Ekonomi

İş ve istif makineleri sektörü yeşil dönüşüme uyum için AR-GE teşviki bekliyor

İş ve istif makineleri sektörünün temsilcileri, yeşil dönüşüm hedefleri kapsamında elektrikli ve hibrit makinelerin yaygınlaşması için AR-GE teşvikleri ile mali desteklere ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

İş ve istif makineleri sektörü yeşil dönüşüme uyum için AR-GE teşviki bekliyor
01-12-2025 13:37
Ankara

İş ve istif makineleri sektörünün temsilcileri, Türkiye'de sektörün üretim kapasitesi ve teknolojik altyapısıyla güçlü bir konumda yer aldığını, yeşil dönüşüm hedefleri kapsamında elektrikli ve hibrit makinelerin yaygınlaşması için AR-GE teşvikleri ile mali desteklere ihtiyaç duyulduğunu bildirdi.

Türkiye İş Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Birliği (İMDER) Yönetim Kurulu Başkanı Nadir Akgün,
sektörün iç pazarda ve ihracatta güçlü bir ivme yakaladığını belirtti.

????

Akgün, sektörün yaklaşık 5 milyar dolarlık pazar büyüklüğü olduğuna işaret ederek, bu yılın 10 ayında geçen yıla göre yüzde 12'lik artışla ulaşılan 12 bin 970 adetlik satışın, iç pazarda talebin istikrarlı ve güçlü seyrettiğinin göstergesi olduğunu vurguladı.

İhracatta ise sektörün sürdürülebilir bir başarıya sahip olduğunu ifade eden Akgün, düzenli sipariş akışları ve farklı coğrafyalarda kurulan sağlam müşteri ilişkileriyle, markaların sahadaki görünürlüğünü ve güvenilirliğinin her geçen yıl biraz daha arttığını söyledi. Bu yıl en çok ihracat yapılan pazarların Almanya, Rusya, ABD, Cezayir ve Fransa olduğuna dikkati çeken Akgün, küresel dalgalanmalara rağmen Türkiye'nin ürün kalitesi, hızlı ve esnek teslimat kabiliyetiyle, rekabette fark yaratmayı sürdürdüğünü anlattı.

"Üreticilerimiz, elektrikli iş makinelerine yatırım yapmaya başladı"

Akgün, sektörde özellikle kazıcı, yükleyici, kule vinç ve ataşman gruplarında yerli üretimin yüksek olduğunun altını çizerek, Kovid-19 salgını sürecinde yedek parçaların tedarikinde yaşanan sorunların, firmaları bu ürünlerin üretimine teşvik ettiğini dile getirdi.

Gelecek 5 yılda, sektörde yıllık ortalama yüzde 5 ila 7'lik bir büyüme öngördüklerine değinen Akgün, bu büyümeyi kamu ve özel sektör yatırımları, kentsel dönüşüm projeleri, dijitalleşme ve otomasyon yatırımları, yeşil ve sürdürülebilir inşaat uygulamaları ile teknolojik yeniliklerin destekleyeceğini kaydetti. Birçok firmanın, yeşil ekonomi kapsamında sürdürülebilir ve temiz üretim teknolojilerini benimsediğini aktaran Akgün, bu doğrultuda geleceğin makinelerine yatırım yaptıklarını vurguladı. Yeşil dönüşüm hedefleri kapsamında, bu alanda yaşanan değişime işaret eden Akgün, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Karbon emisyon kısıtlamaları, yakıt maliyetlerinin artmasıyla şehir içi şantiyelerde sessizlik ve sıfır egzoz ihtiyacı gibi nedenlerle üreticilerimiz, elektrikli iş makinelerine yatırım yapmaya başladı. Ülkemizde satılan iş makineleri, Avrupa Birliği ve Amerika pazarında satılan makinelerle teknolojik ve kalite açısından eşdeğer seviyede. Öte yandan, iş ve inşaat makineleri sektörü, sürdürülebilirlik konusunda özellikle AR-GE ve yenilikçi teknolojilere yönelik teşviklere ihtiyaç duyuyor, bu kapsamda, elektrikli ve hibrit makinelerin yaygınlaşması için mali destekler artırılmalı, şarj altyapısı gibi yenilenebilir enerji yatırımları güçlendirilmeli. Vergi indirimlerinin gündeme alınması da sektöre önemli avantajlar sağlayacaktır. Bu adımlar, sektörün çevreci dönüşümünü hızlandıracaktır."

"Lityum iyon bataryalı makinelerin yaygınlaşmasıyla karbon emisyonlarını düşürebiliyoruz"

İstif Makinaları Distribütörleri ve İmalatçıları Derneği (İSDER) Yönetim Kurulu Başkanı Serkan Karataş ise Türkiye'de istif makineleri ve depo içi ekipman iç pazar büyüklüğünün, yaklaşık 3,5 milyar dolar olduğunu bildirdi.

Karataş, bu yılın 9 ayında, iç pazarda 9 bin 371 adet satış gerçekleştiğini, sektörün üretim kapasitesi, mühendislik gücü ve teknolojik altyapısıyla, küresel pazarda güçlü konumda yer aldığını söyledi. Sektörün, geçen yıl en çok Rusya, Cezayir, ABD, Sudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri'ne ihracat yaptığına dikkati çeken Karataş, Türkiye'de forklift ve depo içi ekipmanlarda güçlü yerli üreticilerin olduğunu vurguladı.

Türk firmalarının vinç üretiminde, dünya pazarlarına ihracat yaptığına değinen Karataş, "Ancak bazı alt ürün gruplarında ithalat daha baskın durumda. Yine de her yıl yerlilik oranımızın arttığını söylemek mümkün. Türkiye'nin coğrafi konumu pek çok ülkeyle ticaretini olumlu etkiliyor." diye konuştu.

Karataş, iç pazar talebinin güçlü seyri ve ihracattaki yükselişin, sektörün büyümesini gelecek yıllarda da destekleyeceğini vurguladı. Son 10 yılda depolama ve lojistik anlayışında, köklü bir değişim yaşandığını aktaran Karataş, e-ticaretin hızlı yükselişinin, siparişlerin hızlı ve hatasız yönetilmesini zorunlu hale getirdiğini ifade etti. Öte yandan dijitalleşme ve otomasyon yatırımlarının da uzun yıllardır sektörün öncelikleri arasında yer aldığını belirten Karataş, şunları kaydetti:

"Yüksek raf sistemleri, akıllı yazılımlar ve robotik çözümler, hem operasyonel verimliliği artırıyor, hem de maliyetleri düşürüyor. Son yıllarda elektrikli ve lityum iyon bataryalı makinelerin yaygınlaşmasıyla, karbon emisyonlarını ciddi şekilde düşürebiliyoruz. Bu tür çevreci çözümler, ihracat pazarlarında da firmalarımıza avantaj sağlıyor. Sektörümüz, sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için desteklere ihtiyaç duyuyor. Düşük emisyonlu ve elektrikli makinelerin üretiminde, AR-GE teşvikleri kritik öneme sahip, devlet destekleri ve uygun altyapı yatırımlarıyla bu geçiş hızlanabilir. Böylece sektörümüz, iç pazarda ve ihracatta rekabet avantajını artırabilir."


Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER