USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Erdoğan’a düşmanlığın arkasındaki gerçek hedef Büyük Türkiye

24-09-2020

Güçlü ve Büyük Türkiye…

Olur mu?

Elbette olur…

Hunlar’la, Göktürkler’le, Cengiz Han’la, Atilla’yla, Altınordu’yla, Selçuklu’yla, Osmanlı’yla kurulan Büyük Dünya Devletleri yeniden kurulur mu?

Elbette kurulur…

Bu gün küreselleşmeden düşmanlarımız azamî derece yararlanıyor. 

Türk Milleti aleyhinde çok hızlı gündem oluşturuyor ve halka yayıyorlar. 

Türkiye, ekseninde hareket eden, Türk Halklar, Osmanlı Vatandaşları, İslâm Dünyası’nda ve dost ülkelerde maâlesef küreselleşmenin nimetleri, medya vd. yeterince etkin kullanmıyor. Eğer bu gücümüzü kullanabilirsek, 300 çadırla başlayan Osmanlı Dünya Devleti yerine, 400–500 milyon soy, din ve gönül birliği ile başlamamız mümkündür.

İnsanlık Tarihi’nde büyük değişiklik ve dönüşümleri güçlü liderler gerçekleştirmiştir. Özellikle Türk Milleti, lider bağımlı bir geçmişle bu günlere gelmiştir.

Bakınız…

Mete Han, Cengiz Han, Batu Han, Timur, Alpaslan Ata, Fatih, Yavuz… 

Yakın dönem, Abdulhamid Han… M. Kemâl Paşa… 

Günümüzde, N. ERBAKAN, A. TÜRKEŞ… ve R. T. ERDOĞAN… 

Tamâmı sorumluluk alan, öncü ve liderlik vâsıfları yüksek devlet adamlarıdır.

Yakın dönem yıkılış sürecinde, Hasta Adam’ı kurtarmaya çalışan Abdulhamid Han, şu anda, Hasta Adam’ı uyandıran ve yeniden yürütmeye çalışan R. T. ERDOĞAN Türk ve İslâm Düşmanı dış güçlerin ve onların işbirlikçisi iç ihânetin en hafif ifâde ile iç aldanmışlık ve gafletin hedefindedir.

Düşünün, Abdulhamid Han’a vatandaşımız Siyonist Yahudiler ve Ayrılıkçı Ermeniler açıktan “düşman” ve “Kızıl Sultan” dediler. Oysa o Atsız’ın ifâdesi ile Gök Sultan’dı. 

Gaddar Türk” dediler ona, “Zalim, Despot. Firavun, Hain Halife”, “Kur’an Düşmanı!” yaftalarının birini çıkarıp öbürünü taktılar boynuna. 

Küfür ve hakaretler... 

İngilizler, Fransızlar ve emperyalizmin hedefinde sâdece Abdulhamid Han vardı. 

O varken, Osmanlı’yı yok edemeyeceklerini biliyorlardı.

Düşünün, sömürgelerde dahî İslâm Hâlifesi olarak adına hutbe okunuyordu. 

Çin’den, Endonezya’ya, Afrika’nın en ücra köşesinden, Türkistan’a kadar. 

Sonunda Koca Sultan yoruldu. 

Düşünün ki, Din Adamları, kendi kurduğu modern üniversitelerden, Harbiye’den, Tıbbiye’den mezunlar… 

Hepsi karşısındaydı. 

İç düşmanın adı Jön Türk, İttihâd vs. Koca Sultan’ı yendiler. Sonra 10 yıl içinde Cihan Devleti’nin yerinde yeller esiyordu.

Bu gün de dün olduğu gibi, emperyalizmin hedefinde Türkiye ve Türk Milleti vardır. Büyük hedefleri İslâm’ın imhâsı için önce Türk’ün imhâsı gerekir.

Türk, Gülümüz SAV’den sonra bozulan itikâdımızın yeniden toparlanmasında en büyük emeğin sahibidir. 

İmam Mâturîdî Ata’dan, Buharî’ye, Tirmizî’ye varana kadar, Farâbî’den, İbn-i Sinâ’ya bu günlere gerek Ehl-i Sünnet’in itikâdi olarak hâk olan mezheplerinin, gerek Şia’nın itikâdımızca hâk olan mezheplerinin devamında Türk Milleti’nin büyük emeği vardır. 

Bu gün Selefiliğin geçmişine ve arkasında duran İngiltere’ye de bakın.

Türk’ü ve Türkiye’yi bölmeye, küçültüp yok etmeye hazırlanırken, soldan Batıcı-Lâik, sol, bölücü, komünist çevreler, merkezden, çağdaşlık kisvesinde liberal ve masonik işbirlikçiler, sağdan, FETÖ, ETÖ, bir kısım cemaat, tarikat ve siyasi yapılarla ülkeyi tam da ufalayacakları sırada oyunları bozuldu.

