İstanbul
Marmara Grubu Vakfı (MGV) tarafından İstanbul Hazır Giyim ve Konfeksiyon İhracatçıları Birliği (İHKİB) işbirliğinde hayata geçirilen ve bu yıl 28'incisi düzenlenen zirveye 50 ülkeden 300'ü aşkın siyasetçi, diplomat, akademisyen, inanç önderi ve iş insanı katılıyor.
Avrasya bölgesinde yer alan ülkelerin önde gelen siyasetçilerinin konuşmacı olarak yer alacağı zirve bu yıl "Daha İnsancıl Bir Dünya - Yaşanabilir Bir Dünya İçin Diyalog" temasıyla düzenleniyor.
Zirvenin açılışında konuşan İstanbul Valisi Davut Gül, ekonomide adil bir bölüşüm olmadığında sorunların başladığını belirterek, bu olumsuzlukların bazen göç olarak gündeme geldiğini söyledi.
Zaman zaman ülkeler arasında ekonomik savaşların da görülebildiğini dile getiren Gül, ekonomide adil bölüşüm olmadığında ortaya çıkan sorunların birisinin de ticaret savaşları olduğunu bildirdi.
Gül, bunların adil bölüşüm ve diyalogla çözülebileceğini kaydederek, şöyle devam etti:
"Savaş döneminde bile diyaloğa ihtiyaç var. Düşmanınız ile konuşursunuz. Dostlarınızla sohbet edersiniz. Bu ne demek? Şartlar ne olursa olsun diyalogun kesilmediği, konuşmanın hiçbir zaman ortadan kalkmadığı, sorunların diyalogla çözüldüğü, en kötü barışın en iyi savaştan daha faydalı olduğu bir yol haritası bizleri belirlemiş oluyor. Ekonomiyle ilgili hep konuşulan 'kaynaklar sınırlı, ihtiyaçlar sınırsız'. Evet kaynaklar sınırlı ama ihtiyaçların değil, ihtirasların sınırsız olduğunu gördük. Adil bir paylaşımla kaynakların verimli kullanılmasıyla bize öğretilen, bize dayatılan bu kavramın da aslında çok bir şey ifade etmediğini görmüş olacağız."
"Dönüşüme karşı koymak bizi hedeften uzaklaştırır"
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkan Vekili Ahmet Fikret Kileci de dünyanın ciddi anlamda bir değişimin ve dönüşümün içinde olduğunu belirterek, "Bu dönüşüme karşı koymak ve ayak diremek bizi gideceğimiz hedefe uzaklaştırmaktan başka hiçbir işe yaramayacak." dedi.
Son yıllarda dünyanın farklı noktalarında yaşanan karışıklıklar ve çatışmalardan bahseden Kileci, her zaman uzlaşmacı olunması ve istişarenin öne çıkarılması gerektiğini söyledi.
"Türk ihracatçı diğer ihracatçılardan daha başarılı"
Ahmet Fikret Kileci, dünyanın artık çok değişik bir noktaya doğru gittiğini, birçok alanda kaynakların tüketildiğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bugün dünyanın 200'den fazla ülkesine ihracat yapan bir kurumun temsilcisiyim. Dünyanın her yerini geziyoruz. Burada şunu çok rahat görebiliyoruz: Türk ihracatçısı olarak biz diğerlerinden kesinlikle çok farklıyız. Çünkü çok ciddi bir geçmişimiz ve birikimimiz var. Bu coğrafyalarda çok farklı medeniyetler yaşamış. Her geçip giden bu coğrafyaya bir şeyler bırakmış. Bu bırakılan bilgiyi analiz edip kendimize çok daha doğru yollar ve kanallar çizebiliriz. Bu tip organizasyonların da en büyük çıktısı bu olmalıdır."
