Avrupa, DAEŞ/IŞİD’li teröristleri el üstünde tutuyor! 

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez
Avrupa, DAEŞ/IŞİD’li teröristleri el üstünde tutuyor! 
22-02-2019

Kel ölünce sırma saçlı, kör ölünce badem gözlü olur”muş.  IŞİDliler ölünce ne oluyor acaba? 

Donald Trump âlem adam.

Dobra mı dobra. 

İçten pazarlıklı değil. Bir gece ansızın çıkıp, Avrupa ülkelerine; "Suriye'deki IŞİD üyesi vatandaşlarınızı geri alın" çağrısı yapmıştı.

İngiltere, Fransa ve Almanya dahil olmak üzere Suriye’de yakalanan IŞİD mahkumlarını kendi ülkelerinde yargılanmaları için geri almadıkları gerekçesiyle eleştirmiş, “Bunun alternatifi iyi bir alternatif değil. Bunları serbest bırakmak zorunda kalabiliriz” sözleriyle de uyarıda bulunmuştu. Ancak Trump, Suriye’ye giderek orada IŞİD militanlarıyla evlenen Amerikalı kadınlardan söz etmemişti.

Trump’ın niyetinin deşifresi  Avrupa'ya gözdağı…

Avrupa ülkeleri, geri dönen IŞİD militanlarını alma konusunda  çok da istekli değiller. Çünkü terör örgütüne desteklerinin veya en azından nasıl müsamaha gösterdiklerinin yargılama aşamasında ortaya çıkmasından endişe ediyorlar. Bu nedenle salağa yatıyorlar.  

ABD'nin Suriye'deki yeni stratejisini anlamakta zorlanan Avrupa birliği ülkeleri Trump’ın, Suriye'den çekilme kararıyla terörizmin dağılma etkisi yaşayacağını yani merkezden etrafa doğru bir  yayılmanın başlayacağını düşünüyorlar. Bu kararın bölgenin gerçeklerine uymayan stratejik bir hata olduğunda ısrarlılar.

Terör piyasası arz talep dengesi…

IŞİD'e geçtiğimiz yıllarda ABD ve Avrupa ülkelerinden  gelen 30 bin civarında yabancı savaşçının katıldığı tahmin ediliyor. 

Şimdi Irak ve Suriye'den çekilmek zorunda kalan bu kişilerin döndükleri ülkelerde intikam saldırılarına girişebilecekleri kaygısı var.

Terör örgütünden kalan kadrolara ne olacağını ya da bu kadroların ne yapacaklarını kestirmek kolay değil! 

Bu nedenle, terör örgütüne insan kaynağı, finans ve lojistik destek sağlayan ülkeler açısından IŞİD'in geleceği kritik önem taşıyor. Korkuları büyük!..

Çünkü rüzgar ektiler, fırtına biçeceklerini de çok iyi biliyorlar.

Türkiye sınırları gayya kuyusu gibi ne giren ne çıkan görünüyor?

Çok sayıda IŞİD’li teröristin örgütten ayrıldıktan sonra 822 kilometrelik Suriye-Türkiye sınırını geçerek yoklara karışması söz konusu. 

Türkiye sınırı, günümüzde önceki yıllara kıyasla çok daha sıkı bir şekilde denetleniyor olsa da bölgenin coğrafi özellikleri ve etkin/köklü insan kaçakçılığı şebekeleri için sınır elekten farksız. 

Ayrıca ABD ve Avrupa orijinli Türkiye'nin sınır bölgelerinde faaliyet gösteren sözde insani yardım örgütleri, insan hakları savunucularının, Türkiye genelinde uzun süredir yerleşik yapılanması var. Buna bir de terör örgütlerinin dayanışması eklenince, ortaya çıkan destek ağı; bu  yabancı  terörist unsurların Suriye'den gizlice tahliyesinde kilit rol üstleniyor.

Terör örgütlerinin dayanışması; IŞİD / PKK-PYD işbirliği…

ABD destekli Suriye Demokratik Güçleri büyük ölçüde PKK/PYD unsurlarından oluşuyor. Geri kalan kısmı ise  Blackwater gibi ABD özel güvenlik şirketlerinin paralı askerleri. Bu arada, ABD özel kuvvetlerinden askeri danışmanları es geçmeyin.

