
Kırşehir
Kırşehir Badem Pınarı Mesleki Eğitim Merkezi tarafından Ahi Sancağı'nı yepyeni, daha kalıcı ve özel bir çalışmayla şehre kazandırmak için çalışma başlatıldı.
Makine teknolojisi öğretmeni İbrahim Aksoy, 7 ay süren çalışmayla Ahi Sancağı'nı kazıma yöntemiyle cama işledi.
Aksoy,
Kırşehir ile bütünleşen Ahilik ve Ahi Sancağı'nın kentin ve coğrafyanın sembollerinden olduğunu söyledi.
Cama işlenmiş bir Ahi Sancağı ile daha önce karşılaşmadıklarını ifade eden Aksoy, çalışma için özel yazılıma ihtiyaç duyduklarını aktardı.
Yazılımı hazırlamaya karar vermesinin ardından yaklaşık 5 ay süreyle Ahi Sancağı'nın birebir aynısı için milimetrik şekilde ölçümler yaptığını, Arapça harfler olması nedeniyle geçiş ve bağlantı noktaları için tek tek uğraştığını anlatan Aksoy, hat ustalarından da destek alarak, eserin hat sanatına uygun hale getirildiğini kaydetti.
Aksoy, cam üzerinde kazıma denemelerinde sık sık kırılmalar yaşandığını, cam ve boya ile yüzeyde kullanılacak yapışkan element testlerinin uzun sürdüğünü belirterek, "Defalarca kazıdıktan sonra camda yeterli derinliğe ulaşınca lazer makinesinden çıkarıp, boya kalıplarına alıyoruz. Renklerin birbirine karışmaması için özel yapılmış boyalarla boyanıyor." dedi.
Şehirle bütünleşen Ahi Sancağı'nı büyük çabayla ve hassas bir çalışmayla ortaya çıkardıklarını anlatan Aksoy, "Bu ürünü Türkiye'de ilk defa bu hale getirdik ve şehrimize kazandırmış olduk. Baştan sona yazılım dahil 7 ay sürdü, bundan sonra yazılım ve kalıpları elimizde olduğu için 7-10 günde bir üretecek hale getirebiliriz." diye konuştu.
"Türkiye'de ilk olma özelliğini taşıyor"
Kırşehir Badem Pınarı Mesleki Eğitim Merkezi Müdürü Selim Erbaş da benzeri olmayan çalışmayı hassas ölçülerle yaptıklarını söyledi.
Çalışmayı 38. Ahilik Haftası'na yetiştirdikleri için mutlu olduklarını belirten Erbaş, "En uygun ölçünün 1 metreye 1 metre olacağını değerlendirdik. Bu ürünün üzerinde çok büyük emek var. Görüldüğü gibi normal bir baskı işi değil, tek tek kazıma yapıldı. Kazımadan sonra boyamalar, desen ve renkler için ayrıca çalışma var." dedi.
Sancağın köşesine yerleştirilen karekod okutulduğunda hem okul hem de sancak hakkında bilgi alınabildiğini dile getiren Erbaş, şunları kaydetti:
"Sancağı merkezin giriş kapısının tam karşısına astık. Görenler, bunun basit bir şey olduğunu zannediyor. Fotoğraf, resim ya da yapıştırma olduğunu düşünüyor ama yaklaşıp dokundukları zaman, elleriyle hissettiklerinde farklı bir kazıma sistemi olduğunun farkına varıyorlar. Bu da zaten Ahi Sancağı'nı farklı kılıyor. Türkiye'de bununla ilgili araştırmalar, incelemeler yaptık, internetten de araştırdık ama böyle camın üzerine kazıma yöntemiyle yapılan eser hiç görmedik. Türkiye'de ilk olma özelliğini de taşıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com