?>

Telefon ve WhatsApp Yazışmalarının Ceza Davalarındaki Rolü

Telefon ve WhatsApp Yazışmalarının Ceza Davalarındaki Rolü

İnsan&Hayat - 14 saat önce

Giriş: Teknolojinin hayatımıza girmesiyle birlikte telefon görüşmeleri ve WhatsApp gibi mesajlaşma uygulamalarındaki yazışmalar, ceza davalarında sıkça gündeme gelmeye başladı. Peki, bir ceza davası sürecinde bu tür dijital iletişim kayıtları delil olarak kullanılabilir mi? Hukuk diliyle sorarsak, telefon konuşmaları ve WhatsApp yazışmaları hangi şartlarda hukuka uygun delil sayılır? Bu blog yazısında, güncel Türk ceza hukuku uygulamaları ışığında bu soruların cevaplarını sade bir dille ele alacağız. Ayrıca özel hayatın gizliliği ilkesi çerçevesinde hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen kayıtların akıbetini ve Yargıtay kararlarından örnekleri inceleyeceğiz. Son bölümde ise vatandaşların bu konuda nelere dikkat etmesi gerektiğini özetleyeceğiz.

Telefon ve WhatsApp Yazışmaları Delil Olarak Kullanılabilir mi?

Kısaca evet, telefon görüşmeleri ve WhatsApp yazışmaları ceza davalarında delil olarak kullanılabilir; ancak bunun için bazı yasal koşulların sağlanması gerekir. Türk hukukunda en önemli kural, delilin hukuka uygun şekilde elde edilmiş olmasıdır. Mahkemelerde WhatsApp mesajları, ses kayıtları gibi dijital veriler giderek daha fazla delil olarak sunuluyor. Fakat hangi dava türü olursa olsun, hukuka aykırı elde edilen deliller hükme esas alınamaz. Yani, eğer bir delil yasa dışı yöntemlerle elde edildiyse, hakim kararında o delile dayanamaz ve ispat aracı olarak kullanamaz. Bu ilke Türk Ceza Kanunu (TCK) ve Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) hükümleriyle güvence altındadır. Nitekim CMK 217. maddede, “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir” denmiş; devamında CMK 206/2-a maddesi, hukuka aykırı elde edilen delillerin mahkemede reddedileceğini belirtmiştir. Özetle, dijital olsun olmasın, delillerin yasal yollardan edinilmiş olması şarttır. Bu şart sağlanıyorsa, ceza yargılamasında telefon kayıtları da WhatsApp mesajları da elbette delil olarak değerlendirilebilir.

Hangi Durumlarda Geçerli Delil Sayılır?

Delilin geçerli sayılabilmesi için nasıl elde edildiği büyük önem taşır. Uygulamada Yargıtay’ın belirlediği bazı ölçütler vardır. Yargıtay içtihatlarına göre: bir WhatsApp konuşmasını veya telefon kaydını mahkemeye sunacak kişi, o konuşmanın tarafı olmalı ve kayıt bizzat kendisi tarafından alınmış olmalıdır. Örneğin, kendi telefonunuzda sizin de katıldığınız bir WhatsApp yazışmasının ekran görüntüsü veya kaydı, kural olarak hukuka uygundur. Çünkü yazışmanın tarafısınız ve onu siz kaydettiniz. Benzer şekilde, grup sohbetlerinde de gruba dahil olan herkes, oradaki mesajları delil olarak ileri sürebilir. Bu durumlarda başkalarının özel hayatın gizliliği ihlal edilmiş sayılmaz; zira kimse kendi dahil olduğu bir konuşmayı yetkili makamlara sunmasından dolayı gizlilik ihlali iddiasında bulunamaz. Dolayısıyla bu yolla elde edilen kayıtlar kural olarak hukuka aykırı delil değildir.