Kileci, Türkiye'nin birçok konuda çok daha başarılı olacağını kaydederek, "Yeter ki birlikte hareket etme ve yaşama kültürünü öne çıkaralım. Kendi menfaatimizden ziyade toplumun, insanlığın birtakım menfaatlerini öne çıkararak, birlikte düşünerek ve çözümü birlikte arayarak birçok konuyu çözebiliriz, halledebiliriz." şeklinde konuştu.
Kaynakların doğru kullanılmasının önemine işaret eden Kileci, "Bugün dünyadaki en büyük inovasyon kaynakların doğru kullanılmasıdır. Gerek insan ilişkileri gerek coğrafi şartlar gerekse yaptığımız üretimlerdeki ham madde gibi tüm şeyleri doğru kullanmalıyız." ifadelerini kullandı.
"Çatışma yerine diyaloğu, bölünme yerine sağduyuyu tercih ediyoruz"
MGV Genel Başkanı Akkan Suver ise ABD, Çin, AB ve Avrupa kaynaklı ekonomik ve siyasi dalgalanmalardan bahsederek, uluslararası sistemin birçok kıtada farklı şekillerde baş gösteren savaş, itilaf ve terörizme karşı ortak bir tavır sergileyemediğini vurguladı.
İklim değişikliği, yüksek borç yükü, gıda güvenliği ve zorunlu göç gibi olumsuzluklara değinen Suver, şunları kaydetti:
"Oysa bu konularda ortak akıl ve vicdanla hareket etmek zorundayız. Bizler çatışma yerine diyalog, bölünme yerine sağduyu, güç gösterisi yerine küresel aklı ve vicdanı tercih ediyoruz. İnanıyorum ki 28. Avrasya Ekonomi Zirvesi'ne teşrif eden saygın misafirlerimiz farklı sesleri, perspektifleri ve çözüm arayışlarını bir araya getirerek ortak vicdanı temsil edecek bir platform oluşturacaklardır. Farklı seslere ama kapsayıcı bir ortak akla ihtiyacımız bulunmaktadır. Karşılıklı güvenin de yok olmasına zemin oluşturmaktadır."
Suver, küreselleşmenin yeni bir akla, yeni bir dile ve cesur adımlara ihtiyacı olduğunun altını çizerek, "Dünyanın yaşadığı zorluklara, sıkıntılara, ihtilaflara, anlaşmazlıklara yol açan savaşlara bu kürsülerde diyalogla şekillenen dayanışmayla çözüm bulabiliriz." diye konuştu.
Çoklu krizlerden kaçmanın yeterli olmayacağını, barışa ve istikrara katkı vermenin önemli olduğunu vurgulayan Suver, "Altını kalın çizgilerle çizerek belirtmek isterim ki yaşadığımız ihtilafları ancak ülkelerin toprak bütünlüklerine ve bağımsızlıklarına saygılı bir şekilde bölgesel entegrasyon ve işbirliği fırsatları içinde çözebiliriz." dedi.
Zirvenin şeref konuğu, Nobel ödüllü Türk bilim insanı Prof. Dr. Aziz Sancar oldu.
40. Yıl Ödülleri sahiplerini buldu
Etkinlik çerçevesinde gün içerisinde Marmara Grubu Vakfının kuruluşunun 40. yıl dönümü dolayısıyla 40. Yıl Ödül Töreni düzenlendi.
Bu kapsamda "Süleyman Demirel Demokrasi Ödülü" Romanya eski Cumhurbaşkanı Emil Constantinescu'ya, "Bernard Lewis Yöneticilik Ödülü" tarihçi ve yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı'ya, "Şahap Kocatopçu İhracatçı Ödülü" TİM Başkanı Mustafa Gültepe'ye, "Hüsamettin Kavi Sanayici Ödülü" EAE Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Hikmet Kaya'ya, "Yusuf Çengel Siyaset Ödülü" de eski Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin'e verildi.
"40. Yıl Teşekkür Ödülü" ise iş insanları Kemal Erkan ve Nihat Kandaloğlu ile Dünya Ahıskalı Türkler Birliği (DATÜB) Genel Başkanı Ziyatdin Kassanov'un oldu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com