
İstihbaratta İngiliz-Türk ittifakı İstanbul'da ifşa edildi!
Birleşik Krallık/İngiltere’nin dış istihbarat servisi SİS veya yaygın bilinen adıyla MI6, Rus casuslar için istihbarat yapılanması karanlık web portalını neden İstanbul'da tanıttı? Türkiye'nin Ukrayna- Kafkasya- Suriye'de İngiliz istihbaratı ile tam bir uyum içinde çalışmış olması neyi işaret ediyor? İngiliz istihbaratı Türkiye’deki muadili ile birlikte Suriye'de Ahmed el-Şara'yı devrimden iki yıl önce nasıl angaje etti? Şam’a kadar nasıl destekledi?
Dark web - Silent Courier -Sessiz Kurye…
İngiltere'nin dış istihbarat servisi MI6, özellikle Rusya'dan yeni casuslar çekebilmek amacıyla “dark web” üzerinde kendi özel portalını devreye sokuyor.
Dışişleri Bakanlığı'nın açıklamasına göre, "Silent Courier" (Sessiz Kurye) adı verilen güvenli mesajlaşma platformu, istihbarat teşkilatının casus teminini kolaylaştırarak ulusal güvenliği güçlendirmeyi amaçlıyor. İngiltere, potansiyel ajanlara yalnızca Rusya'da değil, dünya genelinde ulaşmayı hedefliyor.
Görevi sona eren ve MI6 Başkanlığını yakında Blaise Metreweli'ye devredecek olan İngiltere dış istihbarat servisi MI6 Başkanı Richard Moore, İstanbul'daki İngiltere Başkonsolosluğunda yaptığı konuşmada Türkiye ve dünya gündemine ilişkin önemli mesajlar verdi.
Türkiye'ye öğrencilik yıllarında Türkçe öğrenmek için geldiğini anlatan Moore, "Türkiye, yüzyıllardır olduğu gibi bugün de uluslararası sistem açısından kritik ve büyük bir öneme sahip ülke." dedi.
Richard Moore’un zamanlaması manidar!..
Almanya'da Anayasayı Koruma Teşkilatı'nın başkanlığına, uluslararası terörizm konusunda uzman bir isim olarak bilinen, 21 Ocak 2019'dan bu yana teşkilatta başkan yardımcısı olarak görev yapan, Türk kökenli Sinan Selen atanmıştı. Hiç şüphesiz Almanya’nın bu adımı, İngilizleri telaşlandırdı. Arkasından NATO müttefiki ülkelerin başkentlerinde yankılanan bir gelişme daha yaşandı.
Biliyorsunuz MHP Genel Başkanı Dr. Devlet Bahçeli, 18 Eylül'de yaptığı yazılı açıklamayla Türkiye'nin NATO merkezli dış politikasına yeni bir alternatif önerdi. Bahçeli, “Dünyaya meydan okuyan ABD-İsrail şer koalisyonuna karşı akla, diplomasiye, siyasetin ruhuna, coğrafi şartlara ve yeni yüzyılın stratejik ortamına en uygun seçenek ‘TRÇ’ ittifakının inşa ve ihya edilmesidir. TRÇ ittifakının da; Türkiye, Rusya ve Çin'den müteşekkil olması arzu ve önerimizdir.” demişti.
Bahçeli'nin bu açıklaması, alelacele “BBC Türkçe”de yayınlanan haber analizle etkisizleştirilmek istendi; “Ankara'nın böylesi büyük bir stratejik hamle yapma ihtimalinin düşük olduğu düşünülüyor” gibi yorumlara yer verildi.
Bununla kalmadılar Silent Courier -Sessiz Kurye portalının İstanbul’da tanıtımını yaptılar. Türkiye'nin başkenti Ankara olmasına rağmen bu toplantının İstanbul’da yapılma sebebleri üzerinde durulabilir.
İngilizler, Ankara yerine İstanbul başkent olsun mu istiyor?