Önce geleneksel 28 Şubatçı kadrolar büyük ölçüde tasfiye edildi, sonra bizzat Azîz Milletimizce FETÖ

FETÖ ile mücâdele, tüm sulandırmalara rağmen devam ediyor. Peki, Milletimiz bu mücâdeleyi kimin öncülüğünde verdi? 

Kim bu Azîz Milleti yüreklendirdi? 

Mazlum Milletimiz kime bu kadar güvendi?

Bu gün düşmanlarımız, Türkiye hedeflerinin önünde set olarak, baş düşman olarak R. Tayyip ERDOĞAN’ı görüyorlar.

ABD Başkan Adayı açıkça ne dedi: 

“Bu kez, askeri güçle değil, demokratik yollarla Erdoğan’ı devirmeliyiz, muhalefete destek olmalıyız. Kürtler’in haklarını vermeliyiz.” vs. vs. vs. 

Adam nasıl bir mektup yazıyor? 

Düşününüz. 

Fransa Cumhurbaşkanı, Yunanistan Başbakanı ne diyor?Bizim Türkiye ile sorunumuz yok. Sorun Erdoğan. Erdoğan gitmeli!..” 

Yunan Gazetesi manşet atıyor. “…ktir Erdoğan” diye…

Erdoğan, Türkiye Cumhuriyeti’nin 300 yıllık gerileme ve savunma harekâtını, geriye döndürmeye, kayıpları yeniden elde etmeye çalıştığı için hedeftir. 

Erdoğan, 1922’de Akdeniz’e ulaşıp, Akdeniz ötesini terk eden ve bu hatta 100 yıldır savunma yapan Türk Orduları’na, “Trablus’tan, Bakü’den, Bosna’dan, Kırım’dan, Sudan’dan vd. gelen kardeş seslerine elinizi uzatın!...” dediği için hedeftir.

Peki, biz ne yapıyoruz, ne yapmalıyız? 

Cumhurbaşkanımızın kurduğu emek verdiği AK PARTİ’de yiğitçe omuz veren AK PARTİ’liler ile AKP’lilerin mücâdelesi artık mâlumdur. 

AKP’li” gürûh, menfaâtinin peşinde koşan, FETÖ vb. demeden küçük hesaplarla herkesle işbirliği yapan kişilerdir. 

Bunlar başta olmak üzere, vatanseverlere, Büyük Türkiye Hedefi’ne hizmet edenlere, İmâm Ali AS.’ın bir kıssasını hatırlatacağım.     

Hz. Ali’ye sordular;

“Ya Ali, senden önceki hâlifeler zamanında bu kadar fitne yoktu. Şimdi neden bu fitne?” 

Büyük İmâm, İlim Şehrinin Kapısı, cevâben; 

“Bizden öncekilerin arkasında biz vardık, yanlarında biz vardık. Kapılarında oğullarım nöbet tuttu. Benim yanımda da siz varsınız.”

Şimdi; Siz, Recep Tayyip ERDOĞAN’ın arkasında ve yanında mısınız?

Yanında iseniz, İmâm Ali gibi samîmi misiniz?

15 Temmuz İhâneti’nden, ibret, idrâk ve Büyük İlâhî Dersi’nden sizde ne kaldı?

R. T. ERDOĞAN’ın karşısında olan Millî Hasâsiyeti ve vicdânı yüksek dostlar….

Size, İmâm Şâfî’nin sözünü hatırlatacağım.

“Düşmanın oku dostu gösterir.”

Her şey bu kadar ortada ve düşmanlarımız, Türk Milleti’ne düşmanlıklarını Erdoğan’ın şahsına döndürerek yaparken biz hangi gerekçe ile Erdoğan’a karşıyız?

FETÖ, 27 Nisan E-Muhtırası sonrası, düğmesine basan sahiplerinin emirleri doğrultusunda bu Necip Milletin verdiği hayırlarla yaptığı her şeyi aleyhimize çevirdi ve “Uzun Adam” diyerek düşmanlık yapmaya başladı. 

MİT Tırları ve Bankalar Operasyonu’nun hedefi Türkiye’dir.

Görünüz.

Azîz Milletim!

Doğru anlamak için talep sahiplerinin gitmek istediği sonuca bakın. 

Sonuçtan amaçların temizliğini ya da kötülüğünü anlarsınız.

Milletimiz, “Menderes’i astınız, Özal’ı zehirlediniz, Erdoğan’ı koruyacağız!” derken âriflikle hâreket ediyordu. 

Okumuşlarımız bu çağrının enginliğini görmelidir. 

ERDOĞAN’ın yanında olmak, ERDOĞAN’la olmak ülkemizin istikbâli için şarttır.   

. 

Emekli Yarbay Halil MERT, dikGAZETE.com

-Strateji ve Yönetim Uzmanı-

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?