Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Bütün çağrımız zaman kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde karşılıklı anlayış içerisinde bu hükümeti oluşturmaktır. Hiçbir ön yargı ve ön kabulümüz yok. Hiçbir ön şartımız da yok. Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları görüşmeye hazırız' dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, 'Ümit ederim ki en kısa zamanda Türkiye’de herkesin mutmain olacağı bir formülle, bir yöntemle usul ve üslupla yeni hükümeti kurarız. Bütün çağrımız zaman kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde karşılıklı anlayış içerisinde bu hükümeti oluşturmaktır. Hiçbir ön yargı ve ön kabulümüz yok. Hiçbir ön şartımız da yok. Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları görüşmeye hazırız' dedi.
Başbakan Davutoğlu,
Yenikapı Ramazan Etkinlikleri Alanı’nda
AK Parti İstanbul İl
Başkanlığı tarafından
düzenlenen iftar programına katıldı. İftara
Başbakan Davutoğlu’nun yanı
sıra eşi Sare Davutoğlu, Başbakan
Yardımcısı Numan Kurtulmuş ve
Yalçın Akdoğan, AB
Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, İstanbul
Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, AK Parti İl Başkanı
Selim Temurci,
Şehit Cumhuriyet Savcısı
Mehmet Selim Kiraz’ın annesi
Saadet ve babası
Hakkı Kiraz,
sanatçılardan Özdemir Erdoğan, Melahat Gürses,
Kıbrıs gazisi
Oğuzhan Aygün ile diğer davetliler katıldı. İftarın
ardından kürsüye davet edilen Başbakan Ahmet Davutoğlu, şöyle konuştu:
'Kadir
Gecesi yaklaşırken Rabbimizden niyazımız odur ki bize öylesine bir güç kuvvet versin ki ve o güce kuvvet muhteva kazandıran öylesine bir ahlaki derinlik versin ki Bosna’ya da, Suriye’ye de, Yemen’e de, Uygur’a da, Horasan’a da,
Doğu Türkistan’a da bütün yüzlerini bize dönüp bakanlara da elimiz ve gönlümüz ulaşabilsin.
İşte bütün bu sorumlulukları omuzlarımızda taşıyoruz. Türkiye’nin kaderi artık
sadece Türkiye’nin kaderi değildir. Türkiye’nin kaderi aynı zamanda
çevre coğrafyalarının da,
gönül coğrafyalarının da Türkiye’ye ümit bağlayanların kaderine dönüşmüştür. Türkiye’nin gücü ve kudreti artık sadece Türkiye’nin gücü ve kudreti değildir. Aynı zamanda zulme
karşı ayakta durmaya çalışan, zalimlere karşı mülteci durumuna düşüp evlatlarını şehit verenlerin tek ümit dergahı ve tek dayanağıdır. Türkiye’nin gücü Afrika’dan Asya’ya, Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar adaletin ve sesin olma gücüdür. Türkiye’nin zaafı ise sadece Türkiye’nin zaafı olmayacak. Bütün bu bölgelerdeki kardeşlerimizin zaafı haline dönüşecek. Tarihi bir dönemeçte çevremizdeki ateş çemberinin içinde bir şekilde bu ülkenin sorumluluklarını üslenmiş
kişiler olarak devlet adamları olarak, siyasiler olarak aydınlar, sanatçılar, iş adamları olarak hepimizin omuz omuza verme vakti gelmiştir. Suriye’de eğer böyle bir iftarda 5 sene
önce devlet adamları, işadamları, aydınlar, din adamları omuz omuza vermiş olsalardı insanlık onuruna yakışan bir tavır sergilemiş olsalardı bugün
Şam ve Halep yanıyor olmazdı. Eğer Irak’ta bundan 10-15
yıl önce tam da Irak
savaşı sonrasında Sünni’si, Şii’si, Arap’ı, Türkmen’i, Kürt’ü, el ele verebilmiş olsaydı bugün
DEAŞ diye bir
terör örgütü at koşturuyor olmaz ya da bazı akımlar Sünni-Şii ateşi körüklemiş olmazlardı. İşte bütün bu çevremizde olanlardan ders almak zorundayız.'
