Kürtler, Suriye ve Ukrayna’da çözüm istemeyen Fransa’yı cezalandırdı!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Kürtler, Suriye ve Ukrayna’da çözüm istemeyen Fransa’yı cezalandırdı!
28-12-2022

Öncelikle belirtelim; Paris’te sadece Türkiye Kürdü yaşamıyor. İran, Suriye, Ermenistan, Azerbaycan, Lübnan ve hatta Rusya ile Kazakistan Kürtleri de o nüfusun içinde. Fransa'da yaklaşık 80.000 - 100.000 civarında Kürt yaşamaktadır. Ancak bazı kaynaklarda bu rakam 250 bin civarında gösteriliyor. 

Türkiye Kürtleri 12 Eylül 1980 askeri darbesinden  sonra bazı politik olaylardan dolayı Fransa'ya yoğun olarak yerleştirdikleri iddia ediliyor. Türkiye'den gelen Kürtlerin yüzde 80'i Tunceli ile Kahramanmaraş’ın  Elbistan ve Pazarcık ilçeleri ve Elazığ’ın Karakoçan ilçesinden göç eden Alevi yurttaşlardan oluşuyor. 

Aslında Fransa’ya gelen Kürt asıllı Türk vatandaşların ilk bölümü, 1960’lardan itibaren Avrupa’ya gelen göçmenlerdir. 8 Nisan 1965 tarihinde Ankara’da Fransa ile imzalanan Türkiye-Fransa İşgücü Anlaşması gereğince bu göç gerçekleşmişti. O yıllarda iş gücü açığını kapatmak isteyen Fransız hükümeti göçmen Türk vatandaşlarını ağır sanayi tesislerinde, maden ocaklarında istihdam etmişti.

12 Eylül 1980 sonrasında bütün Avrupa’ya olduğu gibi Fransa’ya ve Paris’e de siyasi nedenlerle yasadışı örgüt müntesibi Kürt kökenliler doluştu. 1990’ların ortalarından itibaren göç edenler ise özellikle Ağrı, Muş, Bingöl, Ardahan, Kars başta olmak üzere Sünni/Şafi Müslüman Kürtlerin yoğun yaşadığı bölgelerdendi. Aslında bunların çoğu Fransa'ya ilticayı, geçim kaynağı görüyordu.

1970'lerde Fransa'daki Kürt sayısı oldukça azken, günümüzde 250 bin civarında oldukları söylenebilir. Bu nüfusun üçte biri yani 70-80 bini Paris ve çevresindeki banliyölerde yaşıyor. Hayat standartları ve eğitim düzeyleri düşük. Paris’te yaşayan Kürtlerin yüzde 80’i mülteci. Bunların bir kısmı Fransız vatandaşı olurken, büyük bir kısmı sınıf atlamış, mülteci statüsünden göçmen işçi statüsüne geçiş yapmışlar.

Kürt istismarcısı Française des Libertés/Fransa Özgürlükler Vakfı…

Uzun süredir Fransa; ülke sınırları içerisinde NATO müttefiki Türkiye’nin tüm haklı itirazlarına rağmen terör örgütü mensuplarının ve örgütün sözde üst düzey isimlerine ev sahipliği yapıyor. PKK’nın 1984’te Siirt’in Eruh ilçesinde gerçekleştirdiği ilk terör eyleminden sonra PKK'lılara siyasi sığınmacı muamelesi yaptı.

Amaçları tıpkı Ermeni diasporası gibi Kürt diasporası oluşturarak, Kürtlerin haklarını savunmak bahanesiyle “Bereketli Topraklar”a yerleşmek ve Mezopotamya’nın enerji kaynaklarını kontrol altında tutabilmek.

