İsrail ordusunda savaşan Türk vatandaşları!
Yedi yıl önce, 11-09-2018’de “Türkiye vatandaşı birçok Yahudi/Musevi İsrail ordusunda askerlik yapıyor” konusunu gündeme taşımıştım. İsrail'in Gazze’yi tamamen ortadan kaldırmak için başlattığı son askeri harekâtla birlikte, anlaşılmaz biçimde İsrail ordusunda savaşan Türk vatandaşları yeniden gündeme getirildi.
“Anlaşılmaz” dememin nedeni, 2018’deki de facto durum ile günümüz şartlarının çok farklı olmasıdır. 2018 ve öncesinde İran, Suriye ve bazı Arap ülkelerinin Türkiye karşıtı izlediği politikaları hatırlarsanız, ne demek istediğim malûmunuz olur. Bu tartışmayı anlamlandırabilmek için, Türkiye’nin çifte vatandaşların askerlik yükümlülüğüne ilişkin yasal düzenlemelerine bakmak gerekiyor.
Türkiye-İsrail ikili anlaşmalar çerçevesinde çifte vatandaşların askerlik meselesi…
Bakanlar Kurulu’nun 05 Temmuz 1993 tarihinde aldığı 4613 sayılı karar ile 25 Temmuz 1993’te Resmî Gazete’de yayımlanan kararname doğrultusunda, 12 ülkede askerliğini yapmış, çifte vatandaşlık statüsüne sahip yükümlüler, askerlikten muaf tutuluyor.
Yurt dışında doğmak ve ikamet etmek veya kanuni rüşt yaşından önce ikamet amacıyla yabancı bir ülkeye gitmek suretiyle bulunduğu ülke vatandaşlığını, 38 yaşını tamamladıkları yılın sonuna kadar kazananlardan; tabiiyetinde bulundukları yabancı ülkede askerlik yaptıklarını belgeleyenler Türkiye’de askerlik yükümlülüğünü yerine getirmiş sayılıyor.
Almanya, Avusturya, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İsrail, İsviçre, Suriye, Norveç, Yunanistan ve karşılıklılık esasına bağlı olarak Tunus’ta yaşayan çifte vatandaşlar, yaptıkları askerlik veya sivil hizmet belgelerini dış temsilciliklere ibraz etmeleri halinde bu imkândan faydalanabiliyor. Yabancı bir devletin hizmetinde askerlik yapılması nedeniyle vatandaşlığın kaybettirilmesi, Türk Vatandaşlığı Kanunu’nda belirtilen hâllerde Bakanlar Kurulu’nun takdirinde. İsrail de bu anlaşmaya dâhil.
Bu konuyu bir de Türkiye Cumhuriyeti Genelkurmay Başkanlığı ile İsrail Milli Savunma Bakanlığı arasındaki “Askerî Eğitim ve İşbirliği Anlaşması” ekseninde değerlendirmek gerekir. Bu anlaşma, 23 Şubat 1996’da Tel Aviv’de Genelkurmay İkinci Başkanı Orgeneral Çevik Bir ile İsrail Milli Savunma Bakanlığından David Ivry tarafından imzalanmıştı.
Bu nedenle Türkiye vatandaşı birçok Yahudi/Musevi, İsrail ordusunda askerlik yapabiliyor. Ancak İsrail ordusunda askerlik yapan Türk vatandaşları genellikle kadınlardan oluşuyor. İsrail’de askerlik, kadınlara da erkeklere de zorunlu. Erkekler 3, kadınlar ise 2 yıl askerlik yapıyor. Bu zorunluluk, ülke içinde ve dışındaki tüm İsrail vatandaşları için geçerli. Tıbbi nedenlerle muaf olunabiliyor.
İsrail ordusunda Çerkezler ve Araplardan askerler de var…
Çerkezler, “İsrail toprakları"na 135 sene kadar önce Rusya Çarı’nın mezaliminden kaçarak gelmişler, yaşadıkları ülke yönetimlerine sadakatleri ile bilinen bir topluluk Çerkezler. Çerkezler, İsrail’de oldukça saygın ve sevilen bir toplum. Ülkenin sadık ve eşit vatandaşları olarak kabul görmekteler ve İsrail vatandaşları gibi askerlik yapıyorlar. Yedi yıl önce İsrail’de 4 binden fazla Çerkez yaşıyor.
