Yaklaşık 8 yıldır Afrika için gönüllü olarak çalışan ve yardıma muhtaç yoksul Afrika ülkelerdeki insanlara yardımda bulunan Tunç, bir süredir özellikle Çad, Nijerya, Kenya, Yemen ve Somali gibi ülkelerde su kuyusu açtırıyor.
Tunç, Afrika'da yardım faaliyetlerinde bulunurken ve su kuyusu açarken yerel halkla yaşadığı anılarına yer verdiği "Yazmayı sevmiyorum ama anlatacak çok hikayem var." diye tanımladığı bir kitap yazdı. Türkiye ve Avrupa'da satışa sunulan kitaptan elde ettiği gelirle Tunç, Afrika'da su kuyuları açtırmaya devam ediyor.
Turgut Tunç , sosyal medya hesaplarından gerçekleştirdiği duyurular sayesinde, Türkiye'nin birçok şehrinden Afrikalı çocuklar için yardımlar toplayıp, bu yardımları ihtiyaç sahibi insanlara ulaştırmayı amaçlıyor.
Turgut Tunç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, ilk olarak "Gezgingurmeyiz" isimli blogu için Anadolu'daki yemek kültürünü tanıtmak için Gaziantep'te olduğu bir gün, yemek yediği bir restoranda denk geldiği Afrika kıtasındaki açlık ve yoksunluk ile ilgili belgeselden etkilenerek "Aşımı paylaşıyorum" projesini başlattığını ve o günden itibaren Afrika başta olmak üzere diğer kıtalardaki yoksul ülkeler için sosyal sorumluluk projeleri sürdürdüğünü söyledi.
Afrika'da gördüklerinden etkilendiğini anlatan Tunç, "Afrika'da yaşadıklarımı sosyal medyada paylaştım ve çevremden çok güzel geri dönüşler almaya başladım. Başlangıç için giyim, kırtasiye, oyuncak gibi ufak projeler yapıyordum ama daha sonra su kuyusu açmanın önemini fark edip insani yaşamın vazgeçilmez olgusu olan temiz suyun Afrika kıtasında ne kadar az olduğunu görünce bu alana yoğunlaştım, çünkü suyun olmadığı yerde sağlık, hijyen ve tarım olmaz diye düşünüyordum." dedi.
"Afrika'da binlerce insan yıllarca et yemeden yaşamaya çalışıyor"Tunç, bu düşünceden hareketle Afrika için "Temiz su, temiz yiyecek" ve " Aşımı paylaşıyorum " projelerini hayata geçirdiğini aktararak, şöyle devam etti:
"Bu projeler sayesinde, Afrika'daki çocuklara yardım eli uzatıp onların hayatlarındaki iyilik ve kardeşlik kavramlarında yer edinebildiğim için çok mutlu ve gururluyum. Afrika'da büyük bir açlık ve temiz su sıkıntısı var, insanlar hayatta kalabilmek için çok zor şartlarda mücadele ediyor. Asırlarca sömürülmüş, tüm zenginlikleri elinden alınmış halk, sefalet ve yokluk içinde yaşamaya çalışıyor. Şehirlerde kısmen su şebekeleri var fakat köylerde su yok sadece su değil, elektrik de yok. İnsanlar su ihtiyaçlarını karşılayabilmek için evlerinden kilometrelerce uzak yerlere yürüyerek gidip ellerindeki bidonlarla köylerine su taşıyor, bu çok üzücü. Teknoloji çağında yaşadığımızı söylüyoruz ama Afrika'daki ülkelerin teknolojiye ayak uydurmasını bırakın teknolojiden haberleri bile yok. Gittiğimiz köylerde çocuklar telefon ve fotoğraf makinesini görünce ilk etapta korkuyorlar, sonra ne olduğunu anlamaya çalışıyorlar, bu çok garip bir his. Bizler için normal olan aletler, onlar için çok farklı anlamlar taşıyabiliyor.
Yardım faaliyetleri sırasında beni en çok etkileyen olayı, bir Kurban Bayramı'nda Etiyopya'da kurban kesimi yapıp et dağıtımı gerçekleştirirken yaşadım. Dağıtım esnasında bir görme engelli amca dikkatimi çekti, yanına yaklaştım, et verdim. Yaşlı amca elimi öpmeye kalktı ve en son 18 yıl önce et yediğini ifade etti. Afrika'da binlerce insan yıllarca et yemeden, eti bırakın günlerce bir yiyecek yemeden yaşamaya çalışıyor."
"Elektrik ve suyun olmadığı köylerde bile Türkiye'yi tanıyor insanlar"Afrika'nın yüz ölçümü ve nüfus bakımından çok büyük bir kıta olduğunu dile getiren Tunç, "Yardım faaliyetleri için gittiğimiz Afrika'nın en uzak bölgelerinde elektrik ve suyun olmadığı köylerde bile Türkiye'yi tanıyor, biliyor insanlar. Üzerimizdeki tişört ve şapkalarda ay yıldızı görünce çocuklar gelip sarılıyor. Bunun sebebi Türkiye'nin Afrika'ya samimiyetle ve içtenlikle yaptığı yardımlar. Yardım eli uzatıp gönüllerine dokunduğunuz o insanlar için artık dünya o köyden ibaret değil, Türkiye'yi öğreniyorlar, Türk insanın merhamet ve yardımseverliğini tanıyorlar." dedi.
Turgut Tunç, Türk Kızılay, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsanı Yardım Vakfı ve Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığının (TİKA), Afrika kıtasında çok güzel projeler yürüttüğünü anlatarak, "Kurumlar ve benim gibi gönüllü olarak Afrika'da çalışan insanlar, iyiliğin sınır tanımadığına inanıyor ve yeryüzünde iyiliğin uğramadığı hiçbir toprak parçası, yardım elinin uzanmadığı hiçbir yoksul ve mazlum olmasın diye çalışmalar gerçekleştiriyor. Afrika çok etkileyici bir kıta, her ülkesinde farklı kültür ve hiç ummadığınız hayal bile edemeyeceğiniz güzellikler ile karşılanmanız mümkün. Bunların yanı sıra Afrika halkı yetinmeyi ve şükretmeyi çok iyi biliyor. Küçük bir şeker ile gözlerinin içi gülen çocuklara, yardım kolisini hediye ettiğiniz insanların nasıl mutlu olduğuna tanıklık ediyorsunuz." diye konuştu.
Yürüttüğü projeleri geliştirerek Afrika'da yardım faaliyetlerini sürdüreceğini ve kitabından elde ettiği tüm geliri Afrikalı çocukların ve yardıma muhtaç insanların ihtiyaçları için harcayacağını dile getiren Tunç, "Türk insanının tarihten gelen misyonu var. İnancımız gereği gönül coğrafyamızı genişletip, iyiliğin dil, din, coğrafya, ırk ayrımı olmadan, sınır tanımadan yapılması gereken bir eylem olduğunu biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com