21 Mayıs 1981 - 17 Mayıs 1995 arası görevde kalan Fransa eski Cumhurbaşkanı François Mitterand’ın eşi Danielle Mitterand bu konuda öncülük yaptı. Türkiye karşıtı terör örgütlerinin finansı maalesef, Fransa Özgürlükler Vakfı tarafından karşılandı. Kürt tarihi ve kültürü araştırmaları adı altında bölgesel terör hareketlerinin planlaması yapıldı.

Aslında bu vakfın koruyucusu ve yönlendiricisi, 9 Ocak 1969'da kurulan Foundation of France var. General de Gaulle ve Kültür Bakanı André Mahru’nun girişimleri ile ortaya çıkan Fondation de France. Fondation de France’nin çalışmaları, Danielle Mitterand’ın vitrininde olduğu France Libertés’e kaynaklık etmiştir.

Vakfın internet sitesinde girdiğinizde ne görüyorsunuz?

Adamlar kendilerini allamış pullamış, insan hakları havarisi ilan etmişler. İnsanın inanası gibi değil; bu sömürgeci, yüzbinlerce Kuzey Afrikalı Müslümanın katili Fransızlar bir de kendilerini uluslararası dayanışma hareketinin bir aktörü görmezler mi?

Güler misin ağlar mısın? 

Neymiş efendim, bu Vakıf, herkesin değerlerine / diğerlerine saygı gösterirken özgürlüğünü kullanabileceği, daha adil ve birleşik bir dünya inşa etmeyi amaçlıyormuş. O dünyayı biz Maraş'ta, Urfa'da, Cezayir'de, Tunus'ta, Fas'ta gördük.

Gelsinler de onu benim külahıma anlatsınlar!..

France Libertés'in ana faaliyet alanları, insanların servetlerini kullanma hakkının ve insanlığın ortak bir iyiliği olarak suya erişim hakkının savunulmasıymış. Pehhhhh peeehhhh…

Bu Fondation Française des Libertés/Fransa Özgürlükler Vakfının şimdiki başkanı Gilbert Mıtterrand.

Önceki Başkan Michelle Jully’u güç bela yönetimden uzaklaştırdılar. O da ne zaman seyahate çıksa soluğu Erbil de veya Süleymaniye’de alıyor. Hangi Fransız şirketinin temsilcisidir, bilmem? Türkiye başta olmak üzere Irak, Suriye ve İran’da faaliyet gösteriyorlar.

Vakfın sitesinde 16.12.2022’de yayınlanan “Face aux attaques de l’État turc, soutenons les habitant.e.s de Syrie! - Türk Devletinin saldırılarına karşı Suriye halkına sahip çıkalım! başlıklı uyarı/duyuru sözde kamuoyunu bilgilendirmeye ama haddi zatında provake etmeye yönelik.

Bu provakatif karşı çıkışın aslında Fransız istihbaratının penceresinden Suriye’deki Türk varlığına yönelik bir tehdit algısının yönetiminden başka hiçbir şey olmadığı anlaşılıyor.

Bir de bu saçmalığı imzaya açmışlar, ne kadar Türk düşmanı politikacı, akademisyen, gazeteci, STK temsilcisi istihbaratçı bozması varsa isimlerini yazmışlar.

Demek istediğim; Fransa, Suriye’yi eski sömürgesi statüsüne terfi ettirmek istiyor. Kürtleri de bedavaya lejyoner yazıyorlar.

Bombaların patladığı, mermilerin uçuştuğu Paris'te Kürtlerle tango!..

Paris’te ilk Kürt Derneği, Kürdistan Yurtsever İşçiler Derneği adıyla 1981 yılında kuruldu. Derneğin lokali Paris’in ünlü Kürt-Türk Mahallesi olarak bilinen Strasbourg Saint Denis semtindeydi. 1984 yılı ve sonrasında Paris’te birçok Türk ve Kürt göçmen dernekleri kuruldu.

