Diş ve diş eti sorunları birçok hastalığı etkileyebiliyor. Bu durumlara yol açmasını engellemek içinse günde birkaç dakikayı diş fırçalamaya ayırmak yeterli oluyor. Buna rağmen diş çürükleri ve diş eti hastalıkları, yaygın olarak görülen sağlık sorunlarından biri olmaya devam ediyor. Acıbadem Eskişehir Hastanesi Diş Hekimi Burhan Yürütücü, konuyla ilgili ağız ve diş sağlığı ile ilişkisi bilimsel çalışmalarla da kanıtlanmış sorunların başında kalp damar hastalıklarının geldiğini söyledi. Konuşmasına şöyle devam eden Yürütücü, "Diş eti iltihapları, diş kayıpları ve diğer ağız hastalıkları, koroner arter hastalıklarının, damar sertliğinin ve başka birtakım kalp rahatsızlıklarının artışına neden olabiliyor.
Bununla birlikte sorun oluşturan bir başka unsur, ağız boşluğunda yer alan beta hemolitik streptekok (Beta) bakterisi. Dişlerin fırçalanmaması sonucu diş yüzeyinde oluşan bu bakteri tam olarak tedavi edilmezse, kalp ve damarların iç yüzeyini örten tabakanın iltihaplanmasına yol açabiliyor. Bu nedenle özellikle doğumsal kalp hastalığı olanlar, yapay kalp kapakçığı taşıyanlar ve akut eklem romatizması geçirenlerde çürük ve iltihaplı diş etleri tedavi edilirken, işlem öncesi antibiyotik profil aksisi yapılması önem taşıyor. Bakteri plağının ağızdan uzaklaştırmanın yolu ise düzenli olarak diş fırçalamak" diye konuştu.
Dişlerin yalnızca estetik ve konuşma açısından değil, sindirim açısından da büyük önem taşıdığını belirten Diş Hekimi Burhan Yürütücü, hazımsızlık, gastrit ve ülser gibi mide sorunlarının kaynağında da diş eksikliğinin yattığını söyleyerek, "Ağız ve diş sağlığının ihmal edilmesi sonucu kaybedilen dişler ve ortaya çıkan diş eksiklikleri, ağızdaki besinlerin yeterince parçalanıp, öğütülemeden mideye aktarılmasına neden oluyor. Bu durumda sindirim için daha çok yorulan midede sorunlar ortaya çıkabiliyor" dedi.
"Diş eksikliği sadece estetik problemler oluşturmuyor"
Diş eksikliklerine zamanında önlem alınması gerektiğini belirten Diş Hekimi Burhan Yürütücü, "Ağız içerisinde tek taraflı, birden fazla eksik dişin bulunması sonucu çiğneme sırasında çene eklemelerine farklı kuvvetler uygulanıyor. Bu durumda zaman içinde çene eklemlerinde ağrı, kulak çınlaması, baş, boyun ve omuzlara kadar yayılan sırt ağrıları ortaya çıkabiliyor. Sonuçta diş eksikliğinde yaşanan sorunların estetikle sınırlı kalmadığını unutmadan zamanında önlem almak gerekiyor. Ortodontik problemler psikolojik sorunlara neden olabiliyor.
Güzel gülüşlere sahip olabilmenin yolu güzel dişlerden geçiyor. Ancak tedavi edilmemiş çapraşık dişler ne yazık ki bunu engelliyor. Üstelik ergenlik dönemindeki çocuklarda kendine güvensizlik gibi psikolojk sorunlara da neden olabiliyor. Gelişen teknolojiyle birlikte ortodondik sorunların küçük yaşlardan itibaren ilerlemesine fırsat vermeden tedavi edilebilir" şeklinde konuştu.
"Hamilelikteki diş çürüklerinin nedeni yetersiz ağız hijyeni"
Son olarak kadınların hamilelik dönemlerinde ağız hijyenine daha fazla dikkat etmeleri gerektiğini ifade eden Yürütücü, "Hamilelik sırasında annenin dişlerinin çürümesinin nedeninin bebeğin kendisi için gerekli olan kalsiyumu anneden alması olduğu düşünülüyor. Ancak sorunun kaynağı bebek değil annenin kendisi. Çünkü bu dönemde diş çürüklerinin ve kayıpların artmasının temelinde yetersiz ağız hijyeninin sağlanamaması geliyor. Sık yemek yemek, şekerli ürünleri fazla tüketmek, mide bulantıları ve kusmaların yaşanması ve hormon düzeylerinin artması dişlerin daha kolay çürümesine neden oluyor. Bu nedenle hamilelik döneminde ağız hijyenine çok dana fazla dikkat etmek gerekiyor. Öte yandan diş eti iltihaplarının da erken doğum için risk faktörü oluşturduğu da biliniyor. Tüm bu olumsuzlukların yaşanmaması için hamilelik planlayan kadınların öncelikle ağız ve diş sağlığı muayenesinden geçmesi gerektiğine işaret ediyor" ifadelerini kullandı.
dikGAZETE.com