Yedi yıl önceki açık kaynaklarda aslen Çerkes olan General Şordom’un, ordu istihbaratının başında bulunduğu bilgisi mevcuttu. Şordom’un kardeşi İshak da hava kuvvetlerinin komutanıydı. (Nisan 1999’da) Parlamentoda iki koltuk Çerkeslere, bir koltuk da Çeçenlere ayrılmış; onu diyanet bakanı ve Uluslararası Çeçen Birliğinin başkanı Abdul Baki Camma işgal ediyordu.
Kfar-Kama’da, gereksinim olduğu durumlarda köyün komutanı ve subaylarıyla birlikte bir alay çıkartabileceği söyleniyordu. O tarihte İsrail ordusunda albay rütbesinde birkaç Çerkes bulunuyordu. İsrail Ordusu’nda bulunan Müslüman asker sayısı binin üzerinde. İsrail’de Bedevi Araplar, ülke kurulduğundan beri İsrail’in yanında savaşıyor.
Orduda görev yapan bin 700 Bedevi asker var. Kur’an’a el basıp, İsrail’e bağlılık yemini ediyorlar.
Türk etnisitesinden Türk vatandaşları İsrail ordusunda…
Biliyorsunuz, daha yakın bir zamanda İsrail ordusu saflarında yer alan 2004 Ankara doğumlu bir Türkiye Cumhuriyeti vatandaşının sosyal medya paylaşımları şok etkisi yaratmıştı. İsrail ordusunda aktif olarak görev yaptığı haberleri sosyal medyada hemen karşılık bulmuştu.
Bu tür haberler ilgilileri zor durumda bıraktığından, İsrail’in Gazze’deki soykırım saldırılarında yer almak üzere İsrail ordusuna katıldığını açıklayan çifte pasaportlu Türk vatandaşları hakkında harekete geçildiği türünden kamuoyunun gazını almaya yönelik ısmarlama haberlerin yaptırıldığı biliniyor.
Garip ama geçtiğimiz yıl, ciddi bir kurum “Bazı sosyal medya hesaplarında paylaşılan fotoğraflar ile ilgili ‘İsrail ordusuna katılan Türk askerleri gösterdiği’ iddiası doğru değildir.” yalanlamasında bulunmuştu.
Türk Devleti aciz olamaz!
Bazı basın organlarında çıkan haberlere bakılırsa, Gazze savaşının başlangıcında dört bin İsrailli Türkiye vatandaşı asker, Filistin bölgesindeki İsrail askerlerine yardım etmeye gitti. Çok sayıda İsrailli Türkiyeli’nin doğrudan Türkiye üzerinden değil, üçüncü ülkeler üzerinden komplo amacıyla İsrail’e girdiği kaydedildi.
“Çabad”, “Dostlar Derneği”, “İsrail Türk Halkları Birliği” gibi kuruluşlar tarafından aktif olarak desteklendiler. Gazze’de en az 65 İsrailli Türkiye vatandaşı, Hamas ile savaş sırasında öldürüldü, 110 kadarı da çeşitli şekillerde yaralandı. Ayrıca İsrail askeri liderliğinin Türk vatandaşlarına önemli görevler yüklediği söylendi. Hatta Türk vatandaşı bir generalin Demir Kubbe sistemini yönettiği iddiası ortaya atıldı.
İsrail'in Iron Dome/Demir Kubbe sistemini çifte vatandaş bir general mi yönetiyor?
Sözde Arap medyası referans gösterilerek, İsrail ordusunda hem İsrail hem de Türk vatandaşı askerler arasında Iron Dome/Demir Kubbe sisteminin işletmesinden sorumlu bir general bulunduğu iddiası, doğrulanmış bir bilgi değil. İlgili iddiayı araştırmama rağmen, Türk vatandaşı bir generalin bu sistemi yönettiğine dair herhangi bir güvenilir haber veya resmi belgeye rastlamadım.
Muhtemelen, iktidara yönelik yıpratma operasyonunun bir parçası gibi duruyor. Bu nedenle iddianın sadece sosyal medya ve teyitsiz paylaşımlara dayandığı görülüyor. Böyle hassas bir iddiayı doğrulamak için resmi açıklama, güvenilir büyük haber ajansı raporu, askeri/kurumsal belge veya fotoğraf-meta verisi gibi delillere ihtiyaç var.
