
İstanbul
İslam Ülkeleri Akademisyen ve Yazarlar Birliği (AYBİR), Filistin'e Destek Platformu, Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen), Türkiye Maarif Vakfı ile Uluslararası Filistin Dayanışma Birliği (UFİDAB) tarafından, yükseköğretim kurumlarında 2025-2026 akademik yılı açılış dönemi öncesinde, üniversitelerdeki yöneticiler, akademisyenler ve öğrencilere "ilk ders Filistin" çağrısında bulunmak amacıyla Eyüpsultan'daki Bahariye Mevlevihanesinde basın toplantısı düzenledi.
????AYBİR Başkanı Doç. Dr. Ebubekir Ceylan, buradaki konuşmasında, Gazze'de yaşanan işgal ve soykırım ikinci senesini doldururken, ortaya çıkan insanlık krizinin her geçen gün daha da derinleşerek yeni boyutlar kazandığını belirtti.
Soykırımcı İsrail'in hiçbir uluslararası hukuk prensibini dinlemediğini, kadın, bebek, yaşlı demeden katliamlarına devam ettiğini ve en temel insan haklarını açıkça ihlal etmekten çekinmediğini vurgulayan Ceylan, bu haliyle Gazze'de yaşanan soykırımın 21. yüzyılda bütün insanlığın canlı olarak izlediği bir drama dönüştüğünü dile getirdi.
Özelde Gazze'nin ve Batı Şeria'nın, genelde ise tüm Filistin'in işgali ve ilhakının asla kabul edilemeyeceğinin altını çizen Ceylan, "İslam dünyasının dağınıklığından ve sessiz kalmasından, Batılı güçlerin de çifte standartlarından cesaret alan İsrail'in işgal ve soykırımına karşı direnmek ve seslerimizi yükseltmek, dini mensubiyetine bakılmaksızın her bireyin insani görevi olmalıdır. Bu kapsamda siyasetçisinden iş insanlarına, akademisyenlerden sokaktaki vatandaşa kadar herkese ciddi sorumluluklar düşmektedir." dedi.
Ceylan, devletin ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin davasına bağlılığının herkesin malumu olduğunu belirterek, sivil toplum kuruluşları olarak kendilerinin de sorumluluk altında olduğunu kaydetti.
"Üniversitelerimiz Filistin konusunda akademik objektiflik açmazından kurtulmalı"
Bugünkü toplantının en önemli paydaşları arasında Türkiye Maarif Vakfı, Eğitim Bir-Sen ve AYBİR gibi STK'ların bulunduğunu aktaran Ceylan, "Çünkü Gazze'deki insani krizin bir boyutu da eğitimle ilgilidir. İşgalci İsrail ordusu kasten eğitim kurumlarını, üniversiteleri hedef almış ve binlerce öğrenci, akademisyen, hatta rektörün şehit olmasına neden olmuştur. Bu yönüyle İsrail aslında sadece bina ve şehirleri yok etmekle kalmıyor, aynı zamanda Filistin'in entelektüel birikimini de yok etmektedir." değerlendirmesinde bulundu.
Ceylan, Türkiye'deki yükseköğretim kurumlarının 2025-2026 akademik yılı açılış dönemi hasebiyle üniversitelerdeki yöneticiler, akademisyenler ve öğrencilerin gündemine Gazze'deki soykırımı yeniden taşımak ve gerekli eylemlerde bulunmak üzere onlara çağrıda bulunmak istediklerini belirterek, şunları kaydetti:
"Bizler öncelikle, Türkiye'nin entelektüel birikimi yansıtan akademisyen, düşünür ve yazarlarımızın Gazze'de yaşanan soykırıma ilişkin daha somut adımlar atmasını talep ediyoruz. Ülkemizdeki üniversitelerin büyük kısmı eylül ayının üçüncü haftası ile ekim ayının ikinci haftası aralığında açılış törenleri ve açılış dersleri yapacaktır. Bu kapsamda üniversitelerdeki açılış programlarında icra edilecek açılış derslerinin 'İlk Ders Filistin' temasıyla Filistin Gazze üzerine yapılması için üniversite yöneticilerimize ve rektör hocalarımıza çağrıda bulunuyoruz. Üniversitelerimiz Filistin konusunda akademik objektiflik açmazından kurtulmalı, tarihin doğru yerinde durmalı ve Filistinli kardeşlerimizin haklı davasını en yüksek sesle savunmalıdır."
Öğrencilere Sumud Filosu'na destek için filoyu sembolize eden mavi bileklik dağıtmaları çağrısı
Ceylan, bu noktada örneklik teşkil eden üniversite yönetimleri olmakla beraber, hala İsrail ile ilişkileri sürdürmeye devam eden yükseköğretim kurumlarının da bulunduğunu kaydederek, Türkiye'deki üniversitelerin İsrail yükseköğretim kurumları ile öğrenci ve akademisyen değişim programları başta olmak üzere her türlü işbirliğini derhal sonlandırmalarını istediklerini dile getirdi.
Filistinli akademisyenlere yönelik burs fonları oluşturulması, gerek Gazze gerekse Batı Şeria'da akademisyen olan Filistinlilerin insani kriz sonlanıncaya kadar Türkiye'deki üniversitelerde çalışmalarının sağlanması gerektiğini belirten Ceylan, Türkiye'nin küresel anlamda yükseköğretim ve akademi dünyasındaki siyonist yapılarla olan ilişkisini de bir an evvel gözden geçirmesi ve sonlandırması, alternatif yapılar kurması gerektiğini kaydetti.
Ceylan, yaptıkları çağrının bir kısmının da üniversite öğrencilerine yönelik olduğunu ifade ederek, "Öğrencilerimiz ve onların kulüpleri aracılığıyla üniversite kampüslerimiz Filistin davasını her daim gündemlerinde tutmalı, sivil ve barışçıl eylemlerle zalime karşı mazlumun yanında yer almalıdır. Bu bağlamda üniversitelerimizde akademik yılın ilk ders gününde bir yandan açılış dersleri Filistin üzerine yapılırken diğer yandan öğrenci kulüplerimiz Sumud Filosu'nun sembolü olan mavi bileklikler dağıtarak, Akdeniz'de Gazze'ye doğru yol alan bu filoya olan desteğimizi gösterebilir." diyerek öğrencilere çağrıda bulundu.
Toplantıda, Filistin'e Destek Platformu Başkanı Mehmet Güney, Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Talat Yavuz, Maarif Vakfı Başkan Vekili Prof. Dr. Ahmet Emre Bilgili, UFİDAB Başkanı Dr. Maruf Çelik ve Cihannüma Derneği Genel Başkanı Selim Cerrah da yer aldı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com