?>

Türkiye ile Libya arasındaki anlaşma bölgenin 'enerjisini' artıracak

Kıbrıs İlim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ata Atun, "Türkiye ve Libya arasındaki anlaşma, kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeyi de içine alıyor." dedi.

Gündem - 6 yıl önce

Ankara

Kıbrıs İlim Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ata Atun, Türkiye ve Libya arasındaki anlaşmanın kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeyi de kapsadığını belirterek, "Türkiye, mutabakata ve 1946 Kıta Sahanlığı Sözleşmesi'nden doğan hakkına dayanarak bölgede sondaja başlayabilir, BM'ye münhasır ekonomik bölge ilanında bulunmasına gerek yoktur." dedi.

Atun, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 27 Kasım'da Türkiye ile Libya arasında imzalanan Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası'nın Türkiye için 21. yüzyılın en önemli anlaşmalarından biri olduğunu bildirdi.

Güney Kıbrıs Rum Yönetimi'nin (GKRY) Eastmed projesiyle Türkiye'yi "bypass" ederek Doğu Akdeniz'deki Afrodit ve Leviathan bölgesinden çıkan gazı Avrupa'ya gönderme planının, bu anlaşmayla suya düştüğünü vurgulayan Atun, "Anlaşma, bölgedeki diğer ülkeler için örnek teşkil ediyor. Benzer bir mutabakatın 5 yıl içinde Mısır ile de yapılacağını bekliyorum. GKRY ile Mısır arasındaki anlaşmaya göre, Mısır'ın dörtte bir oranında kaybı var. Eminim Sisi gittiği gün, Mısır ile GKRY arasında sorun çıkacaktır. Akabinde, Mısır ile Türkiye arasında benzer bir anlaşmanın yapılması beklenebilir." değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan bölgede İsrail için Türkiye'nin hayati öneme sahip olduğunu ifade eden Atun, "İsrail, GKRY ile anlaşma yapmış olsa da hala gazını Eastmed projesine kıyasla daha fizıbıl bir seçenek olan Türkiye üzerinden gönderme seçeneğini değerlendiriyor. Hatta İsrail'in bu konuyu büyük bir Türk şirketiyle görüşmekte olduğu biliniyor. 2020 ABD seçimlerinden sonra İsrail de tavrını değiştirebilir." dedi.

Atun, Suriye'de Esed rejiminin ekonomik anlamda zor durumda olduğunu ve Türkiye ile barışmak için bir kıvılcım aradığını dile getirerek, Suriye ile de gelecek yıllarda ülke istikrara kavuştuktan sonra benzer bir anlaşma yapılabileceğini söyledi.

Lübnan ile GKRY arasında 2007'de yapılan deniz sınırı anlaşmasının Lübnan Meclisinde reddedildiğini anımsatan Atun, Lübnan ile Türkiye arasında da gelecekte mutabakata varılabileceğini ifade etti.

Atun, Türkiye ve Libya arasındaki anlaşmanın kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgeyi kapsadığını belirterek, "Türkiye bu mutabakata ve 1946 Kıta Sahanlığı Sözleşmesi'nden doğan kıta sahanlığı hakkına dayanarak, bölgede sondaja başlayabilir, BM'ye münhasır ekonomik bölge ilanında bulunmasına gerek yoktur." diye konuştu.

"Kıyıdaş devletlerin Türkiye'nin yaklaşımını benimsemesi lehlerine"

Koç Üniversitesi Denizcilik Forumu (KÜDENFOR) Direktörü emekli Tümamiral Cem Gürdeniz de Türkiye ile Libya arasında imzalanan mutabakatın, Yunanistan'ın Türkiye'nin izole olduğu Ege paradigması hayalini yıktığını söyledi.