Rusya kime çalışıyor ya da kim çıkarıyor bunları?
Rusya istihbaratının işin içinde olabileceği hiç aklınıza gelir mi? Çünkü; “İsrail'in Demir Kubbe sistemine komuta eden Türk general” yalanı “https://arabic.rt.com”dan servis edilmiş. “RT Arabic”, Rusya'nın devlet destekli Sputnik haber ajansının bir parçası olan ve Arapça yayın yapan bir haber platformu.
“RT” (Russia Today), Arapça yayına Mayıs 2007'de başlamış. 47 ülkede haftalık 100 milyon kişi tarafından izleniyor. Bu site, Orta Doğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde Rusya'nın dış politikasını destekleyen içerikler sunmakta ve genellikle Rusya'nın bakış açısını yansıtan haberler paylaşıyor. Merkezi Moskova’da 111020 Borovaya Caddesindeki 3 numaralı bina.
23 Kasım 2023 tarihli “https://arabic.rt.com” adresli sitenin; “المخابرات التركية أنقذت من أيدي الموساد فلسطينيا اخترق "القبة الحديدية" başlıklı haberinde Türk medyası kaynak gösterilerek, Türk istihbaratının Demir Kubbe hava savunma sistemini delerek İsrail'e ait Mossad'ın elinden bir Filistinli genci kurtarmayı başardığı belirtiliyor.
Hikayeye göre, “Ömer” lakaplı Filistinli bir yazılım geliştirici, 2015 - 2016 yıllarında Demir Kubbe sistemini geçici olarak devre dışı bırakarak Hamas'ın silahlı kanadı Kassam Tugayları'nın İsrail'deki hassas noktalara roket saldırıları düzenlemesine olanak sağladıktan sonra, 2020'de Mısır'dan Türkiye'ye geldi. Muhtemelen bu haber döndü dolaştı ve “İsrail’in Demir Kubbe sistemini yöneten Türk general” yalanına evrildi.
Ağaca balta vurmuşlar sapı bedenimden demiş…
Bu tür iddiaların bir başka kaynağı ise “https://sadaara.com” isimli internet sitesi. 5 Temmuz 2024’te Basın İstihbaratı köşesinde, 26 Haziran 2024 tarihli Türkiye Gazetesi’nde yayımlanan bir haber kaynak gösterilerek, “...işgal ordusunun bir parçası olarak Gazze'ye yönelik savaşa 4 bin Türk katılıyor, Demir Kubbe sistemini işleten general de bunlar arasında…” diye görsel sunum yapmışlar.
Daha net ve açık şekilde ifade etmek gerekirse, Türkiye'nin Gazze ve Filistin konusundaki ön alma ve inisiyatif üstlenme çabalarını gölgeleme operasyonunun arkasında maalesef bu haber var.
Neden kendi ayağımıza sıkıyoruz?
Şahsi kanaatim, Netanyahu hükümetinin Türkiye karşıtı politikasının şekillenmesinde bu tür haberler etkili olmuş denilebilir.
Sadrā Center for Information and Consultations kime çalışıyor?
Ortadoğu merkezli bir kuruluş olan Sadrā Center for Information and Consultations / Sadaara Bilgi ve Danışmanlık Merkezi, kendini bu adla tanıtmaktadır. İçerik olarak bölgesel politika, güvenlik, yorum/analiz metinleri ve savaş raporları gibi konulara odaklanmaktadır. Enstitü sayfasında, Sadra Uluslararası Enstitüsü’nün canlı bir öğrenme ortamı yaratmak amacıyla Türkiye, Azerbaycan, İran ve dünyanın dört bir yanından akademisyenleri bir araya getirdiği bilgisi yer almaktadır.
Davetli konuşmacılar listesine bakıldığında, oryantalist bir bakış açısını inşa etmeye çalıştığı görülmektedir. Türkiye’de tanınan bir isim olan enstitünün kurucusu ve yöneticisi Dr. Mahmud Nazari’dir; kendisi İslam Felsefesi ve Teolojisi uzmanıdır.
Enstitü programlarına davet edilenler:
Dr. Miriam Cooke, Braxton Craven, ABD, Duke Üniversitesi’nde Arap Kültürleri Profesörü.
