'Sigarayla mücadelede temel nokta özendiriciliği azaltmak'

İSTANBUL - ZEYNEP RAKİPOĞLU

Yeşilay Genel Başkanı Prof. Dr. Mücahit Öztürk, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sigaranın dünyada ve Türkiye'de büyük sorun olduğuna dikkati çekerek, Yeşilay'ın tütünle mücadelede büyük çaba sarf ettiğini dile getirdi.

Türkiye'nin diğer bağımlılıklara oranla sigara bağımlılığının azaltılmasında iyi bir noktada olmadığını belirten Öztürk, sigaranın Türkiye'de hafife alınan bir bağımlılık türü haline geldiğini söyledi.

Sigaranın yaklaşık 50'ye yakın hastalığa neden olduğunu vurgulayan Öztürk, "Sigara geri dönüşümsüz hasarlar bırakıyor. En çok bilineni kanser ama kanser dışında farklı hastalıklara da neden oluyor. Bunlardan biri de 'KOAH' olarak bilinen Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı. Yani insan yaşıyor da tam yaşamış gibi olmuyor. Nefes almadan, havasız nasıl yaşanır? Nefes alma sıklığımızı azaltalım ya da çok dar bir mekanda ne kadar havasız kalırız, ne kadar sıkıntı çekeriz. Bunu sürekli yaşayan bir insan grubu var. KOAH'ın en büyük nedenlerinden biri sigara." diye konuştu.

Sigara konusunda ailelerin ve toplumun dik duruşunun diğer bağımlılıklara nazaran daha az olduğunu ifade eden Öztürk, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sigara konusundaki dik duruşunun tüm toplum tarafından örnek alınması gerektiğini belirtti.

Öztürk, tütünle mücadele konusunda çok güzel önlemler alındığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

"Türkiye tütünle mücadele konusunda dünyada lider diyebileceğimiz bir ülke. Meclisten son çıkan paket de bu anlamda bizim için çok değerli ve çok önemli. Sigarayla mücadelede temel noktamız özendiriciliği azaltmak. Sigara erken yaşlarda başlanan bir bağımlılık türü. Sigaraya başlamanın en önemli nedenlerinden biri özenti ve akran baskısı. Türkiye sigaranın toplumsal ortamlarda kullanılmaması, pasif içiciliği önlemek adına uygulanan yaptırımlar ve son çıkan kanunla özendiriciliği azaltan düz paket gibi uygulamalarla sigarayla mücadele etmeye çalışıyor."

Çocukların, sürekli etrafından sigara içen birilerini gördükçe ve ergenlik döneminde yaşıtlarının da teşvikiyle sigara kullanımına başladıklarını aktaran Öztürk, sigarayla mücadele en önemli görevin aileye düştüğünü vurguladı. Öztürk, evde sigara içilmeyen bir ortam oluşturarak ailelerin çocuklarını koruyabileceklerini belirtti.

Prof. Dr. Mücahit Öztürk, tütün bağımlılığıyla ilgili verdikleri eğitimlere de değinerek, "TÜRGEV Bağımlılıkla Mücadele Eğitim Programı kapsamında gençlere eğitim veriyoruz fakat bizim gerek medya olarak gerek toplumun önüne çıkan sanatçılar ve siyasetçiler olarak sigarayla ilgili olan savaşımızı giderek artırmamız gerekiyor. Çünkü Türkiye'de yılda yaklaşık 100 bin kişi sigaraya bağlı hastalıklardan dolayı hayatını kaybediliyor. Bu oran dünyada çok daha fazla. İnsanımızın sağlığını bozan ve vücudunu zehirleyen bu maddeyle savaşmamız gerekiyor." ifadelerini kullandı.

Elektronik sigaranın, daha az zararlı ve sigarayı bırakmaya neden olacak bir alternatif gibi lanse edilmeye çalışılarak, tütünle mücadelenin sulandırılmak istendiğine dikkati çeken Öztürk, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu çok büyük bir tehlike. Bununla ilgili de çalışmalarımızı yapıyoruz. Kamuoyunu bilgilendirmeye devam ediyoruz. Elektronik sigara denen bu aletlerin de en az tütün kadar zararı var. Hatta bazı alanlarda daha fazla zararı var. Bağımlılığa asla engel olmuyor, başka bir bağımlılık oluşturuyor. Sadece işin şekli değişiyor. Hatta daha kolay ulaşılan oluyor. Çocukların ve gençlerin daha cazip bir şekilde olayı algılamalarına neden oluyor. Görünüşü, şekli, içiliş biçimi gibi sebeplerle daha teşvik edici oluyor. Bu anlamda bizim elektronik sigarayla ve nargileyle çok büyük mücadele etmemiz gerekiyor. Nargile de maalesef en büyük sıkıntılardan biri. Biz Yeşilay olarak nargileyi belki de dünyada ilk gündeme getiren sivil toplum kuruluşuyuz. Nargilenin sigaradan daha az zararı olduğu yanılgısını ortadan kaldırmak için, nargilenin sadece tütünün etkisi değil başka hastalıklara da neden olduğuyla ilgili çok önemli bir kamu spotumuz var."

Öztürk, sigarayla mücadele bağlamında denetimlerin daha sağlıklı yapılmasının yanı sıra sadece Sağlık Bakanlığı, Yeşilay gibi kurumların değil vatandaşların da kendi haklarına sahip çıkarak bu konuda daha duyarlı davranmaları gerektiğini vurguladı.

Pasif içiciliğin de KOAH'a neden olduğuna işaret eden Öztürk, sözlerini şöyle tamamladı:

"Tütün kullanımının kişiye verdiği zararı zaten biliyoruz ama ortamda bulunan diğer insanlara verdiği zararı da mutlaka insanlarımıza anlatmamız gerekiyor. Ben sigara kullanmıyorum ama gittiğim mekanda sigara kullanılıyorsa kullanmış gibi oluyorum. Bütün bu yasaklar ve getirilen sınırlamaların amacı pasif içicilik adına yapılan şeyler. Bununla ilgili farklı düzenlemeler oluyor fakat uygulamada bazı sıkıntılarımız var. Uygulamadaki sıkıntıları da gidermemiz gerekiyor. Bu sadece yasaklarla ve cezayla olacak bir şey değil. Bu anlamda duyarlılık noktasında en büyük görev insanımıza düşüyor."

Kaynak: AA