USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000

Ağacı budama ve sulama!..

Ağacı budama ve sulama!..
31-05-2025

Ağacı budama ve sulama!..

Eski bir gazeteci, bir paylaşım yaparak; “Annemin ve babamın Sakarya'nın bir köyünde bahçeli evi var. 25 yıldır yaz aylarında oradalar. Bahçedeki 23 yıllık ağaçlar 3-4 yıl önce az meyve veriyordu. Budama yaptılar. Aşı yaptılar. Sulamayı ihmal etmediler. Ağaçlar bu yıl daha gür oldu, meyvesi daha fazla oldu. AK Parti lüzumsuz dalları budasa ve sulama yapsa daha çok meyve verecek. Bakıyoruz; evet, aşı yapıyor. Fakat elma ağacına muşmula aşısı olmaz. Olursa elma-melma vermez, yaprak döker” yazdı!

Paylaşımı aşağıdaki birkaç örnek gibi destekleyen ve eleştirenler oldu…

Ağacın kökü çürümüş. Sen dallarına ne yaparsan yap fayda etmez. Yeni fidan dikeceksin. O zaman Hakan Fidan.”

Offfffoffff. Yorumları okudum ve şunu gördüm. Ne kadar çok AK Parti düşmanı var mış? Topunun canı şeye… Cennete olacak halleri yok.”

Abi onların büyük kısmı yoğurt yapımındaki yararlı bakteriler... Beslemek lazım ağaç kök salana kadar... Yoksa ya davulcuya ya da imamın oğluna kaçarlar... 25 yılda hala kök salmadı mı demeyin valla küserim...”

Kökünden kesilmesi lazım budamayla olmaz… …Çivi çak ağaçlara, AK Parti’yi kafana takma.”

AK Parti'nin yapması gereken; bu asalak, samimiyetsiz, menfaatci, ideolojik kaygısı olmayan, küçük beyinli tiplerden kurtulmak. Bunu çok da zor değil.

Ah ah hep diyoruz, reis bir silkeleme de şu partiye yap. Böyle giderse, reisten sonra AK Parti kalmayacak. Benim tek korkum, reisin zirveden değil de, seçimde yenilerek siyaset bırakması. O bunu hak etmiyor asla. Böyle bir şey de olursa, AK Partili olmayan AK Partililer yüzünden olacak.”

Ben de Sakarya'da baktım abi; dedim ki budayım, baktım kalacak adam gibi dal yok. O yüzden şimdi dal arıyor, iyi dal yetişsin diye dua ediyorum. Ama bu kadar kötü dalın olduğu yerde, iyi dal yetişmiyor. Kötü dallar güçlü. Bence çözüm bahçıvanda veya budamada değil de, kökte.”

2028’de o budama olur. İlla milletin el atması gerekiyor. Zira siyasiler bir süre sonra kendilerini ulaşılmaz zannediyorlar. Oysa akıbet belli…”

Akp artık meyve veren ağaç değil, kesilmesi gereken kerestelik kalas oldu.”

AK Parti kendi bindiği dalı kesti. Emekliler AK Parti'nin amiral gemisiydi ama küstürdüler. Yol yakınken daha seçim takvimi açılmadan küskünlük giderilmelidir. Seçim takvimi açıklandıktan sonra yapılacak iyileştirmeler istenilen sonucu vermez. Umarım AK Parti bu ikazı dikkate alır.”

Ben ‘budama’ söylemine katılıyorum… Çünkü ağaç, kurutulmak üzere...

Çok detaya girip, bazı belediye başkanlarının kibirleri ve ulaşılmaz olmaları... Kendi ilçe ve illerinde tanrılığını ilan etmiş, partililere hakaret eden başta Rize il başkanı olmak üzere il-ilçe başkanları ve eski milletvekillerinin isimlerine girmeden partinin merkezinde görünen bazı dalların budanması gerektiğine inananlardanım!..

Dal çok ama öncelikle ağacın şu dalları kesilmezse, yakında bir rüzgarla kökünden sökülecek!..

