?>

'Sinsice ilerleyen glokom körlük nedeni'

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Yaşar, göz tansiyonu olarak da bilinen glokomun, başlangıçta belirti vermediğini belirterek, "Genellikle hastalık ilerledikten sonra saptanır ve maalesef kaybedilen görme geri döndürülemez" dedi. - Anadolu Ajansı

Sağlık - 8 yıl önce

İSTANBUL - HATİCE ŞENSES

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Tekin Yaşar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, glokomun, ilerleyici olarak geri dönüşümsüz körlüğe neden olan bir göz hastalığı olduğunu ifade etti.

Türkiye'deki glokomların neredeyse tamamını oluşturan "Primer Açık Açılı Glokom"un genellikle başlangıçta ciddi bir belirti vermeden, sessizce ilerleyerek geri dönüşü mümkün olmayan körlüğe yol açtığını anlatan Yaşar, bunun 40 yaş üzerinde görülebilen ciddi göz sorunları arasında yer aldığını söyledi.

Yaşar, artan göz içi basıncının göz sinirine zarar verdiğini, hastanın görme alanının giderek daraldığını ve tedavi edilmezse körlükle sonuçlandığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"Glokom, başlangıçta başka belirti vermediğinden genellikle hastalık ilerledikten sonra saptanır ve maalesef kaybedilen görme geri döndürülemez. Bu nedenle erken tanı ve tedavi önem taşır. 40 yaşından sonra en azından her yıl göz kontrolleri yaptırılmalıdır. Glokomun 'Açı Kapanması Glokomu' denilen, daha çok uzak doğu toplumlarında görülen ve şiddetli ağrı nöbetleriyle ortaya çıkan bir çeşidi daha vardır ancak ülkemizde nadir görülür. Hastalığın bir de bebek ve çocuklarda görülebilen 'Konjenital ve juvenil glokom' formu görülmektedir. Bu da göz büyümesiyle ortaya çıkar. Erken tanınıp, cerrahi olarak tedavi edilmesi gerekir."

Prof. Dr. Yaşar, oluşan kayıpların hücre ölümü olduğu için geri dönüşümsüzlükle sonuçlandığını dile getirerek, şu değerlendirmede bulundu:

"Glokomda çoğu zaman göz tansiyonu yüksek olmasına rağmen, bazen göz tansiyonu normal, hatta düşük olabilir. Bu yüzden tek başına göz tansiyonu ölçümü tanı için yeterli değildir. Görme alanı ve retina sinir lifleriyle kornea kalınlığının ölçülmesi ve göz hekimi tarafından detaylı göz siniri muayenesi yapılması esastır. Tanı konulduktan sonra doktorun hastaya göre belirleyeceği düzenli aralıklarla takip ile görme iyi derecede korunup körlüğün önüne geçilebilir. Tedavi uygun ilaçlarla ve gerektiğinde lazer veya cerrahi olarak göz içi basıncının düşürülmesiyle yapılır. Tedavi her hasta için ayrı ayrı planlanır ve hastanın, ömür boyu takiplerine özen göstermesi büyük önem taşır."

dikGAZETE.com
Haftanın Öne Çıkanları

Muhammed Ali'nin oğluna havalimanında ikinci gözaltı

2017-03-11 11:12 - Dünya

FETÖ ile korkutup 57 bin lira dolandırdılar

2017-03-11 16:57 - Asayiş

Türkiye-AB ilişkilerine kadın eli

2017-03-07 20:22 - Siyaset

Türkiye Şam'daki bombalı saldırıyı kınadı

2017-03-12 14:02 - Gündem

İstinaf ilk FETÖ kararını verdi

2017-03-11 14:47 - Gündem

Firari darbeci astsubay bir hafta parklarda yatmış

2017-03-10 16:08 - Gündem

Hırsızlık şüphelileri Alanya’da yakalandı

2017-03-09 19:27 - Asayiş

Virane evde EYP ve hayati malzemeler bulundu

2017-03-10 17:47 - Asayiş

Meksika'da futbol 10 gün askıya alındı

2017-03-12 20:07 - Spor

'Kırmızı et sektörü KDV indirimi bekliyor'

2017-03-12 20:07 - Ekonomi

İlgili Haberler

Güçlü bağışıklık sistemi için mantar tüketin önerisi

12:08 - Sağlık

Şanlıurfa'da lavabo açıcı içen çocuk 2 yıl sonra sağlığına kavuştu

12:37 - Sağlık

Düzenli kan bağışı, anne ve yeni doğan sağlığı için hayati önem arz ediyor

12:08 - Sağlık

Bakan Memişoğlu: HPV aşısını 2025 sonu itibarıyla insanlarımıza ücretsiz ulaştıracağız

00:07 - Sağlık

Trabzon'da onkoloji ve hemodiyaliz hastalarına karekodlu bileklik uygulaması başladı

16:37 - Sağlık

Günün Manşetleri

İsrail ile İran karşılıklı yeni saldırılara hazırlanıyor

12:43 - Dünya

Mayısta yağışlar geçen yıla göre yüzde 31 azaldı

12:38 - Gündem

Uzmanlardan gençleri hedef alan "Key Drop"a ilişkin ailelere uyarılar

12:33 - Gündem

FIFA Kulüpler Dünya Kupası heyecanı ABD'de yaşanacak

12:27 - Spor

Gaziantep FK'yi yabancı oyuncuları "sırtladı"

12:22 - Spor