İstanbul
Sakarya'da yaşayan Öner, 2017'de bir şirkette yöneticilik yaptığı dönemde 45 yaşındayken 140 kiloya kadar çıktı. Hareketsiz bir yaşantı sürdüren Öner'e morbid obezite tanısı konuldu.
Kızını getirdiği doktorun, kendisine şeker hastalığı gibi ciddi sağlık sorunları olabileceği yönündeki riskleri söylemesi, Öner'in hayatının dönüm noktası oldu.
Bu şekilde devam ederse şeker, kalp ve benzeri birçok hastalığa yakalanabileceği gerçeğiyle yüzleşen Öner, yaşam tarzını değiştirerek yürüyüşe başladı, diyetisyen eşliğinde beslenmesini planladı, akıllı saatle yediği, içtiği ve attığı her adımı ölçtü.
Yürüyüşlerle 107 kiloya inen Öner, arkadaşının tavsiyesiyle başladığı koşuyu daha da ilerleterek yarışmalara katıldı. İlk olarak 2021'de Gelibolu yarışının 10 kilometrelik parkurunda yarışan Öner, trail diye de bilinen patika ve doğa koşularının ardından yüzme, bisiklet ve koşunun da içinde yer aldığı triatlon branşına yöneldi.
Öner, hayatına kattığı bu sporlarla 85 kiloya kadar düştü. Katıldığı bazı ultra trail yarışlarının ardından gelecek yıl Belek'te düzenlenecek yüzme, bisiklet sürme ve koşmayı kapsayan Ironman 70.3 Türkiye yarışı için antrenmanlarını sürdüren Öner, Ironman olmayı hedefliyor.
"52 yaşında triatlon yaptım, triatlet oldum"

Namık Kemal Öner, obezite olduğu dönemde günde 1000 adım bile atmadığını, otururken çorabını ve ayakkabısını giyerken zorluk yaşadığını belirterek, bu süreçte "duygusal beslenme" sorunu yaşayarak sürekli yemek yediğini anlattı.
Sonrasında koşmaya başladığını ve ilk olarak 2021'de Gelibolu yarışına katıldığını aktaran Öner, "Yarış başladığında start çizgisindeki o ambiyans beni çok büyüledi. 10 kilometrede biraz zorlanmıştım ama 'İyi ki gitmişim.' dedim. Arkasından Kaş Yarı Maratonu'na katıldım, sonrasında İstanbul Maratonu'ndaki köprü geçilen 15 kilometrelik parkurda yarıştım." ifadelerini kullandı.
Triatlona yönelmesiyle 52 yaşında teknik olarak yüzmeyi öğrendiğini dile getiren Öner, şöyle devam etti:
"Bu yıl Eğirdir Triatlonu yarışına katıldım. 750 metre yüzdüm, 20 kilometre bisiklet sürdüm ve 5 kilometre koştum. Biraz yavaş yüzdüm ama bisiklet ve koşu etabında önümdekilerle arayı kapattım. 52 yaşında triatlon yaptım, triatlet oldum. Bu benim için çok özel bir şey. İnanılmaz mutlu oldum. Çünkü benim için çok ütopik bir şeydi. 2017'de böyle bir şey yapacağım hiç aklıma gelmezdi. Kendi irademle motivasyonumla kilo vermek bir yana triatlon çok daha farklı."
Kapadokya Ultra Trail yarışında 63 kilometre koştuğunu anlatan Öner, katıldığı Abant Ultra Trail yarışında da yaş kategorisinde 3. olarak derece yaptığını söyledi.
Triatlondan sonra şimdiki hedefinin Ironman yarışı olduğunu belirten Öner, "İlk önce yürüdüm, sonra koştum, sonra triatlon yaptım. Dolayısıyla herkes, her şeyi her yaşta yapabilir. Gelecek sene Belek'te 70.3 Ironman yarışında Ironman olmayı hedefliyorum. Orada 1,9 kilometre yüzme, 90 kilometre bisiklet, 21,1 kilometre de koşu var." dedi.
"Her biri bir sonraki hedefe ilerlememi sağladı"
Kilolu olduğu dönemle bugünü karşılaştıran Öner, şöyle konuştu:
"Kendine güven olsun, vücudunuzun duruşu, pozisyonunuz, bir şey yaparken yorulup yorulmamanız, kalp sağlığı vesaire her şeyim o döneme göre şimdi çok daha iyi durumda. Her şeyi çok daha rahat, çok hızlı yapabiliyorum. Önceden dinlenmek için uyumayı tercih ederdim, şu anda hareket ederek kendimi dinlendiriyorum. O dönemle şimdiki arasında hem sağlık hem görüntü hem kendine güven ve hissiyat olarak 180 derecelik fark var. Kilo insanı yaşlı gösteriyor. Eskiden çocuklar bana amca, dayı diyordu, kilo verdikten sonra küçük çocuklar ağabey demeye başladılar."
Sporun önemine değinen Öner, "Sporun vermiş olduğu bir rahatlık, her şeyi yaparım duygusu var. Başardıkça da yeni kapılar açıyorsunuz. Triatlonu direkt yapamazdım. Öncesinde koşu, koşudan önce yürüyüş vardı. Dolayısıyla her biri bir şekilde konfor alanımdan çıkmamı, bir sonraki hedefe ilerlememi sağladı. Böyle olduğu zaman da geriye dönüp baktığımızda birçok şeyi başardığımız görülüyor." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşadığı değişimi ve katıldığı yarışları sosyal medya hesabından paylaştığını, izleyenlerin zayıflamaya çalıştığını ve spor yapmaya başladığını anlatan Öner, "45 yaşındaydım ve 140 kiloydum, dolayısıyla bugün 52 yaşında triatlon yaptım. Onlara tavsiyem hiçbir zaman denemekten korkmasınlar. Herkes, her şeyi yapabilir. Bu sadece spor açısından değil, üniversite de okuyabilirler, dünyayı da gezebilirler." diye konuştu.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com