?>

'Ayasofya davası'nı kazanınca sevinçten ağladı

Danıştay'da açtığı "Ayasofya davası"nı kazanan Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı Kandemir, "Sevinçten ağladım, hissettiğim bu... Hanımla beraber karşı karşıya geçtik ve sevinçten epey ağladık" dedi.

Çevre-Hayat - 5 yıl önce

BURSA 

Ayasofya'nın camiden müzeye dönüştürülmesine dair 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali istemiyle Danıştay 10. Dairesinde dava açan Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği Başkanı İsmail Kandemir, yaşadığı süreci AA muhabirine anlattı.

Emir Sultan'daki evinde torunlarıyla ve ailesiyle mutluluğunu paylaşan Kandemir, "Sevinçten ağladım, hissettiğim bu. Hanımla beraber karşı karşıya geçtik ve sevinçten epey ağladık, telefonlara cevap veremedik. Torunum burada, dedim ki 'Bu faaliyetlere benden sonra siz devam edeceksiniz' o da 'Dede ben devam edeceğim' dedi." ifadelerini kullandı.

Kandemir, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın millete seslenişini izlediğini belirterek "Cumhurbaşkanımızın konuşmasını dinledim, çok hoşuma gitti. Şimdiye kadar netice alamamıştım. Cumhurbaşkanımıza bu konuda teşekkür ediyorum, hemen kararı uyguladı, bundan dolayı şükranlarımı sunuyorum. Cumhurbaşkanımızın dirayetiyle karar uygulandı ve Ayasofya faaliyete geçecek." diye konuştu.

Davayı kazanmanın yetmediğini, uygulanmasının da gerektiğini vurgulayan Kandemir, "Cumhurbaşkanımızın bu konuda gösterdiği hassasiyet, iyi niyet bizim çalışmalarımızı neticelendirdi. Mescid-i Aksa'ya biz gitmek istedik fakat bizi içeri almadılar.

Benim en büyük arzularımdan bir tanesi Fatih Sultan Mehmed'in vakıflarından, Yunanistan Atina'daki vakıflarının faaliyete geçmesi." ifadelerini kullandı.

Kandemir, uzun yıllardır mücadele ettiğini belirterek şunları kaydetti:

"Yılmadım, zaten yılsaydım netice buraya gelmezdi. İnsanların ne söylediği önemli değil, önemli olan, kişinin kızıl elması. Ben Trabzon Fatih Eğitim Enstitüsü mezunuyum. Trabzon'dan İstanbul'a giderdim, İstanbul'da Ayasofya'ya giderdim, o zamanlar namaz kılmak yasaktı. Bir arkadaş oradaki görevlileri gözetlerdi, biz de pencerenin kenarında iki rekat namaz kılardık.

Trabzon'da da Ayasofya var, orada hiç unutmuyorum, tozlu ve kapısı kilitliydi. Orada iki rekat namaz kıldım, 'inşallah burada da halılarda namaz kılacağım' dedim. Şimdi açık, orada namaz kılınıyor, bu konuda da çalışmam oldu. İznik Ayasofyası'yla ilgili de çalışmam oldu."

Ayasofya Camisi'ne ilişkin kararın hemen uygulandığını belirten Kandemir, aynı uygulamayı Edirnekapı'daki Kariye Camisi için de beklediğini ifade etti.

İmrahor İlyas Bey Camisi ile ilgili de benzer karar alındığını ifade eden Kandemir, burada da ibadet uygulamasının başlamasını istediğini dile getirdi.

"İnsanların ortak özlemiydi, bu özlemin neticelenmesi beni anlatılmaz derecede duygulandırdı"

İsmail Kandemir, 14 yaşındayken Emir Sultan'ın hayat hikayesini okuduğunu ve ona yakın olmak için bu civarda oturduğunu belirterek Fatih Sultan Mehmet'in hayatını okuduktan sonra da onun vakıflarına sahip çıkmak ve ihya etmek için çalışmalara başladığını anlattı.

Kendisinden sonra çalışmaları çocuklarına ve torunlarına bırakacağını belirten Kandemir, "Bir gün Ayasofya'yı para verip ziyaret ettim. Bir kız yarım saat kadar dua etti, ben de onun arkasında bekledim.

Duadan sonra o kıza dedim ki, 'sizi tanımak istiyorum.' 'Ben Sırbistan'ın Sancak eyaletinden geliyorum, burada namaz kılmak için dua ediyorum, sırf Ayasofya'yı göreceğim ve gideceğim' dedi. İnsanların ortak özlemiydi, bu özlemin neticelenmesi beni anlatılmaz derecede duygulandırdı. Bu duygunun diğerleri için de yaşanmasını istiyorum.

Cuma namazını Cumhurbaşkanımız kıldırırsa sevineceğimi belirtmek istiyorum." değerlendirmesinde bulundu.

Edirnekapı'daki Kariye'nin cami olması için Danıştay karar verdi

Derneğin avukatı Selami Karaman da duruşmaya katıldıklarını ve Ayasofya'nın cami olmasıyla ilgili iddialarını dile getirdiklerini söyledi.

