USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Laik Cumhuriyet Halk Partisinin ‘Seyyid’ ve ‘Şeyh’ Genel Başkanı

18-07-2021

Baştan belirteyim. Bu yazının amacı bir siyasi parti liderinin soyuna sopuna övgü yağdırmak değil. Bununla birlikte "din düşmanı" yaftası vurulan laik Cumhuriyet Halk Partisi liderinin aile bağlarının Peygamber  ailesine, Ehli Beyt’e uzanması gerçeği göz ardı edilmemeli. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun, Türk toplumu nezdinde tanınırlığı, büyük ölçüde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eseri. Hemen her konuşmasında “SSK müdürü…” olduğundan dem vura vura, Kılıçdaroğlu'nun şöhretine büyük katkı sundu. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sağ seçmenin  toplumsal bilinçaltındaki sosyal travma noktalarına  dokunarak, onları tek bir potada toplamasını  ve iktidarın ömrünü uzatmasını iyi biliyor. Ancak bu politik stratejinin kötü tarafı, toplumu iki büyük düşman kutuba dönüştürmek.  

Geçmişte Demokratlar/Demirkıratlar ve Halk Partililer arasında yaşanan  ayrışmanın toplumu üç kez, 1960, 1971 ve 1980 darbesine götürdüğü halen hafızalarda yerini koruyor. 

Sağ sektör siyasilerin Cumhuriyet Halk Partisi’ne yönelik en büyük belaltı darbesi genellikle din eksenli. Bu konuda kullandıkları en büyük argüman, Arap harflerine dayalı alfabenin değiştirilmesi, Cumhuriyet muhalifi, İngiliz İşbirlikçisi din adamlarının İstiklal Mahkemelerinde yargılanmaları, 2. Dünya Savaşı sırasında, camilerin ahır yapılması gibi iddiaları içeriyor. 

Geçmişte bu din düşmanı halk partisi söylemlerine İsmet İnönü, Bülent Ecevit, Erdal İnönü, Murat Karayalçın ve Deniz Baykal gibi  sol liderler muhatap oldular. Şimdi sıra Kemal Kılıçdaroğlu'nun. 

Ancak Kılıçdaroğlu'nun bu söylemlerden etkilenmesi mümkün değil gibi. Çünkü muhafazakar kesimlerin değer kriterlerinde önemli yer bulan Peygamber soyundan gelme yani “Seyyid” olma gibi bir gerçeklik var. Güneydoğu’nun çakma seydalarından olmadığı gibi şimdiye kadar bu soy bağını istismar eden bir söylemde de bulunmadı.

-Konya Akşehir’de CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun büyük dedesi Seyyid Mahmud Hayrani Türbesi-

Kısaca Kemal Kılıçdaroğlu…

Tunceli’nin Ballıca köyünde, 17 Aralık 1948 günü doğdu. Babası onlara her akşam ocak başında kitap okurdu. ‘Kerem ile Aslı’, ‘Hazreti Ali’nin Cenkleri’, ‘Ebu Müslümi Horasani’ gibi kitapları heyecan içinde dinlerdi çocukları. Yatma vaktine kadar sürerdi okumaları.

Kemal Kılıçdaroğlu 163 numarayla okuduğu Elazığ Ticaret Lisesi’ni 1967 yılında birincilikle bitirdi. Elazığ’da Ticaret Lisesi’ndeyken Turan Gazetesi’ne şiirler yazdı. 1971 yılında Ankara iktisadi ve Ticari ilimler Akademisinden mezun oldu. Kılıçdaroğlu, 1974’de Ankara Üniversitesi Basın Yayın Yüksek Okulu’nu ikinci sınıfta okurken terk eden teyzesinin kızı Selvi Hanım’la evlendi.

CHP Genel Başkanı olduğunda, MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun okul arkadaşı olduğunu belirterek, "Başarılı bir öğrenciydi, başarılı bir bürokrat oldu. Şimdi de başarılı bir siyasetçi olmasını bekliyoruz" demişti. 

Peygamber torunu Seyyid ve Şeyh torunu Kılıçdaroğlu…

Kemal Kılıçdaroğlu'nun babası,  Cebeli Hüseyin oğlu, “Kılıçdar” lakaplı Cebellioğlu Yusuf oğlu tapu memuru Kamer Karabulut, Tunceli’nin Ballıca köyü nüfusuna kayıtlı. 

Trakya’da Tekirdağ’ın ilçesi Saray’da iki yıl yaşadılar…

Dersim tenkil hareketinin sona ermesinin  ardından yaşanan, Tunceli halkına uygulanan yer değiştirme politikasından Kemal Kılıçdaroğlu'nun dedesi Yusuf da nasiplendi. 

