ANKARA - MERVE YILDIZALP
Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimi sırasında, TBMM'ye atılan bombadan çevreye saçılan şarapnel parçalarının isabet etmesi sonucu şehit olan Sultan Selim Karakoç'un (42) eşi Emine Karakoç, "Çocuklarıma 'Babanız öldü ama varmış gibi hayatımıza devam edeceğiz' dedim. Çocuklarım da buna uyuyorlar, aynı şekilde devam ediyoruz. Benim için çok zor ama Mevlam kolaylığını verecektir." dedi.
Ev hanımı ve üç çocuk annesi Emine Karakoç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, serbest meslekle uğraşan eşi Sultan Selim Karakoç'un, TRT'de sözde darbe bildirisinin okunduğunu görünce "Allah'a emanet olun" diyerek evden ayrıldığını belirtti.
Bombaların patladığını duyduğunu ancak çağırsa da eşinin eve dönmeyeceğini bildiğini ifade eden Emine Karakoç, internette sokağa çıkma yasağı olacağı haberlerini gören oğlunun "Babamı ara, eve ekmek getirsin." dediğini anlattı.
Karakoç, "Aradım, 'gelirken eve ekmek getirmesini' söyledim. Bana, 'Ne sokağa çıkma yasağı, ben yarın çalışacağım, bir sürü işim var.' dedi. Ondan sonra yine aradım, telefonu çaldı ama duymadı daha sonra da ulaşamadım." diye konuştu.
"Arkasına bile bakmadı uçarak gitti"Ertesi gün eşini aradığında ise telefona tanımadığı birinin çıktığını ve hastaneye çağrıldığını aktaran Karakoç, hastaneye giderken eşinin vefat ettiğinin içine doğduğunu dile getirdi.
Eşi Selim Karakoç'u anlatırken duygulanan Karakoç, "O gün ayakları yerden kesilircesine, koşarak evden çıktı. Arkasına bile bakmadı uçarak gitti. Eşim, aşırı vatan, millet sevgisi olan biriydi." dedi.
Eşinin, çocuklarının da vatan, millet sevgisi ile doğmasını istediğini dile getiren Karakoç, şunları kaydetti:
"Eşim, çok iyi bir insandı. Nerede bir Türk bayrağı bulsa asardı, arabasında her zaman bayrak olurdu. Ben Selim'e o gece 'gitme' desem de giderdi. O günden sonra hayatımızda çok şey değişti ama fazlasının değişmesine de ben izin vermiyorum. Çocuklarıma da 'Babanız öldü ama varmış gibi hayatımıza devam edeceğiz' dedim. Çocuklarım da buna uyuyorlar, aynı şekilde devam ediyoruz. Benim için çok zor ama Mevlam kolaylığını verecektir."
Çocuklarını devlet desteğiyle koleje yolladığını belirten Karakoç, her konuda yanlarında olduğu için devlet büyüklerine teşekkür etti.
"Ağabeyim hayatta kimseyi üzmezdi, kırmazdı"FETÖ'nün 15 Temmuz darbe girişimi gecesi şehit ağabeyi gibi meydanlarda olan Yunus Karakoç da, bir arkadaşının kendisini aramasıyla girişimden haberdar olduğunu aktardı.
Daha sonra evinin bulunduğu Etimesgut'ta büyük bir kalabalığın oluştuğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Meydanlara inin" çağrısıyla da insanların sokağa çıktığını ifade eden Karakoç, arabası olmadığı için o gece ağabeyi ile buluşma fırsatının olmadığını söyledi.
Ağabeyini kendisinin teşhis ettiğini dile getiren Karakoç, duygularını şöyle anlattı:
"Vatan, bayrak, ezan sevgisi her şeyin önünde gelirdi onun için. Ağabeyim hayatta kimseyi üzmezdi, kırmazdı. Benim de kimse üzülmemi beklemesin, üzülürüm ama kimseye belli etmem, düşmanımı sevindirmem. En çok üzülen annemdir, dayanamıyor, ona baktığımda üzülüyorum. Anneme, 'Ben de şehit olabilirdim, benim de evladım şehit olsun.' diyorum. Babam Rize'den Ankara'ya ambulansla geldi. Anneme, babama ağabeyimin vefatını bir süre söyleyemedim. Annemi mezarlığa götürüyorum, geçen gittiğimizde birileri ağabeyimin kabrine karanfil bırakmış. Annem aldı karanfilleri bütün mezarlıklara ekiyor belki yeşerir diye. 'Beni bıraksan burada yatarım' diyor."
Şehit ailelerine tanınan haktan yararlanarak bir ay önce memur olan Yunus Karakoç, 15 Temmuz gecesi darbe girişiminde bulunanlar için idam cezasının getirilmesini istedi.