?>

Tarihçi Prof. Dr. Koçak, ülkede dönüm noktası olan 27 Mayıs'ı anlattı

Tarihçi Prof. Dr. Cemil Koçak,"Türkiye 1960 sonrasında ordunun gözetiminde ve denetiminde kaldı. Özgür bir politik faaliyete izin verilmedi. Bu bakımdan 27 Mayıs, ülkenin siyasi tarihinde kalıcı ve derin izler bıraktı, bir dönüm noktası oldu" dedi

Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor - 2 ay önce

Istanbul

Tarihçi Prof. Dr. Cemil Koçak, 27 Mayıs darbesinin ardından ordu içindeki cunta faaliyetlerinin arttığını belirterek, "Ordunun politika, politikacılar ve partiler üzerindeki hakimiyeti ağırlık kazandı. Dahası toplum üzerinde son sözü söyleme kapasitesi gelişti. Politikanın sınırları daraltıldı, sınırlandırıldı ve ordunun müdahalesine açık bırakıldı." dedi.

"Türkiye'de Milli Şef Dönemi (1938-1945)", "İkinci Parti", "27 Mayıs Bakanlar Kurulu Tutanakları" ve "Demokratlar ve Halkçılar (1950-1954)" gibi yazdığı kitaplarında tek partili dönemi, Demokrat Partinin kuruluşunu ve 27 Mayıs darbesine uzanan süreci anlatan Cemil Koçak, darbenin 65'inci yıl dönümünde sorularımızı cevapladı.

Prof. Dr. Koçak, 1945-1960 döneminin siyasal ve sosyal dönüşümünün ordu içinde de geniş yankı bulduğunu aktararak, toplumdaki siyasal ayrışmanın karşılığının orduda da görüldüğünü, sadece toplumun siyasal bakımdan ayrışmadığını, genç subayların da ordu içinde bir başka parçalanmayı temsil ettiğini kaydetti.

Cemil Koçak, 27 Mayıs'ın öyküsünün, darbe sabahında okunan radyo bildirisinin ya da sonraki açıklamaların aksine, darbe hazırlıklarının çok daha önceki yıllara dayandığını gösterdiğini vurguladı.

"DP'nin özgürlükçü atılımları geniş destek bulmuştu"

Demokrat Partinin (DP) kuruluşundan itibaren almış olduğu geniş destekte aydınların önemli payı olduğuna, başta basın olmak üzere üniversitelerin ve genç subayların muhalefetin yanında yer aldığına dikkati çeken Koçak, şöyle konuştu:

"DP'den beklentiler büyüktü. Genç subaylar, ordunun modernize edilmesini ve kendilerinin bir an önce yüksek komuta kademelerinde yer almalarını beklerken, aydınlar tek partili rejimin dar kıskacından kurtulmak, ülkenin gelişmesinde rol almak istiyorlardı. Basın, uzun yılların ardından hürriyet rejiminin özlemini çekiyordu. Geniş kitleler, ekonomik kalkınmanın ve temel altyapı ihtiyaçlarının karşılanmasını bekliyorlardı.

DP'nin özgürlükçü atılımları geniş destek bulmuştu. İktidarının ilk 4 yılında bu yöndeki gelişmeler memnuniyetle desteklendi. Ancak ikinci yarıya girilirken, iktidarın atılım dinamizmi, eldeki ekonomik ve mali imkanların zayıflığı sonucunda önce azaldı ve ardından da taleplere yetişemez hale geldi. Bir bakıma DP iktidarının imkanları ya da sunduğu çerçeve, kısa sürede orduda genç subayları, basını, gazetecileri ve üniversitelerdeki pek çok aydını muhalefet saflarına itti.

İktidarın hürriyetçi ekolden uzaklaşması ve sadece iktisadi kalkınma hamlelerine ağırlık vermesi, bunu yaparken muhalif seslere karşı hayli nobran tutumu da bu mesafenin açılmasına elbette katkıda bulundu. Zaten 1957 seçim sonuçları da sadece bu dar grupların değil, seçmen desteğinde de önemli kayıplar yaşadığını ispat etti."

"27 Mayıs, ülkenin siyasi tarihinde kalıcı ve derin izler bıraktı"

Koçak, 27 Mayıs ile CHP'nin ve İsmet İnönü'nün adeta bir bütünü oluşturduğunu, bunun sadece darbenin ardından art arda gelişen hadiselerde değil, darbeden çok daha uzun süre önce meydana geldiğini, özellikle 1957 seçimi sonrasında ihtilal kelimesinin artık ulu orta kullanılır olduğunu anlattı.

DP iktidarının anayasa dışı ve meşru olmadığı yolundaki ithamların ve suçlamaların söz konusu grupları derinden etkilediğini belirten Koçak, "1960 yılı bu bakımdan en kritik eşikti. Her ne kadar CHP, iktidarı daha neredeyse ilk haftalarından itibaren diktatörlükle itham ediyor olsa da bu siyasi söylem yılların birikimi ve hadiselerin aldığı şekille birlikte ciddiye alınır oldu. İktidarın son anlarında muhalif seslere karşı sertlik politikası da nihayetinde bu kanaati sadece oluşturmakla kalmadı, pekiştirdi." diye konuştu.