Kılıçdaroğlu'nun aşireti Tekirdağ Saray'a bağlı Küçükyoncalı Köyü'nde yaklaşık iki yıl kaldıktan sonra tekrar memleketlerine geri dönüyorlar. Trakya'ya sürgüne gönderilen 347 aileden 3 bin 470 kişinin ulaşım masrafları devlet tarafından karşılanıyor. Botanlı Aşireti Edirne (Uzunköprü), Koç Uşağı Aşireti ve Hozat Reisleri Balıkesir (Balya), Şadilli Aşiretiğ©Ğqşğ Balıkesir (Bandırma), İksor Aşiret Reisleri (Kırklareli), Balabanlı Aşiret Reisleri Çorlu'ya gönderiliyor.

16. yüzyıl Osmanlı kayıtlarında yerleşim, "Baluca" adıyla o dönemki Kiğı sancağı Göcek nahiyesine bağlı bir köy konumundaydı. 1894 yılı kayıtlarında "Balluca" adıyla  Kalınkilise Nazımiye kazasına bağlı 6 haneden oluşan bir köy konumundadır. 

Bu köy adını  Seyyid Mahmud Hayranî zaviyesinin vakıf arazileri arasında yer alan, M.1584 tarihinde III. Murat adına Akşehir’deki vakıfların defterini yapan Mevlana Mustafa ibn-i Ahmet'in kaydettiği, 'Vakf-ı zaviye-i Seyyid Mahmud Hayran der nefs-i Akşehir Kara Aslan köyündeki Hacı Ballı Tarlası'ndan almaktadır. 

Ballıca, 1960 yılına kadar Dallıbahçe bucağına bağlıdır. Eski bir bucak merkezi olan Dallıbahçe yerleşiminden 16. yüzyıldan itibaren Osmanlı kaynaklarında söz edilmektedir. 1530 öncesi kayıtlarında "İresik" adıyla Dersimlü aşireti mensuplarının yaşadığı köylerden biri olarak görülmektedir.

Beydilli / Kureyşan aşireti Konya Akşehir’den Tunceli Ballıca’ya nasıl geldi?

Türk Tarih Kurumu eski Başkanı Prof. Dr. Yusuf Halaçoğlu, Kureyşan aşiretinin, Oğuzların Bozok kolunun Begdili boyundan gelen bir Türk aşireti olduğu bilgisini verir;

Mezhebi Alevi olup, günümüzde kullandıkları dil Zazacadır. Adını Horasan’dan göçerek Anadolu’ya yerleşen “Kureyş” isimli Pir’den alır. Pirin kökeni ise Akşehir’dir.

Rivayetlere göre babası Seyyid Mahmud Hayrani’dir. Dedesinin adı Mahmud olup, babası Selçuklu emirlerinden Mesud Paşa’dır. Seyyid Mahmud Hayrani, Konya Akşehir’e gelerek tekke kurar ve Hacı Bektaş-ı Veli’ye bağlılığını bildirir. Seyyid Mahmud Hayrani çocuğu Kureyş Dede’yi Anadolu’nun içlerine gönderir. 

Kureyş Dede ilk olarak Adıyaman’a gelir sonra Dersim bölgesine gider. Daha sonraları Yavuz Sultan Selim’in Akşehir’deki Seyit Mahmut soyundan gelenleri kılıçtan geçirmesi üzerine bölgeden kaçanların da Dersim’e gelmesiyle aşiret yapısına dönüşmüştür. 

Anadolu’daki mevcut seyit ocaklarının içinde en eski tarihli şecerename bu ocağın elindedir. Veriliş tarihi 1232 yılında şecereyi Selçuklu sultanı I. Alaeddin Keykubad onaylamıştır. Gerek Anadolu Selçuklu Devleti gerek Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk yıllarında hürmet görmüşlerdir.”  

Son dönemlerde yayımlanan birkaç makalede, Seyyid Mahmud Hayrânî bağlılarının çok önemli bir kısmının günümüzde Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesinde ve özellikle Tunceli’de bulundukları belirtilmektedir.

Seyyid Mahmud Hayrânî’ye bağlı ocaklar arasında da Baba Munzır, Kureyşan Ocağının bir kısmı ile Erzincan, Tunceli, Elazığ ve Malatya yöresinin oymaklarının bulunduğu ifade edilmektedir.

Seyyid Mahmud Hayranî soyunun en son temsilcilerinden olarak kabul edilen Paşa Doğan tarafından Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırma Merkezi’ne getirilen belgelerdeki silsilenamelerden birinde de Hacı Bektaş Veli ile Seyyid Mahmud Hayrânî aynı silsilede yer almaktadır.

