Hamas-İsrail barışı ve küresel oyunların mağlupları: El Kaide, Hizbullah ve Hamas!

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Hamas-İsrail barışı ve küresel oyunların mağlupları: El Kaide, Hizbullah ve Hamas!
10-10-2025

Hamas-İsrail barışı ve küresel oyunların mağlupları: El Kaide, Hizbullah ve Hamas!

Bugünkü yazımda kaynakça veya dipnot bulunmamaktadır; Hamaset içermemekte, tamamen kendi hissiyatım ekseninde yapılan bir jeopolitik değerlendirmedir. Yazılarımı takip edenler, Hamas hakkındaki değerlendirmelerimi bilir. Baştan beri 7 Ekim saldırısını eleştirdim ve Gazze halkına ölüm ve yıkımdan başka bir şey getirmeyeceğini özellikle vurguladım. Arşivimi tarayanlar, bunu açıkça görebilir. Bununla birlikte, çatışmaların durması ve insanların ölmekten kurtuluyor olmasının, temel insani ihtiyaçlar olan yiyecek, ilaç ve suya yeniden erişebilecek olmalarının önemi de açıktır.

Gazze için tek yürek ANFİDAP/ İsmail Mansur Özdemir’in çağrısıyla ben de yürüdüm…

Sözcülüğünü İsmail Mansur Özdemir’in üstlendiği Ankara Filistin Dayanışma Platformu (ANFİDAP) öncülüğünde 5 Ekim 2025 Pazar günü Ankara’da gerçekleştirilen yüzbinlerin katıldığı “Gazze Kararlılık Yürüyüşü”nde, gençlik yıllarımdaki Kudüs mitinglerinde hissettiğim o aynı ruh ve coşkuyla yerimi aldım.

Küresel emperyalizmin sahte merhametini, yani timsah gözyaşlarını görmezden gelerek; İsrail’in sivil halkı hedef alan katliamlarını açıkça ve net bir biçimde lanetledim.

Bu duruşu, vicdanın ve insanlığın gereği olarak burada vurgulamak isterim.

Örgütlerin bölgeye verdiği zarar!..

El Kaide eylemleriyle Afganistan’a, Hizbullah Lübnan’a, Hamas ise kendi halkına zarar verdi. Bu örgütler, eylemleriyle küresel sömürgeci güçlerin ekmeğine yağ sürdü, değirmenine su taşıdı. Sonuçta küresel emperyalizm daha da güçlendi, Siyonizm daha da kökleşti. Ortada olan tablo açık: bedel yine bu coğrafyalarda yaşayan halklar tarafından ödendi.

İnsan kaybı ve altyapı tahribatı…

Afganistan’da 2001 sonrası süreçte yüz binden fazla sivil yaşamını yitirdi; ülke altyapısı, sağlık sistemi ve eğitim kurumları neredeyse tamamen çöktü. Lübnan’da 2006’daki savaşta binin üzerinde sivil öldü, Beyrut’un güney mahalleleri yerle bir edildi, ekonomik kayıplar milyar dolarlarla ölçüldü. Gazze’de ise 2008’den bu yana süregelen çatışmalarda on binlerce insan hayatını kaybetti, yüz binlerce ev yıkıldı, şehirlerin altyapısı neredeyse yok oldu.

Dini söylemin istismarı…

Bu örgütler, dini inançları siyasal hedeflerin kılıfı haline getirerek kitleleri harekete geçirdi, ancak sonuçta o kitleleri koruyamadılar. İslam’ın adalet, merhamet ve barış ilkeleri yerine; intikam, yıkım ve korku öne çıktı. Böylece hem Müslüman dünyasının imajı zedelendi hem de Batı’nınradikal İslam” propagandasına zemin hazırlandı.

Batı ve İsrail’in güvenlik söyleminin meşrulaşması…

Sahada yürüttükleri şiddet politikalarıyla, Batı’nın ve İsrail’in güvenlik söylemini meşrulaştırdılar. ABD’ninterörle mücadele” adı altında Afganistan’ı işgal etmesine, NATO’nun uzun yıllar bölgeye yerleşip, etkisini artırmasına ve İsrail’in Gazze üzerindeki kuşatmasını güçlendirmesine bilerek veya bilmeyerek, istemeden de olsa katkı sağladılar.

Coğrafyanın stratejik önemi…

Bugün NATO sahadan çekilmiş olsa da Afganistan’dan Lübnan’a, Irak’tan Gazze’ye uzanan geniş coğrafya hâlâ Batı’nın stratejik belgelerinde “istikrarsızlık bölgesi” olarak tanımlanıyor. Yani silahlar sustu ama sonuç değişmedi: Emperyal düzen güç kazandı, Müslüman halklar yıkımın ve yoksulluğun ortasında bırakıldı.

Örgütlerin küresel sistemle ilişkisi…

Sonuçta El Kaide, farkında olmadan Amerikan askeri-endüstriyel kompleksine; Hizbullah, İran üzerinden yürütülen vekâlet savaşlarına; Hamas ise İsrail’in güvenlik devleti söylemine hizmet etti. Her biri, karşı çıktığını iddia ettiği güçlerin stratejik hedeflerine sözde istemeden katkı sağladı.

El Kaide, “cihad” kavramını emperyal savaşların bahanesi haline getirerek işgalleri meşrulaştırdı; Hizbullah, “direniş” söylemini İran’ın bölgesel çıkarlarına; Hamas ise “şehadet” ve “kutsal dava” ifadelerini kendi halkını bitmeyen bir yıkım döngüsüne mahkûm eden bir araca dönüştürdü.

Dini, bir arıınma/kurtuluş kaynağı değil; jeopolitik hesapların aracı, istismar edilen bir sembol haline getirdiler. Kazanan yine emperyal sistem oldu; kaybeden ise inançlarıyla kandırılan ve kendi toprağında can veren halklar.

Gazze’nin trajedisi…

Özellikle Gazze’de durum çarpıcıdır: Hamas ve İsrail’in çatışmaları, şehri büyük ölçüde yok etti; halk, soykırım boyutunda kitlesel ölümlerle tarih sahnesinden silindi ve geriye devasa bir mezarlık ile modern çağın harabesi bir Gazze kaldı.

Önümüzdeki dönemde Gazze’nin yeniden imarı, zengin Arap ülkeleri tarafından finanse edilecek, yeniden yapılanmadan payı ise Batılı şirketler toplayacak ve süreç, simgesel olarak Nobel Barış Ödülü’nün Donald Trump’a verilmesi gibi uluslararası manevralarla taçlanacak.

Kısacası; bu örgütler, kutsal değerleri kalkan yaparak küresel oyunların mağlupları oldular. Ortadoğu ve Güney Asya’da yaşananlar, dini söylemlerle yürütülen hareketlerin halkı korumadığı, aksine yıkıma ve emperyal kazanca hizmet ettiği gerçeğini açık biçimde ortaya koyuyor.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

омюр челикдёнмез, Дикгазете

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?