Divan edebiyatının önde gelen isimlerinden Bâkî’nin İstanbul Kasidesi, belki de Richard Moore’un sunum mekânı tercihini açıklayabilir. İlk görev yerinin İstanbul olmasının yanı sıra kızına “İstanbul” adını vermesi de bu seçimde etkili olmuş olabilir. Ne diyordu Bâkî:
“Bu şehr-i Sitanbul ki bî-misl ü behâdır
Bir sengine yek-pâre Acem mülkü fedâdır
Bir gevher-i yekpâre iki bahr arasında
Hurşîd-i cihan-tâb ile tartılsa sezâdır.”
Necip Fazıl Kısakürek’in Cânım İstanbul şiiri de bu tercihte önemli olabilir. Çünkü şiirin Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından zaman zaman okunması göz önünde bulundurulmuştur. Şiirde “Gecesi sünbül kokan / Türkçesi bülbül kokan” mısralarıyla şehre övgü dizilir. Şiir, “Ana gibi yar olmaz, İstanbul gibi diyar; / Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar…” dizeleriyle veda eder.
Burada hem Osmanlı klasik şiirinin hem de Cumhuriyet dönemi edebiyatının iki büyük şairi üzerinden İstanbul’un estetik, kültürel ve siyasi bir anlam taşıdığı görülmektedir. Moore’ın tercihi, yalnızca kişisel bir hatıraya değil, İstanbul’un Batılı zihinlerdeki cazibesine ve siyasî sembol gücüne de işaret ediyor olabilir.
İngilizlerin gözü İstanbul’da!..
Görevden ayrılmadan önce İstanbul’da “Sessiz Kurye” adlı portalı tanıtması, İngiltere’nin Türkiye’yi yalnızca coğrafi bir köprü değil, aynı zamanda psikolojik ve sembolik bir merkez olarak gördüğünü ortaya koyuyor. Çünkü İstanbul, hem Doğu ile Batı arasında bir geçiş noktası hem de Rusya’ya karşı yürütülen istihbarat faaliyetleri için kritik bir zemin.
“Sessiz Kurye” projesi, casuslukta yeni bir dönemin habercisi. MI6, artık klasik yöntemlerden çok, dijital ağlar üzerinden gizli temas kurmaya yöneliyor. Dark web üzerinden açılan bu kanal hem kimlik gizliliğini korumayı hedefliyor hem de “biz buradayız, bize katılın” mesajını veriyor.
Richard Moore’un Türkiye geçmişi ise bu hamleye ayrı bir anlam katıyor. Sekiz yıl boyunca Ankara’da İngiltere Büyükelçisi olarak görev yapmış bir isim olarak Türkiye’nin stratejik değerini yakından bilen Moore’un, İstanbul’dan böyle bir duyuru yapması tesadüf değil. Bu tercih, hem bölgedeki ajan adaylarına güven telkin ediyor hem de Türkiye’yi küresel mesajların merkezi konumuna taşıyor.
Verilen mesajın hedefi aslında tüm dünyaya uzanıyor. Moore’un sözleriyle MI6, yalnızca Rusya’yı değil, “düşmanca devlet istihbaratı” tanımı içine giren tüm aktörleri karşısına alıyor. Yani bu çağrı, “kim olursanız olun, nerede olursanız olun, sisteminizden memnun değilseniz ve bilgiye sahipseniz bize gelin” daveti niteliğinde.
Sonuçta bu gelişme, üç kategoride okunabilir: 1. Operasyonel: Casus devşirme yöntemlerinde dijitalleşme. 2. Sembolik: İstanbul’un seçilmesiyle verilen jeopolitik mesaj. 3. Psikolojik: Moore’un görevden ayrılmadan önce “MI6 kapıları her zaman açık” diyerek dünyaya göz kırpması.
İngiltere açısından Türkiye stratejik ortak mı arka bahçe mi?