Önceden şunu yaptı, sonradan bunu yaptı detayına girmeden başlayalım…

Millete tepeden bakan, neredeyse her konuşmasında emekli ve asgari ücretlileri küçümseyen ve “Asgari ücrete yapılacak zam, mal-fiyat dengesini alt üst ederek, enflasyona baskı unsuru olur” diyen Mustafa Elitaş; ajans ve haber sitelerinin “Alkışçı başı” ilan ettiği ve 2019 yılında, “Asgari ücretle geçinen 5 kişilik aile 3 öğün çay-simit tüketirse, 1.120 lira cebinde kalır” diyerek bir nevi dalga geçen Muhammet Emin Akbaşoğlu; yerel seçimde, bütün il tarafından bilinen ve kasetleri olan istediği kişiyi, genel merkeze, kaseti gönderilmesine rağmen aday yaptıran Ali İhsan Yavuz; hakkında bir çok şaibe olduğu ortaya atılan ve bütün sülalesini devlete yerleştirdiği gibi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nden usulsüz burs aldığı sürekli haber olan ve olmaya devam eden yine özellikle seçmenlerin yüzünü görmek istemediği Fatma Betül Sayan Kaya; “AK Parti, cumhurbaşkanımızın liderliğinde hiçbir zaman milletini zamlara, enflasyona ezdirmemiştir; bundan sonra da ezdirmeyecektir” diyen, fakat milletin özellikle 22.104.67 TL alan asgari ücretli ve 14.469 TL maaş alan emeklilerin ezilmediğini söyleme basiretsizliğinde bulunan ve vicdan sahibi hiçbir kişinin söyleyemeyeceği sözleri söyledikten sonra genel başkan yardımcısı yapılan Hüseyin Yayman; genellikle televizyon programlarına çıkarılan; hareketleri ve konuşmasıyla karşısındakileri küçük ve cahil görüp; kendisini ‘tanrı’ zanneden ve bir gün başka bir konuk tarafından suratının dağıtılması muhtemel olan ve neredeyse bütün partililerin gıcık olduğu Emre Cemil Ayvalı; seçmen tarafından niçin milletvekili yapıldığı halâ bilinmeyen ama ergen tavırlarla ona-buna sataşan; sonunda da haberlerde Gölbaşı’ndakiSaray’ olarak geçen evin hesabını veremeyen fakat satmak için kendisi gibi, CHP tarafından niye milletvekili yapıldığı bilinmeyen Ali Mahir Başarır’a; “500 milyon ver, evi sana satayım” diyen ve karşılığında da; “Şimdi bana diyorsun ki; ‘600 milyonluk evim var, 500 milyonu getir, vereyim.’ Babacığım, bizde 500 milyon para nerede gezer, o kirli para sende olur” cevabı alan ve bu kadar edecek mülkün parasını ne yaparak veya nerede çalışarak ya da çalışmasa da nereden bulduğu bilinmeyen Osman Gökçek; “Biz oyları Adıyaman’da veriyoruz, ancak biliyoruz ki; Gazzeli, Filistinli kardeşlerimiz oy oranımızı takip ediyor. O yüzden bu dava, bu onur, bu şeref, bu camianın, bu teşkilatın, bizlerin üzerindedir” diyen Mustafa Alkayış; “Bu iktidar olmasaydı; 20 yıl siz yiyecek ekmek bulamazdınız” diyen Lütfi Bayraktar; adaylığı döneminde belediye başkanı seçilirse İzmir’e şarap fabrikası kurma taahhüdünde bulunan ve en son, 20 bin liradan aşağı kiralık ev bulmanın imkansız olduğu günümüzde, geçtiğimiz hafta; “Şu an asgari ücret 22 bin lira değil de, 52 bin lira olsaydı derhal kiralar 5 bin liradan 15 bin liraya çıkardı” diyen Nihat Zeybekçi ve MKYK’ya giren isimlerin açıklanmasından sonra, sosyal medyada ekseriyetini AK Partililerin oluşturduğu büyük bir çoğunluğun onun isminin yer almamasını sevinçle karşılayıp, paylaşımlar yaparken; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da, “İsimler fani, baki olan dava” sözüne karşılık, en azından kendisi için davanın bir hikâye, önemli olanın isim olduğunu; “AK Parti Tüzüğümüze göre TBMM Parti Grup Başkanı ve Başkanvekilleri MYK ve MKYK’nin tabii üyesidir” şeklinde bir paylaşım ve parti tüzüğünü yayımlayarak, kendisini partide istemeyen istisnasız bütün seçmenlerin sevincini kursağında bırakan ve büyük çoğunluğunun görmek istemediği Özlem Zengin başta olmak üzere; Zehra Taşkesenlioğlu, Çiğdem Erdoğan, Selim Yağcı, Lütfiye Selva Çam, Mehmet Özhaseki, Cevahir Asuman Yazmacı, Şamil Tayyar, Faruk Çelik, Efkan Ala, Bülent Turan, Nurettin Canikli, Binali Yıldırım, Recep Akdağ, Ravza Kavakçı Kan, Ahmet Hamdi Çamlı gibileri budanmazsa; iktidara geldiği 2002 yılında yapılan seçimde, rüzgarıyla bir çok partiyi yıkan ve tarihe gömen AK Parti, seçmenin rüzgarıyla kökünden sökülecektir!..

.

Ali Mevlüt Kaya, dikGAZETE.com

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?