Ankara
Anadolu Ajansının Global İletişim Ortağı olduğu ve TÜRKSAT'ın ev sahipliğinde düzenlenen "Bağlantısallığın Yeni Çağı Forumu" Ankara Ticaret Odası (ATO) Congresium Kongre ve Sergi Merkezi'nde gerçekleştirildi.
????Etkinliğin, "Takım Uydular (LEO/MEO) Ekosistem, Uygulamalar ve Geleceğin Bağlantısı" başlıklı ikinci oturumu, TÜRKSAT Genel Müdür Yardımcısı Selman Demirel moderatörlüğünde yapıldı.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı Uzmanı Deniz Kanyar, panelde yaptığı konuşmada, takım uydu sistemlerinin de yerli ve milli imkanlarla geliştirilmeye çalışıldığını, teknolojik bağımsızlığın ve tedarik zinciri güvenliğinin sağlanmasının bu alanda da temel strateji olarak belirlendiğini söyledi.
Bu konseptte çok fazla uydu fırlatılması nedeniyle ülkelere ait fırlatma sistemlerinin önemine dikkati çeken Kanyar, "Takım uydular sadece kendi bölgemizde değil, dünyada da dolaştığı için, dost ve müttefik ülkelerle işbirliği yaparak bunları da geliştirmek önemli bir faktör olacaktır." dedi.
Kanyar, haberleşmenin yanı sıra istihbarat, keşif ve gözetleme uydularının da önemine işaret ederek, takım uydulara ilişkin maliyet etkin çözümler sunabilmek için özel sektör ve kamunun işbirliği içinde hareket etmesi gerektiğini dile getirdi.
"LEO sistemlerinde regülasyonlar devam ediyor"
TÜRKSAT Uydu Teknolojileri Direktörü Veli Yanıkgönül de panelde, alçak yörünge uydu sistemleri (LEO) için küresel bir ağa ve çok sayıda uyduya ihtiyaç olduğunu belirtti.
Bu sistemlerin büyük bütçelere sahip ve genellikle kapalı sistemler olduğunu vurgulayan Yanıkgönül, yer sabit uydu sistemleri (GEO) için regülasyonların çok uzun zaman önce yapıldığını ve belirli bir yapıya ulaştığını ancak LEO sistemlerinde düzenleme çalışmalarının hala sürdüğünü ifade etti.
Yanıkgönül, geniş bant hizmet veren ağırlıklı büyük oyuncuların ABD ve Çin merkezli olduğuna dikkati çekerek, "Bu büyük oyuncularla aynı şekilde oyunun içinde kalmaya çalışan ülkeler ve bölgeler de var. LEO uydu sistemlerinde daha geniş bir iş modeli ve daha küresel bir yaklaşım ihtiyacı olduğunu düşünüyoruz." değerlendirmesinde bulundu.
"Türkiye'nin yakın yörüngede güçlü faaliyet gösterebilecek altyapısı var"
Plan-S Baş Teknoloji Müdürü (CTO) Gökmen Cengiz ise yakın yörüngede yaptıkları çalışmalara ilişkin bilgi verdi. Yakın yörünge çalışmalarının zorluğuna dikkati çeken Cengiz, bunların başında yakın yörüngeye çok sayıda takım uydu gönderilmesi gerekliliğinin geldiğini bildirdi. Cengiz, "Bu uyduların maliyetleri de ciddi anlamda çok yüksek. Biz de Plan-S olarak kurulduğumuz günden itibaren dikey entegre şirket kurmaya çalıştık. Gidecek tüm alt sistemler şirket içinde geliştirildi. Uçuş tarihçesi kazanıldı ve seri üretime uygun modüler bir üretim altyapısı kuruldu. Türkiye'nin yakın yörüngede güçlü faaliyet gösterebilecek altyapısı var." ifadelerini kullandı.
"Sistemlerimiz aktif şekilde kullanılıyor"
Roboteye Üst Düzey Yöneticisi (CEO) Ferit Çakıcı da firma olarak milli ve akıllı gözetim sistemleri geliştirdiklerini söyledi. Bu sistemlerin merkezinde bulunan teknolojilerin en önemli parçalarından birinin yapay zeka ve bunun etkin şekilde kullanılması olduğunu vurgulayan Çakıcı, ulaşım ve haberleşme imkanının kısıtlı olduğu yerlerde yapay zeka destekli donanımlarla bilgi elde ettiklerini ve bunları uydu haberleşmesiyle merkeze ilettiklerini anlattı. Çakıcı, şunları kaydetti:
"Bizim temel olarak kullandığımız uygulama alanı bu. Bunun yanında başka özellikle sınır güvenliği, göçmen takibi, kritik binaların kontrolü, güvenliği ve doğal yaşamın kontrolü, takibi gibi çeşitli uygulama alanlarımız da var. Bu açıdan bakıldığında da aslında güçlü bir uygulama alanına çalışmalarımız bulunuyor. Mevcut durumda bizim sistemlerimiz aktif şekilde kullanılıyor."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com