Erzurum
Ahmet Dal, yaptığı açıklamada, İzmir'in Seferihisar ilçesi açıklarında 30 Ekim'de meydana gelen 6,6 büyüklüğündeki depremde bir yakınını kaybettiğini, ailesiyle kente giderek cenazeye katıldığını söyledi.
Daha sonra İstanbul'a döndüğünü, bu sırada vücutta titreme, boğaz ağrısı ve terleme gibi şikayetlerinin başladığını ifade eden Dal, "Cenaze ortamında kimde virüs var bilemiyorsunuz.
İstanbul'dan Erzurum'a gelmeden bir şekilde bana da bulaştı. Normalde soğuk algınlığında boğaz ağrısı olur ama inanılmaz bir ter ve sabaha kadar belki 7-8 defa kıyafet değiştirdim. Çünkü bir yandan üşüyorsunuz bir yandan da terliyorsunuz." dedi.
Dal, yaşadığı durumun kendisini korkuttuğunu, ardından yaptırdığı ilk testin negatif çıktığını anlattı.
Bunun üzerine akciğer tomografisi çektirdiğini belirten Dal, şöyle konuştu:
"Virüsün ciğerlere indiğini gördük. Bir kere daha test yaptırdım ve pozitif olduğum ortaya çıktı. Daha sonra halsizlik, uykusuzluk, nefes darlığı gibi belirtileri yaşamaya başladım. Sanki bir şey sizin nefes almanızı engelliyor.
Sürekli boğulan insanları aklınıza getiriyorsunuz. Hastanelerde yoğun bakımda yatan hastaları gözünüzün önüne getiriyorsunuz. Çok zor bir süreçti, kasımda yaklaşık 20 gün bu hastalığı ciddi şekilde yaşadım."
Hastalık sürecinin insan psikolojisini de çok etkilediğine değinen Dal, evde atlatmaya çalıştığı hastalıktan kurtulmak için büyük çaba gösterdiğini dile getirdi.
"Bünye zayıf düştüğü zaman virüs daha kuvvetli etkiliyor"
Bu süreçte dışarı çıkacağı günü hayal ettiğini söyleyen Dal, "Camı açıp 3-5 saniye nefes alıyorsunuz, inanılmaz ama kapatınca tekrar boğulma hissi.
Bu anlamda hastalığı ağır geçirenlerdenim. Bünye zayıf düştüğü zaman o virüs daha kuvvetli şekilde etkiliyor." ifadelerini kullandı.
Ahmet Dal, şunları kaydetti:
"Futbol takımıyla hareket ettiğimiz için şimdiye kadar 40'ın üzerinde test oldum ve bu testlerde şu anda çok şükür bir belirti olmadı ama antikor vücutta 3 ay kalıyor, ondan sonra başa dönüyorsunuz.
Ciğerlerimin açık olduğunu biliyorum. Bu anlamda spor geçmişim olduğu için rahatım ama buna rağmen nefes alamama dediğimiz şey çok korkunç."
Koronavirüsün her bünyede farklı tepkiler ortaya çıkardığını anlatan Dal, sürekli nefes darlığı ile çarpıntı ve sol kola doğru bir baskı olduğunu, göğüs ağrısını çok şiddetli yaşadığını, bacaklarının istem dışı titrediğini, bu hastalıktan sonra ise halsizlik kaldığını belirtti.
Dal, herkesin hastalığa yakalanmamak için özen göstermesi ve dikkatli olması gerektiğini vurguladı.
Kaynak: AA
dikGAZETE.com