Türk vatandaşlarının dernekleşmesi, Fransa kamuoyunda ve bürokraside etkin olmaları için T.C. Dışişleri Bakanlığı tarafından da teşvik ediliyordu.  Bu kapsamda cami dernekleri, hemşehri dernekleri yerden mantar biter gibi patır patır kuruldu. Sağcılardan solculardan, dincilerden, etnik milliyetçilerden birçok isim Türk istihbaratına devşirildi.

Paris Kürt Enstitüsü de 24 Şubat 1983 yılında kuruldu. 1982’de başlayan enstitü çalışmalarına Kürt meşhurlarından Yılmaz Güney, Cegerxwîn, İsmet Şerif Vanlı ve Nurettin Zaza gibi isimler de destek verdiler. Paris Kürt Enstitüsü’nün en önemli ismi de enstitü kurucu başkanı Kendal Nezan’dı.

Diyarbakır Silvan doğumlu Kendal Nezan aynı zamanda Washington Kürt Enstitüsü'nün yönetim kurulu üyesi. 1975'te Nezan, önde gelen Fransız entelektüel Jean-Paul Sartre'ın da yer aldığı, Fransa- Kürdistan Cemiyeti'ni kurdu.

Saddam Hüseyin döneminde Fransa Dışişleri Bakanlığı ve gizli servislerinin projelendirdiği Kuzey Irak'taki Kürdistan Yurtseverler Birliği ile Kürdistan Demokrat Partisi arasında 1994-95 yılları arasındaki çatışmaların başlamasıyla krize bir çözüm arama inisiyatifini ilk olarak başlatan da Kendal Nezan’dı.

-Kendal Nezan-

Günümüzde PKK’nın Fransa’daki omurgasını Fransa Demokratik Kürt Konseyi (CDK-F) oluşturuyor. CDK -F’nin çatısı altında Fransa’da PKK’ya bağlı 24 kuruluş faaliyet gösteriyor. CDK-F, PKK’nın Fransa’daki KCK yapılanması gibi hareket ediyor.

Paris’i yakarlar, sonra bakarlar!

Biliyorsunuz Fransa'nın Başkenti Paris'te Ahmet Kaya Kültür Merkezi yakınlarında düzenlenen silahlı saldırıda biri kadın üç kişi hayatını kaybetti, 3 kişi de yaralandı. Saldırı, Paris'te Rue d'Enghien'de, Kürt toplumu arasında popüler olan Ahmet Kaya Kültür Merkezi yakınlarında meydana geldi.

Saldırganın atıcılık kulübü üyesi Williams M. olduğu açıklandı. 69 yaşındaki saldırgan, yakın çevresinde "sessiz" ve "içine kapanık" biri olarak tanınıyor.

Irkçılık eylemleri adlî siciline işlenmesine rağmen, nasıl oluyorsa, istihbarat birimleri tarafından 'bilinen' ya da takip altında olan birisi değil. Saldırgan 2016 yılında işlediği bir suçtan ötürü 2022 yılının Haziran ayında 12 ay hapis cezasına çarptırıldı ve kararı temyize götürdü.

William M. Aralık 2021'de ise Sudanlı mültecilerin çadırlarına yaptığı ırkçı saldırı sebebiyle iki defa gözaltına alınmış. Her ne kadar geçmişte ırkçı karakterli saldırılarda bulunmuş olsa da saldırganın "ırkçı" ya da "aşırı sağ örgütlerle bağlantılı" biri olarak bilinmemesine ne demeli?

Pisi pisi psikopatım billah yaparım!..

Saldırgan kriminal meczup çıktı. Fransız devleti saldırgana garantili suç işleme ve tahliye garantisi vermiş olmalı ki, gözaltı kararı doktor tavsiyesi üzerine, saldırgan psikiyatri kliniğine sevk edildi. Lakin kamuoyunun tepkisi geri adım attırdı, şimdi Kürtlerin gazı alınıncaya kadar göz altında.

Bence Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti ve Dışişleri Bakanlığı müdahil olmalı, ölenler içinde Türk vatandaşı varsa, hakkını aramalı.