-İstanbul’da Pertevniyal Valide Sultan ile Vefa arasında Atatürk Bulvarı'nın hemen yanında bulunan Hızır Bey mezarı-

Kemal Kılıçdaroğlu, Kureyşan ocağına bağlı olduğu gibi aile silsilesi de Seyyid Mahmud Hayrani oğlu Kureyşan'dan gelmekte. Yine İstanbul’un fethinden sonra Fatih Sultan Mehmet Han tarafından İstanbul’a ilk atanan Kadı Hızırbey de Seyyid Mahmud Hayrani torunlarındandır.

Karabulut” soyadı neden “Kılıçdaroğlu” oldu?

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilk soyadı Karabulut. Dersim aşiret mensuplarına tenkil hareketlerinden sonra pek sıcak bakıldığı söylenemez.

Tunceli Nazimiye Ballıca köyünden Kureyşan ocağına mensup Kamer  Karabulut eğer kamu görevi ile istihdam edildi ise bunun tek geçerli sebebi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti nezdinde muteber, güvenilir yurttaş olmasıdır. 

CHP Genel Başkanının babası Kamer Karabulut, 1950’de mahkemeye başvurarak soyadını Kılıçdaroğlu olarak değiştirir.  Bu değişiklik nedeni köyündeki hemen herkesin soyadının aynı olması ve resmi işlemlerde sorun yaşanmasıdır. 

Ancak alınan soyadı oldukça manidardır ve askeri bir sınıfa işaret etmektedir. Çünkü büyük  babasının lakabı Cebeli Hüseyindir. Osmanlı Devleti’nde zeâmet ve tımar sâhiplerinin savaşa giderken yanlarında götürmeye mecbur oldukları teçhîzatlı muhâriplere  Cebeli /Cebelü deniliyordu. 

Cebeci Ocağı, Osmanlı ordusunda, silahların temin edilmesi, korunması ve sefer zamanında cepheye götürülmesiyle görevli kapıkulu ocağı idi. 

Ocağın adamlarına, Cebeciler denilmekteydi. Cebeci Ocağı, Fatih Sultan Mehmet zamanında kurulmuştur. Banisi Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'dir.

Kılıçdaroğlu'nun annesinin nüfustaki ismi Yemuş. Aslında Türkçe bir kelime. İncir  anlamına gelen Yemiş sözcüğü, nüfus memurunun azizliğine uğrar ve Yemuş olarak kayıtlara geçer. Ancak aile arasında ona Nimet  deniliyordu. Yemuş Hanım’ın babası Zülfü Düzgün. 

Annesi ise Areli aşiretinden.  Bu aşiret ismi geçmişte, Ereli /Erelü/Erli ve Erlü ismi ile tanınıyordu. Zamanla Areli şekline dönüştüğü anlaşılıyor. Bu aslında Aşiret değil Yörükan Taifesinden cemaat ismi. Bu cemaatin 17. Yüzyılda Meraş/Maraş Eyaleti sınırları içerisinde konar göçer olduğuna dair Osmanlı Arşivlerinde bilgi mevcut. 

Zülfü Düzgün kızı Kamer Karabulut eşi Yemuş Ermeni mi?

Dinini ve ismini değiştirip Dersimli Ermeniler Derneğini kurarak “Kripto Ermenileri özlerine dönmeye” davet eden Miran Pirgiç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile ilgili de şok iddialarda bulunmuş, Kılıçdaroğlu ile ilgili “Annesinin Ermeni olduğu kesindir, bu bilinen bir gerçek” demişti.

Süleyman Yeşilyurt, “Dersim Ermenisi Yemuş Hanımın Oğlu, Çarkçı Kemal” adlı kitabında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun annesi ile ilgili benzer iddiaları gündeme taşımıştı. 

21 Nisan 2011'de Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yazar Süleyman Yeşilyurt hakkında, “Dersim Ermenisi Yemuş Hanımın Oğlu, Çarkçı Kemal” adlı kitabında, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na “yayın yoluyla hakaret ettiği” iddiasıyla 1 yıl 2 aydan, 2 yıl 4 aya kadar hapisle cezalandırılması istemiyle dava açtı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, yazar Süleyman Yeşilyurt'un kaleme aldığı “Dersim Ermenisi Yemuş Hanım'ın Oğlu Çarkçı Kemal” adlı kitap hakkında 100 bin liralık manevi tazminat davası açtı. Mahkeme, davanın reddine karar vermişti. Yargıtay ise bu kararı bozdu. 