Bununla birlikte, delilin gerçekliği ve güvenilirliği de geçerlilik için kritiktir. Dijital mesajlar üzerinde oynamalar yapılması teknik olarak mümkün olduğundan, WhatsApp yazışmaları tek başına kesin delil olarak görülmeyebilir. Mahkemeler genellikle bu tür dijital kayıtları, diğer destekleyici delillerle birlikte değerlendirir. Özellikle ceza davalarında sanık bu mesajları kabul etmiyorsa, teknik inceleme ile kaynağının doğrulanması gerekebilir. Örneğin, mesajların gerçekten ilgili kişinin telefonundan çıktığını göstermek için operatör kayıtları, cihaz incelemesi veya bilirkişi raporu gibi delillere ihtiyaç duyulabilir. Nitekim Yargıtay da, tek bir ekran görüntüsünün kendi başına yeterli olmadığına dikkat çekmektedir. Eğer bir sanık “bu WhatsApp mesajı bana ait değil” diyorsa, mesajın kim tarafından ve nasıl yazıldığının kesin şekilde ispatı aranır. Aksi halde, sadece bir tarafın sunduğu ekran görüntüsüne dayanarak hüküm kurulması, ceza hukukunun “şüpheden sanık yararlanır” ilkesine aykırı olacaktır.

Özel Hayatın Gizliliği ve Hukuka Aykırı Deliller

Burada çok önemli bir ayrıma değinmeliyiz: Delilin hukuka uygun elde edilmesi ile özel hayatın gizliliğinin korunması el ele giden kavramlardır. Türk hukukunda özel hayatın gizliliği (bireylerin özel yaşamının korunması hakkı) Anayasa ve yasalarla güvence altındadır. Bu kapsamda kişilerin özel konuşmalarını izinsiz kaydetmek veya mesajlaşmalarını habersizce ele geçirmek genellikle hukuka aykırı olacaktır. Hatta bu tarz eylemler birçok durumda suç teşkil eder. Örneğin, bir başkasının WhatsApp hesabına onun rızası olmadan girmek, TCK 243. maddesine göre “Bilişim sistemine girme” suçunu oluşturabilir. Yine, TCK 134. madde uyarınca başkalarının özel hayatına ilişkin ses veya görüntüleri gizlice kaydederek ya da yayarak ifşa etmek, hapis cezasıyla cezalandırılan bir fiildir. Kısacası, WhatsApp kayıtlarının hukuka aykırı şekilde ele geçirilmesi, özel hayatın gizliliğini ihlal eder ve kanunen suç sayılır.

Hukuka aykırı yöntemle elde edilen bir delilin ceza davasında kullanılamayacağını tekrar vurgulayalım. Diyelim ki bir kişi, eşinin veya bir arkadaşının telefonuna gizlice girerek WhatsApp mesajlarını kendi cihazına kopyaladı. Bu yöntem açıkça izinsiz ve yasa dışıdır. Mahkemeye böyle elde edilmiş bir mesaj sunulduğunda, karşı taraf itiraz etmese bile hakim bunu kendiliğinden dikkate almaz; yok hükmünde sayar. Yargıtay kararları da bu yöndedir: Örneğin, eşlerden birinin diğer eşin telefonundan izinsiz şekilde aldığı WhatsApp konuşmaları hukuka aykırı delil kabul edilip dosyadan çıkarılmaktadır. Bu durumda özel hayatın gizliliği ihlal edildiği için, delil yasak meyve kuralı gereği bu bilgilere dayanarak hüküm kurulamaz.

Özetle, bir delil ancak hukukun çizdiği sınırlar içinde elde edilmişse değerlidir. Aksi takdirde hem davada geçersiz sayılır hem de bu delili toplayan kişi kendisi ceza riskiyle karşılaşabilir.

Yargıtay Kararlarından Örnekler

Yargıtay’ın güncel kararları, dijital iletişim kayıtlarının delil değeri konusunda yol gösterici oluyor.