Mülkiyet konusunun önemine işaret eden Karaman, şöyle konuştu:

"Ayasofya Camisi'nin mülkiyetinin Ebu'l Feth Sultan Mehmed Vakfına ait olması ve 1936 yılında Türkiye tarafından verilen tapunun da yine aynı vakfa ait olması, vakıf senedinde Ayasofya'nın sadece cami vasfıyla kullanılmasının gerektiğinin yazılı olması iddialarımızı biz orada tekrar dile getirdik. Karar açıklandı ve Danıştay mülkiyetle alakalı husustan dolayı, Bakanlar Kurulu kararını iptal etti. Bu şekilde 86 yıldır müze olarak kullanılan Ayasofya, tekrar cami statüsüne kavuştu hamdolsun.

Kariye Camisiyle alakalı Danıştay 10. Dairesi bu davayı reddetmişti. Üst mahkemeye itiraz edildi, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2019 Haziran ayında bu kararı bozdu.

Bu bozma gerekçesinde aynı Ayasofya gibi mülkiyetle alakalı konu. Kariye Camisi'nin aynı vakfiyeye dahil olması ve Fatih Sultan Mehmed'in iradesinin sadece cami olarak kullanılması yönünde olması nedeniyle davada bozma kararı verildi.

Bununla alakalı 10 Temmuz itibarıyla Danıştay, nihai kararını bize tebliğ etti. Orası da dün itibarıyla cami vasfına kavuşmuş oldu, inşallah bundan sonra devletimizin, cami olmasıyla alakalı adımları atacağını düşünüyoruz."

Ayasofya'ya ilişkin hukuki süreç

Sürekli Vakıflar Tarihi Eserlere ve Çevreye Hizmet Derneği, Ayasofya için ilk olarak 2005'te Danıştay'a dava açmıştı. Dernek, 24 Kasım 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptalini ve yürütmenin durdurulmasını istemişti.

Danıştay 10. Dairesi, 24 Haziran 2005'te söz konusu Bakanlar Kurulu kararının yürütmesini durdurma istemini reddetmişti. Daire 2008'de ise Ayasofya Camisi'nin müze olarak kullanılmasında hukuka aykırılık bulunmadığına işaret ederek davayı reddetmişti.

Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Dairenin bu kararını onamıştı. Dernek, 2016'da tekrar Danıştay'a dava açmıştı.

Derneğin Anayasa Mahkemesine yaptığı bireysel başvuru hakkında ise 2018'de karar verilmişti. Yüksek Mahkeme, Ayasofya'nın namaz kılınması için ibadete açılması yönündeki talebin reddedilmesi nedeniyle din ve vicdan hürriyetinin ihlal edildiği iddiasıyla yapılan başvuruyu, "incelenmeksizin kişi bakımından yetkisizlik" nedeniyle kabul edilemez bulmuştu.

Kaynak: AA . dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

Trabzonspor'un yenilgisiz günleri

2020-07-06 16:21 - Spor

Türkiye tedarik zincirinde ön plana çıkabilir

2020-07-09 16:12 - Ekonomi

Borsa güne yükselişle başladı

2020-07-08 13:10 - Ekonomi

'Ayasofya davası'nı kazanınca sevinçten ağladı

2020-07-11 20:52 - Çevre-Hayat

Göztepe eksiklerden şikayetçi

2020-07-09 12:38 - Spor

Helenistik dönemde kurulan antik kentte yaşam devam ediyor

2020-07-09 15:22 - Çevre-Hayat

Atatürk Üniversitesi Türkiye için uzayı gözleyecek

2020-07-10 18:07 - Teknoloji

Türkiye'nin en yüksek köprüsü 11 Temmuz'da açılacak

2020-07-09 21:12 - Gündem

Dışişleri Sözcüsü Aksoy'dan ABD'nin GKRY'yi askeri eğitim programına dahil etmesine t

2020-07-09 02:02 - Siyaset

Distoni hastaları beyin piliyle hayata tutunuyor

2020-07-09 13:45 - Genel

İlgili Haberler

Bitlis'in Ahlat ilçesinde Malazgirt Zaferi'nin 954. yıl dönümü etkinlikleri başladı

17:38 - Çevre-Hayat

Antalya'daki Tahtalı Dağı zirvesi gün batımı tutkunlarını ağırlıyor

13:12 - Çevre-Hayat

Denizlili "Elmacı Dede" bu kez İzmir'deki Mehmetçiğe üzüm getirdi

12:48 - Çevre-Hayat

Koruyucu ailelikle evlat sayısını 4'e çıkaran depremzede çift yeni evine kavuştu

12:42 - Çevre-Hayat

Konya'da keşfedilen yeni bitki türü "Konya Sümbülü" ismiyle literatüre kazandırıldı

12:38 - Çevre-Hayat

Günün Manşetleri

UAEA, dün sabah Çernobil'de uçaksavar kaynaklı çok sayıda patlama sesi duyulduğunu açıkladı

22:07 - Dünya

2026 Dünya Kupası kuraları 5 Aralık'ta Washington'da çekilecek

21:07 - Spor

Bakan Yumaklı, belediyeleri su yönetimi konusunda uyardı

20:57 - Gündem

Nene, Fenerbahçe'ye transferinden mutlu ve gururlu

20:43 - Spor

86,5 milyon liralık tarımsal destek kalemleri bugün yatırıldı

19:18 - Ekonomi