Yunanistan'ın Libya elçisini sınır dışı etmesi ve söz konusu bölgede Türkiye'nin faaliyetlerine karşı "Her türlü olasılığa hazırız" açıklamalarının Yunanistan'ın çaresizliğini gösterdiğini anlatan Gürdeniz, "Dışişleri Bakanlığının anlaşmadan sonra sosyal medyada paylaştığı Akdeniz'deki deniz yetki alanlarımızı gösteren harita ile Türkiye'nin fiili münhasır ekonomik bölgesi çizilmiş oldu. Geriye kalan bu alanın adını koymak ve BM'ye ilan etmektir." dedi.

Gürdeniz, anlaşmanın, Türkiye'nin bölgede yalnız olmadığını ve gelecekte bölge ülkeleriyle benzer anlaşmaların yapılabileceğinin de göstergesi olduğunu ifade etti.

Bölgede ayrıca Suriye, Mısır ve İsrail ile anlaşmalar yapılması gerektiğini dile getiren Gürdeniz, şunları kaydetti:

"Tüm kıyıdaş devletlerin Türkiye'nin yaklaşımını benimsemesi kendi lehlerine. Mesela, İsrail’in Afrodit gaz sahası dahil 6 bin kilometrekare alan kaybı var. Yunanistan, Girit Adasına tam yetki verilmesini istiyor. Mısır, eğer ortay hat olarak Yunanistan ana karası yerine, Girit’i sayarsa 15 bin kilometrekarelik büyük bir alan kaybediyor. Türkiye, bu manevrasıyla adalara tam alan yetki verilmemesi tartışmasını başlattı. GKRY egemen olmayan bir ada devleti ama bir kıta devleti olan Mısır ile ortay hattı çizdi. Uluslararası hukukta adaların böyle bir hakkı yok."

Kaynak: AA

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Sanofi'den “BIO-Scouting projesi“

2019-12-13 15:31 - Genel

Ekonomistler 200-250 baz puanlık faiz indirimi bekliyor

2019-12-11 14:39 - Ekonomi

Kayserispor'da eksikler can sıkıyor

2019-12-11 19:02 - Spor

Lider Sivasspor Fenerbahçe maçına odaklandı

2019-12-10 20:17 - Spor

Kuveyt'ten 'Körfez krizi mazide kalacak' açıklaması

2019-12-10 11:28 - Genel

Mitsubishi Electric'ten üniversite seminerleri

2019-12-13 13:29 - Genel

Kenya en büyük hava üssünü Somali sınırına kuruyor

2019-12-13 19:37 - Dünya

Avrupa basketbolunda 71'inci Türk derbisi

2019-12-11 16:55 - Spor

Süper Lig'de 15. hafta heyecanı başlıyor

2019-12-12 12:58 - Spor

Akdeniz'de 4,9 büyüklüğünde deprem

2019-12-12 10:17 - Gündem

İlgili Haberler

Muğla'daki İztuzu Sahili'nde 350 caretta caretta yavrusu denizle buluştu

17:43 - Gündem

TRT Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, görevi Albayrak'tan devraldı

17:32 - Gündem

Edirne'de geniş bir alanda etkili olan anız yangını kontrol altına alındı

17:28 - Gündem

Edirne'de geniş alanda etkili olan anız yangınına müdahale ediliyor

17:17 - Gündem

Pendik'te İSKİ'ye ait arıtma tesisinde yangın çıktı

17:13 - Gündem

Günün Manşetleri

Fransa yıllık savunma bütçesini 2027’de 64 milyar avroya çıkaracak

17:47 - Dünya

Muğla'daki İztuzu Sahili'nde 350 caretta caretta yavrusu denizle buluştu

17:43 - Gündem

TRT Yönetim Kurulu Başkanı Yılmaz, görevi Albayrak'tan devraldı

17:32 - Gündem

Edirne'de geniş bir alanda etkili olan anız yangını kontrol altına alındı

17:28 - Gündem

Zelenskiy, Ukrayna Ekonomi Bakanı Sviridenko'ya başbakanlık görevini teklif etti

17:22 - Dünya