ANKARA
"2019 Göbeklitepe Yılı" kapsamında, proje yaratıcılığını ve sanat yönetmenliğini ünlü tenor, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Murat Karahan'ın üstlendiği, bestesi Can Atilla, librettosu Burcu Kılınç Kızıltepe ve Hacer Buyruk, rejisörlüğü Gürçil Çeliktaş ve koreografisi Volkan Ersoy'a ait Göbeklitepe Operası'nın, ATO Congresium'da 19 Şubat Çarşamba günü yapılacak görkemli prömiyeri için provalar tüm hızıyla devam ediyor.
Eser ayrıca, opera ve balenin iç içe geçtiği büyük bir sahne şovu olarak da sanatseverlerin karşısına çıkacak.
Dönüşümlü olarak Avva karakterini Seda Ayazlı, Aslı Kıyıcı, Aba'ya Ferda Yetişer, Ezgi Karakaya, Taru rolünü Emre Akkuş, Koray Damcıoğlu, Agam'ı ise Savaş Güç, Özgür Savaş Gençtürk sahneye taşıyacak.
Bilge adam karakterine hayat verecek balet Tan Sağtürk ile Umutcan Arzuman ve Mine İzgi bale solistleri arasında yer alıyor.
Koro şefliğini Giampaolo Vessella, orkestra şefliğini Tolga Taviş'in üstlendiği eserin ışık tasarımı ise Fuat Gök'e ait.
Orkestra, koro ve bale ile aynı anda 200 sanatçının sahne alacağı Göbeklitepe'nin kostümleri Gazal Erten, dekoru Özgür Usta tarafından tasarlandı.
"Göbeklitepe'yi dünyanın birçok noktasında izleyebileceksiniz"
Genel Müdür Karahan, eserin kostümlü genel provasında yaptığı açıklamada, prömiyer için heyecanlı olduklarını belirterek, güçlü bir ekip ile sona yaklaştıklarını söyledi.
"Göbeklitepe'yi Özgür Usta sahneye taşıdı. Birebir aynısı. Troya'nın da koreografisini yapan kardeşim Volkan Ersoy yine koreografisiyle müthiş bir iş çıkardı. Koromuzdan, dansçılarımıza yoğun bir çalışma dönemi geçirdik. Sona geldik. " diyen Karahan, Göbeklitepe Operası ile halkın teveccühlerini beklediklerini söyledi.
Karahan, Troya'yı Bolşoy'da sahneledikleri gibi, Göbeklitepe'e içinde uluslararası çalışmalar yapacaklarını belirterek, "Dünyanın sıfır noktası olan ezberleri bozan tarihi bir yerden bahsediyoruz. Göbeklitepe'yi belki de dünyanın birçok noktasında izleyebileceksiniz. Yurt dışından ilgi göreceğini düşünüyorum. Kişisel hukukum olan büyük opera direktörleri de büyük merakla beklediklerini dile getirdiler." diye konuştu.
Bakan Ersoy prömiyeri izleyecek
Seyircilerin aşk üzerine kurulu bir eser izleyeceklerini dile getiren Murat Karahan, "Librettoyu, konuyu oradan aldığımız donelere göre oluşturduk. Klasik bir opera konusu diyebiliriz." dedi.
Eserin prömiyerin ardından ATO Congresium'da bir süre daha sahnelenmeye devam edeceğini anlatan Karahan, her ay bir kez seyirciyle buluşturacaklarını söyledi.
Kültür ve Turizm Mehmet Nuri Ersoy'un da prömiyere katılacağını belirten Karahan, hazırlıkları aşamasında destek verdiğini kaydetti.
Hayvan postundan boncuklara Taş devri konsepti
Kostüm tasarımcısı Gazal Erten de ciddi bir araştırma süreci sonrasında atölye çalışmalarına başladıklarına değindi.
Erten, "İlk insanın aklına gelen o dönemle ilgili 'Taş Devri' konsepti. Çok daha derin, bu topraklarda kültürlerin bir araya geldiği, üst üste kilim gibi dokunduğu bu topraklarda yaşarken kostümünü tasarlamak benim için çok güzel bir tecrübe oldu" dedi.
Çalışmalar için ilk olarak Şanlıurfa'ya gittiğini, kazı arkeologları ile görüştüğünü aktaran Erten, "Biz aslında Göbeklitepe'yi anlatmıyoruz, hayal ediyoruz. Kumaşla ilgili bir veri yok. Hayvan postlarından yararlanıldığını biliyoruz. Boncuk kullanılmış. Mardin Bölgesinde Boncuklu Tarla'nın keşfi de bizi destekledi. Boynuzlar var. Dramaturjiyi de düşünerek tasarladık elbette" diye konuştu.
Göbeklitepe'de aşk üçgeni...
Prömiyerde Avva karakterine hayat verecek soprano Seda Ayazlı da opera ve balenin iç içe geçtiği bir eser sunacakları için heyecanlı olduklarını vurguladı.
Dönemi düşünerek Avva karakterine çalıştığını ifade eden Ayazlı, "O dönem için insanların kaba olabileceğini hissettim. Fakat Avva duygusal bir karakter, bir taraftan da çok güçlü kadın. Aşk hikayesinin içinde yansıtıyorum bunu. Taru'yu çok seviyor, Agamı da dinliyor ve ikisinin arasındaki farkı görerek aşkını yaşıyor. Seyirciyi çok güzel bir eser bekliyor. İnşallah herkesi mutlu ederiz" dedi.
Kaynak: AA
.
dikGAZETE.com