SDG/PKK/PYD'nin Suriye'de sözde terör örgütü DAEŞ/IŞİD ile savaşıyor görünmesine aldanmayın. Daha önce belirttiğim gibi, ABD istihbaratı, miadı dolan terörist unsurları, ihtiyaç duyduğu Ukrayna'dan Afganistan'a, Yemen'den Kafkaslar’a ve Uzakdoğu Asya'ya kadar geniş coğrafyadaki çatışma bölgelerine taşıyor. Yani Suriye'de IŞİD hedeflerine  operasyon yürüten SGD işin kamuflajı.

Geçtiğimiz günlerde, Hatay'da zaman ayarlı bomba yüklü bir kamyon, güvenlik güçlerince yakalanmıştı. Terörle mücadele birimlerinin, kamyon sürücüsünü sorgusunda sözünü ettiğim işbirliğinin detayları ortaya çıkarılmıştı.

Kamyon sürücüsü DEAŞ'lıydı. 

Kamyonu bir büyükşehire (muhtemelen başkent Ankara) götürdüğünü itiraf etti. Asıl can alıcı, dudak uçuklatan  ayrıntı;  SGD'nin elinde tuttuğu 100 DEAŞ'lı teröristin serbest bırakılması karşılığında PYD/PKK talimatı doğrultusunda, PYD'nin  temin ettiği  bombanın yine PYD'nin hedef belirlediği bir büyükşehirde patlatılmasıydı.  

Irak, Ürdün ve İsrail üzerinden çıkarılan teröristler, sorunlu çatışma bölgelerine planlı şekilde taşınıyor…

ABD istihbarat örgütlerinin hazırladığı raporda, IŞİD'e katılmış yabancıların bir kısmının Suriye ve Irak'ta kalacağı öngörülüyor. Bazılarının Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Yemen, Sina Yarımadası, Kuzey Kafkaslar, Ukrayna, Doğu Asya ve  Afganistan'a hatta Myanmar ve Filipinler’e taşındığı biliniyor. Ukrayna'da kurulan Kırım Tatar Taburu’na katıldıkları söylentileri de yabana atılmamalı.

Örgütün Libya'da da güçlü bir yapılanması mevcut. Nitekim ABD, geçen yıl bu ülkedeki IŞİD’li terörist sayısının 6 bin 500'e ulaştığını  bildirmişti. Adamlar, sanki her birine çip yerleştirmiş de adım adım takip ediyorlar.

ABD destekli DSG yakalıyor, taksimi ihtiyaç duyulan çatışma bölgesine göre CIA ajanları yapıyor…

Amerika’nın desteklediği Suriye Demokratik Güçleri, IŞİD’in elinde kalan son bölgede yürütülen operasyonda sona yaklaşırken gözaltına alınan yabancı savaşçılar ve ailelerinin akıbeti, hem Amerika hem de Avrupa’da tartışma konusu oldu.

IŞİD’in en önemli kentleri Musul ve Rakka’yı 2017’de kaybetmesinin ardından Fırat Vadisi bölgesindeki Bağuz, örgütün en son kalesi haline gelmişti.

Suriye Demokratik Güçleri ile Irak ordusu arasında yapılan anlaşma gereği, Suriye Demokratik Güçleri (SDG) ilk partide 150'den fazla Iraklı IŞİD üyesi ve ailelerini Irak ordusuna teslim etti. Anlaşmaya göre, toplamda 502 IŞİD üyesi ve ailelerinin Irak'a gönderilmesi planlanıyor. Ancak teslim edilenlerin tamamı sivillerden oluşmuyor. Aralarında Iraklı yabancı teröristler de var.

Avrupa’yı ateş aldı, ateş bacayı sardı…

Avrupa'dan IŞİD'e katıldığı tahmin edilen 6 bin civarında “cihatçı”nın geri dönme ihtimali birçok Avrupa ülkesi için büyük bir güvenlik tehdidi  algısı yaratıyor.

Nasıl yaratmasın?

IŞİD'in "halifelik" ilan ettiği 2014'den bu güne, Batı ülkelerinde gerçekleştirilen saldırılara karışanların beşte biri, savaş deneyimi kazanmış eğitimli teröristlerden oluşuyor. 

Terörist kayırmada İngiltere örneği…

İngiltere İçişleri Bakanlığı, geçen yıl Suriye ve Irak'tan dönen 400 kadar İngiltere vatandaşı cihatçıdan sadece 54'ünün yargılanıp hüküm giydiğini açıkladı.

Dört yıl önce, İngiltere’nin başkenti Londra’dan Suriye’ye giden ve orada IŞİD militanlarıyla evlenen kadınlardan biri olan Shamima Begum de uluslararası basına verdiği röportajda, yeni doğan bebeğiyle birlikte İngiltere’ye dönmek istediğini ifade etmişti.