WhatsApp Mesajı Her Zaman Delil Değil: 2025 yılında Yargıtay 9. Ceza Dairesi çok önemli bir karar vererek, tek başına WhatsApp ekran görüntüsüne dayanarak mahkûmiyet kurmanın sakıncalarını açıkça ortaya koydu. Bu emsal karara göre “Sanık tarafından inkâr edilen WhatsApp mesajları, kim tarafından ve nasıl yazıldığı kesin olarak ispatlanmadıkça sanık aleyhine delil olarak kabul edilemez.” Somut olayda sanık, mağdurun ibraz ettiği WhatsApp yazışmalarını reddedip “o mesajları ben yazmadım, başkası yazmış olabilir” diye savunma yapmıştı. Yargıtay, bu durumda mahkemenin yapılması gerekeni yapmayıp hatalı şekilde sadece ekran görüntüsüne dayanarak ceza verdiğini belirtti. Kararda, dijital yazışmaların klasik delillere kıyasla kolaylıkla değiştirilebileceğine ve bu nedenle ekran görüntülerinin tek başına kesin delil sayılamayacağına dikkat çekildi. Eğer sanık yazışmaları kabul etmiyorsa, operatör kayıtları, telefon incelemesi, bilirkişi raporu gibi teknik yöntemlerle mesajların gerçekten sanık tarafından gönderildiğinin kanıtlanması gerektiği vurgulandı. Bu yapılmadan sadece WhatsApp sohbetine dayanarak hüküm kurulursa, masumiyet karinesinin ihlal olacağı ifade edildi. Sonuç olarak Yargıtay 9. Daire, inkâr edilen WhatsApp mesajlarına dayalı mahkûmiyetin bozularak, gerekli teknik incelemeler yapılmadan ceza verilemeyeceğini ortaya koymuştur. Bu karar, ceza davalarında “şüpheden sanık yararlanır” ilkesinin dijital deliller bakımından nasıl uygulanacağını netleştirmesi yönüyle önemlidir.

Tehdit ve Hakaret İçeren Telefon Kaydı: Öte yandan, Yargıtay 18. Ceza Dairesi farklı bir olayda, bir telefon görüşmesinin mağdur tarafından gizlice kaydedilmesini hukuka uygun delil olarak değerlendirmiştir. Antalya’da geçen bu olayda, bir kişi telefonda sürekli hakaret ve tehdit içerikli sözler duyunca, konuşmayı cep telefonuyla kaydetmiş ve şikâyetçi olmuştur. Normalde CMK 135. madde gereği telefon dinleme ve kaydetme işlemleri için hakim kararı gerekir; ancak bu olayda kayıt, konuşmanın tarafı olan mağdur tarafından anlık olarak yapılmıştı. Yargıtay, mağdurun başka türlü delil elde etme imkânı bulunmadığı bir durumda, kendisine hakaret eden kişiyle arasındaki telefon konuşmasını kaydetmesini hukuka uygun saydı. Yerel mahkeme önce “hakim izni olmadan kayıt alındığı için hukuka aykırı” dese de Yargıtay bu kararı bozdu. Yargıtay 18. Daire gerekçesinde, ortada henüz resmi bir soruşturma olmadığı bir anda, kişinin ani gelişen ve bir daha tekrarı mümkün olmayan bir suç fiilini ispat için konuşmayı kaydetmesinin meşru görülebileceğini belirtti. Mağdur, kendisine karşı işlenen suçu belgelemek ve delillerin kaybolmasını önlemek amacıyla hareket ettiğinden, bu eyleminin özel hayata müdahale olarak değerlendirilemeyeceği vurgulandı. Sonuç olarak Yargıtay, kendisine hakaret edilen kişinin yaptığı telefon kayıtlarının hukuka uygun delil olduğunu kabul etti ve yerel mahkemeye bu kayıtlar ışığında yeniden karar vermesini söyledi. Bu emsal karar, bir nevi “zorunluluk hâlinde gizli kayıt istisnası” oluşturmakta ve mağdurların kendilerini korumak için yaptığı makul kayıtların delil sayılabileceğini göstermektedir.

