Sağlık

Cüzzam dünyanın bazı bölgelerinde tehlike arz etmeyi sürdürüyor

DSÖ verilerine göre, 2020'de küresel bazda 127 bin 558 yeni cüzzam vakası görüldü.

Cüzzam dünyanın bazı bölgelerinde tehlike arz etmeyi sürdürüyor
29-01-2022 13:04
Ankara

Kronik bir enfeksiyon olan cüzzam, tedavi noktasında yaşanan olumlu gelişmelere karşın insanlık için hala tehlike arz etmeyi sürdürüyor.

AA muhabiri, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) veri tabanından, Lepra veya Hansen hastalığı olarak da adlandırılan cüzzama ilişkin bilgileri derledi.

DSÖ verilerine göre, 6 DSÖ bölgesinden 139 ülkede, 2020'de 127 bin 558 yeni cüzzam vakası görüldü. Bunlardan 8 bin 629'unu 15 yaş altı çocuklar oluşturdu. Bu rakam, dünya genelinde her 1 milyonda 4,4 çocuğun cüzzamla yüz yüze geldiğini ortaya koyuyor.

2020'nin sonunda 129 bin 398 kayıtlı vaka olduğu kaydedilirken, bu sayı her bir milyon kişide 16,7 kişinin hastalığın mağduru olduğunu gösteriyor.

2020'de tespit edilen yeni vaka sayısında, bir önceki yıla göre yüzde 37 düşüş görülse de gerçek sayının tespit edilmesinde soru işaretleri olduğu kaydediliyor.

Kovid-19 salgınının yol açtığı kısıtlamalar nedeniyle yeni vakaların tespit edilmesi için yapılan tarama işlemlerinde yaşanan büyük çaptaki aksaklıkların, 2020'deki gerçek sayıları yansıtmakta yeterli olmadığı belirtiliyor.

İnsanlık tarihinin bilinen en eski hastalıklardan biri

Tarihçesinin ilk çağa kadar uzandığı bilinen, halk arasında "cüzzam" ismiyle bilinen lepra, rahatsızlığa neden olan "mycobacterium leprae" adlı bakterinin 1873'te Norveçli bilim insanı Gerhard Armauer Hansen tarafından keşfedilmesi dolayısıyla "Hansen" ismiyle de anılıyor.

Hastalık kaynaklı olarak insan vücudu üzerindeki tahribat oranı en yüksek bölgeler arasında cilt, çevresel sinirler, üst solunum yolu mukozası ve gözler bulunuyor.

DSÖ'nün önerisiyle 1983'te uygulamaya konulan çoklu ilaç tedavisi, Multi Drug Theraphy (MDT) yöntemi sayesinde son 20 yılda 16 milyondan fazla hasta tedavi edilirken bu tedavi yöntemi DSÖ tarafından ücretsiz sağlanıyor.

Cüzzam tedavisinde en etkili yöntem olarak çoklu tedavi yönteminde kullanılan ilaçların başında dapson, rifampisin ve klofazamin yer alıyor. Tedavisiyse hastalığın basili (bakterilerin türüne verilen ad) türüne göre 6 ila 12 ay arasında değişebiliyor.

Cüzzam hastaları hala ayrımcılık mağduru

Cüzzam tedavi edilmemesi durumunda cilt, sinirler, uzuvlar ve gözlerde ilerleyici ve kalıcı hasara neden olabiliyor.

Dünya genelinde cüzzam hastaları vücutlarında meydana gelen fiziksel hasarlar nedeniyle tarih boyunca ayrımcı uygulamalarla karşı karşıya kaldı.

Özellikle bilimsel bir teşhisin konulamadığı uzun dönemler boyunca cüzzam, insanlar tarafından çağlarının en korkunç hastalığı olarak görülüyordu.

Günümüzde hastalık erken tanıyla tedavi edilebilse de hala cüzzam hastalığı olan kişilerin karşılaştığı en büyük zorlukların başında eğitim, barınma, toplumsal dışlanma ve sosyal hayata entegrasyonda karşılaşılan engeller geliyor.

DSÖ'nün hedefi, yeni tespit edilen vaka sayısını sıfıra indirmek

DSÖ'nün verilerine göre, 2019'da 34 ülkede hiçbir yeni cüzzam vakası tespit edilmedi. 2019'da çalışmalarını yoğunlaştıran DSÖ, vaka sayısını sıfır seviyesine indirmek yönünde başlattığı strateji doğrultusunda bir ajanda belirledi.