Kürtler Avrupa sokaklarında…

Üç Kürt'ün ölümüne yol açan silahlı saldırının ardından binlerce Kürt, Paris'teki Place de la République'de toplandı.

Ayrıca AlmanyaDanimarka, Finlandiya, Kıbrıs ve Yunanistan’da protesto eylemleri düzenlendi. Protestocular, olayı Kürt toplumuna yönelik bir terör saldırısı olarak değerlendiriyor. Onlara göre, olayın arkasında Türkiye var. Bu psikolojik travmanın oluşturduğu haleti ruhiyeye göre ayakları taşa takılsa Türklerden, Türkiye'den biliyorlar. Sağlıklı bir durum olmadığı ortada.

Fransa Cumhurbaşkanı Macron'un taziyeleri ve İçişleri Bakanının koruma sözü vermesi, PKK taraftarı Kürt diasporasını sakinleştirmeye yetmedi. Fransız Kürtleri, bu ve diğer saldırıların arkasında Ankara'nın olduğuna inandırılmaya çalışılıyor. Paris şimdilik her şeye göz yumuyor. Sokak gösterilerinde polisler, orantısız güç kullanmama talimatı almışlar.

Dolayısıyla, olayın gerçekleştiği onuncu bölgedeki bu kanlı olay, aynı zamanda siyasi karışıklıklarla da tetiklenebilir. Almanya Başbakanı Olaf Scholz da dahil olmak üzere diğer politikacılar da terör mağduru Kürtlere başsağlığı dilediler.

Saldırının ardından ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, Twitter'da yaptığı bir paylaşımda Fransa'daki Kürt halkına "en derin sempatisini" dile getirdi. 

Blinken, "Bu üzücü günde düşüncelerim Kürt toplumu ve Fransız halkıyla birlikte" dedi.

Çatışma Kürt toplumunu sarstı ve Fransız polisini Noel hafta sonu için ekstra alarma geçirdi. Paris polis şefi, korkularını yatıştırmak için Cumartesi günü Kürt toplumu üyeleriyle bir araya geldi.

Protestocular, olayın adil bir şekilde soruşturulmasını talep ediyor ve Türkiye karşıtı sloganlar atıyorlar. Ancak hepsinin öyle düşündüğü söylenemez. Fransa'daki Kürt toplumu, Paris'in göbeğinde gerçekleşen silahlı saldırı hakkında, Fransız resmi makamlarının açıklamalarına inanmıyor.

Biliyorlar ki Fransız medyası olayları çarpıtıyor. Durup dururken Paris'i yakmadılar ya? Fransa gibi terör destekçisini kaybetmeyi neden göze alsınlar? Sorun bakalım neden Fransız emperyalizminin başkentini yaktılar?

Çünkü Paris’i yakmalarının birkaç sebebi mevcut. Mesela Fransızların Türklere, PKK’lı isimlerle ilgili bilgi aktardığını düşünüyorlar. Kürtlere yönelik her operasyondan sonra Türkiye'nin Fransa'ya ekonomik taviz veya çok önemli ihaleler verdiğini söylüyorlar. Ulan salaklar; yıllardır TSK mensupları kimin arabasını alıyor?

Ankara, PKK'nın Suriye kolu YPG hususunda verdikleri destekten dolayı ABD ve Avrupalı ​​​​güçlerle anlaşmazlık yaşıyor. ABD ve Avrupalı ​​​​güçlere göre YPG’liler Suriye'de IŞİD/DAEŞ militanlarına karşı ABD önderliğinde, merkezi bir rol oynadı. 

Nitekim birkaç yıl önce Fransa Cumhurbaşkanı Macron’un Elysee Sarayı’nda Suriye Demokratik Güçleri (SDG) heyetini kabulünde, “IŞİD’in yeniden dirilmesini önlemek için SDG’yi desteklediklerini ve ayrıca Türkiye ve SDG arasında arabulucu olabileceklerini” söylemişti.