MI6 Başkanı’nın Rusya, Çin ve İran’a meydan okumak için Türkiye’yi seçmesi dikkat çekici. Bu tercih, Ankara’nın NATO içindeki vazgeçilmez konumuna güçlü bir vurgu niteliği taşıyor. Dahası, iç politik dengelere uzanan yansımaları da göz ardı edilemez.
T24 yazarı Cansu Çamlıbel, MI6 Başkanı’nın dünyadaki tüm Ruslara, Çinlilere ve İranlılara meydan okumak için neden Türkiye’yi seçtiği üzerine türlü spekülasyon yapılabileceğini vurguluyor. Çamlıbel’e göre, bu tercih Türkiye’nin NATO bloğunun “tartışmasız” bir aktörü olduğuna özellikle dikkat çekilmesi ihtiyacından kaynaklanıyor.
Pazarlık kızıştı; Trump önce oğlunu gönderdi, sonra Erdoğan’ı davet etti…
Bu dönemde iktidar ittifakının ortağı MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, ABD-İsrail “şer koalisyonuna” karşı Türkiye-Rusya-Çin’den oluşacak bir “TRÇ ittifakı” önerdi. Ertesi gün MI6 Başkanı, Rusya’daki ve dünyadaki tüm Ruslara, hatta Çinlilere ve İranlılara “artık ajanımız olmak bir mesaj uzaklıkta” çağrısını İstanbul’dan yaptı. Aynı günün akşamında ABD Başkanı Donald Trump, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı 25 Eylül’de Beyaz Saray’da ağırlayacağını duyurdu.
Richard Moore, beş yıl süren MI6 başkanlığı sırasında “profesyonellikleriyle örnek ve samimi dostlarım” diyerek andığı Hakan Fidan ve İbrahim Kalın ile yakın işbirliği içinde çalıştığını anlattı. Çalışma alanlarını kendi önem sırasına göre şöyle sıraladı: 1. Ukrayna’nın egemenliği ve bağımsızlığının güçlü bir şekilde desteklenmesi, 2. IŞİD’e karşı mücadele, 3. Esad sonrası Suriye’nin istikrarı.
Bahçeli’nin ABD-İsrail ikilisine karşı Türkiye-Rusya-Çin ittifakı önerisinin üstünden yalnızca 24 saat geçmeden İstanbul’dan Çin karşıtı mesajlar veren İngiltere dikkat çekti. Moore’un bu çağrıyı yaparken Türkiye’de yaşayan Uygurları mı hedef aldığı sorusu da ister istemez akla geldi.
İngiliz hükümetinin resmi sitesindeki konuşma metni…
Birleşik Krallık hükümetinin https://www. gov.uk/ government/ uzantılı resmî web sitesinde yayımlanan konuşmasında Moore, şu ifadeleri kullandı:
“MI6 Şefi olarak uğraştığım neredeyse tüm konularda Türkiye kilit bir rol oynadı. Bir NATO müttefiki olarak Türkiye, özellikle etnik kuzenleri Kırım Tatarlarının içinde bulunduğu zor durumdan etkilenerek Ukrayna'nın egemenliğini ve bağımsızlığını kararlı bir şekilde destekledi. Ancak her şeyden önce uluslararası hukuka ve BM Şartı’na bağlı kaldı.”
“Doğuda, Birleşik Krallık’ın kötü niyetli dış etkilerden uzak, istikrarlı bir Kafkasya ve Orta Asya çıkarlarını paylaştı. Güneyde ise sözde IŞİD teröristlerine karşı birlikte çalıştık ve Esad sonrası Suriye’nin istikrarını sağladık.”
“7 Ekim’deki vahşi ahlaksızlığa karşı aynı tiksintiyi ve ardından Gazze’de masum Filistinlilerin çektiği korkunç acılara karşı aynı dehşeti paylaşıyoruz. İsrailliler ve Filistinliler için kalıcı güvenlik ve refahı ancak iki devletli bir çözümün sağlayabileceğine inanıyoruz.”