Ancak İngiltere, Shamima Begum’ün İngiltere vatandaşlığının iptal edileceğini duyurdu. İngiltere İçişleri Bakanlığı, Shamima Begum’ün ailesini konuyla ilgili olarak mektupla bilgilendirdi.

Suriye’nin kuzeydoğusunda bir mülteci kampında kalan Shamima Begum, geçtiğimiz hafta bir erkek bebek dünyaya getirmişti.

Shamima Begum’ün yeni doğan çocuğunun İngiltere vatandaşlığı üzerinde hak iddia etmesi olasılığı bulunuyor. İngiltere İçişleri Bakanı Sajid Javid, parlamentoda yaptığı konuşmada “Çocuklar acı çekmemeli. Bir ebeveyn, İngiltere vatandaşlığını kaybediyorsa bu çocuklarının haklarını etkilemez” ifadelerini kullanmıştı.

.

Ömür Çelikdönmez, dikGAZETE.com

Twitter'da bizi takip edin: @oc32oc39 , @dikgazete

Ömür Çelikdönmez
Ömür Çelikdönmez

Ömür Çelikdönmez kimdir?

1965 Nazilli / Aydın doğumlu. İlk orta ve liseyi Isparta’da bitirdi. Isparta Gazeteciler Cemiyeti üyesi olarak, çeşitli gazetelerin (Türkiye, Milli Gazete, Antalya Ekspres vs) Isparta muhabirliğini yaptı. 

Isparta’da neşredilen mahalli gazetelerde haber, yazı ve şiirleri yayımlandı. (Gülkent, Demokrat Isparta, Senirkent Postası vs.) 1984-1985’te Erzurum Atatürk Üniversitesinde Felsefe öğrenimi gördü. 

1985-1993 arası İzmir Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji bölümünde okudu ve mezun oldu. 

Isparta’da bir siyasi partinin basın müşavirliğini üstlendi ve parti bülteni (Arkadaş) yayınladı. 

Arkadaş FM radyosunun editörlüğünü yürüttü. 

12 Eylül 1994’te Tunceli iline felsefe öğretmeni olarak atandı. Tunceli’de görev yaptığı iki yılda ‘Gökkuşağı’ isimli kültür sanat edebiyat dergisini yayınladı. Ayrıca ‘Dört Mevsim Tunceli’ konulu fotoğraf sergisi açtı. 

Millî Gazete ve Yeni Şafak’ta yazıları yayınlandı. 

Öze Dönüş, İmza, Rind, Paye, Büşra, Palandöken, Avaz, Teos, Açılım, Vizyon, Mor Taka, İktibas, Teneffüs, Cem, Yeşilay, Türk Yurdu, Senirkent Yükseliş, İzmir merkezli Yurtta Uyanış, Zonguldak'ta yayınlanan Zonkişot ve Yörünge gibi dergilerde yazı ve şiirleri neşredildi. 

1991’de İzmir’de yayınlanan Taşra dergisinin Genel Yayın Yönetmenliğini yaptı. 

Yine İzmir’de yayımlanan Harman ve Açılım dergilerinin yayın kurulunda yer aldı. Ezcümle Dergisinin sanat danışmanlığını ve yayın yönetmenliğini üstlendi.

‘Milli Sinema’ ile ilgili bir makalesi, TÜRSAK 93 Sinema Yıllığı’na alıntılandı. 

İlk şiir kitabı ‘Mavi Düş’, İzmir’de Teos yayınlarından 1995’te çıktı. 1996-2002 arası Zonguldak İli Devrek İlçesinde görev yaptı. 

Devrek Lisesi ve Devrek İmam Hatip Lisesi’nde felsefe grubu derslerine girdi. 

2000 yılında Devrek Tarihi kitabı, Devrek Ticaret ve Sanayi Odası’nca yayımlandı. 

Devrek Tarihi kitabı, lisans, yüksek lisans ve doktora çalışmalarında kaynak gösterildi, atıfta bulunuldu. 

1996-2002 arası Devrek ve Zonguldak’ta yayınlanan Devrek Vizyon, Teneffüs, Devrek Genç Görüş, Eğerci’nin Sesi, Kuvayı Milliyeciler dergilerinde ayrıca Yeni Devrek, Devrek Eksen, Devrek Turizm Gazetesi, Devrek Paragraf ve Devrek Postası gazetelerinde bölge tarihine yönelik araştırmaları yayınlandı.

Zonguldak'ta yayın yapan yerel TV kanalında “ Tarihimize Yolculuk” başlıklı programı hazırladı ve sundu. 