Görüldüğü gibi, yüksek mahkeme kararları dijital deliller konusunda dengeyi gözetmeye çalışıyor. Bir yandan, tehdit, şantaj, hakaret gibi suçlarda mağdurların çaresizlik içinde kaydettikleri delilleri tamamen göz ardı etmemek gerekiyor. Diğer yandan ise, özellikle WhatsApp mesajı gibi kolay manipüle edilebilir verilerde tek taraflı beyanlara temkinli yaklaşmak şart. Yargıtay’ın güncel içtihatları, bu ikilemde nasıl hareket edileceğine dair yol haritası sunuyor.

Vatandaşların Nelere Dikkat Etmesi Gerekiyor?

Son olarak, telefon görüşmeleri ve WhatsApp yazışmalarının delil olabilmesi konusunda vatandaşlar için pratik tavsiyeleri şöyle sıralayabiliriz:

Delili Yasal Yollardan Elde Edin: Bir konuşmayı veya mesajlaşmayı delil olarak kullanmak istiyorsanız, o iletişimin yasal bir parçası olun. Kendi yaptığınız telefon görüşmesini kaydetmek (çok zaruri durumlarda) veya tarafı olduğunuz WhatsApp yazışmasını saklamak genelde hukuka uygunken, başkasının telefonunu habersizce karıştırmak veya hesaplarını hacklemek kesinlikle yasaktır. Unutmayın, hukuka aykırı yolla elde edilen bir WhatsApp delili mahkemede işe yaramayacağı gibi sizi de suçlu duruma düşürebilir.

Özel Hayatın Gizliliğine Saygı Gösterin: Hiçbir gerekçe, özel hayatın gizliliği ilkesini ihlal etmenizi haklı çıkarmaz (ancak yukarıda bahsettiğimiz gibi, kendi canınıza veya hakkınıza yönelik ani bir saldırıyı belgelemek meşru görülebilir). Başkalarının özel mesajlarını izinsiz ifşa etmek veya yayınlamak TCK gereği suçtur. Delil toplarken amacınız sadece yargı makamlarına sunmak olmalı, üçüncü kişilerle veya sosyal medyada paylaşmak değil.

Orijinallik ve Doğruluk: Dijital yazışmaların orijinal halini koruyun. Ekran görüntüleri kolayca değiştirilebildiği için, mümkünse ilgili konuşmanın telefonunuzdaki aslını muhafaza edin. Gerekirse bir noter onayı veya bilirkişi incelemesi ile mesajların doğruluğunu tasdik ettirin. Böylece, karşı taraf “bu sahte” derse eliniz güçlü olur.

Delilleri Destekleyin: Tek bir mesaj veya ses kaydı yerine, mümkünse delilinizi destekleyecek başka bilgiler de sunun. Örneğin, WhatsApp sohbetiyle birlikte varsa e-posta yazışmaları, SMS kayıtları, tanık beyanları gibi ek kanıtlar sunmak iddianızı kuvvetlendirecektir. Bu, mahkemenin ilgili mesajı destekleyici delil olarak kabul etmesini kolaylaştırır.

Dijital İz Bırakırken Dikkatli Olun: Telefon ve WhatsApp yazışmalarınız, eğer suç teşkil eden bir içerik barındırıyorsa, bir gün karşınıza delil olarak çıkabilir. Bu yüzden yazdığınız mesajların veya yaptığınız konuşmaların yasal sorumluluğunu taşıdığınızı unutmayın. Örneğin, WhatsApp’tan hakaret veya tehdit savurmak, yazılı delil olarak aleyhinize kullanılabileceği gibi, başlı başına suçtur ve ceza almanıza yol açabilir.