“Tüm bu çabalarımızda, alanında uzman ve sıkı dostlarım olan MİT direktörleri Hakan Fidan ve şimdi de İbrahim Kalın ile yakın bir şekilde çalışma fırsatı buldum.”
Bu ifadeler ister itiraf, ister ifşaat olarak değerlendirilsin, aslında sürpriz sayılmaz. Türkiye’de bazı gazetecilerin de işaret ettiği gibi, bu konuşmayla malumun ilanı yapılmış oldu.
Posta gazetesi yazarı Hakan Çelik ise şunu kaydediyor: “Birleşik Krallık, yakın tarihimizde Batı ittifakı içinde Türkiye’yi en iyi anlayan, en güçlü bağlara sahip olan ülke olageldi. NATO çerçevesindeki askeri dayanışmadan Avrupa güvenliği konularına, ticaret ve kültürel ilişkilere kadar Londra-Ankara hattı her zaman ayrıcalıklı bir pozisyonda yer aldı. Bunun ardında yalnızca jeopolitik gerekçeler yok. Vizyoner devlet adamları, deneyimli diplomatlar ve kritik görevlerdeki etkili isimler de bu iklimi yaratan unsurlar arasında.”
Ne portalmış be!..
Soğuk Savaş’tan bu yana Londra merkezli en büyük istihbarat yatırımı olarak görülen bu girişim, özellikle Rusya’ya ve terör örgütlerinin faaliyet gösterdiği bölgelere odaklanıyor. Portalın en üst düzey güvenlik duvarlarına sahip olduğu belirtiliyor. MI6, kullanıcıların risk almamaları için güvenilir VPN’ler ve kimlikleriyle bağlantılı olmayan cihazlar kullanmaları konusunda uyarılarda bulunuyor.
Portalın nasıl kullanılacağına ilişkin talimatlar MI6'nın resmi YouTube kanalında halka açık olarak paylaşılacak. Kullanıcılara güvenilir VPN servisleri üzerinden ve kendileriyle bağlantılı olmayan cihazlar aracılığıyla erişim sağlamaları tavsiye ediliyor. Bu adım, ABD Merkezi İstihbarat Teşkilatı'nın (CIA) 2023 yılında attığı benzer girişime benziyor. CIA o dönemde potansiyel Rus casuslarına ulaşmak için sosyal medya kanallarında videolar yayımlamıştı. Ancak CIA, Çin'deki ajanlarının dark web bağlantılarının Pekin'in Devlet Güvenlik Bakanlığı tarafından deşifre edilmesiyle ağır bir kayıp yaşamış, bu olay, son yılların en büyük güvenlik açıklarından biri olarak nitelendirilmişti.
İstanbul'un bırakılıp Ankara’nın neden başkent yapıldığı daha iyi anlaşılıyor…
2. Dünya Savaşı öncesinde ve esnasında da istihbarat pazarı Türkiye’de kurulmuştu. Bugün de benzer bir dönemeçteyiz. İngiltere, adeta şeytanın taşeronluk görevini ABD’den yeniden devralmış görünüyor. Türkiye’de ise 15 Temmuz kalkışması sonrasındaki süreçte ABD kadroları büyük ölçüde tasfiye edildi.
ABD ve bazı yerli aktörlerin Türkiye’nin milli ve tarihi değerlerini hedef alan girişimleri, Cumhuriyetin 100. yılında beklenen etkiyi sağlayamadı; bu durum, Türkiye’nin bağımsız karar alma kapasitesini korumasına imkân tanırken, kontrolün giderek İngiltere’nin stratejik önceliklerine kaymasına yol açtı.