Maalesef YPG ne ABD ne de Avrupa Birliği tarafından terör örgütü olarak yasaklanmış değil.

Bizde ne derler? Yediğin hurmalar gün gelir seni tırmalar. Bumerang etkisi mi deyin, kelebek etkisi mi deyin, ne derseniz deyin?

Fransa'nın Suriye'de Türkiye rahatsızlığı… 

Fransa, Ermeni kartı gibi Kürt kartına da yatırım yapan hem sömürgeci hem de terörist sever bir ülke. Çıkarları için yapmayacakları şey yok. Çamura da yatarlar, beslediklerini de satarlar. Bu Galyalıların içine biraz Cermen biraz İtalyan kaçmış. O nedenle dikiş tutturamıyorlar.

Fransa'nın Suriye'deki Kürt siyasal hareketlerini uzlaştırma çabaları her seferinde başarısızlıkla sonuçlanıyor. Yanlış hesapları Ankara'dan dönüyor. Uzlaştırma çabalarının altında Türkiye’ye karşı daha güçlü silahlı Kürt mücadelesinin ortaya çıkması yatıyor.

HDP Van Milletvekili Sezai Temelli'nin hakkını teslim etmek gerekir!..

HDP Van Milletvekili Sezai Temelli, gazeteci Clément Lanot'un sokaktaki şiddeti gösteren tweetini Fransızca ve Kürtçe "Paris yanıyor, yansın" yorumu ile paylaşmıştı.

Temelli'nin bu paylaşımı içimizdeki Fransızların kanına dokunmuş olmalı ki  Temelli'nin bu paylaşımı ağır eleştiriler aldı.  

Kürtlüğünü ön planda tutan yazar Edip Yüksel, Temelli'nin paylaşımına tepki göstererek, "Paris'te Kürtlerin katledilmesine tepki böyle olmamalı. Paris'te şiddeti ve vandalizmi onaylayan Sezai Temelli'nin bu tepkisi, Kürt halkının yaşam ve özgürlük mücadelesine zarar veriyor. Sezai bu tweet için Parislilerden ve Kürt halkından özür dilemeli." dedi.

Mahalle baskısı böyle oluyor demek ki…

Ardından Temelli bu ‘tweet'i silerek, "Paris tweet'imi sildim. Duygularımız bazen istemeden sorunlara neden olabilir. Katliam için çok üzgünüm. Demokratik protesto hakkını savunmaya devam ediyorum." paylaşımında bulundu.

Sonuç:

Fransa Ulusal Meclisi Irak-Fransız Dostluk Komitesi Başkanı Jean-Jacques Bridey, IŞİD’le mücadelenin hala sona ermediğini, bu nedenle ülkesinin sonuna kadar Irak ve Kürdistan Bölgesi’nin yanında yer alacağını, Irak ve Suriye'deki Kürt oluşumlarını destekleyeceklerini söylemişti.

O yüzden DAEŞ’li teröristlerin kontrolü altında olmayan özgürleştirilmiş bölgelerde ve hükümetin kontrolünün bulunmadığı alanlarda yer aldıklarını, halkın geri dönüşü ve eğitim ve sağlık gibi alanlarda yardım amaçlı destek sunmak amacıyla orada olduklarını, bu sürecin böyle devam edeceğini, hükümete bağlı olmayan güçlere destek sunmaya ve gerekli olduğu durumlarda askeri olarak faaliyetlerini sürdüreceklerini belirtmişti.

Fransa, Şam'da Beşar Esad'ı görmek istemiyor!..

Suriye, Fransa için dost bir ülke mi sormak lazım?

Şam ve Paris'in arasına Moskova girdi gireli, Fransızların işleri kesat.  Fransız gizli servisinin Suriye analizinde; Suriye konusunda büyük gayretler göstermelerine rağmen başarılı olamadıklarını, en başta silahlandırdıkları bazı güçleri hükümetin yok ettiğini, ardından yeni bir strateji geliştirip istihbarat çalışmalarına ağırlık verdikleri belirtiliyor.