Sonuç

Sonuç olarak, telefon görüşmeleri ve WhatsApp yazışmaları günümüzün ceza davalarında önemli bir rol oynayabiliyor. Bu tür dijital kayıtlar, doğru koşullar sağlandığında mahkemelerde suçun ispatına yardımcı olabilmektedir. Özellikle tarafı olduğumuz konuşmalardan elde ettiğimiz ve hukuka uygun şekilde sunulan deliller, bir ceza davasında diğer kanıtlarla birlikte değerlendirilebilir. Ancak her şeyin önünde, özel hayatın gizliliği ve adil yargılanma hakkı gelir. Hukuka aykırı deliller – ne kadar gerçeği yansıtsa da – yargılama dışında bırakılır. Bu nedenle hem delil sunarken hem de dijital iletişim kurarken yasal sınırları bilmek çok önemlidir. Doğru yöntemi izlerseniz, telefonunuzdaki bir kayıt veya WhatsApp mesajı adaletin yerini bulmasına katkı sağlayabilir; yanlış yola başvurursanız, o bilgi değersiz hale gelebilir veya sizi zor durumda bırakabilir. Unutmayalım ki teknoloji değişse de hukuk temel ilkeleri korur: Deliller serbestçe değerlendirilir ama mutlaka hukuka uygun olmalıdır. Böylece, dijital çağda da adalet ile özel hayat dengesi sağlanmış olur.

.

.

.

-Tanıtım haber-

Haftanın Öne Çıkanları

Aras Dağları sisler altında görüntülendi

2025-11-18 13:53 - Gündem

Bakan Işıkhan: Çalışma hayatımızı her alanda güçlendirmeye kararlıyız

2025-11-18 16:42 - Ekonomi

Rusya-Ukrayna Savaşı'ndaki çatışmalar Pokrovsk ve Kupyansk şehirlerinde yoğunlaştı

2025-11-18 17:27 - Dünya

UNICEF: Gazze'deki çocuklar kuru giysi ve yatak olmadan çadırlarda uyuyor

2025-11-18 17:23 - Dünya

Balıkesir Sındırgı'da sarsıntılar nedeniyle evlerine giremeyenler karavanları tercih ediyor

2025-11-18 12:58 - Gündem

İstanbul'da terör örgütü DEAŞ'e yönelik operasyonlarda 20 şüpheli yakalandı

2025-11-18 14:13 - Gündem

Şanlıurfa ara tatilde ziyaretçi akınına uğradı

2025-11-18 11:57 - Çevre-Hayat

Erzurum'da yolcu otobüsü ile tırın çarpıştığı kazada 11 kişi yaralandı

2025-11-18 10:23 - Asayiş

Bitcoin, makroekonomik belirsizlikle nisandan beri en düşük seviyeye geriledi

2025-11-18 08:28 - Ekonomi

Antalya'da iki kardeş babaları ve amcaları gibi aynı gün evlendi

2025-11-18 12:13 - Çevre-Hayat

İlgili Haberler

Ev Mobilyası ve Ankastre Çözümleri: Modern Yaşam Alanlarının Yeni Yüzü

17:12 - İnsan&Hayat

Konsantrasyon Bozukluğu

11:36 - İnsan&Hayat

Taşacak Bu Deniz Hangi Kanalda, Ne Zaman?

16:21 - İnsan&Hayat

Saç Ekimi: Doğal Görünüm ve Kalıcı Çözümün Adresi

10:42 - İnsan&Hayat

Yazı Tutkunuzu Dolma Kalemlerle Yeniden Keşfedin

09:21 - İnsan&Hayat

Günün Manşetleri

Organize suç örgütlerine yönelik operasyonlarda 106 şüpheli yakalandı

08:02 - Asayiş

1999’da ilk karşılaştığım Rusya izlenimleri ve sonrası… -Erdinç Cündübeyoğlu, Moskova'dan yazdı-

07:55 - En Son Yazılar

Trump'ın CIA'ye Venezuela'da gizli askeri operasyon yürütme yetkisi verdiği iddiası

07:53 - Dünya

A Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü Montella: Bu maç beni çok fazlasıyla gururlandırıyor

05:07 - Spor

ABD Senatosu, tüm Jeffrey Epstein dosyalarının açılmasını öngören tasarıyı kabul etti

02:27 - Dünya