Richard Moore’un İstanbul’u seçmesi, Rusya ve Çin’den beklediği desteği bulamayacağını ilan etmesi anlamına geliyor. Aynı zamanda İstanbul’un, içerideki ihanet odaklarının yoğunlaştığı ve belirli güçler için stratejik olarak etkili bir merkez olduğuna da vurgu yapıyor. İstiklal Savaşını yürüten iradenin neden bozkırın ortasındaki Ankara’yı başkent yaptığı daha iyi anlaşılıyor.
Beşiktaş Süleyman Seba ve MİT…
Günümüzde farklı yollar, yöntemler ve siyasi kadrolar kullanılarak işbirlikçi zemin canlı tutulmaya çalışılıyor. İngiltere’nin sınırsız imkânlarla Türkiye’den Rusya karşıtı ajan devşirmeyi hedeflediği ve bunun tanıtım ve pazarlama stratejisinin bir parçası olduğu anlaşılıyor. 1878’den bu yana süregelen İngiltere-Rusya rekabeti de hâlâ Türkiye üzerinden şekilleniyor. Moore’un Türkçe konuşması ve Beşiktaş taraftarlığına yaptığı vurgu, bu mesajın bir parçası olarak değerlendiriliyor.
Burada Beşiktaş vurgusu sadece spor sevgisi ile sınırlı değil. Kulübün efsane başkanı Süleyman Seba, uzun yıllar hem spor dünyasında hem de MİT’te görev yapmış, Türkiye’nin istihbarat geleneğine nüfuz etmiş önemli bir figürdür. Moore’un gönderme yaptığı Beşiktaş taraftarlığı, aynı zamanda Seba’nın MİT’teki rolünü hatırlatıyor ve “içinizdeyim” mesajını güçlendiriyor. Bu bağlamda, Beşiktaş bir spor kulübünden öte, Türkiye’nin istihbarat kültürüyle sembolik bir köprü haline geliyor.
Ukrayna önünde yatar gemiler, atar da Moore topunu yer gök iniler...
İngiltere’nin Türkiye’de köklü bir gücü olduğu unutulmamalı. 1856 Kırım Savaşı’ndan bu yana Londra bankerleri için en kârlı pazarın Türkiye olduğu biliniyor. Beşiktaş’ın tarihsel kökleri ve Teşkilat-ı Mahsusa ile sembolik bağları üzerinden verilen mesaj da bu çerçevede okunabilir.
Dijitalleşme ile birlikte bir tür anonimleşme süreci yaşanıyor. Ancak bu sistemin gerçekten güvenli ve şeffaf yürütülüp yürütülemeyeceği tartışmalı. İstanbul’un seçilmesi, coğrafi konum açısından stratejik bir karar, kültürel değerler ise sadece tamamlayıcı bir unsur. Şu anda İstanbul’da inanılmaz bir istihbarat hareketliliği söz konusu. Türkiye, bu süreci ne derece yönetebilir, kestirmek zor. Belki de Türkiye, yeni bir güç merkezi olarak tanımlanıyor; fakat bu güç merkezinin kontrollü olacağı anlaşılıyor.
Türkiye, örtülü bir soğuk savaşın merkezinde. Şanghay İşbirliği Örgütü toplantıları ve Trump’ın küresel çıkışları göz önüne alındığında Türkiye hâlâ tarafsız görünümünü koruyor. Ancak meydan okumaların büyük kısmı yine bu topraklardan yapılacak gibi duruyor.
İstanbul’daki İngiltere Başkonsolosluğu girişinde eskiden Avrupa Birliği ve İngiltere bayrakları dalgalanırken, bugün İngiltere bayrağının yanında Ukrayna bayrağı dalgalanıyor. Bu sembolik değişim bile İngiltere’nin mesajını yeterince net gösteriyor.
Ukrayna-Rusya savaşında Türkiye’nin tarafsızlığı ve defalarca arabuluculuk girişiminde bulunması Batı’yı tedirgin ediyor. Türkiye’nin Rusya ve Çin ile yakınlaşma ihtimalinin gündeme gelmesi Londra’yı harekete geçirdi. Adeta çıldırttı. İngiltere hiçbir şeyi şansa bırakmaz; bu yüzden Moore’un İstanbul’u seçmesi tesadüf değildir.