Can alıcı nokta ise ülkedeki karışıklığın sürdürülebilir olması nedeniyle her şeye rağmen şanslarının bulunduğunu, ülkeye barış gelmesinin bir yolunun diktatör Beşar Esad’ın gitmesi olduğunun altı çiziliyor. İşte zurnanın zırt dediği yer burası. Düğüm burada çözülüyor.

Fransa; Erdoğan-Esat buluşmasını istemiyor!..

Fransa; olası Erdoğan-Esat buluşmasına karşı. Bu konuda PKK/YPG Diasporasına ve Suriye'de silah, mühimmat desteği verdiği örgüte baskı yapıyor. Suriye'deki savaşın uzaması için, terör örgütünün Suriye'de TSK hedeflerine saldırmasını istiyor. “Yoksa Türkler (Tirki) gelir sizi burada bulur” mesajı veriyorlar. Yani Kürtlere aba altından Türk sopası gösteriyorlar.

Bunların başkanları Macron, Ukrayna savaşının da devam etmesinden yana olduğunu söylemişti galiba.

Herhalde unutmuş olmalı, YPG, Suriye'de Ruslarla iç içe olduğu gibi Moskova'da temsilciliği de var. Paris'i Kürtler yakmasına yaktı da acaba kimler yaktırdı?

Azmettiren güç kim?

Macron efendiye söyleyin; bin düşünsün bir konuşsun! Yoksa adamı İspanyol boğası gibi böyle böğürtürler!..

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Seçilmiş Kaynakça

https://www.tvc.ru/news/show/id/257027

https://ria.ru/20221224/protest-1841082016.html

https://www.rudaw.net/turkish/interview/29082021

https://www.rudaw.net/kurmanci/world/20122022

https://www.bbc.com/news/world-europe-64086680

https://tvzvezda.ru/news/202212241738-UGZ8Z.html

https://www.fondationdefrance.org/fr/droits-humains

https://jinpanel.com/kr/HEMU-NUCE/content/view/201388

https://inosmi-ru.translate.goog/20221224/parizh-259181091.html

https://edition.cnn.com/2022/12/23/europe/paris-shooting-kurdish-center-intl/index.html

http://www.portail-humanitaire.org/directory/listing/france-libertes-fondation-danielle-mitterrand

https://www.ondavasca.com/los-kurdos-de-francia-se-consideran-victimas-de-un-atentado-terrorista/

https://www.voanews.com/a/erdogan-aide-blames-paris-unrest-after-shooting-on-pkk-/6890789.html

https://fondationdaniellemitterrand.org/face-aux-attaques-de-letat-turc-soutenons-les-habitant-e-s-de-syrie/

https://tr.euronews.com/2022/12/23/pariste-ahmet-kaya-kultur-merkezi-yakinlarinda-silahli-saldiri-yaralilar-var

https://turkish.aawsat.com/home/article/1863306/fransanın-suriyeli-kürt-grupları-uzlaştırma-girişimi-başarısız

https://www.reuters.com/world/europe/several-people-wounded-after-gunshots-fired-central-paris-bfm-tv-2022-12-23/

https://hromadske.ua/ru/posts/v-parizhe-vspyhnuli-protesty-posle-smertelnoj-strelby-po-kurdskomu-kulturnomu-centru

https://www.npr.org/2022/12/25/1145467662/kurdish-people-protested-in-paris-after-three-were-killed-in-a-racist-shooting

https://elpais.com/internacional/2022-12-24/la-comunidad-kurda-de-paris-se-manifiesta-en-repulsa-del-ataque-racista-que-dejo-tres-muertos.html

https://sputniknews.com.tr/20221224/fransiz-medyasi-paris-saldirgani-kurt-toplumuna-irkci-nefretle-saldirdigini-itiraf-etti-1064971001.html

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?