27 Mayıs darbesinin hazırlık aşamasında İnönü'nün, iktidarı ihtilalin yakın olduğu konusunda açık bir şekilde ikaz ettiğini vurgulayan Koçak, darbenin ardından gerçekleştirilen bir basın toplantısında İnönü'nün askeri makamlarca kendisinin haberdar edilmediğini, mesele hakkında TBMM'de görüşlerini açıkladığını ve orada "Biz bir ihtilal teşekkülü değiliz. Biz daima ihtilalin dışında kalacağız, fakat sizin idareniz memlekette ihtilali meşru kılacaktır." dediğini aktardı.

Kitabında Milli Birlik Komitesi tutanaklarına yer verdi...

Bir süredir beklenen ve bir kesim tarafından da arzu edilen darbenin, ordunun siyasetin üstünde vesayet kurmasını, geliştirmesini ve pekiştirmesini sağladığını anlatan Koçak, "27 Mayıs'ın ardından ordu içindeki cunta faaliyetleri aldı başını gitti. Ordunun politika, politikacılar ve partiler üzerindeki hakimiyeti ağırlık kazandı. Dahası toplum üzerinde son sözü söyleme kapasitesi gelişti. Politikanın sınırları daraltıldı, sınırlandırıldı ve ordunun müdahalesine açık bırakıldı. Bir bakıma Türkiye 1960 sonrasında ordunun gözetiminde ve denetiminde kaldı. Özgür bir politik faaliyete izin verilmedi. Bu bakımdan 27 Mayıs, ülkenin siyasi tarihinde kalıcı ve derin izler bıraktı, bir dönüm noktası oldu." ifadelerini kullandı.

Koçak, son çıkan Birinci Milli Birlik Komitesi isimli kitabında yer alan Milli Birlik Komitesi tutanaklarının ilk kez gün yüzüne çıktığını belirterek, bu tutanakların komite üyelerinin siyasal zihin haritalarının çıkarılmasında, 1960 ve sonrasında ülke aydınlarının siyasal beklentilerini ve taleplerini göstermesinde önemli olduğunu kaydetti. ​​​​​​​

Kaynak: AA

.

dikGAZETE.com

Haftanın Öne Çıkanları

7. Etnospor Kültür Festivali'nde hayatını kaybeden Gazzeli çocuklar anılıyor

2025-05-22 20:12 - Spor

7. Etnospor Kültür Festivali başladı

2025-05-22 14:17 - Spor

Kosova'nın başkenti Priştine'de çöpçüler belediye önünde greve gitti

2025-05-22 13:43 - Dünya

CANLI-Cumhurbaşkanı Erdoğan: Yeni anayasayı aziz milletimizin envanterine katmakta kararlıyız

2025-05-27 16:22 - Siyaset

Rusya’da dijital ruble gündeme getirildi

2025-05-26 07:34 - Özel Haber

Çaykur Rizespor, Beşiktaş'ı deplasmanda yendi

2025-05-25 21:23 - Spor

İmalatçı KOBİ'lere 30 milyar liralık yeni destek paketi müjdesi

2025-05-23 09:12 - Ekonomi

Eyüpspor, Süper Lig'de Antalyaspor'u ağırlayacak

2025-05-24 00:18 - Spor

Makine sektörü Sakarya'da düzenlenen zirvede bir araya geldi

2025-05-22 15:17 - Ekonomi

Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı: Küçük ölçekli balıkçı gemilerine son 7 yıldır destek veriyoruz

2025-05-25 10:27 - Ekonomi

İlgili Haberler

Stratejist Kemal Uysal ile ABD’nin Panama, Türkiye ve İsrail’in kanal projeleri üzerine Ömür Çelikdönmez konuştu

07:44 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Doğurganlık hızındaki düşüş 'toplumsal dönüşümün yansıması'

16:18 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Filistinli 2 öğretmen, Gazze'den Mısır'a göç eden çocuklara mahrum kaldıkları eğitimi veriyor

15:21 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

İsrail, 7 Ekim 2023'ten bu yana şiddetli saldırı altında tuttuğu Gazze'nin yüzde 88'ini yıktı

15:27 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

İsviçreli milletvekili F-35 alımındaki fiyat artışlarını eleştirdi

14:28 - Analiz/Röportaj/Dizi/Rapor

Günün Manşetleri

Eski CHP Genel Başkanı Altan Öymen hayatını kaybetti

15:22 - Siyaset

Türkiye, 2 yeni sondaj gemisiyle dünyanın en büyük 4. deniz enerji filosuna sahip

15:17 - Ekonomi

Avrupa'da yaşayan gurbetçilerin anavatanlarına gelişleri devam ediyor

15:08 - Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın KKTC'ye gidecek

14:58 - Siyaset

İsrail'in ablukası ve saldırıları altındaki Gazze'de çocuklar "açlıktan ağlıyor"

14:52 - Dünya