Belirlenen yol haritası kademeli olarak yeni vaka sayısını sıfır noktasına yakın bir seviyeye çekmeyi amaçlıyor. Bu planlamaya göre 2030 yılına dek 120 ülkede yeni vaka sayısını sıfırlama hedefi gözetiliyor.

Hedeflere ulaşılabilmesi belirlenen stratejik ajandada ülkelerin siyasi mekanizmalarıyla daha üst düzeyde etkileşim sağlanması, her vakanın temas izinin takip edilmesi, önleyici kemoterapinin artırılması ve yeni aşı yöntemlerinin geliştirilme çalışmaları gibi alanlarda atılacak adımlar yer alıyor.

Hindistan vaka sayısında en ön sırada

DSÖ'nün her yıl çeşitli kategorilerde yayımladığı, ülkelerin kayıtlı cüzzam vakası sayılarına göre, 2020'de en fazla vakanın görüldüğü ülkeler sırasıyla Hindistan, Brezilya, Endonezya, Demokratik Kongo Cumhuriyeti ve Somali oldu.

DSÖ verileri, bir milyon kişiye düşen kayıtlı vaka sayısında en yüksek orana sahip ülkelerin ağırlıkla Afrika ve Doğu Asya ülkeleri olduğunu ortaya koyuyor.

Bu kategoride ön plana çıkan ülkeler arasında Nepal, Papua Yeni Gine, Hindistan, Brezilya, Somali, Endonezya, Kongo Cumhuriyeti, Demokratik Kongo Cumhuriyeti, Angola ve Sri Lanka göze çarpıyor.

Aynı veri tabanı göz önüne alındığında 2020'de sayısal olarak en çok yeni vaka kaydedilen ülkeler ise Hindistan, Brezilya ve Bangladeş oldu.

Dünya Cüzzam Günü

Bu sene 30 Ocak'ta gerçekleşecek "Dünya Cüzzam Günü" , hastalıkla ilgili farkındalık yaratmak amacıyla her sene ocak ayının son pazar günü çeşitli etkinliklerle değerlendiriliyor.

Cüzzam hastalığının en yoğun görüldüğü ülke Hindistan'da Dünya Cüzzam Günü, Mahatma Gandhi'nin ölüm yıl dönümü olan 30 Ocak'ta anılıyor.

"Kovid-19 salgını cüzzama yakalanan insanların hayatını daha da zorlaştırdı"

DSÖ Cüzzamın Ortadan Kaldırılması için İyi Niyet Elçisi Yohei Sasakawa, Dünya Cüzzam Günü münasebetiyle mesaj yayımladı.

Mesajında cüzzam hastası bireylerin yaşadıkları zorlukların, Kovid-19 salgını nedeniyle daha da arttığını belirten Sasakawa, alınan karantina önlemlerinin hastaların tedavi ve bakım imkanlarına ulaşmalarını daha da zorlaştırdığını vurguladı.

Sasakawa, cüzzama yakalananların yaşadıklarının unutulmaması için 2021'in ağustos ayında "Cüzzamı unutmayın" kampanyasını başlattıklarını anımsatarak, hastalığın yoğun olduğu ülkelerin sağlık bakanları başta olmak üzere sivil toplum örgütleri, araştırma merkezleri gibi kuruluşların da destekleriyle farkındalık kampanyalarının desteklenmesi arzusunda olduklarına işaret etti.

Yeni vaka sayısının 2020'de yüzde 37 azalmasının, Kovid-19 salgınının getirdiği kısıtlamalara bağlı olarak tespit edilen vaka sayılarındaki düşüşle ilişkili olduğuna değinen Sasakawa, "İşte bu tablo nedeniyle 'Cüzzamı Unutmayın' kampanyasına hükümet yetkilileri ve sağlık çalışanlarının desteklerini istiyorum." ifadesine yer verdi.

Cüzzam teşhisi konulan kişilerin hastalığın yanı sıra ayrımcılığa karşı da mücadele ettiklerini belirten Sasakawa, şunları kaydetti:

"Ayrımcılık Eski Ahit'ten günümüze değin herhangi bir ırk ya da ülke gözetmeden dünya genelinde mevcudiyetini koruyor. Cüzzama yakalanan çoğu insan için ayrımcılık, tedavi olduklarından sonra bile sona ermez. Şuna eminim ki eğer cüzzam hastalığına yakalanan insanlara karşı yapılan ayrımcılığı sona erdirebilirsek bu dünya genelinde devam eden tüm ayrımcı uygulamalar için de örnek model teşkil edecektir."








Kaynak: AA

dikGAZETE.com
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
TÜRKİYE GÜNDEMİ
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER