Ankara
Isparta Uygulamalı Bilimler Üniversitesi (ISUBÜ) Orman Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yılmaz Çatal, yanan orman alanlarının ağaçlandırılması için hem ekolojik dengenin gözetilmesi hem de ağaçlandırma için zaman planlaması yapılması gerektiğini söyledi.
????Yangından etkilenen alanlarının anayasal olarak korunduğunu vurgulayan Çatal, "Bu yüzden yanan alanların orman dışına çıkarılması mümkün değil." dedi.
Çatal, ormancılığın ekosistem yönetimi olduğuna işaret ederek, toprak sürümüyle fidan dikim çalışmasının hemen uygulanamayacağını, ağaçlandırmanın kasım-mart döneminde gerçekleştirilmesi gerektiğini ifade etti.
Kamuoyunda yaşanan "çam ağacı" yerine farklı ağaç türlerinin tercih edilmesi gerektiği yönündeki tartışmalara da değinen Çatal, şöyle konuştu:
"Paleobotanik (bitki fosili) araştırmalarına göre 23 milyon yıldır çamlar Anadolu'dadır. Kızılçam sıcak-kurak iklim koşullarına yüksek derecede uyum sağlamıştır. Bir yandan yangına dayanıklılık gösterirken bir yandan da yangından sonra ormanların sürekliliğini garanti altına alacak kozalak ve tohumlara sahiptir. Orman alanlarında sulama yapılamadığı için kızılçam dışında zeytin ve benzeri fidanların dikilmesi mümkün değildir. Yörenin doğal türünün kullanılmayarak başka yerlerden tür getirilmesi ekolojik olarak da uygun değil."
Çatal, ormandaki bütünlüğün ana aktörünün ağaç türleri olduğunu, bunun değiştirilmesiyle milyonlarca yılda oluşan ekosistemin ciddi anlamda yara alacağını dile getirdi.
"Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tür değişikliğine gidilmez"
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Orman Mühendisleri Odası Genel Başkanı Hasan Türkyılmaz, orman yangınlarının ardından saha temizliği akabinde rehabilitasyon çalışmasıyla ağaçlandırma sürecinin başlaması gerektiğini belirterek, "Kesinlikle yanan alanlarda başka bir ağaç türünün fidanı dikilmez, tohumu ekilmez. Çünkü orasının ekolojik şartları, ağaçların biyolojik özellikleri yeni bir ağacın adaptasyonuna imkan vermez. Kızılçam, saha temizliğinden sonra dal serpilmesi ve tohum ekilmesiyle neredeyse çoğu alanda fidan dikimine ihtiyaç hissettirmeden birkaç yıl içinde bölgenin yeşil örtüyle kaplanmasını sağlıyor. Dünyada olduğu gibi Türkiye'de de tür değişikliğine gidilmez." değerlendirmesinde bulundu.
Küresel ısınmanın etkisiyle iklim değişikliğinin devam ettiğine dikkati çeken Türkyılmaz, bunun sonucu orman yangınlarında da artış beklendiğini anlattı. Bu konuda toplumsal bilincin önem taşıdığını vurgulayan Türkyılmaz, şunları kaydetti:
"Türkiye'nin yüz ölçümünün yüzde 30'u ormandır ve buralardan Orman Genel Müdürlüğü sorumludur. Ülkemizin yüzde 60'ı kırsal, yüzde 10'u yerleşim alanı. Buralardan da belediyeler sorumlu. Bundan sonraki süreçlerde belediyeler, kırsal alandaki yangınlarla ilgili müdahale timleri ve ekipleri kurmalı. Bu tim ve ekiplerin başına eğitim almış orman mühendislerini atamalı. Orman Mühendisleri Odası olarak bu ekiplerin eğitimlerine süresiz ve ücretsiz destek vermeye hazırız."
Kaynak: AA
dikGAZETE.com