Son söz:

Türkiye’de siyasetin kartları yeniden karılıyor. Siyasi aktörler muhalefet veya iktidar yer değiştirecek gibi. Deniz Baykal sonrası CHP, Kemal Kılıçdaroğlu'nun genel başkanlığında, Türk siyasi tarihinde uzunca bir aradan sonra yeniden devlet kademelerinde temsile kendisini yakın hissediyor. 

Cami cemaatine ters düşebilecek görüntü vermemeye özen gösteriyorlar. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, camide Kur’an tilavet ediyor, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı sağ bir çizgiden geliyor. 

Karşımızda dini değerlerle ve dindar kesimle barışık yeni bir CEHAPE profili var. Sosyolojik açıdan dikkat çekici bir politik değişim yaşanıyor.

İster bugün ister yarın seçim yapılsa sosyal demokrat bir iktidar, Türk halkına merhaba diyecek gibi. Herkes kendisini hazırlasın. İktidar kendisine çeki düzen versin.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça:

Yunus Koç, XVI. Yüzyılın  İlk Yarısında Kiğı  Sancağı’nda İskan ve Toplumsal Yapı, Selçuk Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Dergisi, 16.

https://www.hurriyet.com.tr/kelebek/kilicdaroglu-kemal-bey-i-anlatiyor-15148253

https://www.hurriyet.com.tr/gundem/bahceli-kilicdaroglu-okul-arkadasimdi-14830945

http://www.radikal.com.tr/politika/nazimiyeli-ailenin-okuyan-tek-cocugu-998321/

https://www.hurriyet.com.tr/kilicdaroglu-hakkinda-bilinmeyen-tek-gercek-14809205

https://www.ensonhaber.com/biyografi/siyasi/kemal-kilicdaroglu-kimdir

https://www.turkishnews.com/tr/content/2014/02/25/3164/

https://www.cumhuriyet.com.tr/haber/kilicdarogluna-ermenilik-iddiasinda-bulunan-yazara-dava-241068

https://m.bianet.org/bianet/siyaset/122091-kilicdaroglu-eskiya-torunu-bir-lider-adayi

https://www.cnnturk.com/haber/turkiye/kilicdaroglunun-buyuk-dedesi-fatihin-sadrazamiymis

http://trakyagozlem.com/m-haber-5379.html

https://www.nethaber.com/kim-kimdir/kemal-kilicdaroglu

http://m.gazetevatan.com/amp/-benim-dedem-seyit--mahmud-hayrani---415246-siyaset/

https://konyaarastirmalari.blogspot.com/2016/12/seyyid-mahmud-hayrani-hazretlerinin-soy.html?m=1

https://www.yenisafak.com/gundem/kilicdaroglu-peygamber-soyundan-2027755

http://konyaninalimvehocalari.konyacami.com/seyyid-mahmud-hayrani/

https://www.aydinlik.com.tr/hz-muhammedin-soyundan-olmak

Paşa Doğan, “Seyyid Mahmud Hayrani Silsilenamesi”, Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Dergisi, S:27, Ankara 2003, s. 1-2.

Ebu’l-Hayr Rûmî, Saltuknâme, çev. Şükrü Haluk Akalın, Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1988, c. II.

Ali Kozan, Türkiye Selçukluları Döneminde Akşehir’de Bir Sufi: Seyyid Mahmud Hayrânî ve Zâviyesi, Vakıflar Dergisi, 38. Sayı, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara - 2012

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
İzzet korkmaz
İzzet korkmaz 3 yıl önce
Nekadar duzmece bu unla siz bunu aklamaya çişıyorsinuz.Biz seyyiddir deyildirbunun pesinde deyiliz bu sahis şu anda emperyal guçlerle isbiigi.yapiyor pkk yaöpucukler gonderiyor pyd den nizenediyor eloglu 5000km den gelip bizim altimizi oyuyo 2012 ye kadar fetoya kRsi iken feto nezaman devleti yikmaya.kalkti onu mudafaaetmeye.basladı bu hacı hoca evliya ehlibeyt olsa necikar.Kendisutunu İçt
Mustafa Şatıroğlu
Mustafa Şatıroğlu 3 yıl önce
“Ne günlere kaldık ey Gazi Hünkar Katır vezir oldu eşek mühürdar..”... Şimdide başa gelecekmiş çarkçı kılıçdar... Yani zorlama bir yorumun böylesi elhak tam bir ömürlük.....Yani size göre..!
sipahi  Salih
sipahi Salih 3 yıl önce
Bey Paşa Peygamber torunu olmak mühim mi sanırsın? her dem insan olmak önemli
demircan
demircan 3 yıl önce
Aha ikinci haydar baş vakası
faruki
faruki 3 yıl önce
Ömür bey çok güzel bir biyoğrafi çalışması olmuş