USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

FIRSATI KAÇIRMA..

21-06-2018

- GECE SOHBETİ.. -

:

24 Haziran seçimlerine şunun şurasında 3 gün kaldı..

Adaylar var güçleriyle propagandalarını yapıyorlar..

Bir yanda 16 yıldır yaptığı çalışmalarla memleket evlatlarının makus tarihini kırmak için bir büyük mücadele veren AK Parti ve "hayır biz daha iyisini yaparız!.." iddiasında bulunan diğerleri.. 

Tabi son sözü söyleyecek olan aziz milletimiz olacaktır.. Aslında her seçim, vatandaşlarımız kendilerinin ve çoluk çocuklarının istikballerini oyluyorlar..

Seçim sabahı, herkes bir muhasebe içine girer.. Evinden oy kullanacakları mahale kadar giden yol müddetince seçmenler sürekli olarak hesap yapar.. İktidarın yaptıklarını ve yapamadıklarını değerlendirirler kafalarında..

Muhalefet partilerinin ise ne yapacakları değil, geçmişlerinde ne yaptıkları düşünülür.. Ve karara varılır..

Durum böyledir.. 

Şimdi ben de bir vatandaş olarak düşünüyorum ve bir vatandaş olarak oyumu istikrardan yana kullanmak istiyorum..

Gönlüm, açık ve net, Türkiye'nin, Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında devam etmesinden yana.. 

Milletvekili seçimlerinde ise gönlüm yine güçlü bir AK Parti gurubundan yana.. 

Elde edilen kazanımların heba olmamasını istiyorum.. Ama bunu isterken de özellikle Tayyip Bey'den bir istirhamım var..

Kibirli, insanlara tepeden bakan, seçilene kadar kuzu olup seçildikten sonra kurt olan rantçı tiplere geçit vermemesi..

Zira son zamanlarda bu tip kişilerden şikayet oldukça fazla..

AK Parti şemsiyesi altında milletten görünüp, milletin değerleriyle dalga geçen bir takım kişiler asap bozuyor..

Bu durumu  hasbi ve samimi bir şekilde hatırlatmak kardeşlik vazifemiz.. 

Bizi bilen bilir..

Rahmetli dedemin "oğlum devlet çeşmesinden su içmeyin, içerseniz de ölmeyecek kadar için" vasiyetine son derece riayet eden bir kişi olarak 60 küsur yıllık yaşamımızda bu söze çok dikkat ettik.. Ve halihazırda da aynıyız..

Hasıl-ı kelam; bu seçimde her şeye rağmen aziz milletimizin Tayyip Beyi Başkan, AK Partiyi de birinci parti yapacağına bütün kabimle inanıyorum.. 

Burada AK Parti'nin milletimiz için 16 yıldır neler yaptığını sayacak değilim..

Bilen biliyor zaten..

Bu millet bunları hiç bilmese girilen 13 seçim mücadelesinde AK Partiyi birinci parti yapmazdı..

Ama bu son derece önemli seçimde AK Parti'ye kimlerin karşı çıktığını ve yapılacak farklı bir tercihin kimlerin ekmeğine yağ süreceğine dikkat çekmek istiyorum.. 

Evet kıymetli okuyucularım;

Aziz milletimizin kalkınma hareketine taş koyan, müreffeh bir Türkiye özlemi içerisinde olmak için mücadele verenlere karşı çıkan insanlar ve onların temsil ettiği kuruluşlar, bakın kimlerden oluşuyor..

Türkiyenin her alanda son yıllardaki çıkışından ve özellikle de "dünya beşten büyüktür" söyleminden rahatsız olan devletler.. 

O devletlerin hepsini sizler biliyorsunuz..

Silahlı terör örgütleri kanadında; Fetocular, PKK.. KCK.. PCK..  PYD.. DEAŞ.. DEV-YOL vs..

Siyasi partiler, STK'lar, dernekler bağlamında ise;  CHP, İYİ Parti, Türkiye Barolar Birliğinin bir kısım üyeleri.. Türk Tabipler Birliği.. Türk Mimar ve Mühendisler Odası.. YARSAV.. Atatürkçü Düşünce Dernekleri.. Çağdaş Yaşamı Destekleme Dernekleri.. Mason Locaları.. Rotary Kulüpleri.. Lions Kulüpleri.. Ergenokoncular.. Encümen-i Daniş fikirdaşları,. Az bir istisna dışında TÜSİAD..

Yazılı ve görsel medyanın hizmetleri görmek istemeyen ve AK Partiye oy veren vatandaşları, "makarnacı.. Kömürcü... Dilenci.." diyerek aşağılayıp yaftalayan peşin hükümlü tarafı.. Sanatçı kılıklı modası geçmiş solcular.. Enteller, danteller.. 

Benim oyum nasıl olur da dağdaki çobanın oyuyla bir olur, diyen megalomanlar,  Geçmişte kasıtlı olarak organize edilen Cumhuriyet mitinglerinde, ortalığı velveleye vermek için görevlendirilmiş ve kendilerini Cumhuriyet Kadınları olarak lanse eden konkenci kokanalar..

Hatırlayın, bunların hepsi, “Cumhuriyet bizimdir, bizim olacak” diye tencere tava çalarak feryat ederlerdi..

Asılnda bağırdılar da ne oldu?.. Kendilerini yorup durdular.. 

Ancak salya sümük feryat eden sözde bu Cumhuriyetçilerin Çanakkale’de Yemen’de, Galiçya’da fedayı can eden aziz şehitlerimiz gibi yaşamadıkları aşikar..

Zira o şehitler gerçekten bu vatanın has evlatlarıydılar ve bu millet için öldüler.

Evet, bu samimi olmayan yıkıcı feryatları, Yarbay Hasan’lara, Fransızca öğretmeni Ahmet Rıfkı’lara, Seyid Onbaşılara, Ayaş’lı Ecir’lere, Pehlivan Ahmet oğlu İsmail Çavuş’lara, Mülazım-ı Evvel Arif’lere, Mekteb-i Sultani talebesi Celal İbrahim’lere, Yunus oğlu Nistrova’lı Kadir Çavuş’lara, Hukuk öğrencisi Hasan Ethem’lere, Ömer Halisdemir'lere, Fethi Sekin'lere, Yasin Börü'lere ve mezarları bile belli olmayan Ahmet’lere, Mehmet’lere, Hasan’lara, Hüseyin’lere izah edemezsiniz!.. 

Yine bu aziz kahramanlara; 

"EY ŞEHİT OĞLU ŞEHİT, İSTEME BENDEN MAKBER!..

SANA AĞUŞUNU AÇMIŞ DURUYOR PEYGAMBER..." mısralarıyla seslenen Mehmet Akif merhuma da izah edemezsiniz..

Hele de yeni yeni uyanış içinde olan "Asım’ın nesli"ne hiç mi hiç anlatamazsınız..

O yüzden, herkesin aklını başına almasında fayda var..

24 Haziran büyük bir fırsat.. 

Mikserler iş başında olsa da nafile.. 

Su artık mecrasına girdi..

İnsanlarımız aslında gerçek hüviyetlerine kavuşuyor..

Aslına dönüyor.. 

Ve doğum biraz sancılı oluyor..

Vesselam.. 

.

Sami Özey

dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?