"Hiç kimse Hanzala’nın yüzünü görmemiştir..."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı’nın İstanbul’daki toplantısında Charlie Hebdo saldırısı sonrası yapılan eylemlere göndermede bulunarak “Naci Ali Londra’nın ortasında katledildi. Kimse çıkıp sanata kurşun demedi” diyerek çifte standarda dikkat çekti.
İşte, Erdoğan’ın hatırlattığı Filistin'in altın kalemi, karikatürlerdeki hep arkası dönük duran Hanzala'nın çizeri, Naci Ali kimdir, nasıl öldürüldü?
Filistinli karikatürist Naci Ali 1948
yılında İsrail’in köyünü
tamamen yok
etmesi ile bu köyden sürgün
edilen 893 kişiden birisiydi. Henüz 10 yaşındaydı. Ailesi bir süre Lübnan’daki mülteci kamplarında yaşadı.
İsrail yanlısı
aşırı falanjist milislerin
çocuklar dâhil 3 binden fazla Filistinli'yi dönemin İsrail Savunma
Bakanı olan Ariel Şaron’un yönlendirmesi ile öldürdüğü ve Sabra ve Şatilla kamplarını basarak
yaptıkları katliamı bizzat gördü.

Henüz Lübnan’da kamplarda yaşarken
politik karikatürler çizmeye başladı. Bu yaşlarda Arap
milliyetçi hareketlerine katılmaya başladı.
1960 yılında
Lübnan Güzel Sanatlar Akademisi’nden mezun oldu. Özellikle
Filistin meselesine vurgu
yapan karikatürleriyle kısa bir süre
sonra Arap
dünyasının en
çok tanınan karikatüristlerinden biri oldu. Naci Ali, 22
Temmuz 1987’de Londra’da bir suikastla öldürüldü. Suikastı kimin yaptığı tam
olarak hiçbir
zaman kanıtlanamadı ama Naci Ali’nin yakınları suikasttan İsrail istihbaratı MOSSAD’ı sorumlu tuttu. Naci Ali’nin öldürülmesine hemen hemen hiçbir ülkeden ciddi bir
tepki gelmedi. Önce ülkesinin İsrail
tarafından işgale uğraması, sonra Lübnan’da
henüz 10 yaşındayken yaşadığı mülteci
kampları ve
ardından Sabra ve Şatilla katliamlarını görmesi, bir taraftan Ali Naci’nin acısını büyüttü, politik bilincini geliştirdi; öte yandan
dünyanın yaşananlara
karşı sessizliği onu reddiyeci bir küskünlüğe itti. Naci Ali, 10 yaşında ayrıldığı Filistin’i
hayatı boyunca bir
daha göremedi.
Naci Ali 1984 yılında eşiyle
Hanzala: Hep 10 yaşında 
Naci Ali, 1969 yılında, en çok bilinen karikatürünü çizdi: Hanzala, 10 yaşında bir çocuk.
Hanzala hep 10 yaşında kaldı,
hiç büyümedi. Çünkü Naci Ali Filistin’i terk
etmek zorunda kaldığında henüz 10 yaşındaydı. Filistin’de yaşananlara sessiz kalınmasından dolayı küskünlüğün bir ifadesi olarak Hanzala’nın sırtı sürekli okura dönüktür. Hanzala
üstü başı yırtık, yamalı bir çocuktur. Dikenlerini
silah olarak kullanan bir kirpi
gibi saçları diken dikendir. Dışardan bakıldığında kirli ve çirkindir ama Naci Ali’ye
göre içi misk-ü amber gibidir.
Babasının adı: Önemli değil.
Annesinin adı: Nakba (Filistin topraklarında İsrail'in kurulduğu 15
Mayıs 1948’i
temsil eder).
Kız kardeşinin adı: Fatıma.