Dr. Oliver Leaman, İslam Felsefesi Profesörü, Kentucky Üniversitesi, ABD.
Dr. Sajjad Rizvi, İslam entelektüel tarihi ve İslam çalışmaları profesörü, Exeter Üniversitesi, İngiltere.
Dr. Asma Afsaruddin, Profesör, Orta Doğu Dilleri ve Kültürleri Bölümü, Indiana Üniversitesi, ABD.
Dr. Lana Sirri, Araştırma Görevlisi, Sosyoloji Bölümü, Amsterdam Üniversitesi, Hollanda.
Dr. Juliane Hammer, Din Bilimleri Bölümü, Kuzey Carolina Üniversitesi, Chapel Hill, ABD.
Dr. Zahra Ayubi, Dartmouth College, modern öncesi ve çağdaş İslam etiği alanında doçent.
Dr. Saiyad Nizamuddin Ahmed, Doçent, Din Bilimleri, Florida Uluslararası Üniversitesi, ABD.
Dr. Halil Andani, Din Bölümü Yardımcı Doçenti, Augustana College, ABD.
Dr. Maria Massi Dakake, Din Bilimleri Doçenti, George Mason Üniversitesi, ABD.
Dr. Ahab Bdaiwi, İslam Felsefesi ve Tarihi alanında Üniversite Öğretim Üyesi, Leiden Üniversitesi, Hollanda.
Türkiye vatandaşlarının İsrail ordusunda askerliği ve dezenformasyon…
Çifte pasaportlu Türkiye vatandaşları, yasal düzenlemeler gereği İsrail ordusunda askerlik yapabiliyor; bu durum, özellikle kadınlar ve Yahudi/Musevi kökenli kişiler için geçerli. Sosyal medyada ve bazı Arap kaynaklarında dolaşıma giren “İsrail ordusunu Türk vatandaşları yönetiyor” iddiaları ise doğrulanmamış ve teyitsiz. Bu tür dezenformasyon, Türkiye’nin Gazze ve Filistin konusundaki girişimlerini gölgelemek, kamuoyunu yanıltmak ve Türkiye karşıtı politikaları desteklemek amacıyla stratejik olarak yayıldığı izlenimi veriyor.
.
Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com
омюр челикдёнмез, Дикгазете
Seçilmis Kaynakça
https://arabic.rt.com/channel/
https://sadaara.com/APITweet/3243/243786
http://www.rudaw.net/turkish/middleeast/230320161
https://www.haberler.com/turk-vatandaslarinin-yabanci-ulkelerde-askerlik-haberi/
https://teyit.org/analiz/gorselin-israil-ordusuna-katilan-turkleri-gosterdigi-iddiasi
https://www.mepanews.com/icimizdeki-katiller-turk-vatandasi-israil-askerleri-14108yy.htm
http://www.circassiancenter.com/cc-turkiye/arastirma/0077_israil_cerkesleri.htm
https://www.haberler.com/sunni-bedevi-araplar-israil-safinda-savasiyor-7996649-haberi/
https://x.com/_devletci_/status/1968218628240687553?t=fbOAfbnvPg6I490xldvp1A&s=19
https://x.com/umitozdag/status/1968198463507607989?t=zjMwG2NG4ycLYxRFrHtq-w&s=19
http://www.milliyet.com.tr/turk-un-israil-de-askerlik-yapmasi-engellensin-aydin-yerelhaber-321288/
https://www.google.com/amp/s/www.mirathaber.com/israil-ordusunda-bir-turk-vatandasi-mustafa-efe-unsal/amp/
https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/israil-ordusuna-turk-genclerin-katildigi-iddialarina-iliskin-aciklama
https://www.iletisim.gov.tr/turkce/haberler/detay/israil-ordusuna-turk-genclerin-katildigi-iddialarina-iliskin-aciklama
https://birikimdergisi.com/dergiler/birikim/1/sayi-140-aralik-2000/2332/turkiye-israil-iliskileri-ve-ucuncu-taraf-endiseleri/4199
https://www.aa.com.tr/tr/ayrimcilikhatti/ayrimcilik/israil-ordusunda-gorev-alan-turk-vatandaslari-evrensel-yargi-yetkisinde-yargilanabilir-mi/1824937
