Aydın
Aydın Adnan Menderes Üniversitesi Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kiraz, iklim değişikliğiyle birlikte tüketim alışkanlıklarının da değişmeye başladığını söyledi.
Sıcak ve ani soğuk havanın sadece tabiatı değil, insanları da doğrudan etkilediğini anlatan Kiraz, bu konuda dikkat edilmesi gerekenlerin arttığını ifade etti.
????Türkiye'de sıcak ve nemin artmasıyla uzun süren tropikal geceler görülmeye başladığına işaret eden Kiraz, şöyle konuştu:
"Nemin ve sıcaklığın arttığı, güneşin etkisinin uzun süre yaşandığı gecelerde su ihtiyacı bütün bir gece boyunca devam edecek. Onun için yatak odanızda mutlaka suyunuz bulunsun. Bunu neden söylüyorum? İklim değişikliğine bağlı sıcak havanın etkisiyle böbrek yetmezliğini daha genç yaşlarda görmeye başlayabiliriz. Buradan bir şeyi vurgulamak istiyorum, lütfen böbrek sağlığınızla ilgili tahlillerinizi de rutin kontrollere gittiğinizde yaptırın. Eğer fonksiyonlarınızda bir düşüklük varsa lütfen beslenme dengenizi bir gözden geçirin, su dengenizi gözden geçirin."
Dünya Sağlık Örgütünün sıcaklık artışına ilişkin uyarıları olduğunu belirten Kiraz, gelecek 20-25 yılda yaşlı ölüm oranında artış olabileceğini kaydetti.
Kiraz, "Yaşam tarzımızı değiştirmez ve yanlış bilinenleri doğruya çeviremezsek rakamlar 9-10 katına çıkabilecek. Bu ne demek? Yolda yürürken yanımızda bir yakınımızın ya da yoldaki bir yaşlının bir anda yığıldığını görebiliriz. Neden? Susuzluktan. Çok basit bir şeyden bahsediyorum. Dehidratasyon (vücut dokularında yer alan sıvının anormal şekilde tükenmesi) olarak geçiyor. Buna dikkati çekmek istiyorum." ifadelerini kullandı.
Fotoğraf: Ferdi Uzun/AA
Aşırı sıcaklar, soğuklar, aşırı hava olayları, kalitesi düşmüş sular nedeniyle böbrek hastalıklarının yaygın görülebileceğini vurgulayan Kiraz, kendisinin de araştırmalarını bu çerçevede yoğunlaştıracağını dile getirdi.
Su tüketiminin her zamankinden fazla olması gerektiğinin altını çizen Kiraz, şöyle devam etti:
"Böbrek fonksiyonlarınızı ölçtürün. Bir temel böbrek fonksiyonu değeri elinizde olsun. Bunları 3 ya da 6 ayda bir kontrol ettirin. 'Tamam, her şey yolunda, bu böbrek seni 10 yıl idare eder.' derse doktorunuz ve onunla ilgili de su diyetinizi size verirse onu uygulamaya devam edin. Ama iklim değişikliği çok sarsıcı etkilerle karşımıza çıkabilir. Fırtınalar, toz rüzgarları, deniz seviyesindeki artış ve belki yer değiştirme gibi olaylarla da karşılaşabiliriz. Böyle olaylar, ani olaylar ortaya çıktığında da kendi sağlığınızı bir kez daha gözden geçirin."
"Yeryüzü sularından yer altı sularına doğru geçiş yapıyoruz"
Kiraz, tüketim amaçlı suyun da yavaş yavaş azaldığını söyledi.
İklim değişikliğiyle dip sularının kirlenmesi nedeniyle kuyu ya da tulumba suyu içiminde çok dikkatli olunması gerektiğini dile getiren Kiraz, şunları kaydetti:
"Sular eski bildiğimiz sular olmayabilir. Hem içerikleri açısından hem de tadı açısından bize farklı gelebilir. Eskiden o tulumbadan çektiğiniz suları içiyordunuz ama şimdi onu içmeden önce kaynatmanız gerekiyor. Kaynatmanın da yetersiz olduğunu düşünüyorsanız bunu bir laboratuvara göndermeniz lazım olabilir. Klor bizim yüzyıllardır bildiğimiz ve güvendiğimiz bir şey, dezenfeksiyon için bunları eksik etmeyiniz. 'Bu uyarıları neden yapıyoruz, durup dururken bunları söylememin yeri var mı?' diye sorulabilir. İklim ve sağlık uzmanı olarak şunu söylemek istiyorum, iklim değişikliği nedeniyle kaynaklarımızı tüketiyoruz, kaynaklarımız azalıyor, su seviyeleri düşüyor. Biz artık biraz daha yeryüzü sularından yer altı sularına doğru geçiş yapıyoruz. Bu suların ne kadar kirli olduğunu kendimizde aramamız gerekiyor. Ne kadar kirlettiysek o kadar kirli suyla karşılaşabiliriz."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com