2002’de 18. Uluslararası Baston ve Kültür Festivali Tanıtım Rehberi’ni hazırlayan ekipte yer aldı. 

Sempozyum ve Bienallere katıldı, bildiriler sundu. 

Eğitim iş kolunda faaliyet gösteren Türk Kamusen'e bağlı Türk Eğitim-sen sendikasının ilçe temsilcisiydi. 

Devrek’te görev yaptığı yıllarda bölge kültürüne ve tarihine katkıları nedeniyle Devrek İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünce ‘Teşekkür’, İlçe Kaymakamı tarafından ‘Takdir’ belgesi ile ödüllendirildi. 

2003 Ocak’ta Başbakanlık Basın ve Halkla İlişkiler Müşavirliğine atandı. 

Devlet Bakanı Prof. Dr. Mehmet Aydın’ın Basın Müşavirliğini yaptı. 

2011’de Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Müdürlüğünde görevlendirildi. 

2009’da ‘Efsane Doktor Sadettin Sarı Murat’ kitabı, yine aynı yıl ‘Baston Tarihi / Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabı yayımlandı. ‘Baston Tarihi Devrek'ten Bastonla Tarihe Bakış’ kitabın, yasal olmayan şekilde telif ücreti ödenmeden Kültür ve Turizm Bakanlığı’nca ‘Bastonlar’ başlığı ile korsan baskısı yapıldı. haberşanlıurfa, akdenizhaber, haberakdeniz.com.tr, www.ahval.net, haberzonguldak2, haber10, timeturk, fikrikadim, kafkassam, dikGAZETE.com ve MHP Erzurum eski Milletvekili Rıza Müftüoğlu'nun sahibi ve genel yayın yönetmeni olduğu Türk Meclisi internet sitesinde, jeopolitik ve jeostrateji konularında yüzlerce makalesi yayınlandı. 

2013-2018 arası Resmi Gazete’nin basıldığı Başbakanlık Basımevi’nde Basın ve Halkla İlişkiler Müşaviri kadrosuyla çalıştı. 

Isparta ili tarihi ve kültürüne yönelik araştırmalar yapan, ilmi toplantı ve geziler düzenleyen Hamideli Derneği’nin genel sekreterliğini üstlendi.

Halen, dikGAZETE.com haber sitesinde araştırma/analiz yazılarını sürdürmektedir.

.

dikGAZETE.com

ÖNCEKİ YAZILARI
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
Necdet Çelikdönmez 5 yıl önce
Yazarımız ömür bey önemli bir konuyu ele almış teşekkür ederiz.Avrupanın ABD İngiliz İsrail dahil hepsinin iki yüzlülüğünü ifade ederim.Kendim ettim kendim buldum sözünce bu ülkeler destekledik leri dinci teröristleri tepe tepe kullansİnkar.Din patentli teröristler genellikle Hep islam olan kişi ve ülke vatandaşlarından çıkıyor.Burada yapılması gereken bu teröristlerin bilgi ideoloji olarak besendikleri rehber edindikleri yerlere bakmak lazım.Sorgulanması gereken esas soru katliam terörü canlı bomba baş kesme şiddet vur öldür Din Allahın oluncaya kadar savaşın buna benzer âyetleri komut edinen acımasız bir terör Örgütünden kurtulmanın yolunu bulmak gerekiyor.Din ile bilim Din ile dünya vesaire konularını yerli yerine oturtmak gerekiyor.Savaşın fethedin işgal edin öldürün boyunlarını vurun ayak kol çapraz kesin köle cariye edinin ganimet yağmalayın.İŞID/DEAŞ dinci terör örgütü bunları ideoloji gaye edinmiş.Aralık ayında Fas ta iki turist kadını 24 ve 28 yaşlarında Avrupalı turistleri dinlerini bahane ederek bunlar gayri Müslüm deyip oradaki sakal sarık Cübbeli dinci teröristler önce kadın turistlerin Irzına geçip tecavüzler sonrası başlarını kesiyorlar bir de bu vahşeti sosyal medyada video ile yayimlayorlar.Aman dikkat teröriste devletin göz actırmaması gerekiyor.Hele din ideolojisi ile hareket eden dinci teröristlere kesinlikle müSamaha edilmemeli.Avrupa ettiğini çeksin Din adı altında yapılan faaliyetler zamanla ideolojik saplantı haline geliyor.DİN VİCDAN işidir.Yazar Ömür beyin kalemine kuvvet yüreğine sağlık İşlerin kolay ve rast gelsin üstat...