Ayakkabı numarası: Bilinmiyor çünkü hep yalınayak dolaşır Ancak yine de onu temelde
diğer çocuklardan ayıran şey küskün ve reddiyeci olmasıdır. Sırtı okuyucuya dönük, elleri arkada birleşmiş Hanzala’nın reddettiği şey ise ülkesinin işgal edilmesidir. Rahat bir çocuk değildir. Filistin mücadelesini izler, direnişçileri ve Arapların acısını temsil eder. Ancak bir yandan da Arapların bölünmüşlüğünü ve Filistin halkının acısına kayıtsızlığı eleştirir. Arapların sessizliğine, İsrail’in işlediği
savaş suçlarına, dünyanın çifte standartlı uygulamalarına, Arap yönetimleri ve Filistin’deki
örgütler içindeki yozlaşmaya sırtını dönmüştür.
ELLERİNİ ARKADA KAVUŞTURMASI BİR İTİRAZDIR
Hiç kimse Hanzala’nın yüzünü görmemiştir. “Hanzala’nın yüzünü
ne zaman göreceğiz?” diye Naci Ali’ye sorulduğunda, “Arapların saygınlığı tamir edildiğinde, Filistin özgür olduğunda” cevabı alınır. Hanzala’nın ellerini sürekli arkada kavuşturması da Ali Naci’ye göre “Filistin’e
Amerikan usulü çözümler sunulduğu bir zamanda, Hanzala’nın ellerini arkada kavuşturması bir itirazdır”. Hanzala, okuyucusuna sırtını dönüp ellerini arkada kovuşturarak dünyanın Filistin’deki adaletsizlik
karşısındaki sessizliğini
protesto etmeye başlayalı 46
yıl geçti. Hanzala hâlâ 10 yaşında ve hâlâ sırtı dönük. Hanzala’nın büyümesinin tek koşulu Filistin’e dönebilmesidir. Hanzala, Naci Ali’nin
kendi hayat tecrübesinin bir yansımasıdır. Çizerinin acısını temsil eder. 1948’de ayrıldığı ülkesine bir daha dönememiştir ve tıpkı büyümesi gibi yüzünü de okur, ancak Filistin özgürleştiğinde ve bastırılmış haysiyetini yeniden kazandığında görebilecektir. Naci Ali, Hanzala’nın başlangıçta yalnızca bir
Filistinli çocuk olduğunu ama bilinci geliştikçe
önce ulusal, sonra da bir küresel düşünce ufkuna sahip olduğunu söylüyor. Ali Naci’nin Hanzala karikatürü, Filistin direnişinin
bugün de sembolü olmaya devam ediyor. Aradan
geçen 40 yılı
aşkın sürede, ellerini arkada kavuşturmuş, sırtı dönük 10 yaşındaki bu küskün, yalınayak ve İsrail işgalini aralıksız protesto eden çocuğun karikatürü, Filistin meselesi
ile ilgili hemen hemen her yerde var oldu. Bu yüzden Hanzala karikatürleri yalnızca ABD’yi, onun müttefiki İsrail’i, onlarla
işbirliği yapan Arap rejimlerini veya Filistinli kimi liderlerin ikiyüzlülüklerini teşhir etmekle kalmadı,
Vietnam ve
Güney Amerika’daki protestolarda da adaletsiz yönetimlere karşı yapılan protestolarda kendisini gösterdi. Hanzala karikatürleri aktivistlerce hâlâ Arap
Birliği toplantıları sonrasında, NATO, BM ve daha birçok uluslararası zirve sonrasında protesto
için fotoğraflara iliştiriliyor. Böylece küresel güçlere “Hanzala’nın temsil ettiği Filistin’in reddiyeci mağduriyeti sizin kayıtsızlık ve ikiyüzlülüğünüzü bir
hayalet gibi her yerde
takip ediyor ve ifşa ediyor”
mesajı veriliyor. Naci Ali’nin yakınları tam da Hanzala’nın bu gücünden dolayı Ali’nin öldürüldüğünü söylüyor.
“Charlie değil Naci’yiz” 
Almanya’da,
İslam karşıtlarına karşı
düzenlenen gösterilerde de Naci Ali’nin karikatürleri vardı. İsrail işgalinin sembolü,
dünyaya sırtını dönen 10 yaşındaki çocuk Hanzala karikatürü ise en dikkat çekici olandı. Filistin asıllı göstericilerin çoğu ise
“Charlie değil Naci Ali’yiz” pankartları taşıyordu.
Kaynak: handala.org, newint.org
İşte o çizimlerden bazıları...
