Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, terör örgütü mensuplarının temizlenmesine yönelik başlatılan çalışmalar nedeniyle 2 Aralık 2015’te sokağa çıkma yasağı ilan edilmişti. Yaklaşık 4 buçuk ay devam eden sokağa çıkma yasakları 17 Mart 2016 tarihinde kısmen kaldırıldığında, ilçede 30 bin aile göç etmiş, 10 bin kişi de işsiz kalmıştı. Yasak sonrası yaralarını sarmaya çalışan esnaf, iş yerlerini açarak hasar tespitinde bulundu. Yaklaşık 1 aydır kalkan sokağa çıkma yasaklarının ardından ilçe yaralarını sararken, Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (DTSO) da, halka Sur ilçesinden alışveriş yapması çağrısında bulunarak buradaki esnafa destek çalışması başlattı.
EN ÇOK ZARAR KUYUMCULARDA
Hayatın yavaş yavaş normale dönmeye başladığı Sur ilçesinde iş yeri bulunan hemen her esnaf, zarara uğrarken, en büyük sıkıntıyı kuyumcular ve altın imalatçıları çekti. Yasaklar nedeniyle kuyumcular ve altın imalatçıları, sadece kira ve işçi maaşlarından 100 bin lirayı aşkın zarara uğradı. Yasaklar öncesi 98 liraya alınan gram altının fiyatının 121 liraya kadar çıkması da kuyumcuların belini büktü.
Konuyla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan Ekinci Altın İmalathanesi işletmecisi Murat Ekinci, 7 Haziran 2015 öncesinde işlerinin iyi olduğunu, bu tarihten sonra çözüm sürecinin bitmesi nedeniyle durumun bir anda tersine döndüğünü söyledi. Ekinci, "7 Haziran sonrası çok önemliydi. Çözüm sürecinin bitmesi çatışmalı sürecin tekrar başlaması işlerimizi sekteye uğrattı. Özellikle Sur ilçesi 4 buçuk aylık kapanmanın ardından bir türlü kendini toparlayamadı. İlçeye gelenlerin yüzde 90’ı alışveriş yapmaya gelmiyor, meraktan gezmeye geliyor. Bizim su süreçte kira ve işçi maaşlarından sadece 100 bin lira zararımız oldu. Ödemelerimizi mecburi yaptık fakat hep cepten yedik. Çözüm sürecine dönülmesini tekrar o huzurlu ortamın oluşmasını istiyoruz" dedi.
"98 LİRAYA SATTIĞIMIZ ALTINI 121 LİRAYA GERİ ALDIK"
Yasaklar öncesinde, yaklaşık 98-99 liradan altın satışı yaptıklarını belirten Ekinci, konuşmasına şöyle devam etti:
"Buralar kapandıktan sonra biz aldığımız altını tekrar yerine koyamadık. Dolayısıyla biz burayı açtığımız zaman altın fiyatları 115 ile 121 lira arasında gidip geliyordu. Yani bizim o dönemde, 98 liraya sattığımız altını bu dönemde 115 ila 121 lira arasında almak zorunda kaldık. Burada da çok büyük oranda zararımız oldu. Bu kuyumculuk sektöründe açıkta kalma olarak biliniyor. Biz o dönemde TL’de açıkta kaldık, yerine koymamız gereken altını da eksiğiyle yerine koyduk. Bizim sektörümüzde TL yoktur. Bizde işler altınla yürür ve altınla devam etmek zorundasınız. Tabi 98 liraya sattığımız ürünü biz bugün 115 liraya, 120 liraya alıyorsak bundan bile büyük bir zararımız olduğu ortaya çıkar."
dikGAZETE.com