CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki terör saldırısında yaralılar arasında küçük bir çocuğun da olmasının üzüntü verici olduğunu belirterek, “O çocuğun ne günahı var ? Bir insan bu kadar vicdansız, bu kadar ahlaksız olabilir mi? Bunu yapan kişiye insan denir mi? Emin olun, anlamakta zorluk çekiyorum. Anlaşılamaz bir şey” dedi. Partisinin Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı için Antalya’da bulunan, CHP Lideri Kılıçdaroğlu, akşam saatlerinde ise CHP’li Muratpaşa Belediyesi’nin 19 projesinin açılış törenine katıldı. Hava muhalefeti nedeniyle Muratpaşa Belediyesi Kültür Salonu’nda düzenlenen programda konuşan Kılıçdaroğlu, İstanbul’daki terör saldırıdan etkilenen küçük çocukların da olmasının üzüntü verici olduğunu belirtti. “O çocuktan ne istiyorsunuz o küçücük çocuktan” diye soran Kılıçdaroğlu, “O çocuğun ne günahı var. Bir insan bu kadar vicdansız, bu kadar ahlaksız olabilir mi? Bunu yapan kişiye insan denir mi? Emin olun anlamakta zorluk çekiyorum. Anlaşılamaz bir şey. Yazık günah bu ülkeye, yazık günah ülkemize. İnsanlar bir kentin sokaklarında rahat gezmek isterler, evlerine rahat gitmek isterler. Evlerinde huzur içinde yaşamak isterler. Sokaklarında, caddelerinde, lokantasında, fabrikasında huzur içinde çalışmak isterler. Ne oldu bize de 14 yılda Türkiye bu hale geldi, ne oldu. Güneydoğu’dan iki şehidimiz daha geldi. Hepimizin oturup düşünmesi gerekiyor. Bu güzel ülkede hepimiz, huzur ve barış içinde yaşayacakken, nedir bu kavga, nedir bu terör, kim bu ortamı hazırladı bunlara, kim bunlara bu imkanları verdi. Bu ülkenin hükümeti nerede acaba, kim bu işin sorumluları, bunu sormayacak mıyız? Bunu sorgulamayacak mıyız” diye konuştu.“BÖYLE BİR VİCDANSIZLIĞI KABUL ETMİYORUZ”Belediye Başkanı Ümit Uysal’ın güzel hizmetlerini bile alkışlayamadıklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, “Emin olun hizmetleri alkışlayamıyoruz. Elimiz, kolumuz bağlanıyor, dilimiz bağlanıyor. İnsanlara acıyoruz, böyle bir vicdansızlığı asla kabul etmiyoruz, kabul de edemeyiz. Terör kimden gelirse gelsin, nereden gelirse gelsin lanet okumak hepimizin ortak görevidir. Teröre karşı durmak hepimizin ortak görevidir. Ama buna ortam hazırlayanları unutmamamız gerekir, kimler bu ortamı hazırladı bunlara. İzlenen politikanın Türkiye’yi getirdiği noktaya bakın. Durup dururken sizin Suriye’de ne işiniz var. Neden Mısır’la, Rusya ile neden Irak’la kavga ediyorsunuz neden. Hangi gerekçeyle kavga ediyorsunuz. Cumhuriyeti kuranlar savaş meydanlarından geldiler. Ama onlar savaşın ne kadar acımasız olduğunu bilen insanlar. Filistin, Libya, Yemen’de çarpıştılar, Cumhuriyeti kurarken bütün o acıları yaşadılar ve dediler ki, Yurtta Sulh Cihanda Sulh. Tek arzuları buydu. Bundan sapmaya başladık. Neredeyse komşumuza selam veremez hale geldik, anlatın bunları söyleyin benim görevim ama sizinde göreviniz. Bu ülkede biz, doğu, batı, kuzey, güney ayrımı yapmadan, kimlik ayrımı, inanç, insansak başımızın üstünde yeri var, beraber yalamak istiyoruz. Vatanseverlik kimsenin tekelinde değil, hiç kimsenin tekelinde değil. Hepimiz vatanseveriz, hepimizi ülkemizi seviyoruz ve çalışıyoruz. Çocuklarımıza güzel bir ülke bırakmak zorundayız. Güzel bir ülke bırakamıyorsak bizim sorumluluğumuz var demektir. Bizim yanlışımızı var demektir” diye konuştu.Muratpaşa Belediye Başkanı Ümit Uysal, temel ve sosyal belediyeciliği eşit şekilde uyguladıklarının altını çizerek, makarna dağıtanlarla aralarındaki farkın bu olduğu söyledi. Kardeşliği, dostluğu, barışı kentte büyütmeyi hedeflediklerini kaydeden Uysal, şeffaf, saydam her kuruşu vatandaşa harcayarak hizmet etmeye devam edeceklerini belirtti. Saldırıya uğradıklarını aktaran Uysal, "Müzik ve eğlenceli bölümleri kaldırdık. İstanbul’daki saldırıda hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara yaralılar şifa diliyoruz” dedi.Açılışı yapılan projeler ise şunlar:"Asfalt üretim tesisi, 2 muhtar evi, bitki üretim tesisi, 3 park, 2 halk çamaşırhanesi, eğitim ve bilgi merkezi, yaşlı evi, sosyal yardım merkezi, Muratpaşa eğitim sanat toplulukları, meltem cep sahne, Gazi ve Şehit Yakınları Derneği, Mehmet Dijital Kütüphanesi."(İHA)

HABERİ SİTEDEN OKU...