişinin üzerinden 30 yıl geçti

Genç yaşta başladığı gazetecilikte elde ettiği başarılarla, ardında önemli bir saygınlık ve iz bırakan gazeteci yazar Çetin Emeç, evinin önünde silahlı saldırıya uğrayarak katledilişinin 30. yılında anılıyor.

Gündem - 5 yıl önce

İstanbul

Milliyet ve Hürriyet gazetelerinde genel yayın yönetmenliği yapan gazeteci-yazar Çetin Emeç, katledilişinin 30. yılında anılıyor.

İstanbul'da 1935 yılında doğan Çetin Emeç, Galatasaray Lisesi'nin ardından İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun oldu.

Emeç, meslek hayatına 17 yaşında babası Ragıp Emeç'in sahibi olduğu Son Posta gazetesinde başladı. Babası Selim Ragıp Emeç'in Demokrat Parti milletvekilliğine seçilmesi ve 1960 darbesinde tutuklanmasının ardından gazetenin başına geçen Çetin Emeç, bazı dergilerde yazı işleri müdürlüğü yaptıktan sonra 1972 yılında Hürriyet gazetesine geçti.

Daha sonra Genel Yayın Müdürlüğünü yürüttüğü Hürriyet gazetesinden ayrılarak, Milliyet gazetesine geçen ve burada 1984-1985 yıllarında Genel Yayın Yönetmenliği yapan Emeç, 1986 yılında bu kez koordinatör olarak tekrar Hürriyet'e döndü.

Son olarak Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu üyeliği ve gazetenin yazarlığını yapan Emeç, eşi Bilge Emeç'le olan evliliğinden Mehveş ve Mehmet dünyaya geldi.

Gazetecilikte gösterdiği başarıyla özgün tarzını ortaya koyan Emeç, beraber çalıştığı meslektaşlarının gözünde yönetimine geçtiği gazeteleri adeta şahlandırmasıyla markalaşan bir isim oldu.

30 yıl önce katledildi

Gazeteci Çetin Emeç, 7 Mart 1990'da gazeteye gitmek üzere Kadıköy Suadiye'deki evinin önünde bindiği araçta silahlı saldırıya uğradı.

Emeç, çapraz ateşe tutulan otomobilde vücudunun çeşitli yerlerinden aldığı kurşunlarla 55 yaşında hayatını kaybederken, otomobilden çıkarak kaçmaya çalışan şoförü Sinan Ercan da yaklaşık 15 metre ileride saldırganlar tarafından katledildi.

Genç yaşlardan itibaren sürdürdüğü gazetecilikte elde ettiği başarısıyla büyük bir saygınlık kazanan Çetin Emeç'i katleden saldırganlar, olayın ardından kaçtıkları otomobili Bostancı'da terk ederek izlerini kaybettirdi.

Türk basınının önemli değerlerinden birinin böyle bir saldırıyla katledilmesi toplumda büyük bir öfkeye neden olurken Emeç'in naaşı, düzenlenen kalabalık bir cenaze töreninin ardından Zincirlikuyu Mezarlığında defnedildi.

Gazeteci Ertuğrul Özkök'ün "Dostoyevski romanından fırlamış bir kahraman gibiydi." diye tanımladığı Çetin Emeç, Türk basın tarihinin önemli isimleri arasında yerini aldı.

Cinayet faili sahte kimlikle yakalanmıştı

Türk basınını yasa boğan cinayetten 6 yıl sonra zanlılarından İrfan Çağrıcı, 2 Mart 1996'da Kadıköy'de bir banka şubesinde ''Rasim Ayar'' adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalandı.

Suikaste ilişkin İstanbul 3 No'lu DGM'de açılan yasa dışı "İslami Hareket Örgütü" davasının iddianamesinde, Emeç'in Suadiye Suyanı Sokak'taki evine 7 Mart 1990'da gelen örgüt üyelerinden Tamer Arslan'ın, Levent'te gasbedilen 34 FFE 21 plakalı otomobili kullandığı anlatılıyordu.