'Ne senaryolar getirdiler. Bir ay içerisinde ülkeyi şu blok, karşı blok diye ayırmaya kalkışanlar
oldu siyasetçilerimiz arasında. 'Ben şunlarla
hiç görüşmem' diyenler oldu. 'Ben şu koalisyon formülüne veya şu görüşmeye kapalıyım' diyenler oldu. Bütün bunlara karşı biz 'AK Parti olarak biz herkes ile görüşmeye hazırız. Herkes ile gönül açıklığıyla görüşmeye hazırız' dedik' diyen Davutoğlu, 'Çünkü etrafımızdaki ateş çemberinin Türkiye’nin huzuru açısından ne anlama geldiğini en yakından biz biliyoruz. Çünkü sahip olduğumuz bilgilerle eğer şu anda
doğru tavır alınmazsa Türkiye’nin bir yılını değil bir asrını kaybetme riski ile karşı karşıya olduğunu en yakından hissediyoruz. Halbuki bırakın Türkiye’nin 4 yıla, bırakın bir yıla, bir aya, bir güne bir saati dahi kaybetmeye tahammülü yok. Böyle bazı zamanlar tamamıyla Rabbimizin tevafuku ile tecelli eder, yarın koalisyon görüşmelerine Sayın Cumhurbaşkanımızın verdiği görevle inşallah yarın başlayacağız. Yani Kadir Gecesi gününde bu hayırlı yolculuğa çıkacağız. Buradan bütün siyasi partilerimize seslenmek istiyorum. Ben onların misafiri olduğum her anda siyasi
nezaket ve siyasi feraset içerisinde götüreceğimiz bütün teklifleri, düşüncelerimizi, kanaatlerimizi açık yüreklilikle ve bu ülkenin sadece Başbakanlık görevini, sorumluluğunu almış bir vatandaş olarak değil, bütün diğer vatandaşlarıyla eşit şartlara sahip bu ülkeye aidiyeti en derinden aidiyeti hisseden bir kardeşiniz olarak konuşacağız. Ümit ederim ki aynı yaklaşımı diğer
parti genel başkanlarından da görürüz. Ve yine ümit ederim ki en kısa zamanda Türkiye’de herkesin mutmain olacağı bir formülle, bir yöntemle usul ve üslupla yeni hükümeti kurarız. Bütün çağrımız zaman kaybına sebebiyet vermeyecek şekilde karşılıklı anlayış içerisinde bu hükümeti oluşturmaktır. Hiçbir ön yargı ve ön kabulümüz yok. Hiçbir ön şartımız da yok. Hükümet etmenin gerektirdiği bütün ana unsurları görüşmeye hazırız. Sadece
hükümet ile ilgili olmayan hususları bütün bu tartışmaların dışında tutmak gerektiğini düşünüyoruz, başta cumhurbaşkanlığı makamı
olmak üzere. Bu tür tartışmaların ötesinde iyi niyetle masanın başına oturacağız. İnşallah hayırlı bir netice hasıl olur. Bayram öncesinde milletimize güzel haber verebilmemiz
için bu
görüşmeleri hiç vakit kaybetmeden başlatıp inşallah
Çarşamba gününe kadar üç siyasi partilerle görüşmemizi yapacağız.
Güzel neticeler almayı ümit ediyoruz. İnşallah son 12 yıl içinde Türkiye’nin kazanımları
konusunda elde ettiğimiz mesafenin herhangi bir şekilde risk edilmeyeceği, tehlikeye atılmayacağı Türkiye’nin 2023
hedeflerine doğru kararlı yürüyüşünü sürdüreceği yeni bir hükümetle birlikte güzel ve aydınlık bir geleceğe bu konuda bütün vatandaşlarımızın da sizlerin de emin ve huzurlu olmasını rica ediyorum. Ne gerekiyorsa yapacağız. Risklerin ve kutuplaşmaların olmaması için gereken her türlü adımlar atılacak' dedi.
dikGAZETE.