Moore, konuşmasında ayrıca Türkiye’nin NATO müttefiki olduğunu, uluslararası hukuka ve Birleşmiş Milletler (BM) Şartı’na bağlı kalarak Ukrayna’nın egemenliğini ve bağımsızlığını güçlü şekilde desteklediğini vurguladı. Bu da Londra’nın, Ankara üzerinden Moskova’ya ve Pekin’e açık bir mesaj verdiğini ortaya koyuyor.
Akıllı olalım!.. Ukrayna-Rus Savaşı bizim savaşımız değil!..
Kendi tarihimizden bir örnek verelim. I. Dünya Harbinde Almanlarla isbirliğine giderek Rus ve İngiliz işgalindeki toprakları kurtarmak fikri, Enver Paşa’nındı ve işe yaramadı. Birinci Körfez Savaşında Amerikalılarla hareket eden Turgut Özal’ın bir koyup üç almak isteğine, Türk Silahlı Kuvvetleri yanaşmadı.
Yine 1 Mart Tezkeresi, tam adıyla "Türk Silahlı Kuvvetleri'nin yabancı ülkelere gönderilmesi ve yabancı silahlı kuvvetlerin Türkiye'de bulunması için Hükûmet’e yetki verilmesine ilişkin başbakanlık tezkeresi", 25 Şubat 2003 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne (TBMM) sunulmuş ve 1 Mart 2003 tarihinde yapılan oylamada reddedilmişti.
Bunları neden yazdım?
İngiltere, Türkiye'yi 4 Ekim 1853-30 Mart 1856 tarihleri arasında gerçekleşen Osmanlı-Rus savaşına benzer şekilde, yeni bir Kırım Savaşı’na zorluyor. Kırım Savaşı, Rusya’nın Eflak ve Boğdan’ı işgali sonrasında Osmanlı kuvvetlerinin Ekim 1853’te Rus ileri karakoluna saldırılarıyla başlamış ve Avrupa’nın Büyük Devletleri arasında 30 Mart 1856 tarihinde Paris’te bir genel barış antlaşmasının imzalanması ile sonuçlanmıştı.
Bu savaş, Osmanlı topraklarının paylaşılması için önemli görüşmelerin yapıldığı bir dönemin sonucunda ortaya çıkmıştır. Savaşın görünen nedeni Kudüs’te bulunan “Kutsal Yerler” ile ilgili Ortodokslar ve Katolikler arasındaki anlaşmazlıklardan kaynaklanan sorunlar olmuştu.
Günümüzde yine Ukrayna (Kırım), Filistin/ Gazze (Kudüs) ekseninde yaşanan gelişmeler, geçmişten günümüze çok şeyin değişmediğini gösteriyor. Dersaadet’de İngiliz, Alman, Rus Amerikan, Çin ekollerinin kullanışlı adamları kıyasıya vuruşuyor.
Gelişmeler ışığında, İngiliz istihbaratının (MI6) hareketleri daha net bir şekilde şöyle özetlenebilir: İngiltere, Türkiye üzerinden Rusya’yı ve dolaylı olarak Çin’i kışkırtmayı amaçlıyor. Bu sayede hem bölgesel dengeleri kendi lehine şekillendirmek hem de uluslararası kamuoyuna Türkiye’nin İngiltere’nin stratejik arka bahçesi olduğu imajını vermek istiyor. Yani hareketin temel hedefi, Türkiye’yi bir güç merkezi olarak göstermek yerine, İngiltere’nin bölgesel nüfuzunun bir uzantısı olarak konumlandırmak.
Mahkeme Kadı’nın mülkü mü ki?..
Ancak Türkiye’deki tek güç merkezi, Richard Moore’un “birlikte çalıştık” dediği bürokratlardan oluşmaz. Onlar bugün var, yarın yok; çünkü “mahkeme kadıya mülk değil.” Yüzyıllar önce, Cahiliye döneminde yaşamış, Arapların ünlü şair ve hatiplerinden Kus b. Sâide’nin Ukâz Panayırı’nda yaptığı konuşmasında dediği gibi:
“Ey insanlar! Geliniz, dinleyiniz, belleyiniz, ibret alınız. Yaşayan ölür, ölen fenâ olur, olacak olur. Yağmur yağar, otlar biter. Çocuklar doğar, analarının ve babalarının yerini tutar. Sonra hepsi mahvolup gider. Hadiselerin ardı arkası kesilmez, hemen birbirini takip edip kovalar. Kulak veriniz, dikkat ediniz! Gökte haber, yerde ibret alınacak şeyler var. Yeryüzü bir ferş-i eyvân, gökyüzü bir yüksek tavan. Yıldızlar yürür, denizler durur…”
Hiçbir güç, odak, ülke; Türk Devleti ve Türk ülkesini, arka bahçesi görmesin. Kurucu liderin dediği gibi; “ حاكميّت بلا قيد و شرط ملّتندير/ Hakimiyet, bila kaydü ve şart milletindir. Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir.”
Tanrı, Türk’ü Korusun ve Yüceltsin!
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
Seçilmiş Kaynakça
https://kirimsavasi.com/kirim-harbi
https://www.bbc.com/turkce/articles/c9wdy1jk9x9o
https://www.gazeta.ru/amp/army/news/2025/09/19/26764040.shtml
https://www.google.com/amp/s/www.bbc.com/turkce/articles/cq658l76mq3o.amp
https://m.haberturk.com/mi6-baskani-turkiye-nin-onemine-isaret-etti-3823648
https://spotterup.com/spies-in-the-crossroads-the-osss-strategic-role-in-istanbul/
https://www.dw.com/tr/alman-iç-istihbarat-teşkiatna-türk-kökenli-başkan/a-73992448
https://t24.com.tr/yazarlar/barcin-yinanc/mi-6-dan-turkiye-ye-kabile-devlet-muamelesi,51650
https://www.posta.com.tr/yazarlar/hakan-celik/mi6nin-donum-noktasi-istanbulda-aciklandi-2911301
https://news.sky.com/story/mi6-no-evidence-putin-wants-to-negotiate-peace-in-ukraine-13433863
https://x.com/cradleturkiye/status/1968967930722370008?t=a1IJpbdK8pUiXG5kThzXuA&s=19
https://www.theguardian.com/world/2025/sep/19/putin-ukraine-richard-moore-mi6-spy-recruitment
https://t24.com.tr/yazarlar/cansu-camlibel/alo-mi-6-promosyonu-icin-neden-istanbul-secildi,51637
https://www.dw.com/ru/glava-razvedki-mi6-putin-otkusil-bolse-cem-mozet-proglotit/a-74061439
https://musavat.com/ru/news/glava-mi6-iz-stambula-putin-rasschityval-na-legkuyu-pobedu_1201820.html
https://www.gov.uk/government/speeches/speech-by-sir-richard-moore-chief-of-sis-19-september-2025
https://bianet.org/haber/former-uk-ambassador-to-turkey-richard-moore-named-new-mi6-chief-228279
https://apnews.com/article/moore-mi6-russia-china-iran-spying-threat-7d357cf3771070f648484a403d3f6714
https://www.reuters.com/world/uk/british-spies-turn-dark-web-recruit-russian-agents-access-secrets-2025-09-18/
https://www.sde.org.tr/haber/mhp-lideri-bahceli-den-kuresel-hamle-turkiye-rusya-cin-ittifaki-onerisi-haberi-60513
https://www.dikgazete.com/haber/n-a-967148.html