Bu otomobilde İrfan Çağrıcı'nın ön, Muzaffer Dalmaz'ın da arka koltukta oturduğu belirtilen iddianamede, Çağrıcı'nın İran uyruklu "Mustafa" ve "Ali" adlı kişilerin verdiği çantadan çıkarttığı silahları dağıttığı ifade ediliyordu.

Çetin Emeç'in evinden çıktığı anda sanıkların kar maskelerini taktığı, Tamer Arslan'ın otomobille Emeç'in otomobilinin önünü keserek hareket etmesini engellediği vurgulanan iddianamede, Çağrıcı'nın Emeç'e, Dalmaz'ın da önce şoför Sinan Ercan'a, daha sonra da Çetin Emeç'e ateş ettiği kaydediliyordu.

İddianamede, eylemin ardından Ahmet Kerimi'nin İrfan Çağrıcı'ya 10 bin dolar verdiği ve bu paralarla çeşitli semtlerde hücre evleri tutulduğu anlatılıyordu.

Gazeteci-yazar Çetin Emeç ve Turan Dursun ile İran rejim muhalifi Ali Akbar Gorbani'nin öldürülmesi olaylarının da içinde yer aldığı çok sayıda cinayet, bombalama ve gasp eylemlerinden sorumlu tutulan yasa dışı İslami Hareket Örgütü'nün sözde ''İcra şurası'' üyesi İrfan Çağrıcı, ''Anayasal düzeni silah zoruyla değiştirmeye kalkışmak'' suçundan idam, 4 sanık da müebbet ağır hapis cezasına çarptırıldı.

Çağrıcı'nın bu cezası, ''AB Uyum Yasaları'' çerçevesinde idam cezasının kaldırılmasının ardından ağırlaştırılmış müebbet hapse çevrildi. Davada yargılanan 4 sanığa da müebbet ağır hapis cezası verilmişti.

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

İtalya'da Kovid-19 nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısı 148'e yükseldi

2020-03-05 23:32 - Dünya

Lübnanlı gençlerden Bahar Kalkanı Harekatı'na destek

2020-03-02 23:27 - Dünya

Konteyner kentte hayat başladı

2020-02-28 15:07 - Gündem

Bakan Pekcan tedavisi süren gümrük personelini ziyaret etti

2020-03-04 18:17 - Gündem

Çetin Emeç'in katledilişinin üzerinden 30 yıl geçti

2020-03-06 15:02 - Gündem

ABD'den Türkiye ile Rusya arasında varılan 'İdlib ateşkes anlaşmasına' destek

2020-03-06 13:00 - Genel

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Alacağımız kararlar bölgeyi de ülkelerimizi de rahatlatacak

2020-03-05 17:32 - Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Şu ana kadar rejimin verdiği kayıplar sadece bir başlangıç

2020-03-02 17:42 - Siyaset

Sultans of Türkiye, yeni robotuyla yarışmaya hazır

2020-03-05 18:37 - Genel

Fedakar anne baba engelli çocuklarına bebek gibi bakıyor

2020-03-01 14:52 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Akdeniz'de 4.1 büyüklüğünde deprem

22:02 - Gündem

Emine Erdoğan, Ümraniye Çevre Şenliği'ne katıldı

20:28 - Gündem

Arama kurtarma ekipleri tatbikatlarla afet ve krizlere hazırlanıyor

19:53 - Gündem

İstanbul için Afrika sıcakları uyarısı

18:13 - Gündem

Başkentte bir apartmanda çıkan yangında dumandan etkilenen anne ve oğlu hastaneye kaldırıldı

17:22 - Gündem

Günün Manşetleri

Dışişleri Bakanı Fidan: Suriye’deki çatışmalar bir an önce sona erdirilmeli

00:47 - Siyaset

KKTC Cumhurbaşkanı Tatar: Egemen eşitliğimiz kabul edilmeden müzakere sürecine geçilmeyecek

00:38 - Dünya

ABD Başkanı Trump, 'GENIUS' tasarısını imzaladı

00:23 - Dünya

Suriye ordusu, terör örgütü PKK/YPG'ye karşı Halep'in doğusuna sevkiyat yaptı

00:12 - Dünya

İngiliz müzik grubu Massive Attack, Gazze'ye destek veren sanatçılar için dayanışma ağı kurdu

23:55 - Magazin